ANTALYA (AA) - SİNAN ÖZMÜŞ - Türkiye Sualtı Sporları Federasyonu Başkanı Şahin Özen, yasal olarak cankurtaran bulundurması gerekli işletmelerin, cankurtaranlık eğitimlerine bünyelerinde farklı işlerde çalışan kişileri gönderdiğini belirterek, "Hem havuz temizliği yapan hem de komi olarak çalışan bir personelin, arada sırada da kıyıya gelip sahilden insanlara bakması ya da deniz kıyısında veya havuzda ne oluyor diye bakması yeterli değil. Bu sadece yasak savmak için yapılan bir şeydir." diye konuştu.

Özen, AA muhabirine yaptığı açıklamada, federasyonlarının 2006'dan bu yana Uluslararası Cankurtaran Federasyonunun (ILS) Türkiye'deki çözüm ortağı olduğunu, bu federasyonun 120 ülkede can kurtarma belgelendirme işiyle yetkilendirildiğini anlattı.

Cankurtaran eğitim merkezleri vasıtasıyla çalışma yürüttüklerini anlatan Özen, "Cankurtaran merkezlerinin işleyişini denetliyoruz ama cankurtaran plajda nasıl çalışıyor, hangi yetkiyle çalışıyor ve yasal sayılarda cankurtaran bulundurulup bulundurulmadığını denetlemiyoruz. Turizm Teşvik Kanunu'nda cankurtaran bulundurma zorunluluğu diye bir madde var. Böyle bir yasal madde var ama bunu denetleyen kurum, cezayı kesen kurum kim bu biraz belirsiz." diye konuştu.

- "Cankurtaranın sürekli gözlem yapması gereken yerde olması gerekiyor"

Özen, cankurtaranların işverenlere maddi bir külfet gibi göründüğünü, hiçbir zaman maddi külfetin can güvenliğinin önüne geçmemesi gerektiğini belirtti. İnsan hayatı gibi önemli bir konunun değerinin parayla ölçülemeyeceğini vurgulayan Özen, şöyle devam etti:

"Kurumlarımızın birçoğu farklı hizmetlerde kullanıldıkları kişileri cankurtaran belgesi alması için eğitime gönderiyor. Sanıyorum bu da onların maddi olarak finansal yapılarıyla ilgili. Bu çok doğru bir şey değil. Hem havuz temizliği yapan hem de komi olarak çalışan bir personelin, arada sırada da kıyıya gelip sahilden insanlara bakması ya da 'Deniz kıyısında veya havuzda ne oluyor' diye bakması yeterli değil. Bu sadece yasak savmak için yapılan bir şeydir. Cankurtaranın hizmet alanı içerisinde gözlem yapması gereken yerde bulunması ve sürekli olarak önleyici hizmet görevini yapıyor olması gerekir."

- "Standartların çok iyi denetlenmesi gerekiyor"

Özen, nitelikli cankurtaranın bulunup bulunmadığı ve cankurtaranın yerinde olup olmadığını düzenli denetleyen yetkili bir kurum olması gerektiğini belirterek, şunları kaydetti:

"Cankurtaranlık gerçekten nitelikli bir meslek. Cankurtaranın fiziksel olarak da belli niteliklere sahip olması gerekiyor. Cankurtaranın olması gereken hizmet alanı içerisinde bulunmasıyla birçok kazayı önceden önleyebiliriz. Cankurtaranlık hizmeti önleyici bir hizmettir. Cankurtaranın sürekli olarak hizmet yerinde bulunup yüzen insanların güvenliği açısından su üstünü sürekli gözlemlemesi, uyarıda bulunması lazım. Bir anlık arkasını dönüp yemek yemeye ya da su içmeye gitmesi bile bir insanın ölümü için yeterli bir süre. Bir plajda niteliğine göre her 50 metrede ya da maksimum 100 metrede bir cankurtaran bulundurma zorunluluğunun işverenler tarafından uygulanması, denetleyici mekanizmalar tarafından da bu standartların çok iyi denetlenmesi gerekiyor."

Özen, 2006'dan bu yana boğulma vakalarını verdikleri cankurtaranlık eğitimleriyle yüzde 85 azalttıklarının altını çizerek, nitelikli ve yeterli cankurtaran sayısıyla hizmet veren plajların halkın kullanımına sunulması durumunda bu oranın yüzde 95-99'lara çıkacağını kaydetti.

AA