M. Faik Özdengül

M. Faik Özdengül

Bayram değil seyran değil…

İnsanlar anlamak ister.

Anlamazlarsa, kendi malzemeleriyle bir anlam oluştururlar.

Peygamber (sav) bir gün gece vakti eşi ile birlikte yürürken bir adama rast gelir. Adamı durdurup yanımda gördüğün eşimdir der. Adam “Estağfirullah ey Allah’ın Resulü, sizden asla şüphelenmem” dediyse de, yanlış anlamalara meydan vermemenin daha iyi olacağını söyler. Dr. Faruk Altınok Bey’den duymuştum bu olayı, olayın tam metni onda. Hatırladığım kadarıyla aktardım ve yanlış anlamalara meydan vermemek gerektiğini çıkardım bu anekdottan.

 

Ben de Mevlana’nın önderliğinde yola çıkmış ve yola dair yazarken birden geçen yazımda Refik Tuzcuoğlu ile ilgili bir yazı yazdım. Bayram değil seyran değil diyenler oldu.  Haklılar. Önce nedenine ilişkin bir açıklama yapsam iyiydi.

 

Gazeteciler olarak davet ettiği zaman Başkan, Murat Güzel’le konuşuyorduk koridorda. “Ara sıra farklı şeyler yaz” demişti sevgili Murat. Işığı ondan aldım. Bu anlamda kendimi ve sınırlarımı denemek istedim. Gazetenin internet sitesinde bir okurum yorum yaptı, “Doktorum artık yemek muhabbetleri yazdığına göre birinci sınıf köşe yazarlığına doğru gidiyorsun” diye. Biraz da tiye almış. “Hayırdır durduk yerde Başkan’a bu yağ ne?” diyenler de oldu.

 

Haklılar. Anlatmam gerekirdi. Anlamazlarsa kendi malzemelerini kullanır insanlar.

 

Basının en temel görevi haber vermek. Ve insanlar haber sahibi olmak, bilmek ve anlamak istiyorlar. Bilmek ihtiyacı insan için elzem.

 

Benim de tarzımdaki bu değişikliğin en temel nedeni kendimi tanıma ve kendi sınırlarımı bilme ihtiyacımdan kaynaklandı. Ne yazabileceğimi görmek istedim. Refik Bey’in toplantısı da denk geldi. Kendisiyle ilk oturumumdu. Ve ilk kez yolda ve resimlerde hariç, kapalı bir mekanda bir araya geldim. İlk kez tanıdım onu.

 

Bilmek, olmak ve sahip olmak insan davranışlarında farklı önceliğe sahiptir. Kiminde bilmek, diğerinde olmak, bir başkasında sahip olmak önde gelir. Bilmek önceliği olanlar, bir işe başlamadan önce enine boyuna bilgi sahibi olmak isterler. Olmak önceliği olanlarsa, dalarlar işe hesaplamadan. Bir şeye sahip olmak motive eder, sahip olmayı önceliği kılanları.

 

Göz önündeyseniz değişiklik yaptığınız zaman, her zamankinden farklı olacaksanız, yeni bir şey yapıyorsanız haberdar etmelisiniz. Etmeliyiz. İnsanları yormamak için. Sadece haberdar etmek de yetmez bazen. Gerekçesini de açıklamak yararlı olur.

“Ben yaptım oldu”, olmuyor görüldüğü gibi.

Yine kendi tarzımda yazmaya devam edeceğim.

 Zaman zaman  gündeme ilişkin de yazmak istiyorum.

 

Bir gün Cüneyd’in kapısını çalar birisi. “Cüneyd evde mi?” diye sorar. “O’nu arıyorum.” Kapıyı açan Cüneyd-i Bağdadi’dir ve “Ben de kırk yıldır O’nu arıyorum” der.

 

Kendini arayanlardanım.

Bulmak ve bilmek istiyorum.

Yazarken de derdim bu.

 

www.pozitifdegisim.com

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Çok uzun metinler, küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.