"Bir Gün Bir Çocuk"

"Bir Gün Bir Çocuk"

Sinan Sertel'in yazıp, yönettiği film, Sevgi Evi'nde yaşayan çocukları ele alıyor

İSTANBUL (AA) - KAAN BURAK ŞEN - "Bir Gün Bir Çocuk" filmini yazan ve yöneten Sinan Sertel, "Sevgi Evi çocukları denildiğinde, hep ajitasyon ve üzüntü akla geliyor. Biz bunu yapmamaya çalıştık" dedi.

TRT’nin 50. ve Türk sinemasının 100. yıldönümü dolayısıyla, "TRT TV Filmleri Projesi" kapsamında hayata geçirilen filme ilişkin AA muhabirine açıklamada bulunan Sertel, filmin "Sevgi Evleri"nde yaşayan çocukları ele aldığını söyledi.

Sinan Sertel filmde, çocuklara mesafeli duran, çocuk sahibi olmak istemeyen şehir insanının, taşrada çocuklarla dolu bir Sevgi Evi'ne gelmesinin konu edildiğini aktararak, "Sevgi Evi çocukları deyince hep ajitasyon ve üzüntü akla geliyor. Biz bunu yapmamaya çalıştık. Filmdeki çocuklar çok güçlü, tatlı ve hayata sımsıkı bağlı karakterler" diye konuştu. 

Filmin çocukları merkeze aldığına dikkati çeken Sertel, şöyle konuştu: 

"Yetim konusuyla ilgili, Bakanlık artık bir dönüşüm geçiriyor. Çocuklar yurtlardan alınarak, Sevgi Evleri'nde koşullara daha uygun yaşamaları sağlanıyor. Hatta çok gezdim, gördüm. Ortalama bir ailenin verebileceği standartlara sahipler. Sadece anne babaları yok. Kendi yemekleri, dolapları, yatakları var. Biz de o çerçevede ele aldık."

Yönetmen Sertel, filmin ilk uzun metrajlı deneyimi olduğunu dile getirerek, filmde bazı denemeler yapmak istediğini ve bunları hayata geçirdiğini ifade etti.

- Proje, sektöre çok ciddi bir hareket getirdi

İstanbul Sinema Merkezi Kısa Film Atölyesi'nin kurucu yöneticiliğini de yapan Sertel, projenin Türk sinemasına katkılarına değinerek, "Bir çok film çekiliyor. Bu proje üretimi çok hızlandırdı. Sektöre insan kazandırdı ve çok ciddi bir hareket getirdi. Bunlar reel, ölçülebilir veriler diyebiliriz. Tabii bu beraberinde, belki çok daha ileride, yeni hikayeciler, yönetmenler, görüntü yönetmenleri çıkmasını sağlar" dedi.

Proje kapsamında gerçekleştirilen iki atölyeye katıldıklarını aktaran Sertel, şu bilgileri verdi:

"Önce senaryo doktorluğu atölyesine girdik. Bir senaryo doktoruyla bire bir çalışma imkanımız oldu. O, senaryomuza çalışıp, rapor çıkarmış. İlk başta, acaba senaryoya müdahale mi edecek, diye tedirgin oldum ama benim için çok faydalı oldu. Çünkü senaryoyu benim dışımda bir gözün çok detaylı incelemiş olması işi değiştirdi. Bayağı da değişiklik yaptık orada."

Sinan Sertel daha sonra yapım atölyesine geçtiklerini aktararak, New York Film Akademisi'nden bir grup yapımcının olduğu atölyede, Türkiye'de öğrenilmesi mümkün olmayan bilgilerin verildiğini vurguladı.

Yazıp, yönettiği iki kurmaca, bir animasyon ve bir belgesel olmak üzere, toplam dört filmi olan Sertel, çalışmaları ile bugüne kadar ellinin üzerinde ulusal ve uluslararası festival seçkisinde yer aldı.

- Şahin: "900 başvuru içinde ilk 33'e girdik"

Filmin yapımcısı Turgay Şahin ise TRT TV Filmleri Projesi'nin sektöre, yeni yapımcı, yönetmen ve film ekibi içerisinde yer alan diğer branşlardaki insanları kazandırmak amacıyla hayata geçirildiğini söyledi. 

Uzun metrajın sektörde ciddi manada finans isteyen bir iş olduğunun altını çizen Şahin, "Kültür ve Turizm Bakanlığı'na ve TRT'ye başvurularımız vardı. Tabii bunlar risk alınan şeyler. TRT TV Filmleri Projesi'ne başvurduk. Aşağı yukarı 900 başvuru içinde ilk 33'e girdik. Belki 10-15 yılda gerçekleştireceğimiz işi kısa sürede yapmış olduk" diye konuştu.

Projenin sektöre ciddi anlamda nakit akışı sağladığını belirten Şahin, şunları kaydetti:

"Bu proje sektöre yeni insanların girmesini sağlıyor. İşte bunlardan biri, yapım firması olarak biz olduk. Gişe riski yaşamadan, yaptığımız harcamaları bu bütçe kapsamında yönlendirebildiğimiz bir iş oldu bu. O yüzden daha rahat bir set ortamı yaşadık."

- "Bir Gün Bir Çocuk"

Cemil Büyükdöğerli, Nimet Gürbüz, Mehmet Usta, Denizhan Akbaba, Yiğitalp Karadayı ve Oğulcan Kaya gibi oyuncuların rol aldığı filmin konusu şöyle:

"Başarılı ve zengin bir pedagog olan Mete, hayattan hiç zevk alamamaktadır. Aslı ile 7 yıldır evli oldukları halde çocukları yoktur. Aslı, anne olmak isterken, Mete istememektedir. Bu konu nedeniyle sık sık kavga etmektedirler.

Doktora tezini tamamlamak için, zorunlu olarak taşrada bir Sevgi Evi'ne gitmek zorunda kalır. Maddi anlamda her şeyi olmasına rağmen mutlu olamayan Mete, Sevgi Evi'nde hiçbir şeyi olmayan mutlu çocuklarla karşılaşır. Artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktır."

AA

Kaynak:Haber Kaynağı