AK Parti hızlı bir şekilde seçimlere hazırlanıyor...

Sessiz sedasız yürütülen çalışmalar kapsamında İl Gezileri Kurumsal Kimliği ve AK Parti İl –İlçe Kongreleri Kurumsal Kimlik Kılavuzu hazırlanarak ilgililerine gönderildi bile.

Bu süreçte kullanılacak sloganların aynı zamanda 2015 seçimlerinde de kullanılacağını düşünüyorum.

Başbakan Davutoğlu’nun konuşmalarında sıklıkla vurguladığı ve içinde çözüm sürecini de barındıran düşüncelerin böylece sloganlaşacağı muhakkak. İşte bunlardan bazıları:

“Biriz, Beraberiz, Birlikte Türkiye’yiz”, “Yeni Türkiye, Yeni Güç, Hedef 2023”, “Birlik İçinde, Yeni Türkiye”...

***

Başbakan Davutoğlu’nun son konuşmalarında işaret ettiği bir gerçek var.

Önce altını çizerek onu alıntılayalım...

Diyor ki Davutoğlu:

“Önümüzdeki kısa ve orta gelecekte bizim iktidarımızın alternatifi yoktur. Uzun gelecekte de yoktur ama mütevazı olmaya çalışıyorum. O zaman bir seçim kaygısıyla şu seçimi atlatalım sonra bakarız diyemeyiz çünkü o seçimi atlattıktan sonra da biz iktidar olacağız. Yani popülist politikalarla halka 1990’larda bu yüzden kaybettik ekonomiyi. Popülist politikalarla bir sonraki seçimde kazanıp kazanamayacağını bilmeyen iktidarlar öylesine popülist politikalar uyguladılar ki zikretmek istemem. 1991-1992 yıllarında sosyal güvenlik alanında atılan adımların bedelini hala bu halk ödüyor. Hangi ekonomik reform programıyla ilgili adım atarsak atalım o günlerde sosyal güvenlik alanında yapılan hataların bedeli karşımızda görüyoruz. Bir kara deliktir, aradan kaç yıl geçmesine rağmen.”

***

O yıllarda yaşamayanlar bu sözlerin ne anlama geldiğini, seçim kazanmak için politikacıların neleri vaat edip ülkeyi bu noktalara getirdiğini bilemeyebilir.

Bu yüzden ben hatırlatayım:

-SSK yasası ilk yasalaştığı 1950 senesinde asgari yaş sınırı erkekte de kadında da 60’tı.

-Gelip gitmeleriyle meşhur Süleyman Demirel, 1991’de seçimi kazanmak için emeklilik yaşını kadında 38’e erkekte de 43’e indiren durumu yasalaştırdı.

-O dönemlerde yıllar yılı süren enflasyonun en az 20 puanı Demirel’in bu seçim kazama stratejisinin ülkeye bir armağanıydı.

***

2008 yılında Zaman Gazetesi’nde Mustafa Ünal şöyle yazmış:

“1991'de Demirel sayesinde emeklilik yaşı 38'e kadar indi. Dünyada bunun başka örneği yok. Bir anda Türkiye 'emekli cenneti' haline geldi. Genç emekliler çığ gibi büyüdü. Emekli maaşı alanların sayısı 8 milyona kadar ulaştı. Bu hızla devam etmesi durumunda 2015'te 10 milyonu aşacak. Neşter kaçınılmazdı.”

*** 

O zaman bunları yazan Mustafa Ünal’ın dünkü handikapları ise şunlar:

AKP’nin önceliği ‘çözüm süreci’ değil ‘seçim süreci’. Başından beri sürece hep böyle yaklaştı. Hesabını sandığa göre yaptı.

***

AK Parti hesabını sandığa göre yapsa herhalde Ünal’ın 2008 yılında tespit ettiği hususlarda da aynı hesabı yapardı.

Ekonomik disiplinlerden taviz vermeyen AK Parti’nin hesabını sandığa göre yaptığını düşünmek, atılan adımların gölgesinde kalır.

***

AK Parti’nin ülkeyi maceraya sürükleyecek bir stratejisi yok çok şükür.

Bunu da yaklaşan seçim öncesi her alanda görüyoruz.

En yukarıya alıntıladığım sloganlara bakın.

Ülkeyi kutuplaşmadan kurtarmaktan başka bir strateji yok.

Zaten en önemli strateji de budur.

“Birlik İçinde, Yeni Türkiye” sloganı geçmişte dağıtılacağı vaat edilen anahtarlarla ve erken emeklilik vaatleriyle yan yana bile gelemez.

***

Konuyu 2011 seçimlerinde 3 partinin halka verdiği vaatlerden birer örnekle bitireyim, hangi parti popülist vaatte bulunmuş siz karar verin:

AK Parti: Yeni anayasa demokratik ve katılımcı anlayışla hazırlanacak. Kürt meselesi özgürlükler zemininde ele alınacak. Her işsize iş ve meslek danışmanı atanacak. İnsansız hava aracı üreten 3. ülke Türkiye olacak...

CHP: Asgari seviyenin altında geliri olan her haneye yoksulluk durumuna göre ‘aile sigortası’ ödemesi yapılacak. Bu ödeme, ayda 600 TL’nin altında olmayacak. Askerlik 6 aya indirilecek. Mazotun fiyatı 1.5 liraya düşecek...

MHP: Her yıl yaklaşık 700 bin yeni istihdam sağlanacak. Muhtaç durumdaki ailelerin en az bir ferdine iş imkânı sağlanacak. Konutu olmayan muhtaç kimselere sosyal konut sağlanacak, konut sağlanamadığı durumda ise kira yardımı yapılacak...

***

Hangisi daha popülist?