Canikli: Kuzey Irak'ta kalacağız

Canikli: Kuzey Irak'ta kalacağız

Milli Savunma Bakanı Canikli, "Irak'ın kuzeyinde bir sonraki sürece geçiyoruz. Şimdiki hedefimiz daha farklı, şimdi orada terörü tamamen ortadan kaldırana kadar kalıcı olacağız. Kuzey Irak'ta kalacağız." dedi.

Milli Savunma Bakanı Nurettin Canikli, Anadolu Ajansı (AA) Editör Masası'nda Türk Silahlı Kuvvetlerince gece başta Kandil olmak üzere Irak'ın kuzeyindeki hedeflere düzenlenen hava harekatını değerlendirdi.

Bakan Canikli, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın talimatı ile Irak'ın kuzeyinde terörü söküp atana kadar ve kalacak şekilde üs bölgeler oluşturulmak suretiyle operasyonun başladığını, neredeyse bir yıla yakın bir süre önce planlanmaya geçildiğini bildirdi.

Bakan Canikli, "Kandil'e yönelik hava harekatının güvenlik gerekçeleriyle ve hiçbir şekilde başka bir ülkenin toprak bütünlüğüne halel gelmeyecek şekilde ve geçici olarak ama bu geçicilik bütün teröristler o bölgeden temizlenene ve o bölgeden bir tehdit olmaktan çıkana kadar devam edeceğini" vurgulayarak, geçici operasyon yapıp dönmenin hedeflenmediğini söyledi.

"Şimdiki hedefimiz daha farklı, şimdi orada terörü tamamen ortadan kaldırana kadar kalıcı olacağız. Kuzey Irak'ta kalacağız." ifadelerini kullanan Canikli, "Görev tamamlanana kadar Türk Silahlı Kuvvetleri bütün hatlarıyla orada olmaya, kalmaya devam edecek." dedi.

İran ve Irak'la mutabakat

"Türkiye, Kandil'e yapılan operasyon konusunda İran ve Irak'la tam bir mutabakat içinde mi?" sorusuna Canikli, "Elbette. O konuda hiçbir problem yok. Mutlaka komşularımızla ve bu operasyonla ilgisi olabilecek herkesle görüşüyoruz." yanıtını verdi.

Eylem gerçekleştiren teröristlerin yuvalandığı ülkelerin, bu sorunu çözmesi gerektiğine işaret eden Canikli, Türkiye'nin uluslararası hukuktan doğan hakkını kullanarak bu operasyonu gerçekleştirdiğini söyledi.

Canikli, Türkiye'nin yıllardan beri gerçekleştirdiği hava operasyonlarının da bu kapsamda olduğunu, Irak da dahil olmak üzere komşu ülkelerin, Türkiye'nin yaptığı bu operasyona herhangi bir itirazlarının olmadığını bildirdi. 

"Bu operasyon bittiğinde Kandil, Türkiye için tehdit olmaktan çıkacak mı?" sorusu üzerine Canikli, şunları ifade etti:

"Evet, Kandil ve bütün bu bölge terörden temizlenecek. Çünkü orası terörün ciddi olarak yuvalandığı, lojistik destek sağladığı, eğitim tesislerinden tutun, diğer askeri altyapıların olduğu bir bölge. Uzun yıllardan beri karargah olarak kullandıkları bir bölge aynı zamanda. Dolayısıyla oranın tamamen tüm boyutuyla köyler dahil, çünkü teröristler orada yerleşim olarak birçok köyde, köylülerle birlikte yaşama şeklinde bir strateji uyguluyorlar. O da sivilleri adeta canlı kalkan olarak kullanma mantığının veya politikasının bir yansıması olarak ortaya çıkıyor. Tabii oradaki sivil halka zarar vermeden bütün bu operasyonları gerçekleştireceğiz, böyle de yapıyoruz zaten. Bu konuda çok tecrübeliyiz. Hiçbir ordu Türk Silahlı Kuvvetlerinin bu konudaki hassasiyetine erişememiştir." 

Canikli, Suriye'de DEAŞ'la mücadele konusunda koalisyon ülkelerinin çalışmalarını anımsatarak, Türkiye'nin DEAŞ'la mücadele kapsamında gerçekleştirdiği Fırat Kalkanı Harekatı'nda kayıtlara geçen Türk Silahlı Kuvvetleri'nden kaynaklanan bir tane sivil zayiatın olmadığını vurguladı.

Milli Savunma Bakanı Canikli, yılbaşından bu güne kadar 500'den fazla teröristin Kuzey Irak'ta etkisiz hale getirildiğini aktardı.

"Rakka diye şehir kalmadı"

Koalisyon ortaklarının resmi sitelerine girildiğinde, Suriye operasyonunda yanlışlıkla vurulan sivil zayiata ilişkin istatistiki bilgilerin bulunduğuna işaret eden Canikli, buradaki rakamın bini aştığını belirtti.

Bakan Canikli, koalisyon operasyonları sırasında özellikle uçaklardan atılan bombalar neticesinde hayatını kaybeden sivil insan sayısının binin üzerinde olduğunu, aynı şekilde şehirlerin vurulması açısından da aynı sonucun ortaya çıktığını aktardı.

Bakan Canikli, Rakka'nın DEAŞ'tan ABD ve SDG tarafından temizlendiğini anımsatarak, şöyle devam etti:

"DEAŞ oradan temizlendikten sonra Rakka diye bir şehir de kalmadı. Biz, Afrin, El-Bab operasyonu yaptık şehirler dimdik ayakta, sivil zayiatı yok. Dolayısıyla orada da yine o kazandığımız tecrübenin son derece önemli bir kazanım olduğunu belirtmekte fayda var. Orada sivillerin arasına karışmış teröristler de Kandil de dahil olmak üzere o bölgedeki, Kuzey Irak'taki bütün terörist unsurlar, altyapılar hepsi ortadan kaldırılacak. Ve bütün bu temizlik yapıldıktan, tehdidin tamamen ortadan kalktığına emin olduktan sonra görevimizi tamamlamış olacağız. Bu görev tamamlanana kadar da Türk Silahlı Kuvvetleri bütün hatlarıyla orada olmaya, kalmaya devam edecek."

"Günlük haberlerden bile görülebilir"

Nurettin Canikli, Kandil bölgesinde teröristlerin olduğunu bildiklerini, birkaç gün önce Irak'ın kuzeyinden teröristlerin sızması nedeniyle şehitlerin olduğunu bildirdi. 

Bu teröristlerin Irak'ın kuzeyinden geldiğinin açık olduğuna dikkati çeken Canikli, günlük haberlerden bile Irak'ın kuzeyinde çok kuvvetli bir terörist varlığının, altyapısının, tahkimat noktasının, eğitim yerlerinin olduğunun görülebileceğini söyledi.

Bakan Canikli, şunları ifade etti:

"Kuzey Irak'tan teröristler devamlı saldırıyorlar. Bütün bunlar ortadayken, Sayın Kılıçdaroğlu'nun çıkıp bunu etkisizleştirmeye, itibarsızlaştırmaya yönelik, aslında oradaki teröristleri korumaya yönelik bir çaba içerisine girdiğini görüyoruz bir kez daha. Bu çok üzüntü verici bir hadise. Bir anamuhalefet partisi genel başkanı, Türk Silahlı Kuvvetlerimize, bir özgürlük, bir ölüm kalım mücadelesi yapıyoruz şu anda, destek vermesi gerekirken tam aksine yine her zaman olduğu gibi teröristlerin safında, yanında ve onları destekleyen açıklamalar yapıyor. Hangi bilgiye sahip Sayın Kılıçdaroğlu da onu konuşuyor? Son günlerde Türkiye'ye yönelik açıkça saldıran ve askerlerimizi şehit eden o teröristler kuzey Irak bölgesine nereden geldi? Uzaydan mı geldiler onlar. Eğer Sayın Kılıçdaroğlu bir şey biliyorsa söylemesi gerekir. Bu şekildeki sorulara da açıklık kazandırması gerekir." 

İnce'nin İsmail Metin Temel'le ilgili sözleri

CHP'nin Cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce'nin 2. Ordu Komutanı Korgeneral Temel'e yönelik sözlerini anımsatan Canikli, "Cumhurbaşkanımızın da katıldığı esnaf sanatkarlar örgütlerinin organize ettiği bir iftar programına katılması ve Cumhurbaşkanımızın konuşmasını alkışlamasını gerekçe göstererek, çok ağır hakaretlerde bulundu." dedi.

Canikli, Temel'in, Afrin operasyonunu arazide gerçekleştiren, Türk Silahlı Kuvvetlerinin (TSK) o bölgede başında olan, Türkiye'yi tehdit eden ve Afrin'den yapılan saldırılar ile saldıranları ortadan kaldıran komutan olduğunu vurguladı.

Afrin operasyonunun 20 Ocak'ta başladığını hatırlatan Canikli, bu tarihten 3 ay önceki zaman dilimi içerisinde o topraklardan Türkiye'ye yönelik 700'den fazla roket atışı gerçekleştirildiğini bildirdi. Canikli, "Hatay, Gaziantep, Kilis neredeyse bu illerimizde artık can güvenliği problemi ortaya çıkmaya başlamıştı. Hatta bazı vatandaşlarımız oraları terk etme noktasında kararlar almaya başlamıştı. Düşünebiliyor musunuz?" ifadesini kullandı.

"O kahramanların şevkini kırmayacak"

Bunu birlikte düşünmek gerektiğini belirten Canikli, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Bir tarafta terörle mücadele edenlerin moralini bozucu çok ağır hakaretler ve söylemlerde bulunurken, diğer taraftan da teröre destek verdiği, şiddete destek verdiği çok açık olan işte Demirtaş gibi kişileri de destekleyici, onların serbest bırakılması ya da o anlama gelebilecek açıklamalarıyla da teröre destek verenlerin yanında bir duruş sergiliyorlar. Onları destekleyen, onların işte hoşuna gidecek söylemlerde bulunuyorlar. Terörle mücadele edene hakaret ediyor, teröre destek verenin yanında duruyor. Bu tabi terörle mücadeleyi normalde ciddi olarak zafiyete uğratma potansiyeli taşıyan bir yaklaşımdır, bir duruştur. Ama maalesef CHP genelde sayın Kılıçdaroğlu ve aynı zamanda onun Cumhurbaşkanı adayı sayın İnce de benzer bir yaklaşım içerisinde. Tabi mücadele devam edecek. Bu söylemler hiçbir şekilde ne arazide ne de karargahta hiçbir şekilde hiçbir arkadaşımızın, o kahramanların o şevkini kırmayacak, kırmıyor, etkilemeyecek."

"Esas mücadeleyi veren onlar"

Muharrem İnce'nin, "Asker de benim moralimi düşünecek" şeklindeki açıklamasına yönelik Canikli, şu anda on binlerce kahramanın Türkiye sınırlarında, sınır ötesinde elleri tetikte 24 saat vatan nöbeti tuttuklarına işaret etti.

Canikli, şunları ifade etti:

"Son derece zor ve ağır şartlarda ve her tarafımızda da saldırma altyapısı, potansiyeli olan alanlar söz konusu. Şimdi böyle bir ortamda bu toprakları korumaya çalışan insanlar var. Muharrem İnce'nin ne morale ihtiyacı var? Esas mücadeleyi veren onlar, esas fedakarlığı yapan onlar. Askerlerimiz ve onların komutanları. Esas sıkıntı yaşayan onlar. Oradaki arazi şartları, oradaki ortam yani her tarafta. Düşünün dünyanın bütün gelişmiş ülkeleri arazide şu anda, askeri varlıklarıyla birlikte arazideler. Hepsi aslında risk unsuru aynı zamanda. Güvenlik açısından bir risk unsuru. Bütün askerlerimiz, komutanlarımız ateş hattında adeta. Ateş hattında bu toprakları korumaya çalışıyorlar, canları pahasına ve gerektiğinde şehadete yürüyorlar korkusuzca. Bunları da biliyoruz, yaşıyoruz. Esas morale ihtiyacı olan, onlar. Onlara en çok güç veren unsurlardan bir tanesi de milletimizin duasıdır askerlerimize, TSK'mıza. Milletimizin arkalarında hissettikleri o desteğidir. Dolayısıyla bütün bunlar ortadayken öyle bir söylem gerçekten akıl alır bir söylem değil."

ABD ile Menbiç mutabakatı

Bakan Canikli, ABD ile varılan Menbiç mutabakatı konusunda da önemli açıklamalarda bulundu.

ABD Savunma Bakanı Jim Mattis'in, Menbiç yol haritasını uygulamaya hazır olduklarını ve Türk-Amerikan heyetlerinin bu hafta Almanya'da planın icrasını görüşeceği yönündeki açıklamalarının ardından, ortak çalışmanın nasıl olacağının sorulması üzerine Canikli, yol haritası ile ilgili mutabakatın Dışişleri Bakanları nezdinde sağlandığını belirtti. Canikli, ondan önce heyetler arasında teknik alt yapı çalışmalarının gerçekleştirildiğini, bunların olgunlaştırılmasının ardından 4 Haziran'da iki ülkenin Dışişleri Bakanları arasında bu mutabakata varıldığını anlattı.

Bu mutabakatın iki ana unsuru olduğuna işaret eden Canikli, "Bunlardan bir tanesi YPG/PYD terör örgütünün unsurları Menbiç'ten çıkartılacak. İkincisi de bu işlemin askeri gözetimi, yürütülmesi Amerika ve Türk askerleri tarafından birlikte yapılacak. Bu çok önemli. Yani sadece gözlem değil, bunu sağlayacak olan devriye görevleri de Amerikan kuvvetleri ve Türk kuvvetleri tarafından birlikte yapılacak. Yani sistem şöyle işlemeyecek, 'yani biz işte YPG'yi çıkardık gelin bakın' öyle değil. Yani gelip gözetleme şeklinde değil, her şey birlikte yapılacak." diye konuştu. 

Bakan Canikli, mutabakatın amacının Münbiç'in terör örgütü YPG/PYD unsurlarından temizlenmesi olduğunu vurgulayarak, bu konudaki görüşmelerin uzun zamandan beri sürdüğünü aktardı. 

Terör örgütü YPG/PYD'nin, bölücü terör örgütü PKK'nın Suriye kolu olduğunu ve organik ilişki içerisinde bulunduklarını kanıtladıklarını, çok net şekilde ortaya koyduklarını, ABD dahil müttefikleri bu konuda ikna ettiklerini bildiren Canikli, "Yani bugün artık resmi olarak kabul etmiyorlar ama PYD/YPG'nin PKK'nın bir parçası olduğunu ve onlar tarafından kumanda edildiği, aynı terörist havuzunu kullandıkları konusunda ikna olmuş durumdalar. Zaten ikna olmamış olsalardı bu yol haritasındaki bu mutabakat sağlanmamış olurdu. Dolayısıyla Menbiç'te şu anda birlikte yapacağız, ABD ile birlikte yapacağız askeri olarak, bizim askerimiz de olacak." ifadelerini kullandı. 

"Demografik yapıya uygun yerel yönetimler oluşturulacak"

Bakan Canikli, "Menbiç'te kalıcı mı olacağız? Yönetim nasıl olacak? Fırat Kalkanı'nın diğer bölgeleri gibi mi?" sorusunu yanıtlarken, "Aynı mantık aslında. Bizim baştan beri düşüncemiz şu; Suriye iç savaşı başlamadan önceki demografik yapıya uygun ve onu yansıtacak şekilde yerel yönetimler oluşturulacak. Yerel yönetimde yer alacaklar da Amerika ve Türkiye tarafından birlikte belirlenecek. Şu andaki demografik yapı değil, 2012 çatışmalarının başlamasından önceki demografik yapı." bilgisini paylaştı. 

Terör örgütü YPG/PYD'nin son dönemlerde bilinçli olarak, bir politika olarak demografik yapıyı değiştirmeye yönelik adımlar attığını dile getiren Canikli, bölgede ciddi bir nüfus hareketliliğinin olduğunu söyledi. Nurettin Canikli, "Orada herkes tekrar yerli yerine gelecek. Öncelikle Menbiç'ten Türkiye'ye göç etmiş Suriyelilerin o topraklara döndürülmesi bizim açımızdan son derece önemli. Orada güvenlik sağlandıktan sonra, PYD/YPG Menbiç'ten çıkartıldıktan ve yerel yönetimler demografik yapıyla uyumlu şekilde oluşturulduktan sonra da çok hızla Türkiye'deki ve diğer bölgelerdeki Menbiçliler otopraklara dönecek ve o şekilde hayatlarını devam ettirecekler." şeklinde konuştu. 

Savunma sanayisi

Bakan Canikli, "Savunma sanayisindeki gelişmenin en önemli şahidi Fırat Kalkanı Operasyonu ve Zeytin Dalı Operasyonu'nun bizzat kendisidir." dedi.

Milli Savunma Bakanı Canikli, şöyle devam etti:

"(2004'te İsrail'den alınan İHA'lar) Çok da büyük paralar ödedik ama hiçbir zaman etkili bir şekilde kullanamadık. Arızalandığında teknisyenler 6 aydan önce gelmedi. Başındaki kullanıcılar da İsrail'den geldi, bizim kullanımımıza vermediler. Dolayısıyla bu ürünlerin ürettiği istihbarat bilgiler, fotoğraflar hepsi önce İsrail'e gitti, oranın süzgecinden geçtikten sonra bize geldi.

"Şu anda birçok ürünü, silahı, mühimmatı, parasını verdiğimiz halde dostlarımızdan ve müttefiklerimizden alamıyoruz. En azından geciktiriyorlar. Silah ve mühimmat üretiminde kullandığımız bazı yedek parçalarda da örtülü ambargo ile karşı karşıyayız. Amerikan firmaları, Alman firmaları, Avusturya firmaları..."

Canikli, AKINCI ismi verilecek taarruz SİHA'ları için bir firmayla sözleşme imzalandığını, ilk teslimatın 2020'de yapılacağını açıkladı.

Milli Savunma Bakanı Canikli, çok namlulu roketatarları çok daha teknolojik hale getirmek ve dünyanın hiçbir ülkesinin sahip olmadığı şekilde onların mühimmatının da güdümlü hale getirilmesi için çalışma başlattıklarını belirterek, "Bu, teknolojinin son noktası. Sadece onun değil, fırtına obüsünün ve tank mühimmatının da güdümlü hale getirilmesi konusunda çalışmalarımız var." dedi.

Savunma Sanayisi yatırımları

Bakan Canikli, savunma sanayisi yatırımları için çok fazla mühendise ihtiyaçları olduğunu belirterek, dışarıdan kendisini bu alanda ispat etmiş beyinleri Türkiye'ye transfer ettiklerini bildirdi.

Milli Savunma Bakanı Canikli "Sayın Muharrem İnce moral bulmak istiyorsa, bu konulardan moral bulsun. Hepimiz için bir moral kaynağı, onu herkesle de paylaşabilir. Bu moral kaynağını hem kendisi için kullanabilir hem de başkalarının morallerini yükseltmek için kullanabilir." diye konuştu.

Bedelli askerlik

Milli Savunma Bakanlığının bedelli askerlik konusunda bir çalışmasının olup olmadığına ilişkin soru üzerine Canikli, "Cumhurbaşkanımız, başkomutanımız son noktayı koydu. Sayın Cumhurbaşkanımız, bu konuda ne söylemişse o dur. Başkomutan, dolayısıyla doğrudan Sayın Cumhurbaşkanımızın ilgilendiği bir konu. Sayın Cumhurbaşkanımız, 'Seçimlerden sonra biz Genelkurmayımızla Milli Savunma Bakanlığımızla görüşürüz. Onların düşüncelerini alırız, ihtiyaç varsa gerekeni yaparız.' şeklinde bir açıklaması oldu. Bizim de söyleyeceğimiz budur. Seçim sonrasında bu konu konuşulacak, gündeme gelecek, bunu söyleyebiliriz." dedi.

Canikli, yaşa göre şu anda 25 yaş ve üzeri olanların sayının da belli olduğunu ancak bunları paylaşmanın anlamlı olmadığını belirterek, "Seçimden sonra böyle bir uygulama olacak mı, onu bilmiyoruz. Olacaksa hangi yaşa göre karar verilecek o da belli değil. Yaşlar üzerinden de bir değerlendirme yapmak yanlış anlamalara yol açabilir." ifadelerini kullandı.

Askerlik süresiyle ilgili vaatlerin seçim sürecinde cumhurbaşkanı adayları tarafından gündeme getirildiğinin hatırlatılması üzerine ise Canikli, askerlik süresiyle ilgili herhangi bir çalışmalarının olmadığını söyledi.

"Yükümlü sistemi devam edecek"

Türk Silahlı Kuvvetlerinin büyük oranda profesyonel orduya geçtiğini vurgulayan Canikli, şöyle konuştu:

"Operasyon bölgelerinde ya da doğrudan çatışmaya iştirak eden yükümlü hiçbir asker yok. Onlar geri hizmetlerde değerlendiriliyor. Doğrudan savaşan, doğrudan muharip görevi aktif olarak katılanların hepsi profesyonel. Bu önemli yükümlüler de daha geri hizmetlerde kullanılıyor. Şu anda büyük oranda Türk Silahlı Kuvvetlerinin bu yönüyle profesyonel orduya geçtiğini söylememiz mümkün.

Yükümlü sisteminin uygulanmasına ihtiyacımız var ve bu sistemde devam edecek. Türk Silahlı Kuvvetleri büyük oranda profesyonel orduya geçerse o zaman artık yükümlü sisteminden vazgeçilir mi gibi bir soru zaman zaman gündeme geliyor. Hiçbir zaman, hiçbir şekilde bu sistemden vazgeçmeyeceğiz. Bu çok önemli. Türk Silahlı Kuvvetleri ve milletin arasındaki en önemli bağlardan birisidir. 'Milletin ordusu' diyoruz ya bu tanımlama, yükümlü askerler vasıtasıyla onların köprü olması şeklinde ortaya çıkıyor. 

Bu çok büyük bir imkandır. Bu imkanı hiçbir zaman ortadan kaldırmayacağız. Yükümlü sistemi, devam edecek. Şu an itibarıyla muharip birliklerimizle ihtiyacımızı tamamen karşılamış vaziyetteyiz bir açığımız yok. Sözleşmeli, astsubay ve profesyonel kadrolarımız için talepler çok fazla."

İnce'nin 'Milli Savunma Üniversitesi'nde FETÖ'cü var' iddiası

Bakan Canikli, İnce'nin 'Milli Savunma Üniversitesi'nde FETÖ'cü var' iddiasına ilişkin "Önce 'rektör', sonra 'dekan', en son 'albay' dedi. Kendi kendini yalanladı." diye konuştu.

Kaynak:Haber Kaynağı

Etiketler :