Başbakan Yıldırım canlı yayında

Başbakan Yıldırım canlı yayında

Binali Yıldırım: (3)-"Rakka operasyonu için 'bize destek olun' dediler, biz de 'pekala olalım.' Ama 'PYD, YPG de olsun' dediler. Ellerinde onun 10-15 bin kişilik gücü var. Biz dedik 'Orada biz yokuz, kusura bakmayın. Terör örgütüyle yan yana bulunamayız.

AFYONKARAHİSAR (AA) - Başbakan Binali Yıldırım, "Rakka operasyonu için 'bize destek olun' dediler, biz de 'pekala olalım.' Ama 'PYD, YPG de olsun' dediler. Ellerinde onun 10-15 bin kişilik gücü var. Biz dedik 'Orada biz yokuz, kusura bakmayın. Terör örgütüyle yan yana bulunamayız. Bizden hiç medet ummayın. Eğer burada bizimle hareket edecekseniz önce YPG ile PYD ile bağınızı koparın.' Bunu açık ve net söyledik. Bu konuda 'Hayır biz onlarla hareket edeceğiz' demediler ama bu konuda bizim duruşumuz net, kararlılığımızı biliyorlar. Bundan sonrası onların bileceği iş" dedi.

Yıldırım, AK Parti'nin 25. İstişare ve Değerlendirme Toplantısı'nın gerçekleştirildiği Afyonkarahisar'da, A Haber, CNN Türk, Habertürk, Kanal 24, NTV, TRT Haber ortak canlı yayın programına katılarak, gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu ve soruları yanıtladı.

YPG'ye ABD tarafından silah yardımı yapılmaya devam edildiği belirtilerek, ABD Savunma Bakanı Ashton Carter'la görüşmesinde bu konuyu gündeme getirip getirmediği sorulan Başbakan Yıldırım, YPG/PYD'nin PKK ile aynı olduğunu söyledi.

Türkiye'nin Suriye'de, Irak'ta yaşayan Kürtlerle bir meselesinin olmadığını ifade eden Yıldırım, "Onlar bizim kardeşimiz, Doğu, Güneydoğu'da da Kürt vatandaşlarımız var, akrabalıkları var. Öyle bir derdimiz yok. İki şey karıştırılıyor. Sanki biz PYD, YPG ile ilgili konuştuğumuz zaman, 'buradaki Kürtleri Türkiye istemiyor' gibi bir algı oluşturuyorlar, bu yanlışı bir kere düzeltelim." diye konuştu.

Türkiye'nin Kürt vatandaşlarıyla ya da Suriye'de, Irak'ta yaşayan Kürtlerle hiçbir alıp veremediğinin bulunmadığını dile getiren Yıldırım, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Ama sorun ne? Maalesef ABD şöyle düşünüyor, 'ben DEAŞ'ı yok etmek için YPG/PYD ile işbirliği yapacağım, kendi askerimi, kendi varlığımı burada riske atmayacağım, içeride bunlarla DEAŞ'ı yok edeceğim.' Allah aşkına soruyorum, kendilerine de söyledim, en üst düzeyde söyledim, dünyanın neresinde görülmüş? Bir terör örgütüyle başka terör örgütünü yok etmek akla ziyan iştir. Peki yok ettikten sonra öbür terör örgütünü ne yapacaksınız? Onun için başka terör örgütü mü üretip onunla mücadele edeceksiniz? Bu bir devlet politikası olamaz. Bu bir yanıltmadır. Oradaki terör grupları maalesef Amerika'yı bu konuda ikna etmiş gibi gözüküyor. Ama Amerika şu tercihi yapmak zorunda, ya yıllardan beri her alanda stratejik ortaklık yapmış, NATO'da beraber olan, savunma alanında çok geniş işbirliği olan, Kore savaşından tutun bir çok konuda hep beraber hareket ettiği Türkiye'yi mi tercih edecek, yoksa 3-5 teröristin oluşturduğu grupları mı tercih edecek? Biz onlara söyledik, 'bakın YPG'ye, PYD'ye verdiğiniz silahların yarıdan fazlası PKK'ya gidiyor. Doğu'da, Güneydoğu'da elde ettiğimiz silahlara bakıyoruz, onların silahları. Uçaksavarlar, roketatarlar. Bu ne anlama geliyor? Amerika bizim dostumuzsa bize silah çeken terör gruplarına dolaylı olarak destek vermiş olmuyor mu?"

-"İtirazımız var"

"Amerika, YPG'ye kara gücü olarak mı bakıyor?" sorusuna karşılık Yıldırım, "Amerika orada DEAŞ'ı temizlemek için oradaki PKK'nın uzantısı terör gruplarını kullanıyor. Buna da bizim itirazımız var." dedi.

ABD'nin bu gruplara ne vadetmiş olabileceğinin sorulması üzerine de Yıldırım, "Bu gruplar ABD'ye bazı vaatlerde bulunmuş olabilir. Hangi amaçla kullanırsa kullansınlar bu yanlış bir yoldur. Sürdürülebilir bir durum değildir. Amerika'nın biz tercihinin bu yönde olduğunun kesin ve net olarak bize söylemesini istiyoruz." ifadelerini kullandı.

"Size söylenmiyor mu" sorusuna Yıldırım, "Yok. Onlar diyor ki, 'YPG'yi, PYD'yi terör örgütü olarak düşünmüyoruz. PKK terör örgütüdür. Sonuna kadar PKK ile mücadelenizde sizinle beraberiz." karşılığını verdi.

Başbakan Yıldırım, "Ama PKK'nın elinden onlara ait silahlar alındı" denilmesine karşılık, "Doğru. Bunlar iletildi. Bundan sonra ümit ederiz ki bu çerçevede bu tutumlarını gözden geçirirler. Bununla sınırlı değil. ABD ile bizim ilişkilerimiz 1 Mart tezkeresinden beri rota değişikliğine uğradı. Bunu saklamaya lüzum yok. 1 Mart tezkeresinin reddedilmesiyle beraber ABD bölgede başka unsurlarla iş yapma cihetine gitti. Bu tutumu bugün de devam ediyor gördüğümüz kadarıyla. Şimdi YPG/PYD, PKK hepsi aynı kaynaktan besleniyor. Yetmez bir de FETÖ meselemiz var. FETÖ de yine ABD'de terörist başı orada oturuyor." değerlendirmesinde bulundu.

-"Kararlılığımızı biliyorlar"

Başbakan Yıldırım, "Biz şunu da teklif ediyor muyuz, 'Bu terör örgütü bununla gidilecek bir yer yok. Yapılacak bir şey varsa beraber yapalım' diyor muyuz? Somut olarak da buna verdikleri bir cevap var mı?" sorusuna şu yanıtı verdi:

"Rakka operasyonu için 'bize destek olun' dediler, biz de 'pekala olalım.' Ama 'PYD, YPG de olsun' dediler. Ellerinde onun 10-15 bin kişilik gücü var. Biz dedik 'Orada biz yokuz, kusura bakmayın. Terör örgütüyle yan yana bulunamayız. Bizden hiç medet ummayın. Eğer burada bizimle hareket edecekseniz önce YPG ile PYD ile bağınızı koparın.' bunu açık ve net söyledik. Bu konuda 'Hayır biz onlarla hareket edeceğiz' demediler ama bu konuda bizim duruşumuz net, kararlılığımızı biliyorlar. Bundan sonrası onların bileceği iş."

"Münbiç konusunda da ABD ile süre tanıma anlamında bir temas oldu mu? Suriye'deki PYD hedefleri vurulmadan önce Amerika ile bir temas olduğu, belli bir süre verildiği ve bu sürede hareket sağlanmadığı için hava harekatının yapıldığı şeklinde bilgiler var. Dolayısıyla ABD ile 'Münbiç'i de boşaltmazsa PYD, El Bab'a ve Münbiç'e hareket edeceğiz şu tarihe kadar' şeklinde bir görüşme oldu mu?" sorusunu yanıtlayan Yıldırım, Münbiç harekatı esnasında ABD Başkanı Barack Obama ile Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, açık, net konuştuklarını, anlaştıklarını söyledi. Başbakan Yıldırım, şöyle devam etti:

"Münbiç'ten DEAŞ temizlenince buraya getirilen ve bu harekatta Amerika ile birlikte bulunan YPG ve PYD unsurları tekrar bölgelerine, Fırat'ın doğusuna çekilecekler. Bu açık söz. Bugün de hala Amerika, 'sözümüz söz' diyor ama bir şekilde ayak sürüyorlar. Acaba PYD, YPG'ye müsamaha mı ediyorlar, yoksa söz mü geçiremiyorlar? Söz geçirememeleri mümkün değil. Amerika olmasa PYD, YPG'nin yapacağı bir şey yok. Dolayısıyla ağırdan alıyorlar ama bu konuda bizim kararlılığımız çok iyi biliniyor. Hiçbir tereddüt yok. Yani bunun sonuna kadar takipçisi olacağız. Şunu söyleyeyim, özetle Türkiye gerek sınırları içerisinde gerek sınırları dışarısında ulusal güvenliğini tehdit eden, toprak bütünlüğünü tehdit eden, vatandaşlarının can ve mal emniyetini tehlikeye sokan her terör örgütüyle, ismi ne olursa olsun, ister PKK olsun, ister PYD olsun, ister YPG olsun, ister DEAŞ olsun, ne olursa olsun gereğini yaparız. Kimseden de izin, icazet almaya ihtiyacımız olmaz. Bu kadar açık ve net söylüyorum."

-"Bu ülkelerin toprak bütünlüğünün korunmasını istiyoruz"

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "Sinekleri değil, bataklığı kurutacağız. Gerekirse tepelerine bineceğiz. Tehlikenin gelmesini beklemeyeceğiz" ifadeleri hatırlatılarak, "Eskiden sınır ötesi operasyonla dövüp geri geliyorduk. Şimdi 2 aydır Suriye'deyiz, Başika'da kalıcıyız. Böyle kalıcı üsler kurma ya da kalıcı güç olma yolunda bir konsept mi bu?" sorusu üzerine Yıldırım, bunun mecburiyetten kaynaklandığını ifade etti.

Türkiye'nin, Irak'ın da Suriye'nin de toprak bütünlüğünün bozulmasına yönelik bir planı ve hedefinin bulunmadığını vurgulayan Yıldırım, şunları kaydetti:

"Bu ülkelerin toprak bütünlüğünün korunması ve buradaki kanın durmasını istiyoruz. Ancak oralardaki otorite boşluğundan, yönetim boşluğundan kaynaklı burada yeşeren terör örgütleri bizim canımızı yakıyor. Ne yapacağız? Ellerindeki ağır silahlarla bomalarla canlı bombalarla sınırı geçip eylemlerini yaptıktan sonra mı harekete geçeceğiz? Zaten bunu yapıyoruz içerideki PKK unsurlarına karşı. Ama şunu da yapacağız, Suriye'de buna başladık, Fırat Kalkanı ile güvenli bir bölge oluşturduk. Benzer şekilde yıllardan beri Kuzey Irak'ta biz hava operasyonları yapıyoruz. Zaman zaman karadan da operasyon yapıyoruz. Hatırlayın, geçmiş yılllarda, 90'lı yıllarda çok büyük operasyonlar yaptık ama biz bu operasyonların yapılmasından ziyade kalıcı olarak buradaki geçişleri önleyecek güvenlik tedbirlerini almamız gerekiyor. Cumhurbaşkanımızın bahsettiği konu bundan ibarettir."

Başbakan Yıldırım, "Gerekirse orada da bir teröristten arındırılmış bölgeden mi söz ediyorsunuz?" sorusunu da şöyle yanıtladı:

"Aynen öyle. Bakın Kilis'e hababam roketler atılıyor, füzeler atılıyordu. Niye? DEAŞ burnumuzun dibindeydi. Şimdi o DEAŞ'ı 20 kilometre güneye kadar püskürttük. En azından ellerindeki o roketlerin menzilinin dışında kaldı. Ama daha uzun menzilli roket alabilirler mi, alabilirler. Onun için de gerekli tedbirleri alıyoruz. Biraz daha güneye tam emniyetli alan oluşturuncaya kadar devam edeceğiz. Buralardan da terör unsurlarını temizleyeceğiz. Bakın o DEAŞ'tan temizlenen bölge bin 260 kilometrelik alan ne oldu? Orada yaşam başladı. Türkiye'deki göçmenlerden 40 bin kadarı döndü, oralarda yerleşti, köylerine döndüler, okullar, hastaneler açıldı, insanlar hayata döndü. Şu anda 40 bin kişi gitti, yerleşti, normal yaşama döndü. Topraklarıyla buluştular, hasretlerini giderdiler. Bir de böyle artısı var."

"Irak sınırının değiştirilmesi, karşılıklı toprak alışverişiyle bu sınırın Türkiye için daha güvenli bir hat haline getirilmesiyle ilgili öteden beri konuşulan, farklı hükümetler döneminde de gündeme getirilmiş bir husus vardı. Bu konuyla ilgili Türkiye'nin güncel bir planı veya müzakere pozisyonu var mı?" sorusu üzerine de Yıldırım, "Biliyorsunuz orayı Barzani, yani KDP kontrol ediyor. Kuzey Irak Kürt Bölgesel Yönetimi. Irak Anayasası'nda da onların ayrı bir federasyon olarak tanınan bir bölge. Dolayısıyla o bölgede yapılacak her türlü işbirliğini merkezi hükümete değil, o bölgenin esas sahibi olan Barzani yönetimiyle yapacağız. Bu konularda sürekli görüşüyoruz. Yani Kuzey Irak Bölgesel Kürt Yönetimi, bu konuda Türkiye ile farklı düşünmüyor. Çünkü oradaki gelişen terör hareketleri, PKK onlar için de ciddi bir tehdit." dedi.

(Sürecek)


AA

Kaynak:Haber Kaynağı

Etiketler :