CHP bir sandalye daha azaldı!

CHP bir sandalye daha azaldı!

CHP'de istifa depremi! Cumhuriyet Halk Partisi milletvekili Birgül Ayman Güler partisinden istifa ettiğini açıkladı. Peki Ayman Güler ne demişti, neden istifa etti? İşte bu soruların cevabı...

CHP İzmir Milletvekili Birgül Ayman Güler partisinden istifa etti. Güler, "30 Mart seçimlerinde CHP Cemaat'le işbirliği yaptı" dediği için disiplin kuruluna sevk edilmişti.Önceki gün de CHP İstanbul Milletvekili Ercan Cengiz istifasını açıklamıştı. Cengiz istifasının ardından Millet Partisi'ne geçme kararı almıştı. Birgül Ayman Güler hangi partiye geçeceği konusunda henüz bir açıklama yapmadı.

CHP'NİN SANDALYE SAYISI 125'E DÜŞTÜ: Vefat ve seçimler nedeniyle görev değişikliğinin ardından 550'den 535'e düşen Meclisin partilere göre sandalye dağılımı ise şöyle: Adalet ve Kalkınma Partisi 312, Cumhuriyet Halk Partisi 125, Milliyetçi Hareket Partisi 52, Halkların Demokratik Partisi 27, Bağımsız Milletvekili 13, Demokratik Bölgeler Partisi 1, Elektronik Demokrasi Partisi 1, Demokratik Gelişim Partisi 1, Millet Ve Adalet Partisi 2 ve Anadolu Partisi 1.

BİRGÜL AYMAN GÜLER KİMDİR?

Birgül Ayman Güler 1 Haziran 1961 senesinde İzmir'de dünyaya gelmiştir. Kendisi Boşnak asıllı Türk akademisyen, yazar ve siyasetçidir. Marmara Üniversitesi Kamu Yönetimi bölümünden mezun olduktan sonra Ankara Üniversitesi’nde yüksek lisans ve doktora yaptı. 2002 yılında yönetim bilimi alanında profesörlük unvanı aldı. 2008'den beridir kadrosunun bulunduğu Ankara Üniversitesi dışında TODAIE’de de ders vermektedir. Yayınlanmış çok sayıda kitabı ve makalesi bulunmaktadır. Çeşitli derneklerde üyeliği bulunmakta ve bir siyasal partinin kurucuları arasında yer almaktadır. 14 Nisan 2007 Tandoğan mitingi ve Anıtkabir yürüyüşünün konuşmacıları arasında yer almıştır. 24. Dönem İzmir Milletvekili olarak TBMM'ye girdi.

İŞTE SAVUNMASICHP Grup Disiplin Kurulu, Grup Yönetim Kurulu tarafından bir yıl süreli geçici olarak gruptan çıkarma istemiyle disipline sevk edilen İzmir Milletvekili Birgül Ayman Güler’e savunması için 26 Ocak Pazartesiye kadar süre vermişti. Sosyal paylaşım sitesinde savunmasını koyan Güler, “Partinin disiplini sürerken, partinin meclis yönetimi de disipline başvurdu. Hakkımda duble disiplin yürüdü. Parti de iddianame göndermemişti, yazıyla istediğimde gelmişti. Grup yönetimi de aynı şeyi yaptı; iddianameyi göndermelerini istedim; disiplin kurulu ek süre verdi; ama iddianame gelmedi. İddianame yoksa savunma olmaz. Ama durumu kayda geçirmek gerekir, bu nedenle Grup Disiplin Kurulu'na değerlendirmeyi gönderdim” dedi. Güler’in Grup Disiplin Kuruluna gönderdiği savunmasında şu ifadeler yer aldı: “Atılı iki suçtan biri, grup başkanlığına bilgi vermeden bir televizyon programına katılmak ile ilgilidir. Sözü edilen TV programına çıkmadan önce, sözü edilen ‘genel yazı’da istendiği üzere, nöbetçi grup başkanvekiline bilgi vermediğim bilgisi doğrudur.

Bunun, talep edilen ‘önlemli olarak 1 yıl gruptan geçici çıkarma’ gibi bir ağır cezaya ne kadar uygun bir suç olduğu; suç olup olmadığı; suç değil ‘kabahat’ kapsamında değerlendirilebileceği; disiplin işlemi gerektirip gerektirmediği konuları tartışmaya açıktır.

Atılan suç, Parti içinde ayrılık gözetme ve ayrımcılık yapma, yalnızca ulusal değil uluslararası hukukta da tanımlanmış bir suç kategorisidir. Ayrılık gözetme ve ayırımcılık, herhangi bir kurum ya da toplulukta üyelerin haklarını kullanılmalarında ya da yapılan işlemlerde ırk, renk, cinsiyet, din, siyasal inanç, milliyet, sosyal köken bakımından eşitliği yok edici ya da bozucu etkisi olan ayrılık gözetme, ayrı tutma veya üstün tutma eylemlerini anlatır. Sözü edilen TV programında, bu kategoride değerlendirilebilecek hiçbir konu ele alınmamıştır. Kaldı ki bu tür bir eylem, ancak ‘parti içindeki iş ve işlemler’ bakımından ortaya çıkabilir; bir televizyon programında sarf edilen sözlerle nasıl oluşabileceği ayrı bir merak konusudur.

“AĞIR BİR CEZALANDIRMA İSTEMİNDE BULUNMUŞTUR”

Grup Yönetim Kurulu partili milletvekilliği haklarımı ortadan kaldıran ağır bir cezalandırma isteminde bulunmuştur. Talebini ‘önlemli’ kılarak, karar bildirim tarihi olan 8 Ocak 2015 gününden itibaren partili milletvekilliği haklarımı kullanmamı yasaklamıştır. İlgili kararda, ceza talebinin dayanakları ile atılı suç fiili arasında anlamlı ve açıklanabilir bağlar kurulmamıştır. Ceza talep eden kurum, savunma hakkının kullanılmasında olmazsa olmaz koşulu yerine getirmemiş, iddianame hazırlığını ve bunun tarafıma iletilmesini ihmal etmiştir. Yazılı iddianame istemime yanıt verme gereği dahi duyulmamış olması, temel hukuk ilkelerine ve parti-içi hukuka uygunluk kaygısı taşınmadığına kanıttır.

“KEYFİ TASFİYE ARACINA DÖNÜŞTÜRMÜŞLERDİR”

Bu nedenlerle, parti-grup yönetimi yetkilileri, hukuka dayalı disiplin mekanizmasını, yönetim tarzlarına ve yürüttükleri politikalara yönelik eleştirileri baskıyla ortadan kaldırmak üzere keyfi tasfiye aracına dönüştürmüşlerdir. Parti-içi demokrasi ilkeleri ve parti hukuku bakımından suç oluşturan bütün karar ve işlemleri reddettiğimi saygılarımla bilginize sunarım.”

AYMAN GÜLER NE DEMİŞTİ?

Birgül Ayman Güler, "Cemaatle ittifak hata" açıklamaları gerekçesiyle Grup Yönetim Kurulu tarafından bir yıl süreli geçici gruptan çıkarma istemiyle ve tedbirli olarak Grup Disiplin Kurulu'na sevk edilmişti.