Çin Shanghai Üniversitesinden Doç. Dr. Tuğrul Keskin NEÜ’de Konferans Verdi

Çin Shanghai Üniversitesinden Doç. Dr. Tuğrul Keskin NEÜ’de Konferans Verdi

Necmettin Erbakan Üniversitesi (NEÜ) Yedi Hilal Topluluğu tarafından “Yeni Oryantalizm ve Amerikan Dış Politikasında Türkiye” konulu bir konferans gerçekleştirildi.

Konferansa konuşmacı olarak Çin Shanghai Üniversitesi Türkiye Araştırmaları Merkezi Koordinatörü Doç. Dr. Tuğrul Keskin katıldı. Keskin, Erol Güngör’ün adının verildiği konferans salonunda ve Necmettin Erbakan isminin yer aldığı bir Üniversitede bulunmaktan memnun olduğunu ifade ederek sözlerine başladı. Erol Güngör ve Necmettin Erbakan’ın Türkiye’nin yetiştirdiği nadide bilim adamlarından olduğunu kaydeden Doç. Dr. Tuğrul Keskin, bu değerlerin unutulmaması ve yaşatılması gerektiğine de vurgu yaptı.

cin-shanghai-universitesinden-doc.-dr.-tugrul-keskin-neu’de-konferans-verdi-(2).jpg

Amerikan Dış Politikası, Türkiye’nin Amerikan Dış Politikasındaki yeri gibi konulara değinen Keskin şunları söyledi: “Amerikan dış politikasını yönlendiren, Amerikan dış politikasını dizayn eden insanlar, Andrew Marshall gibi insanlardır. Andrew Marshall, 1973-2015 arası Amerikan dış politikasını yönlendiren insanların en önemlilerinden bir tanesiydi. Emekli olduğunda 90 yaşındaydı. Amerikan devletinde bu kadar uzun süre çalışan hiç kimse yok. ‘Beyaz’dır kendisi. Amerika’daki istihbarat örgütlerinin başındaki isimler ve çalışanlarının hemen hemen yüzde 99’u beyazdır. Beyaz ve Protestan’dır. Onların içine girmek, onların işlerine dâhil olmak veya Amerikan dış politikasını yönlendirmek hemen hemen imkânsız gibidir. Fakat Yahudi lobisi, Amerika’nın dışında olduğundan ufak çapta detayları etkileyebiliyor. Buradan bakarsak Irak Savaşı’nı tamamen Yahudi ya da İsrail Lobisine atfetmemek lazım” Trump’la birlikte emperyal ve baskıcı bir dış politika oluşmaya başladığını kaydeden Keskin, bu sürecin böyle de devam edeceğini ifade etti. Amerika’da çok fazla Türkiye Araştırmaları Merkezi açıldığını kaydeden Trump bunları pek normal olmadığını aynı şeyin 2003’te Irak’ı işgal etmeden önce 80’lerde ve 90’larda yaptıklarını, bir benzerini Türkiye için bilhassa 90’lardan sonra yapmaya başladıklarının altını çizdi.

Doç. Keskin; “2013 yılında ABD Savunma Bakanlığı Türkçe programı açtı. Ulusal güvenliği tehdit eden diller arasında Türkçe’yi de koydular. Rusça, Çince, Arapça, Farsça, Vietnamca ve Türkçe bu listede yer alıyor.” dedi. ‘Silahsız’ bir Kürt hareketinin Türkiye için daha tehlikeli olduğunu söyleyen Keskin, Amerikan dış politikası açısından beklenen şeyin Irak’ta, Suriye’de, Türkiye’de Kürt hareketlerinin desteklenmesi olduğunu söyledi. ABD derin devletinin Trump’tan rahatsız olduğunu, er ya da geç Trump’ın görevden uzaklaştırılacağını söyleyen Keskin, Trump’ın bu dönemden sonra gideceğini çünkü ona karşı bir yapılanma olduğunu ifade etti. Keskin şunları ekledi: “Reza Zarrab olayında bilirkişi olarak görülen adamlar Foundation for Defense of Democracies (FDD)’nin başındaki adamlar. Bu bir düşünce kuruluşu. Onun başındaki adamı siz bilirkişi olarak atıyorsunuz… Ben onların içine zannedildiği gibi Fetullahcıların girdiklerini sanmıyorum. Bu Amerikan Dış Politikasının, FBI’ın, CIA’in yaptığı bir çalışma. Onların içine Fetullahcıların girmeleri mümkün değil. Onları kullanıyor olabilirler o ayrı bir konu, fakat o davayı tek başına Fetullahcıların yönlendirdiklerini düşünmüyorum. O davanın arkasında tamamen Amerikan derin devletinin olduğunu düşünüyorum. Davadaki savcılara bakarsanız onlar Amerikan Adalet Bakanlığının kıdemli savcıları, onların Fetullahcılarla bir alakaları yok. Onlar devletin kendi bürokrasisi içinden geliyorlar ve derin devlete bağlılar.” Program soru cevap bölümünün ardından sona erdi.