Geçen hafta Bush Beyaz Saray’ın bahçesinde ikinci dönem başkanlığı için yemin etti. Televizyonların çoğu normal yayın akışını kesip Bush’un yemin törenini canlı olarak verdi. AB’ye uygun olmayan kurban kesimi! ile ilgili haberlerden sıkılmış olan ben de bu özel haberi izlemek için ekrana kilitlendim. Ne söyleyecek merak ediyorum. Çok uzun bir konuşma metni. Tamı tamına 20 defa yazılmış. İçinde adelet, özgürlük, ilahi mesaj gibi pek çok kavramın geçtiği kutsi bir metin! Bush Amerikan halkının özgürlüğü benim için her şeyin üstündedir diyor. Özgürlüğümüzü sağlamak için icabında bütün milletlere kan kustururuz diyor. Bunu yapmak için de göklerden mesaj geldiğini söylüyor. Hatta daha da ileri gidiyor bunu Tanrı adına yaptığından dem vuruyor. Tanrı adına El Gurayp’da, Guatemala’da kadın, erkek, çocuk demeden bütün Müslümanlara işkence edildiğini ve bunun da meşru olduğunu söylüyor. İnsanın kendini yönetme hakkı olduğunu söyleyen, o yüzden özgürlük götürüyoruz gittiğimiz yerlere diyen adam binlerce kişinin ölümünden sorumlu olduğunu unutuyor. Yaşama hakkını hiçe sayan bir adam var karşımda. Irak’ta yaptıkları yetmiyormuş gibi muhtemel düşmanlara da gözdağı vermeyi unutmuyor. İran’ı hedef gösteriyor. Yine nükleer silahlardan bahsediyor. Kendi elindeki nükleer silahları niçin kullandığını sorgulamadan İran’daki nükleer tehlikeden bahsediyor. Irak için de aynı şeyi söylemişti. Ama ne nükleer ne kimyasal silah çıktı. Adam milyonlarca insanın gözünün içine baka baka yalan söylüyor. Konuşmalarını dinlerken Bush’un yanındakilere bakıyorum. Özgürlük savaşçısı Şahinler Bush’un etrafında. Powel, Chaney ve diğerleri. Ve 146 kişilik Bush akrabaları. Bush ailesi yaklaşık yüz yıldır Amerikan yönetiminin çeşitli kademelerinde bulunmuş. O yüzden Beyaz sarayın bahçesi onlar için pek yabancı olmasa gerek. Sahi Moon tarikatı diye bir şeyden bahsediliyor, dünyayı yöneten on onbeş aile varmış. Bush ailesini görünce bu ürkütücü birliğin üyeleriyle karşı karşıya olduğumuzu düşünüyorum. Bir ara aklıma takılıyor, ya Türkiye’de de nükleer silah varsa. Biz bilmiyorsak, Sayın Bush biliyorsa. Nükleer silahla savaşı kendine yegane gaye edinen Bush Türkiye’yi vurmak için Meclis’ten teskere isterse...Kurban Bayramı haberlerine dönüyorum tekrar. Toplu kesim yerlerinden görüntüler. AB’ye gireceğimiz için yeni Kurban Standardı buymuş. AB’de kurban kesme diye bir dini ritüel, gelenek var mı ki kurban kesme standardı olsun diye düşünüyorum. AB ülkelerinin tamamı Hıristiyan. Ve Kurban İslami bir ibadet. Böyle bir dini ibadeti AB standardına çekmek nasıl olacak onu işte bilmiyorum. Kurban kesimi sonrası, hac, oruç, namaz ve diğer ibadetler de AB’ye uyum gözetilecek mi? AB müktesebatına uymayan ibadetler için bir orta yol bulunabilecek mi? Ve Bush yemin etti İslam dünyasını kana boyayacağım diye, biz AB’ye söz verdik Kurban’ın kanı yere akmayacak diye!