BM En Az Gelişmiş Ülkeler Toplantısı

BM En Az Gelişmiş Ülkeler Toplantısı

Konferans kapsamında "Çoklu Krizler ve Ortaya Çıkan Diğer Engeller: Mali Kaynakların Kalkınma ve Kapasite Geliştirme için Mobilize Edilmesi" konulu yuvarlak masa toplantısı düzenlendi- TÜBİTAK Başkanı Ergin:- "En az gelişmiş ülkelerle ilgili ulusal eğitim

ANTALYA (AA) - Birleşmiş Milletler (BM) En Az Gelişmiş Ülkelere (EAGÜ) Yönelik İstanbul Eylem Programı'nın Yüksek Düzeyli Kapsamlı Ara Dönem Gözden Geçirme Toplantısı'nın son gününde "Çoklu Krizler ve Ortaya Çıkan Diğer Engeller: Mali Kaynakların Kalkınma ve Kapasite Geliştirme için Mobilize Edilmesi" konulu yuvarlak masa toplantısı düzenlendi.

Toplantıda konuşan TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Arif Ergin, iklim değişikliği, sığınmacı krizi ve doğal afetlerle mücadele için ortak faaliyetler geliştirilmesi gerektiğini belirterek hafta başında İstanbul'da düzenlenen Dünya İnsani Zirvesi'nde de yenilikçi başlıklarla krizlere çözüm arandığını söyledi.

Türkiye'nin, bütün ilgili kaynakların en az gelişmiş ülkelerin kapasitesinin geliştirilmesi için kullanılmasından yana olduğunu vurgulayan Ergin, "Aktif olarak, 50 binden fazla projeyi Türkiye'de gerçekleştiriyor, uyguluyor ve takip ediyoruz. Son 4 yılda teknoloji transferi gibi konularla ilgili olarak önemli programlar gündeme getirildi." dedi.

Ergin, sürdürülebilir kalkınma ve küresel engellerle baş edebilmek için "1071" adlı yeni bir programın devreye gireceğini söyleyerek programın amacının gelişmekte olan ülkelerdeki araştırmacıları ortak araştırma projeleriyle bir araya getirmek olduğunu belirtti.

Bu çerçevede kurulması taahhüt edilen teknoloji bankasına Türkiye'nin ev sahipliği yapmayı kabul ettiğini kaydeden Ergin, "En az gelişmiş ülkelerle ilgili ulusal eğitim ve araştırma ağlarının kurulmasını istiyoruz." dedi.

- EAGÜ'lerde doğal kaynaklara bağımlılık

Toplantının eş başkanı Belçika Devlet Bakanı Annemie Neyts-Uyttebroeck, sürdürülebilir kalkınmanın finansmanıyla ilgili Adis Ababa ve New York'ta yapılan konferanslarda kalkınma yardımlarının etkin olabilmesi için farklı yöntemler benimsenmesinin ve çalışmaların genişletilmesinin kararlaştırıldığına dikkati çekti.

Kalkınma yardımlarına ilişkin ülkesinin attığı adımlara değinen Uyttebroeck, "Gelişmekte olan dünyada iç kaynakların mobilizasyonunun nasıl sağlanacağı konusunda çalışıyoruz. Özellikle de en az gelişmiş ülkeler çerçevesinde vergi inisiyatifi gündeme geliyor. İç kaynakların mobilizasyonu alanında çalışmalar 2021'e kadar devam edecek. Gelir mobilizasyonuna katılımımız çerçevesinde vergi sistemlerinin güçlendirilmesini, vergi idarelerinin kapasitelerini geliştiren ve aynı zamanda yasa dışı mali akışların engellendiği düzenlemeleri hayata geçirmek istiyoruz." dedi.

Uyttebroeck, en az gelişmiş ülkelerin kalkınması için izlenen yolda daha geniş kapsamlı işbirliği sağlanması ve ulusal vergi idareleri arasında diyalog oluşturulması gerektiğini vurguladı.

En az gelişmiş ülkelerin doğal kaynaklarına ve ekosistem hizmetlerine bağımlı yaşadıklarını ve krizlere direnme kapasitelerinin yetersiz olduğunu söyleyen Uyttebroeck, "Doğal kaynaklara bağımlılığı nasıl bir varlığa dönüştürebiliriz, en az gelişmiş ülkelerin doğal kaynaklarını nasıl bir sermayeye dönüştürebiliriz ve sürdürülebilir bir biçimde daha temel bir rol oynamalarını nasıl sağlayabiliriz konularında çözüm bulmaya çalışıyoruz." diye konuştu.

- "2030'a kadar yoksul sayısı 100 milyon olabilir"

Toplantıda konuşan 2030 Kalkınma Gündemi, BM İlişkileri ve Dünya Bankası ortaklıkları Başkan Yardımcısı Mahmut Muhaldin, gelecekte küresel ekonomide emtia fiyatlarının, gelişmekte olan ülkelere ve özellikle en az gelişmiş ülkelere sermaye girişlerinin değişeceğini ve kurumsal borç ve mali yüklerin artacağını söyledi.

Ekonomik zorlukların yanı sıra iklim değişikliğinin ortaya çıkaracağı zorluklara da dikkati çeken Muhaldin, son çıkan raporların dünyanın bazı bölgelerinde su kıtlığının, bazı bölgelerinde ise sellerin artacağını, bu durumun da devletlerin bütçelerine ve halklara yansımasının büyük olacağını söyledi.

Dünya Bankası'nın iklim değişikliğine ilişkin çalışmalarına dikkati çeken Muhaldin, "Yaptığımız çalışmalar bize şunu gösteriyor: Eğer herhangi bir adım atılmazsa yoksulluk içinde yaşayanların sayısı 2030'a kadar 100 milyona kadar çıkacak. Çok ciddi bir bedelden bahsediyoruz. Adım atmazsak bunun vebali çok büyük olacak." dedi.

Muhaldin, Dünya Bankası'nın iklim değişikliği konusundaki taahhüdünü 2020 yılı için yüzde 28 artırdığını, çoğu en az gelişmiş ülkelere aktarılmak üzere, 29 milyar doların iklim değişikliğiyle ilgili projelere harcanacağını belirtti.









AA

Kaynak:Haber Kaynağı

Etiketler :