Cumhurbaşkanı Erdoğan: (2)

Cumhurbaşkanı Erdoğan: (2)

"Silahların bırakılması çağrısı, bizler için çok çok önemli bir beklentiydi. Tabii çağrılar güzeldir ama aslolan, daha önce de söylediğim gibi, uygulamadır. Her şey eninde sonunda uygulamaya dayalıdır. Bu uygulama da nedir? Silahların bırakılmasıdır. Bıra

İSTANBUL (AA) - Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, silahların bırakılması çağrısının çok çok önemli bir beklenti olduğunu belirterek, "Tabii çağrılar güzeldir ama aslolan, daha önce de söylediğim gibi, uygulamadır. Her şey eninde sonunda uygulamaya dayalıdır. Bu uygulama da nedir? Silahların bırakılmasıdır. Bırakıldığı andan itibaren de zaten bu ülkede huzur, refah ortamı çok daha farklı şekilde gelişecektir" dedi.

Erdoğan, Suudi Arabistan’a gerçekleştireceği resmi ziyaret öncesi Atatürk Havalimanı'nda gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bir soru üzerine, Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan ve İçişleri Bakanı Efkan Ala'nın, HDP grup başkanvekilleri Pervin Buldan, İdris Baluken, HDP İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder ile Dolmabahçe'deki Başbakanlık Ofisi'nde bir araya gelmesi sonrası yapılan ortak açıklamayı ve "PKK'ya yönelik silah bırakma çağrısı"nı şöyle değerlendirdi:

"Silahların bırakılması çağrısı, bizler için çok çok önemli bir beklentiydi. Bu, demokratik açılım süreciyle başlayan bir çağrıdır, Milli Birlik ve Kardeşlik Projesi'yle başlayan bir çağrıdır. Şimdi de Çözüm Süreci'yle devam eden ve 'Bunu artık noktalayalım' diye hasretle beklediğimiz bir çağrıdır. Tabii çağrılar güzeldir ama aslolan, daha önce de söylediğim gibi, uygulamadır. Acaba bu uygulama şu seçim öncesinde veya seçimlerde araziye ne kadar yansıyacak? Bundan önce mart seçimlerinde maalesef yansımadı, cumhurbaşkanlığı seçimlerinde yansımadı. Yine aynı şekilde devam etti. Temennim odur ki bu yapılan açıklamaların arkasında durulur ve bununla ilgili adımlar da atılır."

"Burada silahı bırakması gereken bölücü terör örgütünün mensuplarıdır. Eğer burada güvenlik güçlerimizin silah bırakması bekleniyorsa, bu ham hayaldir. Böyle bir şey olmaz" diyen Erdoğan, silahın güvenlik güçlerinin enstrümanı olduğunu ve o silahın hedefinin güvenliği sağlamak ve huzuru getirmek olduğunu söyledi.

Erdoğan, "Kalkıp da 'Asker, polis, bunlar da silahı bıraksın' deniliyorsa böyle saçmalık olmaz. Bunun için vardır ve kolay kolay ne güvenlik ne diğer birimler eğer bir teröre teşebbüs yoksa zaten silaha da tevessül etmez, onun da meraklısı değildir. Nerede kullanılacağını bilir ve bu konuda da mevzuat ona zaten nerede kullanılması gerektiğine dair de çerçeveyi çizmiştir. O da o çerçeve içerisinde hareket eder" diye konuştu.

- "Samimiyet testini önümüzde çok daha açık ve net göreceğiz"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın "Hükümet, yürüttüğü politika ile barış konusunda zerre kadar umut vermiyor" şeklindeki sözleri hatırlatılarak sorulan soruya, şu karşılığı verdi:

"Burada tabii adeta bir ikili görüntü söz konusu. Bugün Yalçın Bey'le birlikte açıklama yapanların yaptığı açıklamalar farklı, eş başkanın yaptığı açıklama farklı. İmralı'ya gidenlerin yaptığı açıklama farklı, eş başkanın yaptığı açıklama farklı. Burada iki maymun oynanıyor. Böyle şey olmaz. Demek bunların oturmuş bir ilkesi yok. Eğer ilkeli bir tavır içerisinde olsalar, ha o zaman Sayın Başbakan Yardımcımızın yanına gelen heyetin yaptığı açıklamayla, eş başkanın yapmış olduğu açıklamanın aynı olması gerekir. Aynı olmadığına göre, burada herhalde hükümetin kendini check etmesi değil, onların kendisini check etmesi gerekir. Çünkü hükümetin zaten Başbakan Yardımcısı olarak yaptığı açıklama ortadadır ve bu açıklama da bugünün açıklaması değildir. Geçmişten bugüne bu konudaki başbakanlığım döneminde de bu açıklamalar aynıdır, aynı çizgi üzere, istikrar üzere gitmektedir. Her şey eninde sonunda uygulamaya dayalıdır. Bu uygulama da nedir? Silahların bırakılmasıdır. Bırakıldığı andan itibaren de zaten bu ülkede huzur, refah ortamı çok daha farklı şekilde gelişecektir."

"Ne istendi de bu ülkede hükümet, 12 yıllık başbakanlığım döneminde verilmedi?" diye soran Erdoğan, "Altyapısından, üstyapısından... Mesela bugün söyleniyor, kimlik... Ret politikalarını biz kaldırdık, asimilasyon politikalarını biz kaldırdık, inkar politikalarını biz kaldırdık. İşte bunlar kimlik sürecidir. Bunları getiren biziz. Olağanüstü hal... Bunu halleden biziz. İnsanca yaşama erdemini getiren biziz. Televizyonlarda kendi dillerinde yayın yapma imkanı getiren biziz. Bunlar yoktu. İstedikleri gibi yayın yapma noktasında yazılı, görsel, bizim iktidarımızda oldu bunlar" diye konuştu.

Erdoğan, Hakkari'de havalimanı inşaatında iş makinelerinin yakıldığını, hizmet götürecek hükümete engel konulduğunu belirterek, şöyle dedi:

"Bütün bunlar acaba samimi bir davranış içerisinde olanlar tarafından yapılır mı? Yapılmaz. Demek ki samimi bir davranış, samimi bir yaklaşım yok. Nedir? Benim Kürt kardeşim uçağa binecek ya. Nereden binecek? Yüksekova'dan. Niye bundan rahatsız oluyorsun? Yarım saatlik mesafeye kadar uçak geliyor. Şimdi nereden biniyor? Van'dan biniyor. Ama burası bittiği anda Yüksekova'dan binecek. Biz hükümet olarak, devlet olarak bu tür hizmetleri götürdük, hala götürüyoruz ama onlar diyor ki 'İstemezük'. Onun için samimiyet testini önümüzde çok daha açık ve net göreceğiz. Uygulama, uygulama, uygulama..."

(Sürecek)

Kaynak:Haber Kaynağı