KAYSERİ (AA) - Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki, Antalya Milletvekili Deniz Baykal'ın, "Abdullah Gül'ün yüzde 49'un adayı olabileceği" yönündeki açıklamasına ilişkin, "O eskiden beri hep AK Parti'li olduğunu ifade etmiştir. Kurucuları arasındadır. Bakanlık, başbakanlık, cumhurbaşkanlığı yapmıştır. Doğrusu öyle bir insanın arkasından bu tür sözler söyleyerek bühtanda bulunmak Deniz Baykal'a da yakışmaz, başkasına da yakışmaz." dedi.

Özhaseki, AK Parti Kayseri İl Başkanlığını ziyaretinde, gazetecilerin, "Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın AK Parti'ye üye olmasını nasıl değerlendiriyorsunuz?" sorusu üzerine, anayasa değişikliğinin halk oylamasıyla kabul edildikten sonra iki aşamalı olacağı hususunun zaten kayıt altına alındığını anımsattı.

Birinci aşamada 3 konunun direkt devreye gireceğini, bunlardan birinin cumhurbaşkanının partili olacağı hususu, ikincisinin askeri yargıtayın kapanması ve üçüncüsünün de HSK'nın yeniden yapılandırılması meselesi olduğunu ifade eden Özhaseki, "Bunlar yavaş yavaş devreye girdi. Cumhurbaşkanın partili olacağı hususu iki gün önce Sayın Cumhurbaşkanımızın katılımıyla gerçekleşti. O günün akşamında Bakanlar Kurulu toplantısı vardı. Herkeste büyük bir duygusallık vardı. Değerli Başbakanımız, yaklaşık 1 yıldır başbakanlık yapıyor, ben de kabinesinde yer alıyorum. Allah kendisinden razı olsun. Müthiş bir uyum içerisinde çalıştık. Büyük bir özveriyle bugünlere kadar getirdi ve görevi de çok keyifle, isteyerek hem de duygulanarak hepimizin şahit olduğu gibi teslim etti." diye konuştu.

Türkiye'de son 1 yılda, 100 yıllık cumhuriyet tarihinde karşılaşılmayan olaylar yaşandığına dikkati çeken Özhaseki, "Yurt dışında operasyonlar devam ediyor. Bir taraftan büyük ülkelerle anlaşmaya çalışıyoruz, bir taraftan onlarla anlaşamazsak bile ülkemizin menfaatleri neyi gerektiriyorsa onları yapıyoruz. Bu, ciddi bir kararlılık, cesaret ister. Şimdiye kadar dış politikada bu kadar cesaretli adımlar atılmamıştı ama bu milletin menfaati bunu gerektiriyordu." ifadelerini kullandı.

Özhaseki, 15 Temmuz'da darbe girişiminde bulunulduğuna da değinerek, şöyle devam etti:

"Hiçbir darbede 250 şehidimiz, 2 bin 200 gazi kardeşimiz yok. Bu bir kırılma, yarılma meselesi. Aslında ihtilaller eskiden ordu içerisinde çöreklenmiş olan bir grup art niyetli insan tarafından yapılırdı, şimdi 40 yıl boyunca şu dışarıdaki evlerin her birisinin içerisine sinmiş, sızmış olan hain bir güruh tarafından yapıldı. Bu hain güruh, herkesi neredeyse kandırdı. Ara ara çok samimi ve dobra bir şekilde, Cumhurbaşkanımız, 'Allah beni affetsin, halkımız hakkını helal etsin, biz bunlara kandık' dedi. Çok doğru bir insan sözüydü. Orada bir itiraftan ziyade olan bitenin özet sözüydü. Birileri çıkıp, bunu kullanmaya çalıştı. O kullananları bile kandırdılar. Hatta şimdi bu sözü kullananlar en büyük tehlikede. Bunların rezilliğini, pisliğini, kötülüğünü, çirkinliğini, ahlaksızlığını gördüğü halde hala bunlara arka çıkarak, devam edenler, Sayın Cumhurbaşkanımızın sözünü kullananlar. Bir grubun yapmış olduğu ihtilalle ortalıkla sıkıyönetim ilan ederek 2-3 sene boyunca baskılarla ortamı gerip, kötüye götürüp bırakıp giden askerler vardı ama bütün evlere kadar sızmış, ülkenin en ücra köşesine kadar gitmiş, kendilerini acayip bir takiyeyle saklamış olan ahlaksızların darbe girişimiyle karşı karşıya kaldık. Bunu, Cumhurbaşkanımızın ve Başkanımızın liderliğiyle atlattık."

Başbakan Binali Yıldırım'ın, "Pişmiş tavuğun başına ne geldiyse bizimkine daha fazlası geldi" sözünü anımsatan Özhaseki, "Bu bir yıl içerisinde hakikaten bizim başımıza gelenler, pişmiş tavuğun başına gelmedi. Şükür Allah'a, bunların altından çok rahatlıkla kalktık ve bugünlere kadar geldik." değerlendirmesinde bulundu.

- "Partili cumhurbaşkanı büyük bir nimettir"

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, halk oylaması neticesinde kendisine tanınan anayasal hakkı kullandığını vurgulayan Özhaseki, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Parti adeta bayram etti ve o gün orada büyük bir güzellik içerisinde, huzur içerisinde herkes bu işe şahitlik etti. Biz de tarihe şahitlik ettik. Bundan sonra partili cumhurbaşkanı olması, insanlar arasında ayrıma mı sebebiyet verecek yoksa birliğin, dirliğin daha iyi sağlanmasına mı sebebiyet verecek, hep birlikte göreceğiz. Efendim, 'partili cumhurbaşkanı insanları ayırır.' Göreceğiz arkadaşlar, sabredin. Seçimlere 2,5-3 sene var. O seçimler gelene kadar partili cumhurbaşkanının ne kadar büyük bir nimet olduğunu herkes görecek. Geriye doğru bakıldığı zaman sivillerden seçilmiş olan Demirel partisiz miydi? Özal partisiz miydi? Ahmet Necdet Sezer'in size göre siyasi bir tavrı yok muydu? Onların sadece, cumhurbaşkanı seçilip de tarafsızlık yemini etmeleri, partileriyle ilgilerini kopartmış mıydı? Demirel, Doğruyol'daki bütün hadiselere vakıf olup, birebir müdahil değil miydi? Rahmetli Özal, Anavatan'da ne tür gelişmeler varsa hepsini takip edip birebir ayar vermiyor muydu? Öldükleri için Allah rahmet etsin diyoruz ama hepsi tarih kitaplarına düştü, birebir içindelerdi ve takip ediyorlardı, kimin genel başkan olacağına karar veriyorlardı. Böyle bilinen bir gerçeği saklamanın ne gereği var? AK Parti-Recep Tayyip Erdoğan ilişkisini saklamanın ne gereği var? Olan bir ilişkiye 'yok' mu diyelim. Bunu herkes biliyordu, alenileşti. Birbirimize şimdi hiç değilse riyakarlık yapmıyoruz çok şükür. Bundan güzel bir şey olabilir mi? İnşallah hayırlı olur ve teşkilatlarımıza bir dinamizm geleceğine inanıyorum. O dinamizmle birlikte inşallah teşkilatlar 'bismillah' diyerek yeniden işe başlayacaklardır. Bu, Türkiye için hayırlı bir gelişme olacaktır."

- Baykal'ın, Gül ile ilgili sözleri

Özhaseki, "Referandumdaki muhalif kesimin adayının Abdullah Gül olacağı" şeklindeki haberlere ilişkin soruya da şu yanıtı verdi:

"Değerli Cumhurbaşkanımız Abdullah Gül ile ilgili de söylenen şeylerin hepsi spekülatif. Kendisine sormak, kendisinin görüşünü almak lazım. O eskiden beri hep AK Parti'li olduğunu ifade etmiştir. Kurucuları arasındadır. Bakanlık, başbakanlık, cumhurbaşkanlığı yapmıştır. Doğrusu öyle bir insana arkasından bu tür sözler söyleyerek bühtanda bulunmak Deniz Baykal'a da yakışmaz, başkasına da yakışmaz. O tür şeyler Abdullah Bey'i küçültmez. Abdullah Bey'in kendisini dinlemekte ve sormakta fayda var. Zaten bir, iki yıldır tavrını çok net olarak ortaya koyuyor. Seçimlerden önce de Kayseri'ye gelmişti. Benim milletvekilliği seçimimdi, destek verdiğini söylemişti. Allah razı olsun. Ben ve arkadaşlarımızla kardeşlerimizle 'ben kenardan izliyorum, beni mazur görün' diyerek ayrılmıştı buradan, sizler de şahitsiniz. Bu sözleri kendilerine sormakta fayda var."

AA