CHP Parti Meclisi Toplantısı

CHP Parti Meclisi Toplantısı

Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu: (2)- "18 Ocak'ta Merkez Bankasının faizi yüzde 8'di. Dün tam 3 kat artırdılar, yüzde 24'e çıktı. Bankaların verdiği faiz yüzde 40'ı aştı, göreceksiniz onu da aşacak. Faturayı kim ödüyor? Faturayı vatandaş ödüyor"- "(Erdoğa

ANKARA (AA) - CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Merkez Bankasına yönelik sözlerini eleştirerek, "Merkez Bankası'nı niye suçluyorsun? Merkez Bankası Başkanının ve yöneticilerinin atanma kararnamelerinin altında Trump'ın mı, Merkel'in mi, Japon Başbakanın mı imzası var? Kapı gibi senin imzan var, al görevden." dedi.

CHP Parti Meclisi (PM), Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu başkanlığında parti genel merkezinde toplandı.

Kılıçdaroğlu, toplantı kapsamında yaptığı açıklamada, ekonomide alınan önlemlerden birinin de faizi artırmak olduğunu, faizin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı teslim aldığını söyledi. Bunun, tefecilerin gücünden kaynaklandığını ifade eden Kılıçdaroğlu, "Düşünebiliyor musunuz devasa Türkiye Cumhuriyeti'nin geldiği noktayı? 18 Ocak'ta Merkez Bankasının faizi yüzde 8'di. Dün tam 3 kat artırdılar, yüzde 24'e çıktı. Bankaların verdiği faiz yüzde 40'ı aştı, göreceksiniz onu da aşacak. Faturayı kim ödüyor? Faturayı vatandaş ödüyor." diye konuştu.

Cumhurbaşkanı kararıyla Erdoğan'ın Türkiye Varlık Fonu Başkanı, damadı Berat Albayrak'ın ise Başkan Vekili olduğunu hatırlatan Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:

"Kararnamede çok ciddi bir eksiklik var, çantacı. Herhalde çantacıyı da yazsalardı çok ayıp olurdu diye çantacıyı bir köşede tuttular. Tek adam rejimlerinde yani dikta yönetimlerinde diktatör kendisini hem millet hem de devlet olarak tanımlar. 'Devlet benim, millet de benim.' Erdoğan ne zaman 'Millet' derse bilin ki kendisinden söz ediyor, vatandaştan değil. Ne zaman 'Devlet' derse bilin ki kendisinden söz ediyor çünkü ona göre, yani dikta yönetimlerine, diktatörlere göre vatandaş diye bir kavram yoktur. Tebaa vardır. O her şeyi söyler ve herkes ona uyar çünkü akıl sadece onda vardır, vatandaşta akıl yoktur ona göre."

Anonim şirket hastalığının yeni depreşmediğini, eskiden beri olmasına rağmen yapılamadığını savunan Kılıçdaroğlu, 5 Ekim 2015'te Balıkesir'de konuşan Erdoğan'ın "Benim derdim ne biliyor musunuz? Bir anonim şirket nasıl yönetiliyorsa Türkiye'de öyle yönetilmelidir." dediğini aktararak Erdoğan'ın bu hedefini dün gerçekleştirdiğini söyledi.

- "Şirketi kim denetleyecek?"

Kılıçdaroğlu, Varlık Fonu'nda Ziraat Bankası, Halk Bankası, BOTAŞ, Türkiye Petrolleri, PTT, Denizcilik, Devlet Demir Yolları, Borsa İstanbul, Telekomünikasyon, Eti Maden, Çaykur, THY ile Aydın, Antalya, İstanbul, Isparta, İzmir, Kayseri ve Muğla'daki hazine arazilerinin bulunduğunu belirterek "Hepsinin sahibi şu anda Erdoğan. Yanında da damadı, hanedanı yönetiyor. Hiçbir çadır devletinde böyle bir tablo yoktur. Hiçbir dikta yönetiminde de böyle bir tablo olmamıştır. Ne Hitler döneminde ne Pinochet döneminde... İlk kez Türkiye bu kadar acı bir tabloyla karşı karşıyadır." dedi.

Vatandaşların kurduğu anonim şirketlerin Hazine ve Maliye Bakanlığı, Sayıştay, Sanayi ve Ticaret Bakanlığı ile Sermaye Piyasası Kurulu tarafından denetlenebileceğine işaret eden Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:

"Erdoğan'ın başında olduğu şirketi kim denetmeyecek? Hiç kimse denetleyemez. Ne Sayıştay ne TBMM. Hesabını dahi vermez. Dikta yönetimlerinin, tek adam yönetimlerinin tipik özelliklerinden birisidir bu. Bu söylediğim kurumların mal varlıklarını veya yolsuzluk ortaya çıktığında kim denetleyecek? Hiç kimse denetlemeyecek. Nasıl hesap verecek? Hiç kimseye hesap vermeyecek. Bilal'in üzerine bir şeyler devredebilir mi? Edebilir. Hesabı sorulur mu? Sorulmaz. Kim soracak hesabı? Kim derken resmi otorite. Biz hesabını soracağız. Bizden yana hiçbir tereddüt yok. Bunu toplumun gündeminde sürekli tutacağız. Senin işin gücün mü yok? Dünya kadar işin gücün var yetmedi, şimdi kalkıyorsun 'Bütün bu şirketlerle ilgili kararı ben vereceğim.' diyorsun. Hangi yetkiyle, hangi birikimle, hangi bilgiyle?"

- "Bir şey söylesem, biraz aşırıya kaçacak"

Daha önce yaptığı bir konuşmada "Dikta yönetimlerinin bir özelliği daha var, diktatör her şeyi doğru yaptığına inanır. Eğer bir yerde hata varsa hata için bir adam bulur. Ya bir kurum bulur ya bir devlet bulur, dış güçler, Merkez Bankası gibi." dediğini hatırlatan Kılıçdaroğlu, şu değerlendirmeyi yaptı:

"Dün Erdoğan, Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonunun Genel Kurulu'nda konuşuyor. 'Bugüne kadar Merkez Bankasının açıklamış olduğu enflasyon oranlarını tutturduğunu görmedim.' Vallahi öyle, doğru. Hiç kimse görmedi. 'Tutmaz', doğru tutmaz. 'Tahmin tutmadığı için de bakarsınız yılın birinci çeyreğinde veya ikinci çeyreğinde yeniden enflasyon oranı revize edilir.' Aynen doğru. 'Bunu ilk defa yaşamıyoruz, hep yaşadık.' Aynen böyle. '16 senedir bu işin içindeyiz.' Evet, 16 senedir bu işin başında. 'Arkadaşlar hala akıllanmayacak mıyız?' Onu sen biliyorsun, ben şimdi bir şey söylesem, biraz aşırıya kaçacak. 'Faizi sen belirliyorsun ama enflasyonu sen belirlemiyorsun. Enflasyon işte senin attığın bu yanlış adımlar neticesinde ortaya çıkıyor. Bedelini kim ödüyor? Millet, karşımdaki esnaf.' Esnafa ayar çekiyor 'Bedelini siz ödüyorsunuz' diye. Şimdi ben merak ediyorum, 16 yıldır bu ülkeyi Trump mı yönetiyordu, Merkel mi yönetiyordu, Japonya mı yönetiyordu, Papua Yeni Gine mi yönetiyordu, Sudan mı yönetiyordu?"

Erdoğan'a bir önerisi olduğunu aktaran Kılıçdaroğlu, "Hemen bir kararname çıkar, Türkiye Varlık Fonu Anonim Şirketinin nasıl başkanı olduysan, Merkez Bankası Başkanı da ol. Niye şikayet ediyorsun? Senin şikayet etme hakkın yok. Şikayeti biz edeceğiz, vatandaş, esnaf edecek. Esnafın karşısına çıkmış şikayet ediyor. Ayrıl oradan, istifa et. İstifa etmek gibi onurlu bir görev vardır. İstifa et kardeşim. Merkez Bankasını niye suçluyorsun? Merkez Bankası Başkanı'nın ve yöneticilerinin atanma kararnamelerinin altında Trump'ın mı, Merkel'in mi, Japon Başbakanın mı imzası var? Kapı gibi senin imzan var. Al görevden." dedi.

- "Bir önerim daha var"

Erdoğan'ın bir kararnameyle Merkez Bankası başkanı da olabileceğini ifade eden Kılıçdaroğlu, "Kendisine bir önerim daha var, kesinlikle Bilal'i de alsın. İyi ok atıyor, belki enflasyon hedefini tutturabilir." diye konuştu.

Kılıçdaroğlu, Erdoğan'ın "İsraf ekonomisi değil, üretim ve verim ekonomisine geçiyoruz." dediğini hatırlatarak şunları aktardı:

"Hay Allah razı olsun. Bu şu demektir aynı zamanda, '16 yıldır biz, israf ekonomisi uyguluyoruz. 16 yıldır dolarları har vurduk harman savurduk. Fabrika kurmadık, aldık başka şeyler yaptık.' Şimdi itiraf ediyor. İtiraf ediyorsan, onurlu bir insansan görevini bırakırsın kardeşim. '16 yılda memleketi bu hale getirdim, saman ithal eder hale getirdim, ben bu görevi beceremiyorum, onurumla ve namusumla bu görevden çekiliyorum.' demesi lazım. Der mi? Demez. Daha Türkiye Varlık Fonu duruyor, içinde dünya kadar para var. Merkez Bankasını da alırsa... Alır mı? Biraz tereddüdüm var çünkü rezervleri giderek eriyor. Borcu bile karşılamıyor. Kısa vadeli borçları bile karşılayamıyor. Üstüne alıp bela mı alacak üstüne? Almayacak."

- "81 milyon adına cevap istiyorum"

"Tam böyle 'İsraf ekonomisini değil, üretim ve verim ekonomisine geçiyoruz.' derken bir baktım beyefendi kendisine olağanüstü güzel bir uçak almış." diyen Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:

"Efendim 'Katar Şeyhi buna armağan etmiş, 400 milyon dolar' öyle deniyor veya satın almış, öyle deniyor. Şimdi ben kendisinden 81 milyon adına açıklama bekliyorum. Sevgili Erdoğan, bu uçak kimin uçağı? Satın aldıysan büyük bir ayıp. Kaç tane uçak alacaksın? Eğer satın almadın, ikinci el uçağı birisi sana hediye ettiyse o daha da büyük bir ayıp. Türkiye'nin onuruyla kimsenin oynamaya hakkı yoktur. Türkiye Cumhuriyeti'nin Cumhurbaşkanlığı koltuğunda oturan bir kişi, hediye uçakla gezemez. Şimdi senden, 81 milyon adına cevap istiyorum."

(Bitti)

AA

Kaynak:Haber Kaynağı

Etiketler :