CHP TBMM Grup Toplantısı

CHP TBMM Grup Toplantısı

Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu: (2)- "Adalet yürüyüşü sırasında bir gördük ki bizim bütün telefonlarımızı dinlemişler. Hükümetten, bu ahlaksızlığı yapanların ortaya çıkarmasını istiyorum. Sayın Erdoğan, bu ahlaksızlığın ortağı değilsen bizi dinleyenleri

TBMM (AA) - CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, adalet yürüyüşleri sırasında telefonlarının dinlendiğini savunarak, "Sayın Recep Tayyip Erdoğan, bu ahlaksızlığın ortağı değilsen bizi dinleyenleri ortaya çıkarmak zorundasın. Bu casus programı, Alman hükümetinin izni olmadan başka bir ülkeye satılamaz. Gerekirse Alman hükümeti aleyhine Almanya'da dava açacağız." dedi.

Kılıçdaroğlu, partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, engellilerin sorunlarına işaret etti.

Engellilerin, sorunlarını her Engelliler Haftası'nda dile getirdiğini anlatan Kılıçdaroğlu, 16 yıldır engellilerin sorunlarını çözemeyen bir iktidar bulunduğunu savundu.

Kılıçdaroğlu, 16 yıl istemediklerini, ilk iki yılda engellilerin bütün sorunlarını çözeceklerini vurgulayarak, sorunların da çözümün de belli olduğunu kaydetti. Kılıçdaroğlu, "İrade onlarda yok, bizde var." dedi.

Romanlara da seslenen Kılıçdaroğlu, hiç kimseyi ikinci sınıf vatandaş kabul etmediklerini, herkesin gözlerinde birinci sınıf vatandaş olduğunu anlattı.

-"Çetelere af getirmeyi hiç düşünmeyecek"

Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, İngiltere ziyareti öncesi havaalanında yaptığı, "Benim faiz konusundaki kanaatlerimi biliyorsunuz. Oluyor, olacak. Hele hele 24 Haziran'dan sonra bunun şekli de oranı da çok daha farklı şekilde gelişecek. Çünkü ben faizi her türlü ekonomik alanda kötülüğün anası, babası olarak görüyorum. Bunu bir defa başarmamız lazım." açıklamasını değerlendirdi.

Faizi artırma, tefecilere faiz ödeme konusunda gelmiş geçmiş devlet yöneticilerinden bir numarasının Erdoğan olduğunu savunan Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

"En çok faizi ödeyen kişi. Eğer hakaret olarak kabul ediyorsa hemen dava açsın, bütün bilgileri hakimin önüne koyacağım. Dava açabilir mi, açamaz. Doğru olunca açamıyor. Şöyle yapabilir; 'Ben bir dava açayım, Kılıçdaroğlu konuşmasın.' diye. Konuşacağım, tefecilerden bu memleketi kurtarıncaya kadar konuşacağım.

'24 Haziran'dan sonra' diyor. Elbette 24 Haziran'dan sonra bunların hepsini düzelteceğiz. Neden; Muharrem İnce cumhurbaşkanı olacak, güçlü demokrasi, parlamenter sistem gelecek, faizi alaşağı edeceğiz. Bu kadar basit. '24 Haziran'dan sonra' diyor, doğru. 24 Haziran'dan önce 16 yılı gördük, ne olduğu belli, senin düzeltemeyeceğin de kesin. 24 Haziran'dan sonra sen zaten olmayacaksın. Yeni, düzgün, tuttuğunu koparan, söylediğinin arkasında duran bir cumhurbaşkanı olacak, halkın adamı olacak, halk için, milleti için çalışacak. Tefecilere taviz vermeyecek, ekonomiyi düzeltecek, işçinin, emekçinin, memurun, çiftçinin yanında duracak, çetelere izin vermeyecek, çetelere af getirmeyi hiç düşünmeyecek. Güzel ve doğru bir şey söylemiş; '24 Haziran'dan sonra tablo değişecek' diyor. Gerçekten değişecek, bu itirafı dolayısıyla da Sayın Erdoğan'ı yürekten kutluyorum. 12 Haziran 2011'de 'faizleri, enflasyonu, avroyu, doları düşüreceğiz.' dediler olmadı. 7 Haziran 2015, 1 Kasım 2015'de, 16 Nisan referandumunda söylediler olmadı. Bu sefer millet olaya el koyuyor, İnce'yi seçiyor. 25 Haziran'da güzel bir Türkiye doğacak."

-"Telefonlarımızı dinlemişler"

Adalete inandıkları için adalet yürüyüşü gerçekleştirdiklerini anlatan Kılıçdaroğlu, grup toplantılarını, Merkez Yönetim Kurulu toplantılarını yürüyüşe katılanların önünde yaptıklarını anımsattı.

Kılıçdaroğlu, "Fakat bir gördük ki bizim bütün telefonlarımızı dinlemişler. Hükümetten, bu ahlaksızlığı yapanların ortaya çıkarmasını istiyorum. Sayın Recep Tayyip Erdoğan, bu ahlaksızlığın ortağı değilsen bizi dinleyenleri ortaya çıkarmak zorundasın." diye konuştu.

Neden Erdoğan dediğini açıklayan Kılıçdaroğlu, dinlemeyi öngören casus programının Almanya'daki bir firma tarafından üretildiğini, firmanın adının gazetelerde yer aldığını söyledi. Kılıçdaroğlu, bu casus programının, Alman hükümetinin izni olmadan başka bir ülkeye satılamayacağını kaydederek, Alman medyasının bu konu üzerinde durduğunu söyledi.

Kılıçdaroğlu, Google'ın, 29 gün internette kalınca, bunun bir casusluk programı olduğunu keşfedip hemen çektiğini belirtti.

-"Türkiye'de kimlere sattı?"

Alman hükümetinin, bu casusluk programını Türkiye'de kimlere sattığını soran CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bunun ortaya çıkması lazım. Eğer 'demokrasi, insan hakları, yaşamın gizliliği, adalet, hak, hukuk' diyorsanız ortaya çıkarın. Bunları ortaya çıkarmasa nereden ortaya çıkacak, büyük ihtimalle Almanya'da ortaya çıkacak. Alman hükümeti bunu itiraf etmek zorunda kalacak. Biz gerekirse Alman hükümeti aleyhine Almanya'da dava açacağız. Bizi dinlemişler, sanıyorlar ki bir şey bulacaklar. Vallahi bir şey yok. Herhalde bizim yürüyüş sırasında neleri düşündüğümüzü öğrenmek istiyorlar. Bana sorabilirsin, açarsın telefonu söylersin, ben sana hepsini söylerim. Bizim telefonları niye dinliyorsun? Rahmetli Ecevit'in de telefonları yine bir dönem dinlenmişti, darbe dönemlerinden birisinde. Aynı şeyleri, 21. yüzyılda 2018'de yaşıyoruz. Merak ediyorum Sayın Binali Yıldırım, Bilgi Teknolojileri Kurulu size, Başbakanlığa bağlı. Bu kurul da açıklasın. Acaba bunu onlara mı sattılar, kime sattılar? Bu programı alıp almadıklarını veya Emniyete, MİT'e mi sattı Alman hükümeti, öğrenmek istiyoruz. Çıksınlar açık yüreklilikle itiraf etsinler, 'Biz bunu aldık sizi dinlemek için kullandık.' desinler. Vallahi dava açmayacağım. Çünkü orada bir şey yok ki. Gizli kapaklı bir şeyimiz yok, 'oğlum paraları sıfırladın mı' diye bir lafımız yok. Yolsuzluğumuz, ahlaksızlığımız yok."

(Sürecek)

AA

Kaynak:Haber Kaynağı

Etiketler :