Cumhurbaşkanı Erdoğan: (3)

Cumhurbaşkanı Erdoğan: (3)

"MGK'da, 'legal görünüm altındaki illegal faaliyetleri yürüten örgütler' diyerek biz paralel devlet yapılanmasını

ANKARA (AA) - Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "MGK'da, 'legal görünüm altındaki illegal faaliyetleri yürüten örgütler' diyerek biz paralel devlet yapılanmasını kayda girdik. Bunu tavsiye kararı olarak hükümete gönderdik. Hükümet de buna uyarak, burayla ilgili Bakanlar Kurulu kararını çıkardı. Bu, şu demektir: 2015 Milli Güvenlik Siyaset Belgesi'nin içinde PDY veya PY olarak yerini almıştır. Nedir? Legal görünüm altında bir illegal örgüt" dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, TRT'deki canlı yayında gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı.

"Ben, Çözüm Süreci'nde hiçbir zaman maalesef, bu arkadaşların samimi olduğunu görmedim. Şu anda da samimi değiller. Eğer samimi olsalar 6-7 Ekim olayları, hala Cizre, Silopi, buralardaki olaylar olmazdı" ifadesini kullanan Erdoğan, "Samimi olsalar, bakın çok daha ilgincini söyleyeceğim, hükümet, devlet şurada, diyelim ki Yüksekova'da havalimanı yaptırıyor, çoktan burası bitecekti, hala yapılan tehditler oradaki iş makinelerinin yakılması sebebiyle burası bitmiyor. Yollar aynı şekilde, yol kesmeler. Cizre'de açılan hendekleri görüyorsunuz. Bunları yapmak suretiyle kim zarar görüyor? Orada yaşayan benim Kürt kardeşlerim değil mi? Bunlar bir taraftan çıkıyor diyorlar ki 'Biz Kürtlerin temsilcisiyiz' öbür taraftan insanca yaşamasına engel olacak ne varsa onu yapıyorlar" diye konuştu.

Türkiye'nin huzurunu Çözüm Süreci'nde buldukları için bu süreci başlattıklarını ifade eden Erdoğan, bunu önce Demokratik Açılım, Milli Birlik Kardeşlik diye başlattıklarını, Çözüm Süreci olarak devam ettirdiklerini ve aynı şekilde devam ettireceklerini söyledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Fakat bu konuda da samimi değiller. Çünkü uygulamaları görüyoruz, yaklaşım tarzlarını görüyoruz" dedi.

"Çözüm süreci konusunda nasıl bir yol haritası olacak? PKK'nın silah bırakacağına dair bir takım şeyler vardı, Kandil farklı, İmralı farklı. Türkiye'nin en büyük projesi belki. Nasıl bir 6 ay bekliyor bizi bu çerçevede?" sorusunu yanıtlayan Erdoğan, "Bu konuda bunların bir defa istikametini belirleyecek emir meselesinde nereden, kimin emriyle neyi, nasıl yapacağız gibi belirlenmiş bir yolları yok" ifadesini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bakıyorsunuz Ada bir talimat veriyor, Dağ bir talimat veriyor ve bu talimatlar zaman zaman tabii kesişmiyor. Kesişmeyince farklı adımlar atılıyor ve bakıyorsunuz hemen bilgiler geliyor. 'Bizi dinlemeyen bazı grupların uygulamasıdır' diyor. Burada tabii siz neticeye varabilir misiniz, varamazsınız. Sık sık da biliyorsunuz yeni yeni örgüt isimleri çıkıyor ortaya. Alıştıklarınızın dışında da örgüt isimleri çıkıyor. Niye hedef saptırmak için. Şimdi mesela iç güvenlik yargı paketi şu anda çıkıyor. İç güvenlik yargı paketiyle birlikte ben doğrusu Çözüm Süreci'nde önemli mesafe alınacağına inanıyorum. Silah bırakmaydı, molotof kullanılmaması olayıydı, maske olayıydı vesaire buna benzer her şey. Çünkü, halk huzur istiyor. Benim Kürt vatandaşım da huzur istiyor ama tehditler neticesinde huzura kavuşamıyor ki. Burada hukuktan taviz vermeksizin bu adımların atılmasıyla birlikte ben inanıyorum ki bir defa benim Kürt vatandaşım, Kürt kardeşim burada ortaya çok daha farklı bir direnç koyacaktır. Bunu bir çok bu noktada görüştüğümüz STK'lar olsun, mesela muhtarlar olsun, hepsi bakıyorum aynı noktadalar. Fakat onların bu zeminini bizim ne yapmamız lazım, güçlendirmemiz lazım. Devletin de yanında, arkasında olduğunu hissetmesi lazım."

- "Bizim derdimiz şu, Türkiye huzura nasıl kavuşacak"

Erdoğan, "Sizi dinlerken biraz karamsar gördüm. Çözüm Süreci'ne örgüt üzerinden bakınca söylediğiniz kaygılar doğru ama örgütün içerisinde mesela Hatip Dicle gibi siyasi aktörler çaba harcıyorlar. Yani örgütün bu tutumunu, siz bunu neye bağlıyorsunuz? Örgütün güvensizliğine mi bağlıyorsunuz, yoksa başka güçler de var mı devrede? Türkiye'nin Çözüm Süreci'ni engellemek için farklı aktörler mi devreye giriyor?" sorusu üzerine şunları söyledi:

"Çözüm Süreci'yle ilgili olarak bir defa bu sürecin oturması, yerleşmesi her şeyden önce Türkiye'deki iktidar mücadelesini, iktidar beklentisi içerisinde olanların aleyhine geliştireceği için buna bir defa olumlu yaklaşmıyorlar. Mesela biz bu konuda bu göreve geldiğim ana kadar hiçbir zaman karamsar olmadık, rahat hareket ettik. Akil insanları topladıysak bundan dolayı topladık. Benden sonra Sayın Başbakan aynı şekilde bu süreci devam ettirdiyse bundan dolayı devam ettirdi. Niye? Bizim derdimiz var. Bizim derdimiz şu, Türkiye huzura nasıl kavuşacak."

Milletçe bu işin yürütülmesinin, milletçe ümitvar olmanın gayreti içinde olmak istediklerini, bu süreçte Akil İnsanların çok ciddi bir mücadele verdiklerini, bazı yerlerde edep, adap dışı saldırılara rağmen bu mücadeleyi sürdürdüklerini aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti:

"Daha sonra bize gördüklerini, bildiklerini, tespitlerini hem raporla hem de özet sunumlarla ifade ettiler. Bunu engellemek isteyen Türkiye'de tabii siyasi mücadelenin içerisinde olanlar olduğu gibi siyasi mücadelenin dışında olanlardan da Çözüm Süreci'ne engel olmak isteyenler var. Tabii burada birinci derecede paralel devlet yapılanması olarak benim sık sık ifade ettiğim örgüttür. Bazıları buna cemaat diyor, cemaatle alakası yok bu işin. O samimi cemaatleri de yani onlara saygısızlık yapmış oluruz. Burası artık bir örgüttür ve bunu bizler biliyorsunuz Milli Güvenlik Kurulunda da gündeme getirmek suretiyle, Milli Güvenlik Kurulunda 'legal görünüm altındaki illegal faaliyetleri yürüten örgütler' diyerek biz paralel devlet yapılanmasını orada kayda girdik. Bunu tavsiye kararı olarak hükümete de gönderdik. Hükümet de buna uyarak, burayla ilgili Bakanlar Kurulu kararını çıkardı. Bu, şu demektir: 2015 Milli Güvenlik Siyaset Belgesi'nin içinde artık PDY veya PY olarak yerini almıştır. Nedir? Legal görünüm altında bir illegal örgüt. Buna karşı tabii şu anda devlet bütün kurumlarıyla mücadelesini sürdürmeye başlamıştır. Sürdürüyoruz, sürdüreceğiz."

- "Böyle bir yargı mensubuna güven de olamaz"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 17-25 Aralık süreci, MİT Müsteşarı Hakan Fidan'a yapılmak istenen operasyona bakıldığında o operasyonun uzantıları olduğunu belirterek, şunları kaydetti:

"Bu uzantılar içerisinde aktörler kimler diye baktığınızda burada paralel devlet yapılanmasının, paralel yapının temsilcilerini görüyoruz. Geçenlerde bir gazetede, şu anda açığa alınmış olan savcılardan bir tanesinin açıklaması çok çok manidar. Orada ben sadece bir kısmını okumakta fayda görüyorum. O da şudur: Yani her şeyi bir tarafa koyalım ama o hakikaten insanın tüylerini diken diken yapıyor. Yani, 'bence' oraya o kelimenin konulması, sen bir yargı mensubusun, sen 'bence' diyemezsin. 'Bunun arkasındaki hedef başbakan' diyemezsin. Tahminler üzerine bir şeyi bina edemezsin. Mesela çok enteresan, oğlumla ilgili yaptığı açıklamada diyor ki, 'Bilal Erdoğan'la ilgili olarak somut herhangi bir şey yoktur.' Ondan sonra bana geliyor, benimle ilgili de ortaya herhangi bir şey koyamıyor, 'bence' diyor, 'hedef Erdoğan'dı' diyor. Şimdi bir savcı eğer böyle bir ifadeyle ortaya çıkıyorsa ben diyorum ki, burada hukuki sorumluluk yoktur. Böyle bir yargı kurumuna, müessesine veya mensubuna güven de olamaz. Açığa alınma meselesinde bu işin nereden nereye vardığını göstermesi bakımından bu çok büyük bir önem ifade ediyor. Tabii nerelerden nerelere geldik. Nasıl bir mücadele bu süreçte verildi. Her geçen gün bu işin haklılığı da ortaya çıkıyor."

Emniyet teşkilatında olanların da ortaya çıktıkça, neler yapıldığının görüldüğünü ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle tamamladı:

"Mesela geçenlerde biliyorsunuz emniyet teşkilatında işte zırhlı araçtan polis bakıyorsunuz bombayı atıyor Allah'tan ki o paralel ama arkadan gelen paralelci değil, hemen olaya müdahale ediyor ve yakalayıp teslim ediyorlar. Emniyet teşkilatı gibi bir teşkilatımızın içerisinde böyle bir kırılma yaşanırsa, böyle bir Allah muhafaza ayrılık yaşanırsa biz nereye varacağız. Güvenliğimizi nasıl sağlayacağız? Aynı şey silahlı kuvvetlerimizin içinde olursa bizim halimiz ne olacak? Bunlar ciddi olarak ele alınması gereken konular. Onun için hükümetimizin şu anda vermiş olduğu mücadele sıradan bir mücadele değil. Bizim verdiğimiz mücadele sıradan bir mücadele değil. Aklıselim sahibi vatandaşlarımıza özellikle şunu hatırlatmak istiyorum; bu işi lütfen hafife almayalım. Tabularla yaşanan bir dünya değil, biz Allah'ın verdiği bu aklı, Allah'ın verdiği ilmi, tecrübeyi, her şeyi biz hak yolunda, adalet yolunda, hukukun tesisi için kullanalım. Hukukun tesisi için bunu kullanamazsak, birileri mazlum durumuna düşer, birileri de zalim durumuna düşer. Biz zalimlerin yanında yer alamayacağımıza göre, burada devlet-millet kaynaşması lazım ki bu süreci atlatalım ve Çözüm Süreci'nden de beklediğimiz neticeyi o zaman çok daha farklı bir şekilde alırız diye inanıyorum."

(sürecek)

 

Kaynak:Haber Kaynağı