Cumhurbaşkanı adayı ve Başbakan Erdoğan'ın Van mitingi

Cumhurbaşkanı adayı ve Başbakan Erdoğan'ın Van mitingi

Erdoğan: (2)

VAN (AA) - Cumhurbaşkanı adayı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Kürt olduğu için Said-i Nursi'nin yanına gitmeyen Pensilvanya, çözüm sürecini sabote etmek için de çok gayret etti. Onun buradaki çetesine şimdi hak ettiğini hukuk içinde veriyoruz" dedi.

Erdoğan, cumhurbaşkanlığı seçim kampanyası kapsamında Hastane Caddesi'nde düzenlenen mitingde, vatandaşlara hitap etti.

İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarını hatırlatan Erdoğan, hem dua edeceklerini hem de bütün imkanlarıyla Gazze'nin yanında duracaklarını söyledi.

Erdoğan, ne içeride ne dışarıda hiçbir saldırıya boyun eğmeden hakkı savunmaya, mazlumların elinden tutmaya devam edeceklerini dile getirerek, şöyle konuştu:

"CHP ve MHP'nin ortak adayları ne diyor? 'Gazze'yi bırak Suriyeli misafirleri bırak, Türkmenlere bak' diyorlar. Bunların dünyadan haberleri yok. Bunların kendi ülkelerinden bile haberleri yok. Biz Gazze'ye nasıl ulaşıyorsak AFAD eliyle Suriye'ye de öyle ulaşıyoruz. Somali'ye nasıl ulaşıyorsak AFAD ile Kızılay ile TİKA ile gönüllü kuruluşlarımızla Suriye'nin Irak'ın Türkmenlerine de öyle ulaşıyoruz. Myanmar'a nasıl ulaşıyorsak Kırım Türklerine, diğer Türk, Kürt, Arap kardeşlerimize de öyle ulaşıyoruz. Çünkü biz büyük devletiz. Biz AK Parti iktidarıyız. Rabbime şükürler olsun imkanlarımız var. Reklam yaparak değil, davul zurna çalarak değil, sessizce, etkili şekilde yoğun şekilde herkese, her yere yardım elimizi ulaştırıyoruz."

"MHP Genel Başkanı bilmez ama MHP'ye gönül veren kardeşlerim bizim Türkmenlere nasıl ulaştığımızı çok iyi bilir. HDP yönetimi bilmez ama benim HDP'ye gönül veren kardeşlerim Suriye'deki, Erbil'deki Kürt kardeşlerimize nasıl destek verdiğimizi çok iyi bilirler" diyen Erdoğan, Allah'tan Filistin'deki, Suriye'deki, Irak'taki, Mısır'daki ve Libya'daki tüm mazlumlara yardımcı olmasını diledi.

-"12 yıl boyunca millete hizmet ettim"

Erdoğan, Türkiye Cumhuriyeti'nin başbakanı olarak 12 yıl boyunca millete ve ülkesine hizmet ettiğine dikkati çekti.

Ülkeye 12 yıl boyunca büyük eserler, yatırımlar ve hizmetler kazandırdıklarını anlatan Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti:

"Sizler şahitsiniz. En büyük mücadeleyi eğitimde, sağlıkta, adalet ve emniyette bunlarla birlikte çözüm sürecinde verdik. Türkiye'de birliği, dirliği, dayanışmayı, kardeşliği yüceltmek için 12 yıl mücadele ettik. Yaraları sarmak için, hataları telafi için, kanı durdurmak için, acıları, gözyaşlarını dindirmek için samimi şekilde çabaladık. Karşılaştığımız engelleri sizler de görüyorsunuz. Çözüm sürecini işte sizler bunu yaşıyorsunuz. Biz 'Gençler ölmesin' dedikçe doğuda, batıda 'gençler ölsün' diye çabalayanlar oldu. Biz, 'annelerin gözyaşı dinsin' diye çırpındıkça anneleri ağlatmak için ellerinden geleni yapanlar oldu. Nice sabotajlarla karşılaştık. Hepsini aştık. Nice tahriklerle, nice saldırılarla, tuzaklarla karşılaştık. Hepsini aştık. Darbe senaryoları kurdular, boşa çıkardık. Çetelerle bizi tehdit ettiler, boyun eğmedik. Terör örgütüyle tehdit ettiler, boyun eğmedik. Pensilvanya ihanet çetesini üzerimize saldılar, 'eyvallah' demedik. Kürt olduğu için Said-i Nursi'nin yanına gitmeyen Pensilvanya, çözüm sürecini sabote etmek için de çok gayret etti. Onun buradaki çetesine şimdi hak ettiğini hukuk içinde veriyoruz. 'İnlerine gireceğiz' dedik, siz bize destek verdiniz işte şimdi inlerine kadar giriliyor."

-"Bu can bu tende oldukça..."

"Başbakanım sen Çankaya'ya çıkarsan bu Pensilvanya ile mücadele ne olacak" denildiğini vurgulayan Erdoğan, "Bu can bu tende oldukça bu mücadele sonuna kadar devam edecektir" ifadesini kullandı.

Erdoğan, "Zira bizim ulusal güvenliğimizi tehdit eden unsurlar nerede, kim, nasıl olursa olsun karşılarında bizi bulacaklardır. Çözüm sürecinin önündeki engelleri de aşıyor muyuz? Yasal düzenlemeyi yaptık mı, yaptık. Çıkardığımız son yasayla çözümün zeminini daha da güçlendirdik. Eğer destek verirseniz, eğer bizi cumhurbaşkanı seçerseniz inşallah çözüm süreci daha kararlı, daha güçlü, daha hızlı şekilde devam edecek" şeklinde konuştu.

-"Bilgisayar klavyelerine özgürlük getirdik"

Türkiye'nin nereden nereye geldiğini anlatmak için örnek veren Erdoğan, şunları kaydetti:

"On yıllar boyunca bu ülkede kitaplar yasaklandı, türküler, şarkılar bu ülkede yasaklandı. Hatta anadilde konuşmak yasaklandı. 'Kürt' demek 'Kürtçe' demek bu ülkede adeta suçtu. Cezaevlerinde anne evladıyla Kürtçe konuşamıyordu. Şimdi ne oldu? 24 saat Kürtçe yayın yapan devlet televizyonu var. Var mı, var. Televizyonlarda, radyolarda farklı dil ve lehçeler serbest. Üniversitelerde bölümler açıldı. Okullarda farklı dil ve lehçelerin öğrenilmesini sağladık. Özel okullarda farklı dil ve lehçelerde eğitimi mümkün hale getirdik. Artık bilgisayarın klavyelerine özgürlük getirdik. İlçelerin, köylerin eski isimlerini iade etmeye başladık. Bitmedi. Devletin kurumları eliyle Kürtçe kaynak eserleri bizzat biz basıyoruz biz. Kültür ve Turizm Bakanlığımız daha önce Ahmed-i Hani'nin eserini basmıştı. Sizlere Feqiye Teyran'ın eserinin de yolda olduğunu söylemiştik. O da basıldı ve bugün Feqiye Teyran memleketinde sizlere bu müjdeyi açıklıyorum. Artık yayına girdi."

-"Hayalleri gerçeğe dönüştürüyoruz" 

Türkiye'deki kütüphanelerin tarandığını, yurt dışındaki kütüphanelerde araştırmalar yapıldığını belirten Erdoğan, 2 cilt halinde Osmanlıca harflerle Kürtçe, Latin harflerle de Kürtçe ve Türkçe çevirisiyle bu muhteşem eseri milletle buluşturduklarını anlattı.

Başbakan Erdoğan, bir başka müjde daha vermek istediğini kaydederek, Ensar Vakfı'nın çok anlamlı ve güzel bir işe imzasını attığını bildirdi. 

Kutsal kitap Kur'an-ı Kerim'in Kürtçe mealinin hazırlandığını ve basıldığını belirten Erdoğan, "12 yıl önce bu kitapların basılacağını hem de devlet eliyle, gönüllü kuruluşlar eliyle basılacağını söyleseler kim inanırdı? Biz, hayalleri gerçeğe dönüştürüyoruz. Kardeşliğimizi yüceltecek, her adımı cesaretle atıyoruz. Bundan sonra da bu adımlar, hız kesmeden kesintiye uğramadan inşallah devam edecek" diye konuştu.

(Sürecek)

Kaynak:Haber Kaynağı