ANKARA (AA) - BBP Genel Başkanı Mustafa Destici, "usulsüz taltif" soruşturmasıyla ilgili olarak "Bu tamamen saçmalıktan başka bir şey değil. Ben tabii sonucunda da bir şey çıkacağını düşünmüyorum" değerlendirmesinde bulundu.

Destici, partisinin genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında, dünyanın ve Türkiye'nin ilk gündemini Irak ve Suriye'deki gelişmeler ile IŞİD terör örgütüne karşı koalisyonun oluşturduğunu anımsatarak, alıkonulan konsolosluk görevlileri nedeniyle Türkiye'nin bugüne kadar IŞİD'e karşı temkinli ve dikkatli bir politika izlediğini kaydetti.

Bu kişilerin nasıl alıkonulduklarının cevabının hala verilmediğini belirten Destici, şu görüşleri dile getirdi:

"Bize göre de bu serbest bırakılmalar ya da kurtarılmaların birinci ayağı takas diye düşünüyoruz. Burada da aslında 100'e yakın IŞİD militanının ya da IŞİD'linin Türkiye'nin elinde olduğu bilgisi vardı. Tabii bunların kaç tanesi verildi? Tamamı mı verildi? Yoksa bir kısmı mı verildi? Bunlar şu anda netleşmiş değil. Ama bizim kanaatimize göre herhalde bunların tamamı, bu vatandaşlarımızın kurtarılması karşılığında IŞİD'e teslim edildi diye düşünüyoruz. Yani kesin bilgiye dayanmamakla birlikte böyle bir kanaat bizde var."

IŞİD'in içerisinde önemli sayıda Sünni Türkmen'in de yer aldığına ilişkin görüşlerin dile getirildiğini anımsatan Destici, Irak'taki Türkmenlerin, Şii ve Sünni diye bölünmeye çalışıldığını anlattı.

Destici, "Dolayısıyla Türkiye'nin yapması gereken en önemli işlerden bir tanesi oradaki Türkmen varlığına birinci derecede sahip çıkması, Türkmenlerin birliğini ve beraberliğini tesis etmesidir. Yani Türk Hükümeti maalesef bu konuda sınıfta kalmıştır" ifadesini kullandı.

Terörizme karşı olduklarını ve buna karşı ortak bir duruş sergilenmesi gerektiğini kaydeden Destici, "IŞİD de bir terör örgütü olduğuna göre Türkiye'nin bu konuda çok daha net bir duruş sergilemesi gerektiği kanaatindeyiz" dedi.

-"O komutanı alnından öpüyorum"

Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Gültan Kışanak'ın, askerle yaşadığı gerginlik sırasında sarf ettiği "senin devletin" ifadesine değinen Destici, şunları kaydetti:

"Peki senin devletin neresi? Şimdi ona sormak lazım. Komutanın devleti Türk Cumhuriyeti devleti ise senin devletin neresi? O komutanı alnından öpüyorum. Selam olsun. 'Burası benim devletimse, toprağımsa çıkın dışarı' diyen komutanı da alnından öpüyorum ve Genelkurmay Başkanımıza da çağrım o komutanın en yüksek bir ödülle ödüllendirilmesidir. Şimdi böyle cesur yüreklere, böyle cesur seslere ve böyle cesur duruşlara ihtiyacımız var. Milletimize büyük bir moral ve güç vermiştir. Bir kere daha kendisini tebrik ediyorum. Bu hadsizlere, bu vatansızlara, bu devlet düşmanlarına, bu bölücülere haddini bildirmiştir ve bugüne kadar maalesef Türkiye'yi yönetenlerin, hükümet edenlerin yapamadığını yapmıştır. Bir zafiyeti de bir yönüyle ortadan kaldırmıştır." 

BBP olarak yarın Ankara'da "Çözüm Süreci mi, Bölünme Süreci mi" başlıklı panel düzenleyeceklerini aktaran Destici, "Aslında bunun bir çözüm süreci değil, bölünmeye giden bir süreç olduğunu artık milletimizin görmesi lazım ve bu süreci yönetenlere de 'dur' demesi gerekiyor" değerlendirmesinde bulundu.

-"Usulsüz taltif" soruşturması

"Usulsüz taltif" soruşturmasına ilişkin değerlendirmesi sorulan Destici, bu tür yanlışlar varsa söz konusu kurumun kendi içinde soruşturma yürüteceğini ve kendi içinde gerek görürse disiplin cezası verebileceğini anlattı.

Hayatında ilk defa 'ödül veya taltif konusunda yanlış yapıldı' diye insanların evlerine baskınlar yapıldığına ve tutuklandıklarına şahit olduğunu dile getiren Mustafa Destici, ilgili taltifler konusunda daha önce bir soruşturma açıldığını ve İçişleri Bakanlığı Yüksek Disiplin Kurulunca söz konusu kişiler hakkında ceza kovuşturmasına yer olmadığına ilişkin karar verildiğini dile getirdi.

Bugüne kadar emniyet mensuplarının yüzde 91'inin taltif edildiğini belirten Destici, "Bu tamamen saçmalıktan başka bir şey değil. Ben tabii sonucunda da bir şey çıkacağını düşünmüyorum. Ama maalesef emniyet güçlerimizi işte sindirmek adına psikolojik bir operasyon diye düşünüyorum" görüşünü savundu.