CHP İstanbul Milletvekili Erdem:

CHP İstanbul Milletvekili Erdem:

"Parlamentoda terörle ilgili Araştırma Komisyonu kurulsaydı, birkaç ay içinde Türkiye'deki tüm IŞİD hücrelerini dümdüz ederdik"

TBMM (AA) - CHP İstanbul Milletvekili Eren Erdem, "Parlamentoda terörle ilgili Araştırma Komisyonu kurulsaydı, birkaç ay içinde Türkiye'deki tüm IŞİD hücrelerini dümdüz ederdik." dedi.

Erdem, 25 bin sayfa olduğunu belirttiği belgelerle düzenlediği basın toplantısında, Atatürk Havalimanı'ndaki terör saldırısından sonra konuyla ilgili olarak muhalefet partilerinin verdiği Araştırma Komisyonu kurulmasına ilişkin istemin AK Parti tarafından reddedildiğini hatırlattı.

İsim vermeden bir AK Parti milletvekilinin, "Eğer Hükümet ile IŞİD ilişkisini ispat edemezsiniz şerefsizsiniz" dediğini, bunun üzerine kendisinin kürsüye çıkarak somut belgelerle sadece bir hücrenin Hükümet ile ilişkisini ortaya koyduğunu anlatan Erdem, şunları söyledi:

"Çok ilginç bir şey oldu. Dün Parlamentoda konuşmamda geçen İ.B. diye bahsettiğim İlhami Balı adlı teröristin havaalanı saldırısının talimatını verdiği ortaya çıktı. Bu komisyonu niçin kurdurmadınız? Parlamentoda terörle ilgili Araştırma Komisyonu kurulsaydı, birkaç ay içinde Türkiye'deki tüm IŞİD hücrelerini dümdüz ederdik. Hepsinin adreslerini biliyoruz. Elimizde yeteri kadar bilgi, belge var. Kimin nerede, ne faliyet yaptığını biliyoruz. Adım adım, ev ev, hane hane... Acıbadem'den Konya'ya, Antep'ten İstanbul Fatih'e kadar, nerede ne yapıldığın çok iyi biliyoruz. Hepsinin dokümanı var. Konuşalım, gerekiyorsa yetki verelim, yeter ki bu beladan kurtulalım. Çünkü bu bela başımızı çok yakacak."

İstanbul'daki bir soruşturma kapsamında hazırlanan DAEŞ iddianamesinin bir bölümünü de gösteren Erdem, iddianamede "İslam Dünyası" adlı bir dergiden bahsedildiğini ve dergide "sözde cihadı övücü mahiyette yazılar bulunduğu, El Kaide İslam devleti ideolojisi yönünde fikirlerin empoze edildiğinin" yer aldığını kaydetti.

Derginin künyesini okuyan Erdem, şöyle konuştu:

"Tek bir soruşturma dahi geçirmediler. Derginin adresi Üsküdar'da. Tek bir baskın dahi yapılmadı. Derginin Ankara temsilciliği, banka hesapları, posta çeki numarası var. Emniyet, bunlar üzerinden örgütlendiğini söylüyor. Hani nerede operasyon? Niye hala dergi çıkarmaya devam ediyorlar? Bunun adı ihmal değil, işbirliği. Bunlar benim değil, Emniyetin, savcının iddiası; 'Bu dergi cihatçıların örgütlenmesini sağlayan dergi' diyor. MGK'dan geçen bir sürü terör örgütü var. IŞİD henüz MGK'ya girmedi. Niçin, sebep ne? Emniyetin arananlar listesinde IŞİD'çiler var, MGK'da niye yok? Neden çekiniyorsunuz? İlhami Balı arananlar listesinde, kırmızı listede. Adresini arıyorlar bulamıyorlar, ben söyleyeyim bari. Balı'nın Kilis Elbeyli'de 4 yıl boyuna ikamet ettiği, en sonunda da Türkiye dışına çıktığı belgelerde yazılı. Hangi hastanede tedavi olunmuş, hangi benzinlikte buluşulmuş, hangi otellerde kalınmış. Bin 800 kişi geçmiş, 5-6 kişilik gruplar halinde geçmişler. En az 500-600 sefer yapmışlar. Türkiye'de hangi IŞİD'çilerin hangi hastanede tedavi olduğu, filmleri, reçeteleri, fişleri elimde. Komisyon kurulsaydı hepsi gündeme gelecekti. Komisyon kurulmadı, yine götürüp vereceğim. Ankara iddianamesinde Balı'nın Türkiye'deki ilişkileri, Türkiye'de ne kadar rahat çalıştığı yazılı. Daha da tehlikelisi, harekete geçmemiş hücrelerin de içinde olduğu yapılar var. Bunların harekete geçmesini mi bekliyoruz? Hiçbir hücreye operasyon yok. Neden yok? Daha kaç kişinin ölmesini bekleyeceğiz? Cihadist kişilerin tedavilerinin burada yapıldığı, sonra ellerini kollarını sallayarak sınır dışına çıktıklarını gösteren belgeler var. Bu adamlar ellerini kollarını sallayarak nasıl eylem yapıyor? Bir tweet atın, Cumhurbaşkanı'nı eleştirin, 5 dakika sonra kapınıza polis gelir. Terörle mücadele bu Hükümete bırakılamayacak kadar önemli bir iştir."

Erdem, ilişkiler ağıyla ilgili detaylı bir rapor hazırlığını sürdürdüğünü, 20 bine yakın belgeyi tasnifi bitirme aşamasında olduklarını, ellerindeki belgelerin tamamının DAEŞ ile ilgili soruşturmalar üzerine olduğunu belirterek, amacın Türkiye'deki DAEŞ yapılanmasını sona erdirmek olduğunu söyleyerek, ortaya çirkin bazı ilişkilerin çıkacağını öne sürdü.

Gaziantep soruşturmasında, DAEŞ militanlarının sınırı geçerek ellerini kollarını salladıkları gibi Türkiye'den bazı ambulansların da kendilerine eskortluk yaptığını ifade ede Erdem, "Karpuz taşıyan kamyonu bile durdururlar sınırda. Neden bunları durdurmuyorlar? " diye sordu.

-"Kamu kuruluşlarında işe alındığı iddiası..."

Erdem, bir dosyayı göstererek, içinde 2013 yılından itibaren DAEŞ'in Türkiye yapılanmasına dönük soruşturma dosyası olduğunu belirterek, maddi kaynakları, silah eğitimleri, yurtdışı irtibatları ve organizasyonlarıyla ilgili her şeyin olduğunu söyledi.

Havaalanı saldırısını gerçekleştiren kişilerin İstanbul Fatih'te ev tutup kaldığının iddia edildiğini belirten Erdem, "Eğer bu iddia doğruysa, İstanbul hücresi onlara refakat ettiyse çok vahim. Tümü soruşturulmuş, hiçbiri gözaltına alınmamış. Hatta daha ilginç iddialar var. Bazılarının çeşitli kamu kuruluşlarında işe alındığına ilişkin iddialar var. O işe almalar sonrasında güvenlik zafiyeti olduğu iddiaları var. Bu Dağistanlılar Fatih'te kaldıysa, İstanbul hücresinin refakatinde bu işi yapmışsa, burada ihmal yoktur, kasıt vardır. Çünkü emniyet ve istihbarat isim isim İstanbul Fatih'teki IŞİD hücrelerinde bulunan herkesin çetelesini tutmuş." dedi.

CHP içinde terörle ilgili farklı çalışmalar yapan kişilerin olduğunu belirterek, herkesi bir araya getirip parti içinde kapsamlı bir komisyon kurmalarının da mümkün olduğunu, özel bir masa oluşturabileceklerini söyledi.

Havaalanı saldırısında istihbarat zafiyeti olup olmadığı sorusuna Erdem, "Tüm bu saldırılar istihbaratın bilgisi dahilinde. Bizim istihbaratımızın gözünden bu tür şeylerin kaçma ihtimalini zayıf görüyorum. Temel sorun MİT'in acilen devlet kurumu olması gerekir. Bir parti organından çıkıp devletin kurumu olduğu gün Türkiye'de asla terör olmaz." diye konuştu.

Erdem, bir soru üzerine, İç Anadolu'da çok sayıda uyuyan hücreler bulunduğunu, uyuyan hücrelerin takibat altında olduğunu belirterek, "Benim endişem; nasıl ki Adıyaman, Antep hücreleri takip edildiği halde eylemselliğe geçmişse, İç Anadolu'daki hücrelerin de harekete geçmesidir. Emniyet niyetlenirse, bu hücreleri tasfiye eder. Adıyaman hücrelerinden dokumacılar eyleme geçti, ilde iki hücre olduğu söyleniyor. Antep'te ciddi hücre yapıları var. Urfa, Hatay, Kilis, Antakya, Ankara, İstanbul'da var. Bunlar soruşturma kapsamında, teknik ve fiziki takipler yapılanlar." karşılığını verdi.

Sorunun küresel ölçekli sürecin sonucu olduğunu, geçmişte emparyalist devletlerin bu yapıları beslediğini, silah ve mühimmat sattığını anlatan Erdem, tehdit alıp almadığı sorusuna, "Tehdit alıyorum ama devlet koruması altındayım uzun süredir. Kilis'te yakalanan IŞİD teröristleri üzerinden bazı suikast planları çıktı. Bunlar kapsamında milletvekilileri ve gazetecilere yönelik çalışma yürütüldüğü bilgileri var. Bölgedeki siyasi partilerin tümüne yönelik tehdit var. Valilik bölge milletvekillerini çağırıp, koruma kararı aldı. Kilis, Hatay dışındaki illerin de bazı milletvekillerine yönelik suikast planı olduğuna yönelik çok önemli veriler var. Suikastler silsilesi planlandığı yönünde duyumumuz var. " dedi.


AA

Kaynak:Haber Kaynağı

Etiketler :