Başkentte Büyük Rumeli Buluşması

Başkentte Büyük Rumeli Buluşması

Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy:- "Bölgenin barış ve istikrarının yegane teminatının yine bölge ülkeleri olduğunu düşünen Türkiye, Balkanlar'da ortaya çıkacak bunalımların kendisini ve tüm dünyayı etkileyebileceğinin bilincinde olarak, bölgeye y

ANKARA (AA) - Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, "Bölgenin barış ve istikrarının yegane teminatının, yine bölge ülkeleri olduğunu düşünen Türkiye, Balkanlar'da ortaya çıkacak bunalımların kendisini ve tüm dünyayı etkileyebileceğinin bilincinde olarak, bölgeye yönelik elinden gelen tüm yardımı yapmaktadır." dedi.

Yurt Dışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı ile Ankara Rumeliler Kültür ve Dayanışma Derneğince, Büyük Rumeli Buluşması programı düzenlendi.

Kültür ve Turizm Bakanı Ersoy, burada yaptığı konuşmada, dünya tarihinde çok önemli olaylara sahne olan bir bölgenin bütün ülkelerinden insanların, Türkiye'de bir araya gelebildiğini ifade ederek, böyle bir şansa sahip olmaktan dolayı mutluluk duyduğunu dile getirdi.

Osmanlı İmparatorluğu'nun ölüm kalım mücadelesi verdiği 'Fetret Devri'nde devletin toparlanıp yeniden kurulduğu yerin Balkanlar olduğuna işaret eden Ersoy, şunları söyledi:

"Bu coğrafyanın geleceğini şekillendiren Balkan Savaşları, millet olarak yaşadığımız en büyük dramlardan biridir. Tıpkı Osmanlı Devleti'nde olduğu gibi Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşunda da Balkanlardan gelen insanların fikren ve bedenen muazzam emekleri olmuştur. Rumeli kökenli vatandaşlarımız, halklar arasındaki çatışmaların ne tür acı olaylara sebebiyet verdiğini gören bir kuşağın devamı oldukları için öyle sanıyorum ki Türkiye'nin Balkan barışına yönelik politikalarının da en büyük destekçisidirler."

Bakan Ersoy, Türkiye'nin bağımsızlık, egemenlik ve toprak bütünlüğüne saygı ilkeleri çerçevesinde, bütün Balkan ülkeleriyle ikili ilişkilerini dostça bir şekilde sürdürdüğünü vurgulayarak, bu ülkelerle çoklu platformlardaki iş birliğine de büyük özen gösterildiğine dikkati çekti.

- "Balkanlarda ortaya çıkacak bunalım tüm dünyayı etkileyecektir"

Balkan coğrafyasının kaderinin Balkan ülkelerinin kendi ellerinde olmasının, en büyük hedeflerinden biri olduğunun altını çizen Ersoy, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bölgenin barış ve istikrarının yegane teminatının yine bölge ülkeleri olduğunu düşünen Türkiye, Balkanlar'da ortaya çıkacak bunalımların kendisini ve tüm dünyayı etkileyebileceğinin bilincinde olarak, bölgeye yönelik elinden gelen tüm yardımı yapmaktadır. Ülkemizin kurucusu ve destekleyicisi olduğu mekanizmaların işletilmesiyle oluşturulan olumlu atmosfer, bugüne kadar Balkan ülkeleri arasındaki ilişkilerin geliştirilmesine katkı sağlayacak birçok girişim ve faaliyeti mümkün kılmıştır."

Bakan Ersoy, Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı ve ilgili diğer kurumlar tarafından yürütülen Türkiye bursları ve sivil toplum projeleri gibi kamu diplomasisi ağırlıklı eylemlerle, halklar arasındaki yakınlığın da son yıllarda giderek arttığına işaret etti.

Ersoy, Türklerin yaşadığı Balkan ülkelerinin, 2000'li yıllardaki Türk dış politikasının önem verdiği ülkeler arasında yer aldığını belirterek, buralardaki Türklerin mevcudiyetinin ilgili ülkelerin Türkiye ile ilişkilerinin dostane şekilde seyretmesinde de önemli bir fırsat olarak değerlendirildiğini söyledi.

- "Diaspora kavramını farklı bir çerçevede tanımlıyoruz"

Balkanlar'daki en iyi ilişkilerin, Türklerin bulunduğu ülkelerle yaşanmasının tesadüf olmadığını vurgulayan Ersoy, şöyle devam etti:

"Kuruluş yıllarından itibaren Türkiye Cumhuriyeti, siyasi sınırları dışında yaşayan kardeşlerine dair her dönemde, belirli bir vizyona sahip olmuştur. 1920'li yıllardaki Hükümet Programlarında dahi bu durum görülebilir. Bugün ülkemiz, 'diaspora' kavramını diğer pek çok ülkeden farklı ve daha geniş bir çerçevede tanımlıyor. Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığının vizyonuyla, bu kavramın içine yalnızca yurt dışında yaşayan vatandaşlarımızı değil, örneğin Balkan ülkelerini ve burada yaşayan soydaşlarımızı da dahil ediyorsak, bunun önde gelen sebeplerinden biri bu coğrafyayla aramızda devam eden bağlardır. Kendisi de bir Rumelili olan Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün de ifade ettikleri gibi 'Muhacirler kaybedilmiş topraklarımızın aziz hatıralarıdır'."

- "Rumeli insanı, vatanını ve devletini her zaman çok sevmiştir"

Yurt Dışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanı Abdullah Eren ise 2010'dan itibaren 3 faaliyet alanında görevlerini sürdürdüklerini belirterek, aynı zamanda kurumun, dünyanın 169 ülkesinden öğrenciye burs verdiğini aktardı.

Kendisinin de Batı Trakyalı olduğunu ifade eden Eren, Rumelili ve Balkan kökenli olduğunu belirtti. Rumeli insanının hikayesinin bir başarı, göç ve acı hikayesi olduğunu dile getiren Eren, şunları kaydetti:

"19. yüzyıldan başlayarak çeşitli vesilelerle Türkiye'ye göç eden çok büyük bir nüfustan bahsediyoruz. Türkiye, bir göç ülkesi. Kafkaslar, Ortadoğu ve Balkanlar'dan Türkiye'ye bir göç var. Rumeli insanının ayrı bir hikayesi vardır. Rumelililer vatan sevgisinin ne olduğunu çok iyi bilir. Vatanın ne olduğunu, devletin ne olduğunu, devletsiz kalmanın da nelere mal olacağını çok iyi bilir."

Yurt Dışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığının, Balkanlara yönelik faaliyetlerini sürdürmeye devam ettiğini aktaran Eren, şu ana kadar 250'den fazla projeyi Balkan coğrafyasındaki sivil toplum kuruluşları ile birlikte hayata geçirdiklerini belirtti.

Eren, "Türkiye'de şu anda Balkanlardan gelen 11 bin öğrencimiz var. Bunun bir kısmı da devletimizin, kurumumuzun bir burslusudur. Bu yıl 3 bine yakın Balkanlı öğrenci, Türkiye Bursları'nın yeni döneminden yararlanmak için başvurdu. Balkanlar'dan gelen 20 bin gencimiz de ana vatanımız Türkiye'de eğitim aldıktan sonra tekrar ülkesine döndü." dedi.

Türkiye'nin son yıllarda insan odaklı dış politikasıyla Balkanlarda çok önemli bir görevi yürüttüğünü vurgulayan Eren, şunları söyledi:

"Balkan ve Rumeli coğrafyası çok hassas dengeler üzerine kurulmuş durumda. Türk insanı da Balkanların gelişmesine ve istikrarına çok ciddi katkılar sağladı. Bu buluşma, birlik ve beraberliğimiz çok önemli. Rumeli insanı, vatanını ve devletini her zaman çok sevmiştir ve hep sadık kalmıştır. Vatanı, milleti ve Türkiye'nin çıkarları söz konusu olduğunda da her şeyi elinin tersi ile itmiştir. Bundan sonra da bunun böyle olacağına eminim. Rumeli insanı yine vatanının yanında olacak. Türkiye'nin büyümesi ve istikrarına katkı sağlayacaktır."

Konuşmaların ardından halk dansları gösterisi yapıldı.

Kaynak:Haber Kaynağı

Etiketler :