BURSA (AA) - Bursa Ticaret ve Sanayi Odası (BTSO) Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Burkay, "Yerli otomobil, biraz magazin haline geldi. Biz de o magazinin içine girmek istemiyoruz. Her bölge, il, ilçe, 'Yerli otomobil bizde olmalı' diyor. Bu konuda biz 4 yıldır çalışıyoruz. Bizim raporlarımız, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB), Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ve Kalkınma Bakanlığına sunuldu." dedi.

Oda'nın Altıparmak'taki hizmet binasında düzenlenen iftar programında basın mensuplarıyla bir araya gelen Burkay, burada yaptığı konuşmada, bir ülkede ekonomide istikrarın yakalanması için siyasi istikrarın olması gerektiğini söyledi.

Türkiye'nin yeni cumhurbaşkanlığı sistemiyle siyasi istikrarı yakalayacağı bir döneme girdiğini belirten Burkay, "Bu süreci Türkiye çok iyi değerlendirmelidir. İlk çeyrekte büyüme rakamları açıklandı, yüzde 5'lik büyüme rakamı. Yüzde 5, bizi gerçekten çok mutlu etti. Piyasalardan hissediyoruz. Bursa'da ocak ayından beri açıkladığımız her ihracat rakamı, Türkiye ortalamasının 2 katı bizim ihracatımız artıyor. Şehrin dinamiklerinden de bu fark ediliyor zaten." diye konuştu.

Burkay, Türkiye'de yatırımların arttığı bir döneme geçileceğine inandığını dile getirerek, "Aslında bizim beklediğimiz 2002-2008 dönemindeki o altın çağ. Öyle umut ediyorum ki 2017'nin 2. yarısıyla birlikte özellikle AB'deki siyasi ortamın daha stabil olması, oradaki seçimlerin neticelenmesi ve Türkiye'nin AB ile ilişkilerinin düzelme moduna girmesi, Türkiye'nin büyümesine çok ciddi katkı koyacaktır. Bunun sinyallerini bugünden almaktayız." ifadelerini kullandı.

Donald Trump'ın ABD'de yönetime gelmesiyle dünyada, gelişmekte olan ülkelerin durgunluk ve gerileme dönemine gireceği algısının oluşturulduğunu aktaran Burkay, şunları kaydetti:

"ABD'nin özellikle ekonomik anlamda dış siyasetine bakıldığında, hem Çin hem de Ortadoğu'daki ilişkileri, bunun pek de böyle olmayacağını bize göstermekte. Bu süreç, özellikle enflasyon baskısı dikkate alındığında çok rahatlıkla yönetilecek bir süreç değil. O açıdan gelişmekte olan ekonomilerin bu dönemde de yine büyümelerini devam ettireceğini ancak burada ayrışan ekonomilerin 2002-2008 dönemindeki gibi daha net olacağını da ifade edeyim. Türkiye'nin önündeki en önemli yol haritası, ayrışacak ekonomilerin içinde yer almasıdır. Geçmişte bunu başardık. Bizim Çin, Hindistan grubundan ayrılmamamız gerekiyor."

- "Yüksek teknoloji yatırımlarını çekmeyi başarmalıyız"

Burkay, Dünya Bankası'nın büyüme rakamlarını revize ederek yüzde 3,5'e çektiğini, ABD'li uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Fitch Ratings'in yüzde 2,4'ten 4,7'ye yükselttiğini anımsatarak, bu gelişmelerin Türkiye ekonomisine duyulan güvenin bir göstergesi olduğuna dikkati çekti.

Türkiye'nin yüksek teknoloji ve Ar-Ge konusunda çok ciddi eksikleri olduğunu anlatan Burkay, şöyle devam etti:

"Üretim havzası olarak alternatifi olmayan bir ülkeyiz. Yeni dönemde siyasi istikrarla dış ilişkileri de toparlayıp özellikle yüksek teknoloji yatırımları ülkemize çekmeyi başarmalıyız. Bu konuda Teknoloji Sanayi Bölgesi (TEKNOSAB), tarihi bir rol üstlenecek. Ramazan Bayramı sonrası temeli atılacak. TEKNOSAB'da özellikle yüksek teknolojili sektörlerde uluslararası teknoloji şirketlerini bölgeye getirebildiğimiz takdirde, Türkiye'ye gelmeyi düşünen ve yüksek teknoloji üreten her grubun alternatifsiz tek adresi orası. O açıdan bu dönemde Bursa'nın rolünün çok daha farklı olacağına inanıyorum. Gelen yatırımların büyük çoğunluğu ihracata dayalı üretim yapacak teknoloji şirketleri olacağı için bu yatırımlar, hem Bursa hem de Türkiye'nin ihracatına çok ciddi katkı koyacaktır."

- Yerli otomobil

Burkay, bir gazetecinin yerli otomobil ile ilgili sorusu üzerine, "Yerli otomobil, biraz magazin haline geldi. Biz de o magazinin içine girmek istemiyoruz. Her bölge, il, ilçe, 'Yerli otomobil bizde olmalı' diyor. Bu konuda biz 4 yıldır çalışıyoruz. Bizim raporlarımız, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB), Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ve Kalkınma Bakanlığına sunuldu. Şu anda bir girişim grubu oluşturulmaya çalışılıyor, TOBB çatısı altında. Parayı veren, nerede yapacağına da karar verir. Yatırımcı grubunun en önemli kriterleri belli. Tedarik zincirini nasıl sağlayacak, yan sanayi nasıl oluşturacak? Tabii ki burada 1. merkez Marmara, Bursa, İzmit, Adapazarı'dır. Otomotiv'in en çok kümelendiği yerler. Bu bölgelerde böyle bir yatırım yapacak hazır bir alan yok. O açıdan biz, tabii ki 'Bursa' diyoruz. Bursa özelinde hem TOBB'a hem de ilgili bakanlıklara raporumuzu sunduk." ifadelerini kullandı.

AA