Cumhurbaşkanı Erdoğan, esnaf ve vatandaşlarla bir araya geldi

Cumhurbaşkanı Erdoğan, esnaf ve vatandaşlarla bir araya geldi

Erdoğan: (3)- "Rusya ile ilişkilerimizi yeniden geliştirme konusunda gönderdiğim mektupla vardığımız mutabakatın her iki ülkenin de hayrına olacağına inanıyorum"- "Sayın Putin'e gönderdiğim mektupla kendisine hem yaşanan hadiseden duyduğumuz üzüntüyü ifad

ANKARA (AA) - Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Rusya ile ilişkilerimizi yeniden geliştirme konusunda gönderdiğim mektupla vardığımız mutabakatın her iki ülkenin de hayrına olacağına inanıyorum." dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde esnaf ve vatandaşlarla iftarda bir araya geldi.

Erdoğan, buradaki konuşmasında, bu milletle uğraşanların aradan çok geçmeden kendi canlarının derdine düştüklerini ifade etti. Türk milletinin dua alan bir millet olduğuna işaret eden Erdoğan, bugün Türkiye'nin dünyanın tüm mazlumlarının, mağdurlarının umudu haline geldiğini vurguladı.

"Koskoca Avrupa Birliği bizdeki mevcuda göre çok küçük sayılabilecek bir sayıdaki mültecinin yol açtığı krizi dahi yönetemediler." diyen Erdoğan, şöyle devam etti:

"Suriye krizinde en başından itibaren bizim tekliflerimiz kabul edilip, ülkemize gereken destek verilseydi bugün bölgede durum çok farklı olacaktı. Hepsine dedim ki 'Gelin Suriye'nin kuzeyinde terörden arındırılmış güvenli bir bölge ilan edelim, lojistik olarak da uçuşa yasak bölge ilan edelim orayı, bir taraftan da eğit-donat yapalım. O zaman kimse ne Avrupa'ya gelir ne Türkiye'ye. O büyük bölgede herkes huzurlu bir şekilde topraklarında yaşar' ama yaklaşmadılar.

Sonuçta ne oldu? Suriye'de 600 bine yakın mazlum, göz göre göre terör örgütlerinin, eli kanlı rejim güçlerinin cenderesi altında hayatını kaybetmiştir. Fosfor bombalarıyla, varil bombalarıyla bu insanlar öldürülmüştür ama unutmayın mazlumun ahı yerde kalmaz. Suriye'de bu katliama ortak olan herkes eninde sonunda bunun hesabını verecektir. Bizim bu ağır imtihanda, misafir ettiğimiz 3 milyon sığınmacı ile Suriye içine yaptığımız insancıl yardımlarla sorunun hakkaniyetli bir şekilde çözümü için gösterdiğimiz gayretle ibra olduğumuza inanıyorum. Allah, dünyadaki tüm mazlumlarla birlikte Suriyeli kardeşlerimizin de yardımcısı olsun."

- "Orta direği çöken bir bina ayakta kalmakta zorlanır"

Erdoğan, rızıklarını ticarette arayan, emekleri ve alın terleriyle her gün ailesine helal lokma götürmek için "Bismillah" diyerek evlerinden çıkan esnafın, her türlü saygıyı ve takdiri hak ettiğini söyledi.

Esnafın, yani orta direğin, sosyal adaletin bel kemiği olduğuna işaret eden Erdoğan, orta direği çöken bir bina ayakta kalmakta nasıl zorlanırsa, esnafı güçlü olmayan bir toplumun da aynı sıkıntıya düşeceğini vurguladı.

Bir türkünün, "El veriyor el veriyor, orta direk bel veriyor, döndüm baktım sağ yanıma Mehmedim can veriyor." sözlerini aktaran Erdoğan, şöyle konuştu:

"Biz ne esnafımızı ihmal edip orta direğe bel verdireceğiz ne de tek bir Mehmetimizin boşuna can vermesine müsaade edeceğiz. Türkiye'yi 2023 hedeflerimize ulaştırarak, 2053 ve 2071 vizyonlarımızı hayata geçirerek, büyük Türkiye'yi, güçlü Türkiye'yi, yeni Türkiye'yi mutlaka yavrularımıza kurdurtacağız, bunun da müjdesini veriyorum. Biz o günleri görmeyeceğiz ama yavrularımıza şimdi tohumları atıyoruz. İnşallah yavrularımız, tohumları atılmış bu topraklarda o yeni güçlü Türkiye'yi kuracaklar. Allah yar ve yardımcımız olsun."

- "Hiçbir dayatmayı asla kabul etmedik, etmeyiz"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye ile İsrail arasında varılan mutabakat konusunda da değerlendirmelerde bulundu.

2010 yılında Filistin'e yardım götüren Mavi Marmara gemisinin basılıp 10 vatandaşın şehit edilmesi hadisesinin ardından İsrail'le sorunlu bir döneme girildiğini hatırlatan Erdoğan, şu ifadeleri kullandı:

"Bizim açımızdan kabul edilmesi asla mümkün olmayan bu hadisenin ardından iki ülke arasındaki ilişkileri düzeltmek için ABD başta olmak üzere, üçüncü tarafların hep girişimleri oldu. En başından beri 'İsrail'le ilişkilerin düzeltilebilmesi için 3 şartın yerine gelmesi gerekir' dedim. Başbakanlığımda da bunu söyledim, cumhurbakanlığımda da bunu söyledim. Bunun birincisi, 'İsrail bu eyleminden dolayı Türkiye'den resmen özür dilemelidir demiştim'. 2013 yılında ABD Başkanı Sayın Obama'nın şahitliğinde İsrail Başbakanı bu özrü şahsen bana ifade etti ve bu kendileri tarafından da biliyorsunuz ifade edildi. İkinci şartımız, İsrail'in Mavi Marmara'da şehit edilen masumların ailelerine tazminat ödemesiydi. Prensipte üzerinde daha önceden anlaşılan bu şart da 20 milyon dolar olarak rakamın kesinleştirilmesiyle yerine getirilmiş oldu. Yani her biri için şehidimizin 2 milyon dolar tazminat, açılacak banka hesabına İsrail tarafından yatırılacaktır.

Üçüncü şartımız, Mavi Marmara şehitlerinin amacı olan, bu uğurda canlarını verdikleri Gazze'de yaşayan Filistinlilerin hayat şartlarının iyileştirilmesi noktasında abluka veya ambargo, bunun kaldırılmasıydı. Dün Roma'da varılan anlaşma uyarınca elektrik ve su alt yapısını, çünkü günde 4 saat, 6 saat elektrik enerjisi geliyor. Devamlı karanlıktalar. 'Bunun çözülmesi lazım' dedik. Ne olacak? Dedik 'limana elektrik enerjisi veren gemi yerleştirelim veya orada Almanlar'ın işlettiği bir santral var, oradan elektrik... Bunun halli gerekir ve bunun da bütün şebekelerini Türkiye olarak biz yenileyeceğiz'. Şimdi bu da kabul edildi. Su, maalesef sıkıntı. Bunun için de 'denizden su arıtalım, su alalım veya sondaj' dedik. Bu noktada bunu da kabul ettiler ve hatta hatta gerekirse yılda 50 milyon metreküp suyu kendilerinin verilmesi noktasında da bir beyanda bulundular. Gıda, sağlık, konut gibi temel ihtiyaçlara kadar her alanda Gazze'ye Türkiye aracılığıyla yardım ulaştırılabilecek. Bu bayram öncesi 14 bin tonluk gemiyle gıda, giyim eşyası, ayakkabı bu tür şeyleri de inşallah Mersin'den yola çıkmak suretiyle Gazze'ye ulaştıracağız. Ayrıca Batı Şeria'daki Cenin Sanayi Bölgesi ile ilgili proje de hayata geçirilecek. Onunla da Filistinliler böylece istifade edecekler."

Türkiye olarak bu sürecin tamamını Filistinlilerle istişare içinde yürüttüklerini bildiren Erdoğan, "Dün Sayın Abbas'la, cuma günü de sayın Halit Meşal'le görüşerek bu adımları attık. Kendileri bu gelişmeleri gayet olumlu değerlendirdiler ve biz de yola devam ettik." dedi.

"Biz bugüne kadar ne Filistinlilerin hak ve hukukuna halel getirecek ne de Mavi Marmara şehitlerinin ruhlarını muazzep edecek hiçbir şartı, hiçbir dayatmayı asla kabul etmedik, etmeyiz." değerlendirmesini yapan Erdoğan, "Gazze'deki Filistinlilere nefes aldıracak, çok uzun yıllardır yaşadıkları mağduriyetleri düzeltecek adımları inşallah süratle atacağız. Cuma günü inşallah gemi yola çıkıyor ve ilk gemi, Aşdod Limanı'na ulaşacak. İnşallah bu yardımların Gazze'ye teslim edilmesiyle Filistinli kardeşlerimiz, ikinci bir bayramı yaşayacaklar."

-"Kudüs'ü ve Mescidi Aksa'yı asla unutmadık"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Gazze'de bu gelişmelerden sonra Batı Şeria'daki Filistinlilerin haklarını korumanın mücadelesini verirken Kudüs'ü ve Mescidi Aksa'yı asla unutmadıklarını belirtti. Erdoğan, "İsrail'in Kudüs'teki ve Mescidi Aksa'daki hukuksuzluklarına karşı itirazlarımızı bu görüşmeler başladıktan sonra elbette devam ettireceğiz ama bu durum Gazze'deki ve diğer bölgelerdeki Filistinli kardeşlerimize yapabileceğimiz katkıları sunmamıza engel değildir." şeklinde konuştu.

Türkiye ile İsrail arasında varılan anlaşmanın iki ülke ve Filistin için hayırlara vesile olmasını dileyen Erdoğan, "Tabii bu vesileyle ayrıca ekonomik ilişkiler de çok farklı bir şekilde gelişmeye başlayacaktır. Anlaşmanın hayata geçmesinde katkısı olan ABD Başkanı Sayın Obama başta olmak üzere, herkese teşekkür ediyorum. Teknokratlarımıza, bürokratlarımıza teşekkür ediyorum." dedi.

- "Mektupta, bölgesel işbirliği imkanlarını hatırlattım"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Rusya ile uçak krizi meselesinin bulunduğuna işaret ederek, bu olumsuzlukları da ortadan kaldırmaya yönelik adımları attıklarını bildirdi. Erdoğan, şunları kaydetti:

"Rusya ile ilişkilerimizi yeniden geliştirme konusunda gönderdiğim mektupla vardığımız mutabakatın her iki ülkenin de hayrına olacağına inanıyorum. Sayın Putin'e gönderdiğim mektupla kendisine hem yaşanan hadiseden duyduğumuz üzüntüyü ifade ettim hem de geniş bir alanda yapabileceğimiz bölgesel işbirliği imkanlarını hatırlattım. Her iki ülkenin de zararına olan mevcut durumu, bir an önce geride bırakarak ilişkilerimizi süratle normalleştireceğimize inanıyorum. Türkiye, dostlarına güven ve fayda sağlayan bir ülke olduğunu her zaman göstermiş bir ülkedir. Dolayısıyla bölgenin barışı, huzuru için bu yakın komşumuzla olan münasebetleri özellikle de stratejik düzeyde kurmuş olduğumuz bu attığımız adımları geliştirmenin de gayretine inanıyorum."

- Örnek vatandaşlar Külliye'de ağırlandı

Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde gerçekleştirilen iftara, aralarında kamyoncu, oto tamircisi, hurdacı, berber, yufkacı, keresteci, büfeci, pastacı ve kalorifercilerin de bulunduğu farklı meslek gruplarından esnaf da katıldı.

İftar davetine araçları ile gelen taksi, dolmuş ve özel halk otobüsü şoförlerinin araçlarını Külliye'nin önündeki Alparslan Türkeş Caddesi üzerine park ettikleri görüldü.

Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ndeki iftarda, oruçlu vatandaşların mesai saatlerinde poliklinikten faydalanmakta yaşadığı zorluklar nedeniyle gönüllü olarak iftardan sonra hasta muayene hizmeti veren Zonguldak Alaplı Devlet Hastanesi Başhekimi Ozan Özlücan, Niğde'de anne, baba ve kardeşinin hayatını kaybettiği kazadan kurtulan 33 günlük bebeğe ilk müdahaleyi gerçekleştiren ve süt annelik yapan Uzman Doktor Filiz Demir, Erzincan'da belediye otobüsünde kalp krizi geçiren kadını hastaneye yetiştiren otobüs şoförü Latif Sinan Ocak ile Kayseri'de 90 derecelik sıcaklıktaki ocağın yanında oruç tutan demirci ustası Salih Kaplan da yer aldı.

(Bitti)



AA

Kaynak:Haber Kaynağı

Etiketler :