"Okul Öncesi" eğitimde  C plakaya çözüm yolu bulunmalı

"Okul Öncesi" eğitimde C plakaya çözüm yolu bulunmalı

ÖZDEBİR Başkanı Naci Atalay, "C plakanın zorunlu tutulması ile ilgili yapılan düzenleme okul öncesi eğitim kurumlarını mağdur edecektir. Okul öncesi eğitim kurumlarında C plaka zorunlu olmamalıdır" dedi.

Okul Öncesi Eğitim Kurumları Platformu yeni servis yönetmeliği ile ilgili problemler ve çözüm önerileri konulu basın toplantısı düzenledi. Dedeman Otel'de düzenlenen basın toplantısına İl Milli Eğitim Müdür Yardımcıları Dündar Polatcan ve Yusuf İpek, Trafik Denetleme Şube Müdürü Mustafa Eski, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı İl Müdür Yardımcısı Nurettin Ulaş, AK Parti İl Başkan Yardımcısı Muharrem Akkaya, Özel Eğitim-Öğretim Derneği (ÖZDEBİR) Başkanı Naci Atalay, Özel Öğretim Derneği (ÖZDER) Konya Şube Başkanı Barış Çağlayan Çakır, Okul Öncesi Eğitim Kurumları Derneği Başkanı Candan Duran ve çok sayıda eğitim kurumunun temsilcisi katılım gösterdi. Yapılan düzenleme ile çok sayıda eğitim kurumunun mağdur olacağını dile getiren Özel Eğitim Öğretim Başkanı Naci Atalay, "Yeni yönetmelik öncesinde ilgili kurumlar, ilgili bakanlıkça aldıkları kurum ruhsatı ile araç ruhsatları aynı kişi veya firmaya ait olmak kaydı ile hususi minibüsler ile öğrencilerine hizmet vermekteydiler. Yeni yönetmelikle birlikte Konya Büyükşehir Belediyemiz, kurumların kendi araçlarıyla taşımacılık yapmalarına müsaade etmeyeceklerini belirtmektedir. İhaleye girerek C plaka sahibi olmaları veya C plaka sahibi şirketlerle çalışılması gerektiğini söylüyorlar. Bu değişiklik ilgili kurumları en çok etkileyen maddelerin başında gelmektedir" diye konuştu.

UYGULAMA KURUMLARI ZOR DURUMDA BIRAKIR

Okul Öncesi Eğitim Kurumları'nın yüksek kazançlar sağlayan kurumlar olmadığına dikkat çeken Atalay, "Bu işi yapan kurumlar kar marjları yüksek olmayan kurumlardır. Kurumların en büyük riskleri ve sıkıntıları eğitim ve bakım hizmeti verdikleri küçük yaş (0-6 yaş) grubu çocuklarına servis hizmeti vermeleridir. Bu kurumlar eğitimden daha çok kendilerini uğraştıran, risk üstlenmelerine sebep olan servis hizmetinden kurtulmak için C Plakalı Servis araçlarından hizmet almak istemelerine rağmen aşağıda belirtilen hususlardan bu mümkün olmamaktadır" sözlerini kullandı.

anaokulu-platformu--(1).jpg

C PLAKALI SERVİSLER YETERSİZ

Küçük ve orta ölçekli eğitim kurumlarına C plakalı servislerin hizmet vermek istemediğini aktaran Atalay, "Okul öncesi eğitim kurumlarının, çocuk kulüplerinin öğrenci sayılarının genel olarak az olması, C plaka ile hizmet veren servis firmalarına ticari açıdan cazip gelmemektedir. Bunun sebebi ise büyük ölçekli okulların (250 üzeri öğrencisi olan kurumlar) öğrencilerini ortalama 30 dakika da daha dar bir bölgeden toparlayıp okula getirebilmektedir. Küçük ölçekli eğitim kurumlarının kendilerinin yaptığı serviste ise güzergâhlar daha uzamakta, servis saati ise 45-50 dakika aralığına çıkmaktadır" ifadelerini kullandı.

Diğer okullara nispeten, okul öncesi eğitim kurumlarının daha esnek ve geniş çalışma saatlerine sahip olduğunu söyleyen Atalay, konuşmalarını şu şekilde sürdürdü: "Çalışan aile ile çalışmayan ailelerin öğrencilerine ayrı saatlerde hizmet verebilmektedirler. Çalışan ailelerin öğrencilerine sabah erken (07.00-08.00) saatlerinde hizmet vermekte olup, akşam ise geç saatte (17.00-19.00) servis hizmeti veren kurumlardır. Çalışan aile öğrencileri kurumun yüzde 25-50 arasında öğrenci kapasitesini oluşturmaktadır. Buda serviste bulunan öğrenci sayısını daha da azalmasına sebebiyet vermektedir. C Plaka hizmeti veren firmaların devlet okulları, özel okulların giriş-çıkış saatleri çakışmaktadır. Bu nedenle birçok kurum anlaşma yapmaya çalışmasına rağmen servis firmaları tarafından aynı saat aralığında hizmet verememektedirler. Okul öncesi eğitim kurumlarının bir kısmı hafta sonlarında az sayıda da olsa çalışan ailelere hizmet vermekte, servis şirketleri bu ailelere ticari açıdan verimli olmayacağı için de hizmet vermeyecektir.

 ÜCRETLER ÇOK PAHALI

Çocukların yaşlarının küçük olması sebebiyle özel ihtimam gösterilmesi gerektiğine vurgu yapan Atalay, "Serviste altını kirleten, midesi bulanan, bilhassa alışma dönemlerinde ağlayan çocuklara gerekli ihtimamı gösterebilme imkânları ve bu alanda yetişmiş (Çocuk Gelişimci veya Okul Öncesi eğitim almış) personelleri bulunmamaktadır. Servis mesafelerinin genelde uzak olması nedeniyle, Ulaştırma Komisyonunun belirlemiş olduğu ücretler üzerinden hizmet vermek istememektedirler. Diğer bütün şartlar gerçekleşmiş olsa bile, bu hizmeti verebilmek için Ulaştırma Komisyonunun belirlediği ücretlerin 2 misli üzerine çıkmaları gerektiğini belirtmektedirler. Böyle bir durum ise dar ve orta gelirli ailelerin karşılamakta zorlanacakları ek bir külfet olacaktır. Okul öncesi eğitimin sekteye uğramasına sebebiyet verecektir" şeklinde konuştu.

C PLAKAYI HER KURUM KALDIRAMAZ

C plakanın yüksek bir meblağ ile satıldığına değinen Atalay, "Küçük ölçekli eğitim kurumları 60.000-100.000 TL aralığında, orta ölçekli olanları ise 100.000-250.000 TL kurulum maliyeti ile hizmet vermeye başlayan kurumlardır. Bu eğitim kurumları 300.000 gibi yüksek bedel ile kendi C plakalı servis araçlarını kullanabilmeleri mali güçleri açısından mümkün değildir. Küçük ölçekli bir eğitim kurumu 2 ila 4 servis aracı ihtiyacı için servet niteliğinde bir rakamı öğrencilerinin servis hizmetine aktarması gerekmektedir. Bu kurumların kurucuları böyle büyük bir yatırımı yapma güçleri olsa daha büyük ölçekli eğitim kurumları açarlar ya da servis hizmeti veren şirketler kurarak ticari olarak daha çok kar edecekleri bir işletme kurmuş olurlar. Bu Kurumlar servis hizmeti verirken kar amacı gütmekten daha ziyede, zorunlu olarak veliye maliyetine hizmet vermektedirler" diye konuştu. Toplantıya katılan diğer sektör temsilcileri yaşanan sıkıntılarla ilgili açıklamalarda bulundu. Ferit Hepokur-Memleket