CHP TBMM Grup Toplantısı

CHP TBMM Grup Toplantısı

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu: (2) -"Bir darbe fırsatçılığı yapıp, karşı darbe yapıyorlar"-"(Türkiye'de darbe olduğunu anlatamıyoruz) diyorlar. Sen bu tutumla devam edersen, Türkiye'de senin darbe yaptığını zaten bütün dünya anlayacak"

TBMM (AA) - CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Bir darbe fırsatçılığı yapıp, karşı darbe yapıyorlar. 'Türkiye'de darbe olduğunu anlatamıyoruz' diyorlar. Sen bu tutumla devam edersen, Türkiye'de senin darbe yaptığını zaten bütün dünya anlayacak." dedi.

Kılıçdaroğlu, partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, TBMM'den kanun hükmünde kararname çıkarma yetkisi alındığını, anayasa hükmünde kararname çıkarıldığını söyledi.

İl, ilçelerde binlerce mağdur olduğunu savunan Kılıçdaroğlu, şimdi hakimlere, "Sakın ola ki aksi yönde karar verme." diye gözdağı verildiğini ileri sürdü.

Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın oğlu Bilal Erdoğan tarafından kendisi hakkında dava açıldığına değinerek, "Bugün internet sitelerine düşen bir haber vardı; benim hakkımda da 2 yıl 8 aylık bir dava açılmış, savcı iddianame düzenlemiş. 2 yıl 8 ay değil, 2 bin 800 yıllık iddianame düzenlemezsen adam değilsin. Sanıyorlar ki korkacağız." ifadelerini kullandı.

-"Şeytan değilim"

Kılıçdaroğlu, suçun şahsi olmaktan çıkarılarak, kolektif suç haline getirildiğini, kişi suçlanırken, eşinin, çocuklarının da suçlandığını söyledi.

"Bütün aile aç kalacak" denildiğini ileri süren Kılıçdaroğlu, "Bütün aile aç kalır mı, yoksulluğa, açlığa mahkum etmek dünyanın neresinde var? Bütün o mazlumlara, bütün o çocukların tamamına sahip çıkacağım, sözüm sözdür. Hapishaneler tıka basa dolu, ciddi işkence, kötü muamele iddiaları var." dedi.

Başbakan Binali Yıldırım'a bu tür iddiaları söylediğini anlatan Kılıçdaroğlu, Anadolu Ajansının görüntülerini hatırlattı. Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:

"TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonunun cezaevi alt komisyonu, cezaevlerini gezsin, işkence, kötü muamele olup olmadığına baksınlar. Yoksa, rapor yazsınlar. Siz de başbakan olarak raporu alın, 'Kapı gibi rapor var, bu raporun altında her partiden milletvekili imzası var. Hapishanelerde işkence ve kötü muamele yoktur.' deyin. Ama bunu yapamıyorlar, cesaret edemiyorlar. Çünkü hapishanelerde işkence de kötü muamele de var.

Ben bunu söylemeyeceğim de kim söyleyecek. Askerlerin yaptığı 12 Eylül darbe sonrasında, darbecilerin en çok korktuğu işkence iddialarıydı. Bütün hapishaneleri açarlar, dışarıdan gelenler, hapishaneleri işkence var mı yok mu diye gezerdi. 3 yatakta 7-8 kişinin yattığı koğuşlar var. Diyorlar ki, 'Ey Kılıçdaroğlu Yenikapı ruhu ne oldu?' Ben bunların tamamını Yenikapı'da anlattım. Demek ki sen beni dinlememişsin. Ben insan haklarını, demokrasiyi, özgürlükleri, mazlumun hakkını savunuyorum. Benim inancıma göre zalime teslim olmayız. Zulmün karşısında susan dilsiz şeytandır. Ben şeytan değilim, şeytan sensin."

-"Yenikapı ruhu var sesinizi çıkarmayın diyorlar"

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, birçok ağır olay bulunduğunu, bunların hepsinin dile getirilmesi gerektiğini anlattı.

Türkiye'nin BM Daimi Temsilcisi Halit Çevik'in, 21 Temmuz 2016'da BM'ye, "Ülkemizde darbe girişimi oldu, 90 gün süreyle OHAL yetkisi aldık. Bizim de imzaladığımız Kişisel ve Siyasal Haklar Uluslararası Sözleşmesi var. Bu sözleşmenin 13 maddesini, OHAL süresince askıya alıyoruz" diye bir dilekçe verdiğini kaydeden Kılıçdaroğlu, bu maddelerden ikisinin tutulanlara insani biçimde davranmak ve adil yargılama olduğunu belirtti.

Kılıçdaroğlu, Türkiye Cumhuriyeti hükümetinin, "OHAL kapsamında hapse alınanlara kesinlikle insan gibi davranmayacağım, işkence yapacağım, adil yargılamayacağım" dediğini iddia ederek, sonra da kendilerine "Yenikapı ruhu var sakın sesinizi çıkarmayın" denildiğini savundu. Kılıçdaroğlu, "Biz bunu söylemeyip de kim söyleyecek, biz demokrasiyi, insan haklarını savunmayacağız da kim savunacak?" diye sordu.

-"Yaptığımız edebiyat değil"

Neden gazetecilerin hapse atıldığı, üniversite hocalarının işine son verildiği sorularını yönelten Kılıçdaroğlu, "Bize, 'mağdur edebiyatı yapmayın' diyorlar. Bizim yaptığımız edebiyat değildir. 16 günlük bebeği annesinden koparırsanız bu edebiyat değildir ey Binali Yıldırım. Sen de çoluk çocuk sahibisin. Dön eşine sor bakayım, o çocuk nedir, o anne için o çocuk nedir? Yargılanmadan, hakim karar vermeden bir adamı nasıl mahkum, suçlu ilan edebilirsin, yarın beraat ederse ne olacak?" değerlendirmesinde bulundu.

Kılıçdaroğlu, en baştan beri darbeye karşı olduklarını dile getirerek, Meclis'i bombalayanların, askerleri, vatandaşı, emniyette 47 polisi öldürenlerin yakalanıp, adaletin önüne çıkarılmasını, hesap sorulmasını istedi. Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:

"Ama kardeşim sen böyle yapmıyorsun, dönüyorsun vatandaştan hesap soruyorsun. Şu anda bütün Türkiye genelinde 1 milyonu aşkın mağdur var. OHAL öncesi üniversitede hocalar bildiri yayınlamışlar, fırsatçılık yapıp onları da terör örgütü kapsamında üniversiteden atıyorsunuz. Niye atıyorsun, mahkum oldular mı; hayır. Bazıları yargılanıyor bazıları yargılanmıyor. Yarın bunlar beraat etse ne olacak, bunların aileleri, çoluk çocuğu yok mu? Biz mağdurların hakkını korumak zorundayız. Zulme meyletmeyeceğiz. Bu bizim inancımız ve siyasal görüşümüz itibarıyla böyledir. Zulme karşı duracağız."

Kılıçdaroğlu, ciddi vakaların bulunduğunu belirterek, şu ifadeleri kullandı:

"101 vatandaşımız canlı bombayla hayatını kaybetti, PKK terör örgütü her gün can alıyor, askerlerimiz şehit oluyor, bir anne çocuğunu askere nasıl gönderiyor, geceleri uyuyor mu uyumuyor mu? 8 aylık hamile kadını alıyorsunuz, şeker hastası kişiyi alıyorsunuz içeriye. İlacını verin bari. Bir darbe fırsatçılığı yapıp, karşı darbe yapıyorlar. 'Türkiye'de darbe olduğunu anlatamıyoruz' diyorlar. Sen bu tutumla devam edersen, Türkiye'de senin darbe yaptığını zaten bütün dünya anlayacak. Biz demokrasinin gereği olarak sizi uyarıyoruz, yanlış yapıyorsunuz. PKK'da da Gülen olayında da yanlış yaptığınızı söyledik. Şimdi haklılığımız ortaya çıkıyor ama milyonlarca mağdur var, binlerce insan hayatını kaybediyor. Yazık günah değil mi? Darbecilerle elbette mücadele edin, darbeye elbette karşıyız. Ama bankaya para yatırdı diye birisini devlet memurluğundan atacaksın, o bankaya izin veren siyasetçiyi koruyacaksın. Olmaz. Darbe fırsatçılığı yapıp, eğitim sistemini dinamitleyeceksin, proje okullarını alt üst edeceksin, öğretmenlerin her birini bir tarafa süreceksin. Veliler, çocuklarımız ayakta, öğretmenlerine sahip çıkıyor. Çocukların öğretmenlerine sahip çıktığı kadar sen de öğretmenlerine sahip çık, bu bizim, Cumhuriyetin öğretmeni."

(Bitti)

AA

Kaynak:Haber Kaynağı

Etiketler :