Çocuk istismarıyla mücadele

Çocuk istismarıyla mücadele

TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Başkanvekili Benli:- "İstismarla mücadele, tespit edilen failleri cezalandırmakla ya da sadece 'çocuk istismarcılarına en ağır ceza verilsin' denilerek tek yönlü yapılmaz"- "Çocuğa istismarda bulunanlara kimyasal ka

TBMM (AA) - İSMAİL ÇİMEN - TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Başkanvekili ve AK Parti İstanbul Milletvekili Fatma Benli, çocuk istismarının, anlık vaka üzerine dikkati çekilen, sonrasında ise unutulan değil sürekli üzerinde düşünülmesi gereken bir konu olduğunu söyledi.

Benli, çocuk istismarına yönelik yürütülen çalışmalara ilişkin AA muhabirine yaptığı değerlendirmede, çocuk istismarının, sadece "karşı olunduğu" ifade edilerek çözülecek bir konu olmadığını bildirdi. Benli, istismarda şiddet aşamasına gelinene kadar tüm yolların kapatılmasını istedi.

Çocukların, her yerde ve konumda istismarla karşılaşabileceklerine işaret eden Benli, yaşanan her vakanın toplumdaki tüm bireyin yüreğinde ağır etkilere neden olduğunu vurguladı. Benli, "Konuya bütüncül bakılması, bir kişiye ya da bir kuruma bırakılmadan herkesin üzerine düşeni yapması gerektiğinin unutulmaması gerekmektedir. Hükümetimiz, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, Milli Eğitim Bakanlığı ve Adalet Bakanlığı başta olmak üzere çeşitli bakanlıklar kendi alanlarında çalışmalarını sürdürmektedir." dedi.

Benli, 2016 yılında başkanvekili olarak görev aldığı, çocuğa yönelik her türlü istismar olayının araştırılmasına ve gereken önlemlerin alınması için kurulan komisyonda yoğun çalışmalar gerçekleştirdiklerini anımsattı.

Çalışmalar ışığında komisyonun önerilerinden bir kısmının hayata geçirildiğini, bir kısmı üzerinde ise hala çalışıldığına belirten Benli, şöyle devam etti:

"AK Parti iktidarı döneminde çocuk istismarına verilen cezalar önemli ölçüde artırıldı. Yapılan değişiklikler çerçevesinde 3 yıldan 8 yıla kadar hapsi öngören çocuğun cinsel istismarına verilen cezalar, 8 yıldan 16 yıla çıkarıldı. 12 yaşından küçük çocuğa yapılan cinsel saldırının cezası ise 18 yıldan az olamaz şeklinde düzenlendi. İnfaz sürelerinin affa tabi olmaması düşünüldüğünde ise bu ceza insan öldürme cezasından hafif değildir. Çünkü hem çocuğa hem de tüm topluma korkunç, telafisi mümkün olmayan bir zarar veriyor. Ancak tek başına cezayı ağırlaştırmak suçun işlenişini ortadan kaldırmıyor. Bu durum da bize, bu tarz sorunların çözümünün tek başına ceza vermekle mümkün olmadığını gösteriyor."

- "Kimyasal kastrasyon düzenlemesi farklı alanlara çekildi"

Fatma Benli, 2016 yılındaki yasa değişikliğinde kimyasal kastrasyon düzenlemesinin de yapıldığını, uygulama için yönetmeliklerin çıkarıldığını, ancak konunun o dönemde çok farklı alanlara çekildiğini bildirdi.

Türk Psikiyatrist Derneğinin açtığı dava üzerine Danıştayın "yok etme" ifadesini hukuka aykırı bularak ilgili maddeyi iptal ettiğini vurgulayan Benli, "Çocuğa istismarda bulunanlara kimyasal kastrasyon düzenlemesi 2016 yılında yapılan yasa değişikliği ile hayata geçirilmişti ancak konunun farklı alanlara çekilmesi nedeniyle, Danıştay düzenlemenin iptaline karar verdi. Hapis cezası dışında farklı arayışlara gidilmesi, başka çocukların zarar görmesini engellemek ana önceliğimizdir. Sonuçta hiçbir şey çocukların korunmasından daha önemli değil." ifadesini kullandı.

Benli, AK Partili milletvekilleri olarak TBMM bünyesinde çocuk hakları ile ilgili daimi bir ihtisas komisyonu kurulmasına yönelik yasa teklifinde bulunduklarını, bu durumun çocuk hakları ile ilgili uygulamalarda Meclis denetiminin sağlanması ve yasama süreçlerinde çocuğun üstün yararını gözetecek bir mekanizma oluşturulmasını sağlayacağına dikkati çekti.

Fatma Benli, şu değerlendirmelerde bulundu:

"İstismarla mücadele, tespit edilen failleri cezalandırmakla ya da sadece 'çocuk istismarcılara en ağır ceza verilsin' denilerek tek yönlü yapılmaz. Ceza vermeli ancak önleme çalışmalarına daha fazla ağırlık vermek zorundayız. Çocukların sosyal medyada zararlı uygulamaları kullanılmasının da engellenmesi önem arz etmektedir. Ayrıca pornografi ile mücadele, doğru rol modellerin seçimi, haberdar olunan her olayda konunun en ince ayrıntılarıyla değerlendirilmesi, çocuklara oyunlarla yaşına uyan bilgilendirme yapılması gibi pek çok husus önleyici çalışmalar adına önemlidir. Parklarda, okullarda, toplu taşıma araçlarında her birimizin daha dikkatli olması gerekiyor. Çocuğun 'hayır' deme becerisini kazanması, kendine izinsiz dokunulması durumunda karşı çıkması ve yardım istemesi... Çocuk haklarını ihlal eden, istismara kapı aralayan her türlü yayına karşı etkili yaptırımların uygulanması da çocuk istismarıyla mücadeleye katkı sağlayacaktır."

Benli, konuya ilişkin toplumun tamamına görev ve sorumluluk düştüğünü, duyarlılığın herkese ait olduğunu, yaşanan olayların unutulmamasını sözlerine ekledi.

AA

Kaynak:Haber Kaynağı

Etiketler :