Cumhurbaşkanı Erdoğan canlı yayında soruları yanıtladı

Cumhurbaşkanı Erdoğan canlı yayında soruları yanıtladı

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan: (3)- "Avrupa Parlamentosu'nun almış olduğu kararların, yaptığı açıklamaların bizi bağlayıcı hiçbir yanı yok. Kıymet-i harbiyesi yok. Kendileri çalıp kendileri oynuyorlar. Bunlar, Avrupa Birliği'nin bizimle müzak

İSTANBUL (AA) - Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Avrupa Parlamentosu'nun almış olduğu kararların, yaptığı açıklamaların bizi bağlayıcı hiçbir yanı yok. Kıymet-i harbiyesi yok. Kendileri çalıp kendileri oynuyorlar. Bunlar, Avrupa Birliği'nin bizimle müzakereleri durdurması nasihatinde bulunuyorlar ya ah keşke öyle bir şey yapsalar, bizimle müzakereleri durdursalar veyahutta Türkiye'yi Avrupa Birliği'nin dışına çıkarıverseler. Yapmazlar, yapamazlar çünkü Türkiye'ye bunların da ihtiyacı var." dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kanal 7 ve Ülke TV ortak yayınında katıldığı "Cumhurbaşkanı ile Seçim Özel" programında, gençlerin sorularını yanıtladı.

Yeni Zelanda'daki terör saldırısında, İsrail Başbakanı Netanyahu'nun oğlunun söylemlerinde ve Hollandalı AP üyesi Kati Piri tarafından hazırlanan "2018 Türkiye Raporu"nda Ayasofya ve İstanbul'un sürekli zikredilmesi hususunu değerlendiren Erdoğan, şunları kaydetti:

"İsrail, siyonizmin beşiği. Orada şu anda seçim var. Başbakan şu anda yargılanıyor, hanımı yargılanıyor. Hepsi de aynı şeylerden yargılanıyor. Manidardır. Oğlu da bu olayla aynı derinlikte olan ifadeler kullanıyor. Bir defa 'Konstantinopol' ifadesi durup dururken söylenecek bir şey değil. Babasıyla yatan bu evlat aynı şekilde kalkıyor. AP'deki kadını zaten hiç dile dolamaya gerek yok. Hiç propagandasını yapmayalım. Avrupa Parlamentosu'nun almış olduğu kararların, yaptığı açıklamaların bizi bağlayıcı hiçbir yanı yok. Kıymet-i harbiyesi yok. Kendileri çalıp kendileri oynuyorlar. Bunlar, Avrupa Birliği'nin bizimle müzakereleri durdurması nasihatinde bulunuyorlar ya ah keşke öyle bir şey yapsalar, bizimle müzakereleri durdursalar veyahutta Türkiye'yi Avrupa Birliği'nin dışına çıkarıverseler. Yapmazlar, yapamazlar çünkü Türkiye'ye bunların da ihtiyacı var."

Cumhurbaşkanı Erdoğan, kendisinin sabırlı olduğunu belirterek, bu alanda bildiği çok şey olduğunu söyledi. Bunların zamanında kullanılınca değeri olacağını ifade eden Erdoğan, zamanlı kullanılmayan bilgilerin değerli olmadığını aktardı.

- "Petrolün şımarık çocukları..."

Erdoğan, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'nun gerekli açıklamaları yaptığını dile getirerek, "Ama bunlar dürüst ve samimi değil. Şunu unutmayacağız. Biz Müslümanız. Bunlarsa İslam düşmanı. Sıkıntının nirengi noktası bu. İslam dünyasına bakın. Ses çıkıyor mu? Çıkmıyor. Biz petrol zengini değiliz ki kardeşim. Biz şu anda teknolojimizle ve sanayimizle ne yapıyorsak onlarla ayaktayız. Onlar da petrolün şımarık çocukları. Maalesef 'Yok şu kadar sipariş verdim, bu kadar sipariş verdim.' Oraya onu buraya şunu filan aktarmak suretiyle ayakta durmanın mücadelesini veriyorlar. Biz öyle yapmayacağız. Biz onurumuzla ayakta duracağız. Elimizden geleni her türlü gayreti göstereceğiz. Siyasetin dilini iyi kullanacağız." diye konuştu.

Ekonomiyi yürütmedeki başarının yanı sıra, beka sorununda da birilerinin oyununa gelmeyeceklerini anlatan Erdoğan, beka sorununu Afrin'de, Cerablus'ta atlattıklarını söyledi.

Erdoğan, Rusya'yla müzakerelerin başarılı bir şekilde yürüdüğünü belirterek, "İdlib bize çok büyük bir fatura olarak dönebilirdi. Ama İdlib'i gayet iyi noktaya getirebildik. Sorun bitmedi. Ama görüşmelerimiz devam ediyor. Temenni ederim ki onu da en ideal şekilde bir yere oturtacağız." dedi.

- 8,5 milyar dolar yardım

Programa konuk olan gençlerden gelen "Uluslararası camiada, dünyada pek çok mazlum ülkenin sesi oldunuz? Bu sorumluluk size nasıl hissettiriyor?" şeklideki soru üzerine ise Erdoğan şu değerlendirmelerde bulundu:

"İslam dünyasında birçok ülke... Bazıları sıkıntılarını direkt olarak bize yansıtıyorlar. Ayni, nakdi bütün bu ülkelere elimizi uzatıyoruz. 2018 örneği bütün bu en az gelişmiş ülkelere yardım konusunda milli gelire oranla Türkiye'nin onlara verdiği destekte biz 1 numarayız. Amerika bazen diyor ki 'Ben bir numarayım.' Hayır değil. OECD'nin rakamları var. Açıklanan rakamlara göre Türkiye gayri safi milli hasılaya göre dünyada 1 numara. Yaklaşık 8,5 milyar dolar bizim yardımımız var. Bütün bu ülkelere. Bunun içinde bu Müslüman, bu Hristiyan, bu şuymuş bu buymuş gibi bir ayrım yok. Hepsine biz bu desteği veriyoruz. Vermeye de devam edeceğiz. Verdikçe güçlü oluyoruz. Bizim sivil toplum kuruluşlarımız da bu konuda hakikaten çok ciddi çalışmalarımız var. Kızılay, AFAD, bunların yanında diğer birimlerimizle verdiğimiz destekler var."

Erdoğan, Türkiye'nin dünyada üstlendiği bu misyondan ayrı bir güç bulduklarını söyledi.

Seçimlerde gençlere yönelik en önemli vaadi sorulan Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti döneminde gençlere seçme ve seçilme konusunda sağlanan kolaylıkları hatırlattı.

Erdoğan, ilk etapta seçilme yaşını 25'e çektiklerini anımsatarak, akabinde bu sınırın da 18'e indirildiğini kaydetti.

Gençlerin kendilerine güvenmeyen siyasilere oy verebildiği hususuna dikkati çeken Erdoğan, "Bizim dedemiz Fatih Sultan Mehmet Han düşünün o 19 yaşında bir çağı kapatıp bir çağı açıyor. Böyle bir kudret. Böyle bir güç onda var. Biz bunu gördüğümüz zaman ne yapacağız. Biz de ecdadımızın bu ulaştığı seviyeye ulaşmamız lazım. Biz 18-19'da yapmayız da 21-22'de yaparız. Ama biz de o yolda olalım. Adımlarımızı o istikamette atalım. Sistemde eksiklerimiz olabilir. Eğitimde öğretimde eksiklerimiz olabilir. Bir taraftan bunları da gidermemiz lazım. Bir taraftan da gençliğimiz 'Ben de bu makama geleceğim.' demesi lazım. Buraya tırmanması lazım. Kendinde kompleks görmemeli. İşte şu anda Avusturya'nın başındaki adam. 27-28 yaşında dışişleri bakanı oldu. Şimdi Türkiye'nin belası. Gerçekler var. Onun için size ihtiyacımız var. Çok iyi çalışacağız. Bu makamlara bir an önce gelmeniz lazım. Kadınıyla erkeğiyle." ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Hollanda'nın Utrecht kentinde meydana gelen silahlı saldırının ayrıntılarına ilişkin gelen soruya ise "Olayın içeriği hakkında henüz... Ailevi mesele olduğunu söyleyenler var. Terör olayı olduğunu söyleyenler de var. İstihbarat Teşkilatımız olayın peşinde. Benim de henüz... İstihbarat başkanımız 'Bilgileri alalım size dönelim.' dediler. Bekliyoruz." yanıtını verdi.

Erdoğan, "Siyasi yaşamınız boyunca birçok görevde bulundunuz bunların içinde en zevk aldığınız hangisiydi?" sorusu üzerine ise şunları kaydetti:

"Gerçekten en mutlu olduğum, zevk aldığım nedir derseniz? İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığıdır. Çünkü İstanbul'u devraldığım zaman bir felaketti. Hep diyorum ya 'CHP 3 Ç'dir.' Çöp, çukur, çamur. Gerçekten böyleydi İstanbul. Siz tabii ki hatırlamıyorsunuz. Anne ve babalarınıza sorun nasıl bir İstanbul olduğunu. 94'teki İstanbul'u bir sorun. Çöp dağları... Hava kirliliği... Teneffüs edemezsiniz. CHP'nin günkü belediye başkanı 50 bin eve doğal gaz götürebilmiştir. Ben cezaevine girerken 1 milyon 250 bin eve doğal gazı götürmüştüm. Hava o zaman temiz hale gelmişti. Gazeteler maske dağıtıyordu. Neden? Kirli havayı teneffüs etmesinler diye. Su yoktu İstanbul'da. Benzin istasyonları gibi su istasyonları kurulmaya başlanmıştı."

İstanbul'a suyun getirilmesi çalışmalarını anlatan Erdoğan, Avrupa ve Anadolu yakalarında bu konuda yapılanlar hakkında bilgi verdi.

Erdoğan, İstanbul'un 2040 yılına kadar su sıkıntısı olmadığını belirterek, bu sorunu kendilerinin çözdüğünü ifade etti.

Kentteki çöp depolama sistemini hatırlatan Erdoğan, Ümraniye'de gerçekleşen patlamada 39 kişinin öldüğünü anlattı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, hava kirliliğinin de doğal gazın yaygınlaşmasıyla çözüldüğünü aktararak, kentin bu konuda sorununun kalmadığına vurgu yaptı.

Yerel seçimlerin ilçeler ve büyükşehirde çok büyük önemli olduğunu dile getiren Erdoğan, "Başımızı iki elimizin arasına alacağız. Gerek gençliğimizin gerekse de şu anda gençlerin üstünde annelerin babaların oylarını verirken artık bu işi çok basite alan bir havada değil. İstanbul'un kaderini 'Marifet iltifata tabidir.' anlayışıyla ele alması ve buna göre de oyunu kullanması gerekir. Ondan sonra 'Yandık.' demenin hiçbir anlamı olmaz." diye konuştu.

(Sürecek)


Cumhurbaşkanı Erdoğan canlı yayında soruları yanıtladı

Kaynak:Haber Kaynağı

Etiketler :