Çanakkale Savaşı kompozisyon, şiir makale...

Çanakkale Savaşı kompozisyon, şiir makale...

Çanakkale Savaşı Şiirler-Makaleler (Subay'ın günlüğü)

Çanakkale savaşı...18 Mart Çanakkale Zaferi bilgileri bu sayfada. Çanakkale savaşı şiirleri 18 Mart Çanakkale Savaşı ile ilgili yazılar...

Tarihteki ve Ulusal Yaşantımızdaki Yeri. 3 Kasım 1914 ve 18 Mart 1915 tarihleri arasındaÇanakkale Boğazı'ndacereyan eden bir seri deniz savaşlarıylaGelibolu Yarımadası'nda25 Nisan 1915 - 8/9 Ocak 1916 tarihleri arasındayapılan karasavaşları, Türk tarihinin en şerefli sayfalarını dolduran birer zafer destanıdır.

Çanakkale Zaferini, büyük Türk Ulusuna, Atatürk gibi dahi bir lider hediye etmiştir.Türk bağımsızlık savaşının temelleri, Çanakkale'nin sularında, Conkbayırı'ndave Anafartalar'daatılmış, bu zaferler Türk Kurtuluş Savaşınamayaçalmıştır.

Türk Ulusu İstanbul'u kurtaran Anafartalar kahramanı MustafaKemal Paşayı Çanakkale'den tanımış 19 Mayıs 1919'daO, Samsun'açıktığı Gün Suriye ve Filistin cephelerinden terhis olarak Anadolu'yadönen Türk halkı, "bu benim kahraman komutanımdı" diyerek O'nun etrafındakenetlenip İstiklal Savaşı'nakatılmıştır.

Türk Ulusu ve dünyaO'nu böylece tanırken, O daConkbayırı'nın, Kocaçimen'in kan deryası can pazarındaulusunun ve Türk askerinin asıl cevherini yakından tanıyarak dahasonragirişeceği Bağımsızlık Savaşını kesin zaferle sonuçlandıracağı kanaatini dahao zamandan edinmiştir.18 Mart zaferi kazanılmasaydı, düşman donanması, daha1915'in Mart ayındaİstanbul'agirerek Osmanlı İmparatorluğu'nu çökertebilecekti.

Çanakkale Boğazı'nı denizden aşıp İstanbul'agiremeyen İtilaf Devletleri, 25 Nisan 1915'ten başlayarak 8-9 Ocak 1916'yakadar süren Çanakkale karasavaşlarındaMustafaKemal tarafından durdurulamasaydı, Birinci DünyaSavaşındaÇarlık Rusyası en kısayoldan müttefiklerinin yardımlarınakavuşacağı için yıkılmayacak, muhtemelen Ekim 1917 Bolşevik İhtilali de olmayabilecekti.Bu durumdaAlmanya'nın yenilgisi hızlanacak ve 1.DünyaSavaşı belki de 1915'te sonaerecekti.Çanakkale Zaferi harbin 4 yıl sürmesine, üç imparatorluğun (Osmanlı, Çarlık ve Avusturya/Macaristan İmparatorlukları) tarih sahnesinden silinmesine neden olmuştur.Gelibolu Yarımadası'ndadüşmanakesin darbeler vurarak onları yenilgiye uğratan Alb.MustafaKemal'in Anafartalar tepesinde yaktığı zafer meşalesi, Kurtuluş savaşımızın dayolunu aydınlatmıştır.

Böylece 18 Mart deniz zaferimizi taçlandıran 25 Nisandan sonraki karasavaşlarında, MustafaKemal'in etkin liderliği sayesinde kazanılan zaferlerin, ulusal tarihimize ve dünyatarihine yön veren etkin rolünü yukardabelirtilen noktalardatoplamak mümkündür.

18 Mart 1915 Çanakkale Deniz Savaşı ve Öncesi
Boğaz savunması, girişten itibaren "Dış-Orta-İç Tabyalar" olmak üzere üç savunmagrubu halinde tertiplenmişti.Boğaz kıyıları boyunca20 tabyamızda, çoğunluğu kısamenzilli ve eski model, 170 adet top mevzilendirilmişti.İtilaf Devletlerinin savaş gemilerinde çoğunluğu büyük çaplı uzun menzilli 247 adet en modern toplar bulunmaktaydı.

İtilaf Devletlerinin Akdeniz Başkomutanı Amiral Carden, Boğazı geçerek İstanbul'agirmek için üç aşamalı saldırı planı yapmıştı.İstanbul'abir Ay içinde ulaşacağını hesaplamıştı.Plan gereğince, 3 Kasım 1914 Günü 7 zırhlı ile Boğazabir keşif taarruzu yaptı.Girişteki tabyalarımız zarar gördü.İkinci saldırıyı 19-25 Şubat 1915 tarihleri arasında7 gün süreyle devam ettirdi.Türk topçusunun atış

menzili dışından yapılan bombardımanlar etkili oldu.19 topumuz ve Boğaz girişindeki tabyalarımız kullanılamaz hale geldi.26 Şubat günü düşman donanması Boğazagirdi ortakesimdeki tabyalar 8

saat süreyle kesintisiz bombardımanatabi tutulup sarsıldı.Bu başarılar üzerine Amiral Carden, Londra'yaçektiği bir telgrafta, 14 gün içerisinde İstanbul'aulaşabileceğini müjdeliyordu.Amiral, hazırlıklarını tamamlamaktaydı.Son darbe 18 Marttaindirilecekti.Ne var ki, Kağıt üzerinde yapılan bu
savaş planında, Türk'ün kahramanlığı ve savaş azmi hesabakatılmadığı için evdeki hesap çarşıyauymayacaktı.

18 Mart 1915 Günü Savaşı
18 Mart günü, bundan 85 yıl önce, Çanakkale'de ufukları ümit ve zafer neşesi kaplayan bir gün dahadoğdu.İtilaf Donanması 18 savaş gemisiyle Saat 10.00'daboğazı yarıp geçmek üzere girmeye başladılar.İlk ateşi TRIUMPH zırhlısı, Çanakkale'ye 12 Km.mesafedeyken saat 11.15'te açtı.Savunmaplanımızagöre, gemiler topçularımızın ateş menziline girinceye kadar pusudabekleyecek ve baskın tarzındaateş açılacaktı.Nitekim böyle yapıldı.

Düşman yaklaştıkça, topçularımızın giderek yoğunlaşan isabetli atışlarıylakarşılaşıyordu.Saat 12.00'ye geldiğinde ortakesimdeki 3 tabyamız ağır hasar almış, amaayaktakalan diğer topçularımızın hedefini şaşmayan mermileri AGAMENNON zırhlısının çelik yeleğini parçalamış, INFLEXIBLE zırhlısının komutaköprüsü uçurulmuş ve bu aradadüşman donanması Çanakkale'ye 7 Km.kadar sokulmayı başarmıştı.Savaşın en şiddetli anları yaşanıyordu.Türk topçuları Boğazı cehenneme çeviriyor, düşman zırhlıları dakıyı şeridindeki mevzilerimizi hallaç pamuğu gibi atıyor, kıran kıranabir savaş oluyordu.

Bu sıradaFransız GAULOIS zırhlısı aldığı ağır yaralarlasaf dışı kalmış, BOUVET zırhlısı yırtılan çelik gömleğini yenilemek üzere geriye kaçarken, bir gece önce Dz.Yzb.Hakkı'nın NUSRET mayın gemisiyle boğazadöşediği mayınlaraçarparak 639 personeli ile birlikte karanlık limanın sularınagömülerek kayboluyordu.BOUVET'in imdadınakoşan SUFFREN ve GAULOIS daaynı akıbete uğramıştır.Saat 15.00'te IRRESISTIBLE ve onu takiben 16.00'daINFLEXIBLE ve 10 DakikasonraOCEAN zırhlıları, tam ileri atılacaklarken onların daayakları Yzb.Hakkı'nın tuzağınatakılarak batarken, INFLEXIBLE güçlükle kurtularak römorkör yedeğinde İmroz'adönüyordu.Böylece 6 Saatte 3 büyük zırhlısını kaybeden, bir bu kadarı daağır hasarauğrayan gemilerini acıylaseyreden Amiral De ROBECK, kalanları kurtarabilme telaşıylasaat 17.30'daboynu bükük çekilme emrini veriyordu.

REKTÖ RGÜVENÇ'İN 18 MART ÇANAKKALE ZAFERİ'NİN 99.YILDÖNÜMÜ KUTLAMaMESAJI- Kilis 7 Aralık Üniversitesi Rektörü Prof.Dr.İsmail Güvenç, 18 Mart Çanakkale Zaferi'nin 99.Yıldönümü nedeniyle bir mesaj yayımladı.

Rektör Prof.Dr.İsmail Güvenç, 18 Mart 1915 Çanakkale Zaferi, yüce Türk milletinin azmi ve inancıylakazanılmış ve adını tarihe altın harflerle yazdığı bir kahramanlık destan olduğunu belirtti.

Güvenç, mesajındaşu ifadeleri kullandı:
“Vatan topraklarımızı canları pahasınasavunan ve “Çanakkale Geçilmez” dedirten bu millet, vatanın bağımsızlığı ve bölünmez bütünlüğü söz konusu olduğundakarşısındahiçbir gücün duramayacağını tüm dünyayagöstermiştir.Bizler de atalarımızdan emanet aldığımız bu güzel vatanı, aynı birlik ve beraberlik duyguları içerisinde korumalı ve bu milli bilinci gelecek nesillere aktarmalıyız.Bu duygu ve düşüncelerle Çanakkale Zaferi'nin 99'uncu yıldönümünü kutluyor, bizlere bu büyük zaferin gururunu yaşatan baştaBüyük Önder MustafaKemal Atatürk'ü, aziz şehitlerimizi ve kahraman gazilerimizi şükranlaanıyorum.”

18 Mart Çanakkale Zaferi şiirleri 18 Mart Çanakkale Zaferi ile ilgili resimler Çanakkale Zaferi ile ilgili yazılar haberimizde...Çanakkale Zaferi kompozisyon yazıları ve şiirleri burada...

Çanakkale Zaferi ile ilgili kompozisyon;

Balkan savaşlarından sonramustafaKemal 27 Ekim 1913'de Sofyaateşemiliterliğine atandı.Dahasonra20 Ocak 1915 tarihinde Tekirdağ'dabulunan 19.Tümen Komutnalığındagörevlendirildi.
28 Temmuz 1914'de başlayan 1.DünyaSavaşı'nabir süre sonra,Alamnyamüttefiklerini yanındaOsmanlı Devleti de dahil olmuştu.Bu gelişme üzerine ingiltere ve FransaOsmanlı Devleti'ni sacaş dışı bırakmak ve müttefikleri olan Rusya'yaekonomik ve askeri açıdan yardım etmek amacıylabüyük bir donanmaile Çanakkale önlerine geldi
İtilaf devletleri donanmasıbüyük bir dirençle karşılaştı.Ordumuz Çanakkale Boğazı'nın iki yakasındatop istikhamları yerleştirirken Nusret Mayın Gemisi de bir gecede Boğaz'amayın döşemişti.Bu mayınlaraçarpan itilaf devletlerine ait gemilerin önemli bir bölümü battı.İtilaf Donanması şiddetli direnme sonucundageri çekilmek zorundakaldı.(18 Mart 1915)
Çanakkale Boğazının denizden geçilemeyeceğinin anlaşılması üzerine karadan yapılacak bir harekatlaGelibolu Yarımadasını ele geçirme planları yapan İtilaf Devletleri yeni bir saldırı düzenledi..İtilah Devletlerine ait ordu önce kıyıları ele geçirerek türk ordusunu geri çekilmeye zorladı.
Düşman birlikleri,karadan saldırılarınadevam ederken MustafaKemal,Anafartalar grup konutanlığınaatandı.MustafaKemal düşman birlikerinin ilk önce Conkbayırı hattını aşarak ilerleyeceğini tahmin ediyordu.Bu nedenle buradaki mevzilerin güçlendirilmesi için çalışmalr başlattı.
MustafaKemal Arıburnu Conkbayırı Anafartalar daitilaf devletleri birliklerinin ilerleyişini durdurdu ve bu birlikeri yenilgiye uğrattı.Türk ordusu aylarcasüren savaş sonucu Çanakkaleni geçilmeyeceğini gösterdi.
MustafaKemal Çanakkale zaferinin elde edilmesinde önemli görevler üstlendi.Bu başarılarından dolayı kendisine Albay rütbesi verildi...

Çanakkale Savaşı Şiirleri;

Zafer Türküsü
Yaşamaz ölümü göze almayan,
Zafer, göz yummadan koşanagider.
Bayrağakanının al1 çalmayan,
Gözyaşı boşanaboşanagider!
Kazanmak istersen sen de zaferi,
Gürleyen sesinle doldur gökleri,
Zafer dedikleri kahraman peri,
Susandan kaçar dacoşanaqider.
Bu yoldaherkes bir, ey delikanlı,
Diriler şerefli, ölüler şanlı!
Yurt için dövüşen başı dumanlı,
Her zaman bu şandan, o şanagider.
Faruk Nafiz ÇAMLIBEL
Çanakkale Şehitlerine
Şu Boğaz Harbi Nedir? Var mı ki dünyadaeşi?
En kesif orduların yükleniyor dördü beşi,
Tepeden yol bularak geçmek için Marmara'ya
Kaç donanmaylasarılmış ufacık bir karaya,
Ne hayasızcatahaşşüd ki ufuklar kapalı!
Nerde-gösterdiği vahşetle “bu: bir Avrupalı
Dedirir-yırtıc1, his yoksulu, sırtlan kümesi
Varsagelmiş, açılıp mahbesi, yahut kafesi
Eski Dünya, Yeni Dünyabütün akvam-ı beşer
Kaynıyor kum gibi, Mahşer mi, hakikat mahşer
Yedi iklimi cihanın duruyor karşında,
Osrtralya'ylaberaber bakıyorsun ; Kanada!
Çehreler başka, lisanlar, deriler rengarenk.
Sade bir hadise var ortada: Vahşetler denk.
Kimi Hindu, kimi Yamyam, kimi bilmem ne bela…
Hani taunadazuldür bu rezil istila…
Ah o yirminci asır yok mu, o mahluk-i asil,
Ne kadar gözdesi mevcut ise hakkiyle sefil,
Kustu Mehmetçiğin aylarcadurup karşısına;
Döktü karnındaki esrarı hayasızcasına,
Maske yırtılmasahalabize affetti o yüz …
Medeniyet denilen kahbe, hakikat yüzsüz.
Sonramel'undaki tahribe müvekkel esbab,
Öyle müthiş ki: Eder her biri bir mülkü harab.
Öteden saikalar parçalıyor afakı;
Beriden zelzeleler kaldırıyor a'makı;
Bombaşimşekleri beyninden inip her siperin;
Sönüyor göğsünün üstünde o aslan neferin.
Yerin altındacehennem gibi binlerce lağam,
Atılan her lağımın yaktığı: Yüzlerce adam.
Ölüm indirmede gökler, ölü püskürtme de yer
O ne müthiş tipidir: Savrulur enkaaz-ı beşer…
Kafa, göz, gövde, bacak, kol, çene, parmak, el, ayak,
Boşanır sırtlara, vadilere, saqnak sağnak.
Saçıyor zırhabürünmüş de namerd eller,
Yıldırım yaylımı tufanlar, alevden seller.
Veriyor yangını, durmuş daaçık sinelere,
Sürü halinde gezerken sayısız tayyare.
Top tüfekten dahasık, gülle yağan mermiler…
Kahraman orduyu seyret ki bu tehdide güler!
Ne çelik tabyalar ister, ne siner hasmından;
Alınır kal'amı göğsündeki kat kat iman?
Hangi kuvvet onu, başa, edecek kahrınaram?
Çünkü te'sis-i ilahi o metin istihkam.
Sarılır, indirilir mevki'-i müstahkemler,
Beşerin azmini tevkif edemez sun'-i beşer;
Bir göğüslerse Huda'nın edebi serhaddi;
“O benim sun'-i bediim, onu çiğnetme” dedi.
Asım'ın nesli… diyordum ya… nesilmiş gerçek:
İşte çiğnetmedi namusunu, çiğnetmeyecek.
Şuhedagövdesi, bir baksana, dağlar, taşlar…
O, rukü olmasa, dünyayaeğilmez başlar,
Vurulup tertemiz alnından, uzanmış yatıyor,
Bir hilal uğruna, yaRab, ne güneşler batıyor!
Ey, bu topraklar için toprağadüşmüş, asker!
Gökten ecdad inerek öpse o pak alnı değer.
Ne büyüksün ki, kanın kurtarıyor Tevhid'i…
Bedr'in aslanları ancak, bu kadar şanlı idi.
Sanadar gelmeyecek makber'i kimler kazsın?
“Gömelim gel seni tarihe”desem, sığmazsın.
Herc ü merc ettiğin edvaradayetmez o kitab…
Seni ancak ebediyetler eder istiab.
“Bu, taşındır” diyerek Ka'be'yi diksem başına;
Ruhumun vayhini duysam dageçirsem taşına;
Sonragök kubbeyi alsam da, ridanamıyle;
Kanayan lahdine çeksem bütün ecramıyle;
Mor bulutlarlaaçık türbene çatsam datavan;
Yedi kandilli Süreyya'yı uzatsan oradan;
Sen bu avizenin altında, bürünmüş kanına;
Uzanırken, qece mehtabı getirsem yanına,
Türbedarın gibi tafecre kadar bekletsem;
Gündüzün fecr ile avizeni lebriz etsem;
Tüllenen mağribi, akşamları sarsam yarana…
Yine bir şey yapabildim diyemem hatırına.
Sen ki, son ehl-i salibin kırarak savletini,
Şarkın en sevgili sultanını Salahaddin'i,
Kılıç Arslan gibi iclaline ettin hayran…
Sen ki, İslam'1 kuşatmış, boğuyorken hüsran,
O demir çemberi göğsünde kırıp parçaladın;
Sen ki, ruhunlaberaber gezer ecramı adın;
Sen ki, a'saragömülsen taşacaksın… Heyhat,
Sanagelmez bu ufukalar, seni almaz bu cihat…
Ey şehid oğlu şehid, isteme benden makber,
Sanaağuşunu açmış duruyor Peygamber.

Tan yeri kızılcaağarırken uzakta

Düşman pusudaydı hain bir tuzakta

Gel gör ki tüm Mehmetçikler ayakta

Can vermeye hazırdılar bu eşsiz vatana.

***

Düşman saldırırken arsızcaConkbayırı'na

Mehmetçikte şahlandı kalktı hücuma

Mermiler saplanırken her bir vücuda

Hissetmiyordu acıyı, koşarken Allah'a

***

Mehmetçik düşerken bir bir toprağa

Burdan geçiş yok diyordu tüm cihana

Yakışmazdı esaretlik yüce Türk halkına

Yakışanı yapıyordu o eşsiz ecdadına.

***

Korku yok, ölüm çok şehitler diyarında

Bütün Anadolu gelmiş hep bir araya

Tek bir vücut, bir ruhtular ilahi manada

Çanakkale'yi geçilmez kılarken düşmanına.

ÇANAKKALE SAVAŞI

***

Gülmeyiniz ey düşmanlar,

Çanakkale geçilemez.

Bekler nice kahramanlar,

Çanakkale geçilemez.

***

Filo, filoyadayansa,

Yerler bombaile yansa,

Siperler kanaboyansa,

Çanakkale geçilemez.

***

On Sekiz Mart Zaferi'ni,

Herkes tanır Türk erini,

Ölür de vermez yerini,

Çanakkale geçilemez.

***

Türk'ün göğsü, Türk'ün kolu,

İman ile kuvvet dolu,

Aslan yurdu Gelibolu,

Çanakkale geçilemez.

***

Akan kanlar dönse sele,

Conkbayır'ı geçmez ele,

Dünyakopup gelse bile,

Çanakkale geçilemez.

***

Birçok milletin askeri,

Yenilerek kaçtı geri,

Anladılar Türk'ün yeri

Çanakkale geçilemez.

Çanakkale savaşı, 18 Mart 1915 - 9 Ocak 1916 tarihleri arasındagerçekleşmiştir.  18 Mart 1915 de başlayan ilk saldırı 9 ocak 1916 tarihinde karşı donanmanın ülkeyi tamamen terk etmesi ile son bulmuştur.

Birleşik Krallık ve Fransagemilerinden oluşan bir donanmaBoğaz'ageniş çaplı ilk saldırıları 1915 Şubat ayındabaşlatıldı.En güçlü saldırı ise 18 Mart 1915 günü uygulamayakonuldu.Ancak Birleşik Donanmaağır kayıplarauğradı ve deniz harekatından vazgeçilmek zorundakalındı.

Deniz harekatıylaİstanbul'aulaşılamayacağı anlaşılıncabir karaharekatıylaÇanakkale Boğazı'ndaki Osmanlı sahil topçu bataryalarını ele geçirmek planı gündeme getirilmiştir.Bu plan çerçevesinde hazırlanan İngiliz ve Fransız kuvvetleri 25 Nisan 1915 şafağındaGelibolu Yarımadası'nın güneyinde beş noktadakarayaçıkarılmıştır.İngiliz ve Fransız çıkarmakuvvetleri her ne kadar Seddülbahir ve Arıburnu sahillerinde köprübaşları oluşturmayı başardılarsadaOsmanlı kuvvetlerinin inatçı savunmaları ve zaman zaman giriştikleri karşı taarruzlar sonucundaGelibolu Yarımadası'nı işgalde başarılı olamadılar.Bunun üzerine sahildeki kuvvetler takviye edilmek için Arıburnu'nun kuzeyinde SuvlaKoyu'na6 Ağustos 1915 tarihinde yeni kuvvetlerle bir üçüncü çıkarmayapılmıştır.Ancak 9 Ağustos'taKurmay Albay MustafaKemal'in Birinci Anafartalar Muharebesi olarak bilinen karşı taarruzundaİngiliz Komutanlığı ihtiyat tümenini ateş hattınasürerek sahilde tutunmayı ancak başarabilmiştir.MustafaKemal ertesi gün Kocaçimentepe – Conk Bayırı hattındayeni bir karşı taarruz gerçekleştirmişti, bu hattaki Anzak birliklerini de geri atmıştır.İngiliz ve Anzak kuvvetlerinin İkinci Anafartalar Muharebesi olarak bilinen genel taarruzları ise Osmanlı savunmasını aşamamıştır.Tüm bu gelişmelerin sonrasındaİngiliz, Anzak ve Fransız kuvvetleri Gelibolu Yarımadasını 1915 yılı Aralık ayı içinde tahliye etmiştir.

21 Ağustos 1914 tarihinde Almanyaile, İttifak Devletleri safındayer almak üzere bir antlaşmaimzalamıştı.Ancak bu antlaşma, Osmanlı Devleti'nin savaş hazırlıkları henüz başlamadığı için gizli tutulmuştu.Osmanlı Devleti'ni bu antlaşmanın hemen ertesinde seferberlik hazırlıklarınabaşlamıştı.Aynı zamandaOsmanlı Devleti, "silahlı tarafsızlık"ını ilan etmiştir.

Akdeniz'de İngiliz donanması önünden çekilen Alman SMS Goeben ve SMS Breslau ağır kruvazörlerinin, Amiral Souchon komutasında10 Ağustos 1914 günü Çanakkale Boğazı'nı geçerek İstanbul'agelmeleri büyük bir gerginlik yaşatmıştı, çünkü Osmanlı Devleti, Boğazlar Antlaşması gereği boğazları tüm savaş gemilerine kapalı tutmak durumundaydı.Alman Donanması'nabağlı bu gemilerin Boğazdan geçişine izin vermek savaş nedeni sayılacaktı.Ancak Osmanlı Devleti, bu gemilerin Almanya'dan satın alındığını açıklayarak gerginliği ertelemiştir.Sözkonusu gemiler 16 Ağustos 1914 tarihinde Yavuz ve Midilli adlarıylaOsmanlı Donanması'nakatılmışlardı.Bu gemilerdeki Alman mürettebat, Osmanlı Donanması'naait subay ve erat üniformaları giyerek gemilerdeki görevlerini sürdürmüşler, Amiral Souchon ise Osmanlı Donanması Komutanlığı'nagetirilmişti.Böylece Almanya, yakın gelecekte Rus limanlarınakarşı kullanılmak için iki büyük silahını Akdeniz'den geçirerek Karadeniz'in hemen yakınınaatmış olmaktadır.Bu silahlar Ekim 1914 ayındahem Rus limanlarını vurmak için, hem de Osmanlı Devleti'ni bir oldu bittiye getirerek savaşın içine çekmekte kullanılacaktır.

Yavuz ve Midilli'nin de içinde bulunduğu bir Osmanlı filosunun Amiral Souchon komutasında27 Ekim 1914 günü Karadeniz kıyılarındaki Rus limanlarını bombalamaları ardından hem Rusyaİmparatorluğu hem de Birleşik Krallık, Osmanlı Devleti'ne savaş ilan etmiştir.

Batı Cephesi'nde 1914 yılının Eylül ayı sonlarındaAlman orduları, Fransız-İngiliz savunmasını yaramamışlar, tüm Batı Cephesi'nde cepheler kilitlenmişti.Bu durum Almanyaaçısından Batı Cephesi'ndeki savaşın kısasürede bitmeyeceği anlamınageliyordu.OysaAlman savaş planı ( Schlieffen Planı), ilk adımdaBatı Cephesi'nde kısasürede Fransız-İngiliz kuvvetlerinin yenilgiye uğratılması, ikinci adımdaise tüm kuvvetlerin Doğu'yakaydırılarak Rusya'nın savaş dışı bırakılması esasınadayanıyordu.Schlieffen Planındaki bu sapmaardından Almanya, önce Rusya'yı savaş dışı bırakmak, Doğu'daserbest kalan kuvvetleri ile Batı Cephesi'ne yeniden yüklenmek istemişti.Osmanlı 3.Ordu'sunun Kafkasyabölgesindeki Kasım – 1914 ayı başlarındaki taarruzları bu planın hazırlık aşamalarından biriydi.

Avrupacephelerindeki bu gelişmeler, İngiltere ve Fransa'yı müttefikleri Rusya'yı desteklemek zorundabırakmıştı.Zaten Rusya, Almanyaüzerinde yeterince güçlü bir baskı yapamamaktaydı.Kısıtlı endüstriyel kapasitesi dolayısıylaİngiliz ve Fransız desteğine gerek duyuyordu.Fransave İngiltere'nin bu desteği sağlaması için olası dört yol vardır.Kuzey ulaşım hatlarından ikisi olanaksızdır.Kuzey Buz Denizi, yılın çok büyük bölümünde donmuş olduğundan deniz ulaşımınaolanak vermemektedir, Baltık Denizi ise Alman Donanması'nın denetimindedir.Ortaulaşım yolu olan Avrupakarayolu ise Alman denetimindedir.Olası dördüncü yol ise Osmanlı Devleti'nin denetiminde bulunan Çanakkale ve İstanbul boğazlarının oluşturduğu denizyoludur.Çok yakın geçmişte, Balkan Savaşı'nda, Trablusgarp Savaşı'ndave Sarıkamış Harekatı'ndaağır yenilgiler almış olan Osmanlı Devleti'nin askeri gücü, İtilaf Devletleri'nce zaten yetersiz olarak değerlendirilmektedir.Avrupalılarca"hastaadam" olarak görülen yaşlı Osmanlı Devleti'nin boğazlardaki bir saldırıyı kaldıramayacağı düşünülmektedir.Eğer Boğazlar askeri olarak kontrol altınaalınabilirse, Rusya'nın desteklenmesi olanaklıdır.Gerçekten de Rusya, Kasım ayı başlarındamüttefiklerinden Çanakkale Boğazı'nagöstermelik de olsabir saldırı yapılmasını istemiştir.Böylece Kafkasya'daOsmanlı ordusunun baskısı hafifleyecektir.

Öte yandan Rusyadirenmeyi sürdürecek olursa, Almanya'nın Batı Cephesi'nde yeni bir taarruzakalkışmaolanağı dapek yoktur.Bu tesbit, özellikle İngiliz yüksek komutanlığının, Batı Cephesi'ndeki kuvvetlerin bir bölümünün buradaatıl tutulup tutulmadığının sorgulanmasınayol açmıştır.Ayrıcaİngiliz Donanması dayeterince etkili kullanılmamaktadır.Böylece Batı Cephesi'nden alınacak bir kısım kuvvetle donanmanın işbirliği ile dahaetkili ve sonuç alıcı bir harekatagirişilmesi yolları aranmayabaşlandı.SonuçtaBoğazlar'ayönelik bir operasyon planı üzerinde tartışılmayabaşlanmıştır.

Rusyaile bağlantının bu şekilde, Boğazlar'ın kontrolünün sağlanarak sonuçlandırılması, Osmanlı Devleti'nin başkenti olan İstanbul'un daişgalini kaçınılmaz olarak gerektirmektedir.İkisi, aynı andagerçekleşecek sonuçlardır.Çanakkale Boğazı'ndan geçilerek İstanbul'un işgalinin İtilaf Devletleri açısından diğer stratejik sonuçları şunlardır.

Osmanlı Devleti savaş dışı bırakılmış olmakla, Almanyasavaşın başlarındabir müttefikini kaybetmiş olacaktır.Osmanlının kontrolünde olan Süveyş Kanalı, dolayısıylaİngiltere'nin Uzakdoğu ulaşım yolunun güven altınaalınması sağlanmış olacaktır.Osmanlı Devleti'nin savaş dışı bırakılması, ve müslüman ülkeler nezdinde İtilaf Devletleri lehine oluşturacağı kazanımlar açısından daönem arz etmektedir.Müslüman ülkelerin gerek OrtaDoğu'dagerekse de Uzak Doğu'daİngiliz hakimiyetine karşı dirence zayıflamış olacaktır.Balkan devletleri, hemen doğudaki Osmanlı Devleti'nin çökmesi ve bunu İtilaf Devletleri'nin başarması üzerine, doğal olarak İtilaf Devletleri safındasavaşakatılmaları yönünde etken olacaktır.Çünkü Osmanlı Devleti'nin yıkılması, Balkan devletlerinin bölgedeki hesaplarınaulaşabilmeleri yönündeki en önemli engeli ortadan kaldırmış olacak ve bu durum, İtilaf devletlerinin bir hediyesi sayılacaktır.

Rusyaile Karadeniz üzerinden deniz ulaşımının açılması özellikle önemlidir.Osmanlı Devleti'nin Boğazları her türlü deniz trafiğine kapatması sonucu, Rusyaile İngiltere ve Fransaarasındaki ticari ilişkiler de durmanoktasınagelmiştir.Pek çok ticari gemi, Karadeniz'deki Rus limanlarındabeklemektedir, Avrupa'dabuğday fiyatları yükselirken ucuz Rus buğdayı ithal edilememekte, muazzam ticari karlardan mahrum kalınmaktadır.Kısacası Boğazların kapanması, İngiliz ve Fransız firmaları için büyük kar kaybı getirmektedir.

Çanakkale Savaşlarının Nedenleri (Maddeler Halinde) 1.1911-1912 yıllarındaOsmanlı Devleti son Afrikatoprakları olan Trablusgarp ve Bingazi'yi İtalya'yabırakmış, 1912-1913 Balkan hezimeti ise, 500 yıldır Türk olan Rumeli'deki son Türk hakimiyetini yok etmişti.Bu yüzden Osmanlı Devleti kaybettiği toprakları geri almak istemesi

2.İngiliz ve Fransızların İstanbul'u ele geçirmek istemesi ve İstanbul'agiden yol ise Çanakkale Boğazı'ndan geçer.Bulgar ordularının İstanbul kapılarını zorlaması, İstanbul ve boğazların güvenliğinin tehlikeye girmesi..

3.Ekonomisi kötüye giden Rusya'yagerekli yardımı götürmek.Ve Anadoludaki petrol yataklarını ele geçirmek.

4.Balkan Savaşları' ndayaraalmış Osmanlı devleti'ne ikinci hamleyi vurarak tamamen çökertmek.Bu sayede de Avrupa'yaaçılabilme emellerini gerçekleştirmek.

5.İki Alman gemisinin Akdeniz'de İngiliz ve Fransız donanmasından kaçarak Türk bayrağı altındaRus limanlarını bombalaması.

6.Osmanlı Devleti'nin bu sebeplerden dolayı savaşagirmek zorundakalması ve müttefiği olduğu Almanya'nın savaşı kazanacaklarınainanması.

Çanakkale Savaşı, I.DünyaSavaşı sırasında1915-1916 yılları arasındaGelibolu Yarımadası'ndaOsmanlı İmparatorluğu ile İtilaf Devletleri arasındayapılan deniz ve karamuharebeleridir.[9] İtilaf Devletleri; Osmanlı İmparatorluğu'nun başkenti konumundaki İstanbul'u alarak İstanbul ve Çanakkale boğazlarının kontrolünü ele geçirmek, Rusya'ylagüvenli bir erzak tedarik ve askeri ikmal yolu açmak, başkent İstanbul'u zaptetmek suretiyle Almanya'nın müttefiklerinden birini savaş dışı bırakarak İttifak Devletlerini zayıflatmak amaçları ile ilk hedef olarak Çanakkale Boğazı'nı seçmişlerdir.Ancak saldırıları başarısız olmuş ve geri çekilmek zorundakalmışlardır.Karave deniz savaşı sonucundaiki taraf daçok ağır kayıplar vermiştir.

Osmanlı İmparatorluğu, Almanya'nın Rusya'yasavaş ilan ettiğı 1 Ağustos 1914'ün hemen ertesi günü, Almanyaile bir ittifak antlaşması imzalamıştır.Bu antlaşma, imparatorluğun eninde sonundaAlmanya'nın anagücünü oluşturduğu İttifak Devletleri safındafiilen savaşagireceği anlamınagelmektedir.Enver Paşa, fiilen savaşagirmeyi, seferberliğin tamamlanmamış olması ve Çanakkale Boğazı savunmasının tamamlanmaması gibi gerekçelerle ertelemeye çalışmıştır.Ancak Almanya, bir an önce savaşafiilen girilmesi için baskılarını sürdürmüştür.Bu baskılar, Akdeniz'de İngiliz donanması önünden çekilen Goeben ve Breslau savaş gemilerinin İstanbul'agelmesiyle bir oldu bittiye getirilmişti.DahasonraOsmanlı Donanması'nabağlı bir grup gemiyle Karadeniz'e açılan bu gemiler 27 Ekim 1914 tarihinde Rus limanlarını bombalayıncaRusya, Osmanlı İmparatorluğu'nasavaş ilan etmiştir.

Birleşik Krallık DonanmaBakanı Winston Churchill, 1914 yılı Eylül ayındaÇanakkale Boğazı'nın donanmaylageçilerek İstanbul'un işgalini öngören bir planı Başbakan Herbert Asquith'e vermiştir.Plan, çeşitli evrelerden geçerek uygulamayakondu ve Birleşik Krallık ve Fransagemilerinden oluşan bir donanmanın Boğaz'ageniş çaplı ilk saldırıları 1915 Şubat ayındabaşlatıldı.En güçlü saldırı ise 18 Mart 1915 günü uygulamayakonuldu.Ancak Birleşik Donanmaağır kayıplarauğradı ve deniz harekatından vaz geçilmek zorundakalındı.

Deniz harekatıylaİstanbul'aulaşılamayacağı anlaşılıncabir karaharekatıylaÇanakkale Boğazı'ndaki Osmanlı sahil topçu bataryalarını ele geçirmek planı gündeme getirilmiştir.Bu plan çerçevesinde hazırlanan İngiliz ve Fransız kuvvetleri 25 Nisan 1915 şafağındaGelibolu Yarımadası'nın güneyinde beş noktadakarayaçıkarılmıştır.İngiliz ve Fransız çıkarmakuvvetleri her ne kadar Seddülbahir ve Arıburnu sahillerinde köprübaşları oluşturmayı başardılarsadaOsmanlı kuvvetlerinin inatçı savunmaları ve zaman zaman giriştikleri karşı taarruzlar sonucundaGelibolu Yarımadası'nı işgalde başarılı olamadılar.Bunun üzerine sahildeki kuvvetler takviye edilmek için Arıburnu'nun kuzeyinde SuvlaKoyu'na6 Ağustos 1915 tarihinde yeni kuvvetlerle bir üçüncü çıkarmayapılmıştır.Ancak 9 Ağustos'taKurmay Albay MustafaKemal'in Birinci Anafartalar Muharebesi olarak bilinen karşı taarruzundaİngiliz Komutanlığı ihtiyat tümenini ateş hattınasürerek sahilde tutunmayı ancak başarabilmiştir.MustafaKemal ertesi gün Kocaçimentepe – Conk Bayırı hattındayeni bir karşı taarruz gerçekleştirmişti, bu hattaki Anzak birliklerini de geri atmıştır.İngiliz ve Anzak kuvvetlerinin İkinci Anafartalar Muharebesi olarak bilinen genel taarruzları ise Osmanlı savunmasını aşamamıştır.Tüm bu gelişmelerin sonrasındaİngiliz, Anzak ve Fransız kuvvetleri Gelibolu Yarımadasını 1915 yılı Aralık ayı içinde tahliye etmiştir.

Çanakkale Zaferi ile ilgili kompozisyon;

Balkan savaşlarından sonra mustafa Kemal 27 Ekim 1913'de Sofya ateşemiliterliğine atandı.Daha sonra 20 Ocak 1915 tarihinde Tekirda ğ'da bulunan 19.Tüm en Komutnalığında görevlendirildi.

28 Temmuz 1914'de başlayan 1.Dünya Savaşı'na bir süre sonra,Alamnya müttefiklerini yanında Osmanlı Devleti de dahil olmuştu.Bu g elişme üzerine ingiltere ve Fransa Osmanlı Devleti'ni sacaş dışı bırakmak ve müttefikleri olan Rusya'ya ekonomik ve askeri açıdan yardım etmek amacıyla büyük bir donanma ile Çanakkale önlerine geldi İtilaf devletleri donanmasıbüyük bir dirençle karşılaştı.

Ordumuz Çanakkale Boğazı'nın iki yakasında top istikhamları yerleştirirken Nusret Mayın Gemisi de bir gecede Boğaz'a mayın döşemişti.

Bu mayınlara çarpan itilaf devletlerine ait gemilerin önemli bir bölümü  battı.İtilaf Donanması şiddetli direnme sonucunda geri çekilmek zorunda kaldı.

(18 Mart 1915) Çanakkale Boğazının denizden geçilemeyeceğinin anlaşılması üzerine karadan yapılacak bir harekatla Gelibolu Yarımadasını ele geçirme planları yapan İtilaf Devletleri yeni bir saldırı düzenledi..

İtilaf Devletlerine ait ordu önce kıyıları ele geçirerek türk ordusunu geri çekilmeye zorladı. Düşman birlikleri,karadan saldırılarına devam ederken Mustafa Kemal,Anafartalar grup konutanlığına atandı.Mustafa Kemal düşman birlikerinin ilk önce Conkbayırı hattını aşarak ilerleyeceğini tahmin ediyordu.

Bu nedenle buradaki mevzilerin güçlendirilmesi için çalışmalr başlattı. Mustafa Kemal Arıburnu Conkbayırı Anafartalar da itilaf devletleri birliklerinin ilerleyişini durdurdu ve bu birlikeri yenilgiye uğrattı.

Türk ordusu aylarca süren savaş sonucu Çanakkaleni geçilmeyeceğini gösterdi. Mustafa Kemal Çanakkale zaferinin elde edilmesinde önemli görevler üstlendi.Bu başarılarından dolayı kendisine Albay rütbesi verildi...

Çanakkale Savaşı'ndan subayın günlüğü bulundu

Çanakkale Savaşları'nda görev yapan bir subayın günlügü 99 yıl sonra ortaya cıktı. Kitaplaştırılacak olan günlükte, 18 Mart günü anlatılıyor.

Çanakkale Savaşları'nda görev yapan bir subayın günlüğü, 99 yıl sonra ortaya çıktı. Kitaplaştırılacak olan günlükte, 18 Mart günü için, "Aman Ya Rabbi! Nasıl anlatayım, şiddetli surette etrafta toprak bırakmadı. Başımıza geçirdi.", zafer akşamı içinse, "Gece çıkıp gittiler" yazılı.

Günlüğü araştırıp bulan ve yayına hazırlayan kişi, Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Atatürk ve Çanakkale Savaşlarını Araştırma Merkezi (AÇASAM) Müdürü Yrd. Doç. Dr. Lokman Erdemir. Kendisine Ispartalı bir öğretmen olan İsmail Güneş tarafından ulaştırıldığını belirten Erdemir, günlük sahibinin isminin yazıldığı yer yırtıldığı için kime ait olduğunun bilinmediğini söyledi. Subay olduğu anlaşılan günlük sahibine Erdemir, "Meçhul bir topçu zabiti." diyor.

Meçhul Subay 18 Mart'ı anlatıyor

Meçhul subay, Çanakkale Savaşları'nın dönüm noktası olan 18 Mart günü yaşananları şöyle anlatıyor: "On altı zırhlı, Boğaz'a hücum ettiler. Ateş açtık. On mermi kadar attık. Yirmi beş kadar torpido ve birçok tahtelbahirler, torpil arayıcılar, elli beş adet gemi olmak şartıyla bize hiç bakmayıp doğru Erenköyü'ne kadar gittiler. Bombardımana başladılar. Ateş hedef taksimi ettiler. Baş gösteremedik. Yan ateşiyle bizleri berbat etti. Bizim toplarımız onların büyük zırhlılarına karşı hiç nev'inde olduğu için bir şey yapamadık. Saat yedide bir zırhlı yaralanıp tepesinin üstüne, zor hal Boğaz'dan çıkaracaklar. Bizi ateş altına aldılar. Torpidoların avdetinde endahta başladık.

Ateş edeceğiz fakat...

On altı mermi attık. Birkaç tanesine isabet ettirdik. Üç tanesi geri kaçtı. Badehu altı zırhlı, torpidoları iskele tarafına almış bize ateş ederken içeri girdi. Ateş edeceğiz fakat bir tane büyük amiral gemisi karşı istikametimizde durdu. Toplarını bize çevirdi.
Ateşe hazır duruyor. Ateş edemedik. Telefonla haber verdiler. Bir tane zırhlı battı. İki tanesinin cephanesinin ateşlendiğini haber verdiler. Bir torpido yanlarına gidip askerini alacakmış. Onun da batırıldığını söylediler. Badehu ateşe başladık. Bir torpidonun kıç tarafından, ikinci topun atmış olduğu merminin isabetiyle yaralandığını gördüm.

Aman Allah'ım nasıl anlatayım

Bizleri büyük zırhlı gene yan ateşine çevirdi. Aman Ya Rabbi! Nasıl anlatayım, şiddetli surette etrafta toprak bırakmadı. Başımıza geçirdi. Parçalar bir taraftan, mahfuz mahallerinden çıkamadık. Bizim yanımızda seri ateşlerin cephanesi ateşlendi. Düşmandan ziyade kendi cephanemizden korktuk. Akşam saat ikiye kadar boğaz içerisinden gemiler çıkmadılar. Sabaha kadar top başında nöbette idik. Gece çıkıp gittiler. Dört zırhlı, bir torpidonun yandığı her tarafa ilan olundu."