Cumhurbaşkanı Erdoğan canlı yayında

Cumhurbaşkanı Erdoğan canlı yayında

Erdoğan: (2)- "Biz kişi konuşmuyoruz. Biz sistemi konuşuyoruz. Eğer, faniler üzerine bir ülkeyi bina etmeye kalkarsanız batarsınız. Onun için baki, kalıcılığı olan bir sistem oluşturalım"- "Buradan ne Tayyip Erdoğanlar çıkar. Biz bugün varız yarın yokuz.

İSTANBUL (AA) - Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, kişileri değil, sistemi konuştuklarını belirterek, "Eğer, faniler üzerine bir ülkeyi bina etmeye kalkarsanız batarsınız. Onun için baki, kalıcılığı olan bir sistem oluşturalım." dedi.

Erdoğan, TGRT Haber, Beyaz TV ve TVNET'teki "Referanduma Doğru Özel" ortak yayınında gündeme ilişkin soruları yanıtladı.

Bir soru üzerine yeni sistemde cumhurbaşkanının fesih yetkisi olmadığına vurgu yapan Erdoğan, şunları söyledi:

"Cumhurbaşkanının yeniden bir seçime götürme yetkisi var. Böyle bir adım atıldığı zaman ortaya ne gelecek? İki sandık gelecek. Hem milletvekili hem cumhurbaşkanlığı... Bir cumhurbaşkanı, cumhurbaşkanıyken niye böyle bir seçime gitme yolunu denesin ki? Bu olsa olsa fevkalade, bir hal karşısında belki böyle bir adım atılabilir. Şu anda istikrar ve güven için biz nereye başvuruyoruz? Diyoruz ki seçim yapıldı 5 yıl bu ülkede herhangi bir şey yok. 5 yıl bir hedef. Bunun neye faydası var biliyor musunuz? Ekonomiye. İstikrar, güven, özellikle küresel sermayenin ülkemize girmesine... Çünkü küresel sermaye bize, 'Ne zaman seçim?' 5 yıl sonra. 'Arada bir şey var mı?' Yok kardeşim. Bizde 5 yılda bir yapılır bu seçim. Bunun da tarihi her şeyi bellidir."

Cumhurbaşkanı Erdoğan, yasama organının güç ve kuvvetlendirilmesinin de ortada olduğu bir dönemde bunun hedef saptırmadan başka bir şey olmadığını söyledi.

"TBMM ortadan kalkacak. TBMM'nin yetkileri sıfıra inecek." şeklindeki söylentilerin asılsız olduğunu dile getiren Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Şu anda cumhurbaşkanı sadece ihanet-i vataniyeden Yüce Divan'a gider. Bunun dışında yargılanması söz konusu değildir. Fakat yeni dönemde 2019 Kasım ayından sonra başlayacak dönemde bu defa tüm kişisel suçlarından ötürü... Parlamentodaki belli çoğunluklar var, bunlar sağlandığı zaman ne olur? Yüce Divan'a gider? Bu nedir? Parlamentonun ne denli güçlü bir denetime ve denetim gücüne sahip olduğudur. Şu anda TBMM'nin Hakimler Savcılar Kurulu'na üye verme yetkisi yoktur. Fakat yeni dönemde Hakimler Savcılar Kurulu'na 7 üye verme yetkisi olacak beşte üçle. Seçimi yapacaklar. Bunlar da Yargıtay veya Danıştay değil. Değişik. Akademik, avukat ve çeşitli sınıflardan insanlar parlamentodan buraya gönderilebilecek. 7 üyeyi gönderiyor. Bu ne zaman olacak? Hemen. Bu seçimden sonra seçimler, Yüksem Seçim Kurulu tarafından resmen açıklandığı andan itibaren 30 gün içerisinde bu 7 üyenin seçimi yapılacak. Ben de 4 üyeyi atayacağım. Bir de Adalet Bakanı ile müsteşar. Onlar buraya dahil oluyor. Böylece 13 üyeyle Hakimler Savcılar Kurulu'nu, eskiden Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'ydu şimdi Hakimler Savcılar Kurulu oluyor. Bu şekilde çalışmaya başlıyorsunuz. 3 olan daire de 2'ye düşüyor bu süreç içerisinde."

- "Bizim tabuları yıkmamız lazım"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, bu adımlarla beraber parlamentonun daha da güçleneceğini vurgulayarak, bunu da kimsenin inkar edemeyeceğini söyledi.

"Erdoğan sonrası ne olacak?" şeklindeki söylemleri de değerlendiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi:

"Biz faniyiz. Bugün varız, yarın yokuz. Kaldı ki 2019'dan sonra ne olacağı veya 2019'a kadar elimizde böyle bir yaşam garantisi var mı? Yok. Şimdi aslolan sistemdir. Biz kişi konuşmuyoruz. Biz sistemi konuşuyoruz. Eğer, faniler üzerine bir ülkeyi bina etmeye kalkarsanız batarsınız. Onun için baki olan, kalıcılığı olan bir sistem oluşturalım. Bu sistem, kim gelirse gelsin Hasan, Ahmet, Mehmet neyse... Nereye uyacak? O sisteme uyacak. O sistemle ülkeyi yönetecek. Şu anda bizler insan olarak böyle bir durumu değerlendirirken, şuna bakmamız lazım. Tamam da bu tabudur. Bizim tabuları yıkmamız lazım. Eğer tabuları yıkmazsak bunun bedelini ağır öderiz. Onun için Tayyip Erdoğan bir tabu değildir. Tayyip Erdoğan bir kuldur. Onlar zannediyor ki bu koltuklara oturanlar buralardan hiç kalkmayacak. Böyle bir şey yok. Varız, yokuz."

- "Ülkeyi yönetecek aktörleri yetiştirmeliyiz"

Milletin iradesine saygı duyulması gerektiğine dikkati çeken Erdoğan, "Gazi Mustafa Kemal aşağı, Gazi Mustafa Kemal yukarı. 'Biz onun partisinin başıyız.' diyor. Madem öylesin parlamentoda oturduğun koltuktan karşıdaki yazıyı okumuyor musun? Ne yazıyor orada? Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir. Altında da Kemal Atatürk imzası var. Bunu okumadın mı? Devamlı orada yazıyor. Samimi değiller. Millete güvenmiyorlar. Millete karşı saygısızlar. Eğer millete güveniyorsan millet kimi getirirse oraya... Buradan ne Tayyip Erdoğanlar çıkar. Biz bugün varız yarın yokuz. Mesele bu ülkeyi yönetecek aktörleri yetiştirmektir. Bunu yetiştiriyorsanız bu ülke diridir, canlıdır." ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Gençlere rüşvet verdiğinizi söylüyor sürekli Sayın Kemal Kılıçdaroğlu..." şeklinde ifadeye yönelik şu değerlendirmelerde bulundu:

"Genç, dinamik bir parlamento. Bunlar olacak ve bu gençlere hakarettir. Gençler asla böyle bir rüşvete, asla böyle bir ianeye, lütfa ihtiyaçları yoktur. Biz gençlere şu anda 18 yaş cezai mükellefiyet getiriyor mu? Getiriyor. Evlenme yaşı 18 diyor musun? Diyorsun. Bütün bunlar oluyor da seçme hakkını verirken seçilme hakkını niye vermiyorsun 18 yaşa? İşte biz veriyoruz."

Seçilme yaşını daha önce 30'dan 25'e indirdiklerini anımsatan Erdoğan, şöyle devam etti:

"Ben başbakanlığım döneminde de arkadaşlara diyordum. 'Arkadaşlar yanlış yapıyoruz. 25 değil, 18'e inmesi lazım. Zor olan seçmektir, seçilmek değil. Çünkü iyi ile kötüyü ayırma, en zor olan budur. Onun için gelin seçilme yaşını da 18 yapalım. Şimdi nasip oldu. Şimdi seçme ve seçilme yaşı 18 olacak. Ben gençliğimize inanıyorum. Gençliğimiz inşallah parlamentomuza ayrı bir dinamizm katacak. Çünkü ecdadımız Fatih'in 21 yaşındaki fethini unutamayız. Ulubatlı'nın o genç yaştaki surlara bayrak, sancak dikişini unutamayız. Böyle bir nesil inşallah yetişecek ve bu nesille dinamik bir parlamentoyu da oluşturacağız. Onun dediği gibi 'Ankara'dakiler oraya girecek.' şeyi çok büyük hakaret. Şu anda parlamentoda 25-30 yaş grubu arasında 5 arkadaş var. Sorun bakalım kimlerin çocukları bunlar? Anadolu'da herhangi bir esnafın, Konya'dan, Kayseri'den, İstanbul'dan, çeşitli yerlerden gelmiş esnafların çocukları. Hepsi çeşitli yerlerden burs ve kredi alarak okumuş kişiler."

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Meclis'in yetkileri ve güçler ayrılığı konularına ilişkin de değerlendirmelerde bulunarak, şunları kaydetti:

"Bu konuya da hakimliği yalan. Bir defa şu andaki tabloya bakalım, 2010 öncesine bakalım. 2010 öncesinde Hakimler Savcılar Kurulu'nun üye sayısı, 7 asıl 5 yedekti ve cumhurbaşkanı 5 asıl 5 yedek atardı. Adalet Bakanı ve müsteşar 2 üye, dolayısıyla 7 kişi. Böylece 7 oluşurdu. 2010 sonrası 21 asıl 7 yedek oldu üye sayısı. 4 tanesini cumhurbaşkanı atıyordu, yani 5'ten 4'e düştü, yargı 14 asıl 7 yedek ki bunlar Yargıtay ve Danıştay'dan gelen üyelerdi. Adalet Bakanı ve Müsteşar 2, Adalet Akademisi de 1 kişi veriyordu. Şimdi ise 2017 sonrasında üye sayısı 21'den 13'e düşüyor. Bu da buradaki tasarrufumuzu gösteriyor. TBMM bugüne kadar hiç atamazken şimdi 7 üye atıyor. Cumhurbaşkanı ise 4'tü yine 4 üye atıyor. Adalet Bakanı ve Müsteşar 2 idi yine 2. Bu hep önce de 2 idi, şimdi de 2. Fakat Adalet Akademisi'nden bu defa üye yok. Tablo bu."

Erdoğan, bu tabloyu sağa sola çekmenin anlamı olmadığını belirterek, burada kuvvetler ayrılığı prensibiyle ilgili de herhangi bir müdahalenin söz konusu olmadığını kaydetti.

Aksine, burada hakimler savcılarda özellikle Danıştay ve Yargıtay'dan giriş olmadığını aktaran Erdoğan, şöyle devam etti:

"Geliyorum Anayasa Mahkemesine. Anayasa Mahkemesinin 2010 sonrası 17'ye çıktı. Fakat şimdi 15'e düştü. 2 askeri üye var, bu 2 askeri üye emeklilik süresi dolunca onlar ayrılacaklar. TBMM burada 3 üye seçiyordu, gene 3 üye seçecek. Cumhurbaşkanı ise 14 atıyordu şimdi ise 2017'de 12 atayacak. Niye? Askeri üyeler olmayacağı için. Şimdi burada nasıl oluyor da kuvvetler ayrılığı birbirine giriyor? Az önce yasama organının durumunu anlattım. Yasama organı 550 milletvekilinden, 600'e çıkıyor. Niye? Buradaki olay şu; özellikle adil bir parlamento oluşumunu sağlayalım. Çünkü başka ülkelerde bakıyorsunuz nüfusa oranladığınızda olay çok çok farklı, bizde ise çok çok farklı bir tablo var. 'Bunu halletmemiz gerek' dedik."

- Vekil başına düşen vatandaş sayısı

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Avrupa ülkelerindeki milletvekili ve vekil başına düşen vatandaş sayısı hakkında kıyaslama yaparak, şunları kaydetti:

"Bununla ilgili olarak da bazı ülkeler var ki bu ülkelerin durumu gerçekten bizimle mukayese edilemeyecek şekilde çok farklı. Mesela Almanya. 82 milyon nüfusu var, milletvekili sayısı 667. Milletvekili başına düşen sayı 123 bin. Fransa'nın 66 milyon nüfusu var, senato ve milletvekili sayısı 925, oran 75 bin. İspanya'ya bakıyoruz 44 milyon nüfusu var, milletvekili sayısı 616. 64 bin kişi. Aynı şekilde İtalya'ya bakıyoruz, orası ayrıca bir felaket, 60 milyon nüfusu var, milletvekili senatör 952. Ona 63 bin kişi düşüyor. Geliyoruz İngiltere'ye 65 milyon nüfus. Orada tabii senato, avam kamarası falan bin 449… 45 bin kişiye bir tane düşüyor. Geliyoruz bize 80 milyon nüfus, 550 milletvekili, 143 bin kişiye bir milletvekili. Bu adil bir dağılım değil."​

(Sürecek)

AA

Kaynak:Haber Kaynağı

Etiketler :