Başkan Çakıcı  Balkan Türklerinin yaşadıklarını anlattı

Başkan Çakıcı Balkan Türklerinin yaşadıklarını anlattı

Konya Balkan Türkleri Muhacir, Dayanışma ve Kültür Derneği Başkanı Ahmet Çakıcı, Balkan Türkleri hakkında yanlış bilinenleri gazetemize anlattı.

Konya Balkan Türkleri Muhacir, Dayanışma ve Kültür Derneği Başkanı Ahmet Çakıcı, Balkan Türkleri hakkında yanlış bilinenleri gazetemize anlattı. Balkan Türkleri’nin birçoğunun, Karamanoğlu Beyliği Yörük Türkleri olduğunu söyledi. Çakıcı, açıklamasının devamında Fatih Sultan Mehmet de bu bölgeleri Türkleştirmek adına Balkanlara Karamanoğlu Beyliğini yerleştirmiş ve balkanların Türk Yurdu olmasını sağladığını dile getirdi. Osmanlının 1912 ve1914 Balkan savaşını kaybetmesiyle Balkanlarda milyonlarca Türk kaldığını söyleyen Çakıcı, “İşte burada kalan özü de, sözü de Türk olan Türkler Balkanlarda Türk yurdunu oluşturmuştur” dedi.  Balkan Türklerinin Türkiye’ye göçü hakkında bilgi veren Çakıcı, “Balkanlarda kalan Türklerin Anavatana Anadolu’ya olan özlemleri ile birlikte bölge halkının Türklere yaptıkları zulümler ve asimile çalışmaları Balkan Türklerinin zorunlu göçüne neden olmuştur. 1922-1938 yılları arasında Yunanistan dan 384.000 kişinin geldiği bilinmektedir. Bulgaristan’dan Cumhuriyet döneminde 1938-1950-1968-1989 yıllarında kitlesel göçler olmuştur. 1950-1951 yıllarındaki göç Bulgaristan’ın tek taraflı kararıyla gerçekleşmiştir. Türkçe konuşmanın yasaklandığı, Türkçe şarkıların bile dinlenmesinin yasaklandığı, kılık kıyafate kadar her şeye karışıldığı tamamen Bulgar yapma düşüncesinin yattığı asimile çalışmalarının sonucu zorunlu göç şekillenmiştir” dedi.

BÜYÜK SORUNLAR YAŞANDI

Balkan Türkleri’nin Göç Ettikten Sonra Yaşadığı Sıkıntılar Nedir ve Uyum Sorununu da anlatan Çakıcı sözlerini şöyle sürdürdü, “Özümüz ve sözümüz bir olan biz Balkan Türklerinin uyumsuzluk sorunu olmamıştır. Anlaşılmanın kolay olması örf adetlerin yerel halk ile benzer olması ve gelen göçmenlerdeki okur yazarlığın fazla olması ayrıca gelenlerin bir çoğunda zanaatkarlık, ustalık alet ve ekipman kullanımda bilgili olması yerel halkında gelişmesinde rol oynadığından uyum süreci hızlı bir şekilde atlatılmıştır. Göçler döneminde devletimiz bizlere sahip çıkmış, bizler için bir çok projeler üreterek bizleri anayurt’a tutunmamızı sağlamıştır. Yaşanan ufak tefek sıkıntılar olsa da Balkan Türkleri devletine bağlılığından dolayı hiçbir zaman sorunları dile getirmemiş kendi içinde çözüme kavuşturmuştur. Balkan Türkleri devletiyle hiçbir zaman ters düşmemiş ve devletin her zaman yanında ve destekçisi olmuştur.

Burada şunu da hatırlatmak isterim. Devletimiz bizlere barınmak için ve geçimimizi sağlayabilmek için tarla vermiştir. Yalnız bu alınan ev ve tarlalar karşılıksız olmayıp taksitler halinde geri ödemesi yapılmıştır. Yerel halk tarafından bizlere sanki bedava verilen topraklarmış gibi anlaşılması tepkilere yol açmıştır. Alınan ev ve tarlaların bedelleri devletimize ödenmiştir. İsteyen vatandaşlarımız Devlet Planlama Teşkilatından Bu konu hakkında bilgi de alabilirler. Bizleri üzen diğer bir ifadeyi belirtmek isterim. Vatandaşlarımızın bu hassasiyeti bilmediğini ve istemeden yaptıklarını da düşünerek şu düzeltmeyi yapmak istiyorum. Söylemlerde ‘Bulgar Göçmeni’ yada ‘Bulgar Türkü’ ifadeleri geçmektedir. Bulgar göçmeni yada Bulgar Türkü yoktur. Bulgaristan!dan Göç eden Türkler  vardır. Bizler diğer Balkanlardaki Türklerle beraber Balkanlarda Türk Yurdunu oluşturmaktayız. Balkanlar hep Türk Yurdu olmaya da devam edecektir.”