Başbakanımız Ahmet Davutoğlu’nun göreve geldikten sonraki performansı hayli yüksek... Türkiye’nin bir batısında bir doğusunda...

Bir yandan değişik şehirlerde yapılan il başkanları toplantılarına katılıyor, diğer yandan mitinglere ve açılışlara...

***

Bu arada yurt dışı gezilerinin de arkası kesilmiyor...

Irak’tan Makedonya’ya...

Makedonya ziyareti Irak ziyareti kadar önemli ve daha bir anlamlıydı...

Bunun altını çizmemiz gerekiyor...

***

Davutoğlu hocamız ve eşleri Sare Hanım, beraberlerindeki heyetle Makedonya’nın başkenti Üsküp'te Makedonya Türk Sivil Toplum Teşkilatları Birliği tarafından düzenlenen Türkçe Bayramı etkinliğine katıldılar...

Burada Hocamız şu anlamlı konuşmayı yaptı:

-Bu topraklarda Türkçe, kültürel zenginliktir ve yaşayacaktır. Bunun için mesajım şudur; onurlu bir milletin bu topraklardaki temsilcileri olarak Makedonya’nın eşit vatandaşları olarak bu topraklardaki mevcudiyetinizi korumaya devam ediniz. Mevcudiyetinizi korurken, bilin ki arkanızda kültürlere, dillere saygılı Makedonya hükümeti vardır, arkanızda Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve 77 milyon vardır...

*** 

Devamı da var:

-Makedonya'da Türkçe konuşulan, her haneye bir bayrak, bir Türkçe mealli Kuran-ı Kerim bir de Türkçe sözlük hediye ediyoruz. Takriben 30 bin dediler. Ne kadarsa. İlla soydaşlarımız olması gerekmiyor. Kim isterse her eve bir bayrak, bir Kuran-ı Kerim, bir Türkçe sözlük vereceğiz. Bu bizim taahhüdümüz.

***

Başbakanımızın Makedonya’da her haneye bir bayrak, bir Kur’an bir de Türkçe sözlük hediyesi bizleri çok gururlandırdı. Fakat bizden öte bunun Makedonya’da nasıl yankılandığı önemliydi...

Türkçenin Uluslar arası Şiir Şöleni’nin gerçekleştiği Bişkek’te iki yıl önce tanıştığım Üsküp’ün emanetçilerinden yazar arkadaşım Leyla Şerif Emin’den duygularını rica ettim...

Toplantılarda Başbakanımız’la birliktelermiş. Hatta Sare Hanım’la özel olarak ilgilenmişler...

Üsküp’te 13 yıldır yayımlanan ‘Köprü’ dergisinin Genel Yayın Yönetmeni’dir Leyla Şerif Emin...

Ona, ziyareti ve Davutoğlu’nun hediyelerini nasıl bulduklarını sordum.

Şunları söyledi:

-Sayın Ahmet Davutoğlu on yıldan beri Üskup halkını yakından tanır aslında, daha danışmanken ziyarete geldiklerinde şimdiki cumhurbaşkanıyla Üsküp’ü gezer bütün camileri ziyaret ederdi... Eskiden beri Balkanlar ile ilgili hassasiyeti ve verdiği değer buradaki halka da yansımıştı, fakat Başbakan sıfatıyla ilk gelişi olması hasebiyle buradaki halk tarafından büyük bir coşkuyla karşılandı.

-Çok büyük ilgi vardı? Üsküplüler nereden duydular?

- Zaten Murat Paşa Camii’ndeki yoğun ilgi ve konuşması çok samimiydi. Gelişigüzel, kendiliğinden... Üsküp halkı kendini orda buldu, yanına koştu. Akşam da Makedonya Türk Sivil Teşkilatları Birliği’nin düzenlediği resepsiyona katıldı...

-Peki, hediyeleri için ne diyorsunuz?

-Yani bize diyor ki: 100 yıl öksüz kalan halkın evine en kutsal değerler ile geliyor; din, dil, bayrak diyerek... Siz bu üç kutsal değer ile bugüne kadar korudunuz kendinizi. Bugünden sonra da bilin ki bu üç emaneti koruduğunuz için siz hep var olacaksınız ve biz hep yanınızda olacağız.

-Bir teşekkür yani...

-Evet, O bu toprakları çok iyi tanıyor. Bence buradaki halka teşekkür ediyordu, hediyeyi açıklarken. Bu hediyelerin anlamı burada. Çünkü Osmanlı buradan çıktıktan sonra biz hiç değişmedik. Ne dilimiz, ne dinimiz, ne de vatan sevgimizde bir azalma dahi olmadı... Aslında burada her evde Kur’an, bayrak ve sözlük var. Fakat bu hediyelerin Türkiye’den gelecek olması anlamlı. Buradaki halk için olağanüstü güzel duygular yaşattı.

***

Şükürler olsun; gönül coğrafyamızda dinimiz yaşıyor, dilimiz konuşuluyor, bayrağımız dalgalanıyor...

Gönül coğrafyamızda olan her yer, Başbakan Davutoğlu’ndan aynı hediyeleri bekliyor.