Başbakan Yıldırım, canlı yayında

Başbakan Yıldırım, canlı yayında

Yıldırım: (3)- "Millet 'ülkeyi yönetsin' diye seçiyor. Çılgınlık yapan kim olursa, babası da, evladı da olsa affetmez millet. Demokrasi ile padişahlığı birbirine karıştırıyor. Demokrasiye geçtik, demokrasimiz de çok ilerledi. Demokrasinin ne kadar ilerled

ANKARA (AA) - Başbakan Binali Yıldırım, "Millet 'ülkeyi yönetsin' diye seçiyor. Çılgınlık yapan kim olursa, babası da, evladı da olsa affetmez millet. Demokrasi ile padişahlığı birbirine karıştırıyor. Demokrasiye geçtik, demokrasimiz de çok ilerledi. Demokrasinin ne kadar ilerlediğini, ne kadar kıymetli olduğunu biz 15 Temmuz'da gördük." dedi.

Elazığ'da bulunan Yıldırım, Kanal 7 ve Ülke TV ortak canlı yayınında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu, soruları yanıtladı.

Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemini anlatırken maalesef işin özünü konuşamadıklarını, sistem ne getirecek, ne götürecek, ne fayda sağlayacak bunları konuşma imkanı olmadığını ifade eden Yıldırım, yalanlara cevap vermekten bıktıklarını, her gün yeni bir yalanın ortaya çıktığını söyledi.

"CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, tek adamlık eleştirisi yaparken 'Çanakkale Savaşında biz büyük bir mücadele sonucu 250 bin şehit verdik. Sonrasında İstanbul'un işgaline bir kişi karar verdi' dedi. Bu kadar ileri bir iddiada bulundu. Bunun için ne söylersiniz?" sorusu üzerine Yıldırım, ne Çanakkale Savaşında ne de İstanbul'un işgalinde olduklarını belirtti.

- "Demokrasi ile padişahlığı birbirine karıştırıyor"

Kurtuluş Savaşını yapıp, Cumhuriyet'i kurduklarını, Cumhuriyet'in 100. yılına da yaklaştıklarını vurgulayan Yıldırım, sözlerini şöyle sürdürdü:

"İkinci kurtuluş savaşını da 15 Temmuz'da yaptık. Onun dediği doğru olsaydı, şu anda ne parlamento ne Kılıçdaroğlu ne biz vardık. Bu millet ona izin verir mi? Millet 'ülkeyi yönetsin' diye seçiyor. Çılgınlık yapan kim olursa, babası da, evladı da olsa affetmez millet. Demokrasi ile padişahlığı birbirine karıştırıyor. Demokrasiye geçtik, demokrasimiz de çok ilerledi. Demokrasinin ne kadar ilerlediğini, ne kadar kıymetli olduğunu biz 15 Temmuz'da gördük. Vatandaşlarımız bir çağrıyla sokakları doldurdular. Elinde hiçbir şey yok. Neye karşı? Tanklara, uçaklara, ağır silahlara, bombalara karşı. Buna rağmen ne oldu, milletin iradesi galip geldi. Demokrasi kazandı, alçaklar kaybetti. Hal böyleyken ülke böyle onun bahsettiği gibi cumhurbaşkanını seçti. Sonraki gün düşmanları çağıracak 'buyurun memleket sizin' mi diyecek? Buradan buyurun. Çocuk mu kandırıyorsun. Çocuk bile inanmaz buna. O gece ay yıldızlı bayraktı elde olan, göğüste iman, minarelerde ezan. İşin özeti budur. Bizim bu özelliğimiz devam ettikçe, birliğimiz var olduğu müddetçe bize kimse bir fiske bile vuramaz."

Başbakan Yıldırım, "Mevcut sisteme göre daha demokratik bir sistem mi getiriyorsunuz?" sorusu üzerine, mevcut sistemin ne parlamenter sistem ne de başkanlık sistemi olduğunu, ne olduğu belli olmayan bir sistem ile Türkiye'nin yönetildiğini dile getirdi.

Meclis'te 2007'de 367 icadı ile cumhurbaşkanı seçilmesinin engellendiğini, CHP'nin de bunun bayraktarlığını yaptığını anımsatan Yıldırım ondan sonra cumhurbaşkanını milletin seçmeye başladığını aktardı.

- "Sürekli istikrar, güçlü iktidar"

Şimdi hem milletin seçtiği güçlü bir cumhurbaşkanı hem de darbe anayasasında çok geniş yetkiler verilmiş bir cumhurbaşkanlığının olduğuna dikkati çeken Yıldırım, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Şu anda yapılması gereken geriye dönmek ama bu mümkün değil. Millet vermiş yetkiyi. Yahut da bu durumu düzeltmek lazım. Mevcut durum ile anayasayı uygun hale getirmek. Hangisi demokratik. Ben tabii ki ikisi arasında bir sınıflandırma yapamam. O da bir sistem, bu da bir sistem. Bu bir tercihtir. Demokratik olması konusunda herhangi bir problem yok. Her iki sistemin de demokratik özelliği var ama bunun bir artısı var. Burada vatandaş, yetkiyi dolaylı vermiyor. Mevcut sistemde dolaylı veriyor. Bakın 7 Haziran seçimleri oldu, hükümet kurulamadı. Çünkü tek başına iktidar olacak bir sayıyı hiçbir parti alamadı.

Şimdi bu sistemde böyle bir şey yok. Vatandaş sandıkta kimin iktidar olacağına karar veriyor. Sandıklar açıldı, sayıldı, cumhurbaşkanı seçildi. Artık 5 yıl ülkeyi sen yöneteceksin. Meclis oluştu, Meclis de kendi görevini yapacak. Yeni sistem sürekli iktidar çıkarıyor, temsilde adalet daha geniş. Yüzde 30 ile yüzde 20 ile iki parti anlaştı, anlaşamadı, bunlar yok. Şimdi yüzde 50'nin altında iktidar olma şansınız yok, iktidar olmama ihtimali de yok. Bu ne demektir, sürekli istikrar, güçlü iktidar. Bunun getirdiği en önemli iş budur. Onun için ülke sürekli seçimle zaman kaybetmeyecek. Seçim 5 yılda bir, aynı gün olacak. Yazın seçim, kışın seçim. Milletin seçimden başı dönüyor. Bunlar bitiyor."

- "Vatandaş seçiyor, mührü teslim ediyor"

Başbakan Yıldırım, cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi ile cumhurbaşkanının yargılanmasının daha kolay hale geleceğini ifade etti.

Mevcut sistemde cumhurbaşkanının 550 milletvekilinden 413'ünün onayıyla yüce divana gittiğini anlatan Yıldırım, şunları kaydetti:

"Diyelim ki bu yeni sistemde 367 kafi geliyor. Daha az sayıda milletvekili. 600 olduğu zaman bu oran ne oluyor. Mevcut korunsaydı 450 milletvekili ile gönderilebilecekti, yeni gelecek sistem devreye girince 400 ile gidebilecek. 50 milletvekili daha az. Daha kolay yargılama olabiliyor ve daha fazla konuda suçlanabiliyor. Hani nerede burada sultanlık, tek adamlık, diktatörlük nerede. Versinler bunun cevabını. Milletin seçtiği diktatör olmaz. Tabii ki tek cumhurbaşkanı seçeceğiz. Vatandaş yetkiyi bir kişiye verecek, hesabı da ondan soracak. Üç kişiye yetki verse 'ya ben yapacaktım o koymadı' bilmem ne oldu. Aynı koalisyon hükümetleri gibi. Kriz niye oldu? Anlaşamadılar. Böyle bir şey yok, adres belli. Vatandaş seçiyor, mührü teslim ediyor. Meclisi de seçiyor, onlara da diyor ki siz buna göz kulak olun yanlış yola sapmasın. Saparsa bir daha seçimi beklemeyelim, siz müdahale edin. Eğer edemezseniz de zaten 5 sene sonra ben hesabını sorarım diyor."

(Sürecek)

AA

Kaynak:Haber Kaynağı

Etiketler :