Başbakan Yıldırım: (7)

Başbakan Yıldırım: (7)

"PKK zayıflıyor ama diğer yandan dolaylı olarak PYD/YPG güçlendiriliyor, onların eli güçleniyor, silahlar veriliyor. Şu anda sınırdan geçiş çabaları artmış durumda. Bu biraz canımızı sıkan bir konu ama onu da kontrol altına aldık. Verilen silahlar gelişmi

ANKARA (AA) - Başbakan Binali Yıldırım, "PKK zayıflıyor ama diğer yandan dolaylı olarak PYD/YPG güçlendiriliyor, onların eli güçleniyor, silahlar veriliyor. Şu anda sınırdan geçiş çabaları artmış durumda. Bu biraz canımızı sıkan bir konu ama onu da kontrol altına aldık. Verilen silahlar gelişmiş silahlar. Onlar ciddi bir tehlike oluşturuyor. Belli ki orada bir yeni oluşum peşinde birileri. PKK'nın yerine geçecek ve bizim başımızı ağrıtmaya devam edecek bir yapılanma içindeler." dedi.

Yıldırım, NTV - Star televizyonu ortak yayınında gündeme ilişkin soruları yanıtladı.

Fetullahçı Terör Örgütünün elebaşı Fetullah Gülen'in iadesi konusunda bir gelişme olup olmadığının sorulması üzerine Yıldırım, somut bir gelişmenin olmadığını, bu konuda talep ve ısrarlarının devam ettiğini belirtti.

"Olağanüstü Hal İşlemleri İnceleme Komisyonu kurulmuştu. Komisyon belirlendi mi, son durum nedir?" sorusu üzerine Yıldırım, komisyonun üyelerinin belirlendiğini, konu çok önemli olduğu için bu kişilerle ilgili gerekli araştırmaların yapıldığını, kısa sürede ilan edileceğini söyledi.

Son dönemde PKK'ya yönelik terör operasyonlarının hatırlatılması üzerine Yıldırım, geçmiş dönemde olduğu gibi savunmaya yönelik bir terörle mücadele yönetimi değil, taarruza yönelik bir uygulamaya girdiklerini, kış sezonu gelince geçmişteki gibi ara vermediklerini ifade etti.

- "Yeni oluşum peşinde birileri"

Amaçlarının terör örgütünün operasyon yapma kabiliyetini azaltmak olduğunun altını çizen Yıldırım, sözlerini şöyle sürdürdü:

"PKK zayıflıyor ama diğer yandan dolaylı olarak PYD/YPG güçlendiriliyor, onların eli güçleniyor, silahlar veriliyor. Şu anda sınırdan geçiş çabaları artmış durumda. Bu biraz canımızı sıkan bir konu ama onu da kontrol altına aldık. Verilen silahlar gelişmiş silahlar. Onlar ciddi bir tehlike oluşturuyor. Belli ki orada bir yeni oluşum peşinde birileri. PKK'nın yerine geçecek ve bizim başımızı ağrıtmaya devam edecek bir yapılanma içindeler. Onun için Türkiye'nin güçlü olması lazım. Onun için de bu değişikliğe ihtiyaç var. Bu değişiklik ülkenin güvenliğini, bekasını, ekonomisinin koşar adımlarla gitmesini sağlayacak ve ülkede büyümeyi kalkınmayı sürekli hale getirecek, işsizliği de orta ve uzun vadede en aşağı noktalara çekmiş olacak."

Yıldırım, işsizlik verilerine ilişkin, 2016'da 15 Temmuz'un yaşandığını, ondan sonra ABD'de seçimlerinin olduğunu ve bütün dünyada bir türbülans meydana geldiğini dile getirdi.

İşsizlikte, 2016 yılında turizm gelirlerinde yaşanan düşüş ve ekonomideki duraksamadan kaynaklı bir artış olduğunu anlatan Yıldırım, bunun da 1 puanın altında gerçekleştiğini aktardı. Yeni yıla bu konuda iyi başlandığını, 2 milyon istihdam konusunu ele aldıklarını anımsatan Yıldırım, "Mart ayında 425 binin üzerinde ilave istihdam oluştu. Bu da hedeflerin üstünde. Eminim nisandan itibaren durum çok daha iyiye gidecek." ifadelerini kullandı.

Başbakan Yıldırım, cuma günü büyüme oranlarının açıklanacağının hatırlatılması üzerine, son çeyreğin çok olumsuzluklarla geçtiğini ama buna rağmen büyümenin beklentinin biraz üzerinde olacağını, toplam büyümenin de istenilen düzeyde olmadığını ama bazılarının da tahmin ettiği gibi çok da dibe vurmayacağını bildirdi.

Yıldırım, dolardaki hareketliliğe ilişkin ise bunların konjonktürel gelişmelere göre değiştiğini, hareketliliğin Türkiye'ye etkisinin geçici ve sınırlı olduğunu ifade etti.

- "Tek adamın patronu da millet"

Yıldırım, "Anayasa değişikliğine ilişkin seçmen neyi merak ediyor? Seçmenden dikkatinizi çeken bir soru geldi mi?" sorusuna şöyle yanıt verdi:

"Açık hava toplantısı yapıyoruz, soru, cevap yok. Vatandaş, 'Sayın Başbakanım vakit kaybetmeyin, burayı düşünmeyin, siz başka yerlere gidin.' gibi bize moral veren şeyler söylüyor. Kapalı salon toplantılarında, 'tek adam' mevzusunu soruyorlar. Tek adam nasıl olur? Tek adam tek partide olur. Çok partinin, seçimin, demokrasinin olduğu yerde tek adam olmaz. Monarşi, padişahlık tek adamlıktır. Bu sistemde tek adam diye bir şey yok. Seçimle geliyor, seçimle gidiyor. Tek adam olsa niye seçime gitsin kardeşim. 'Geldim, ömür boyu ben ölene kadar başınızdayım'. Böyle olan ülkeler yok mu? Var. Cumhurbaşkanı bir tane olacak. Üç tane olacak hali yok. Eğer kastedilen buysa seçilen bir tane, iki tane değil. Belediye başkanı, muhtar da bir tane. Birilerinin hatırı için iki tane mi seçeceğiz? Zaten sistem çift başlı. Cumhurbaşkanlığı sistemine çift başlılığı kaldırmak için geçiyoruz. Tek adam var. Tek adamın patronu da millet. 80 milyon da patron. Millet yetki veriyor. 5 yıl sonra yetkisini iyi kullanmadı, doğru yerde harcamadı, vatandaşa vadettiği işleri yapamadı, çekiyor alıyor. Yaptıysa bir sefer daha 'devam et' diyor. Üçüncü yok. Tek adam olsa böyle olur mu? Üçüncü, dördüncü kez de seçilir aynen Kılıçdaroğlu gibi. Yedinci sefer seçim kaybetti devam ediyor. Tek adamlık öyle bir şey."

Yıldırım, CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'nun bir seçimde "Yüzde 40'ın altında oy alırsam bırakacağım." dediğini, seçimde bu oranın altında oy almasına rağmen bir değişiklik olmadığını anımsattı.

"Tek adam" lafının eskiden geldiğine, Adnan Menderes ve Turgut Özal'a da tek adam dendiğine dikkati çeken Yıldırım, bunun toplumda bir karşılığının olmadığını, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a da "tek adam" hatta "diktatör" diyenlerin olduğunu belirtti.

- "Senin 'hayır' verdiğin anayasayı değiştiriyoruz"

Mevcut sistemden herkesin şikayetçi olduğuna dikkati çeken Yıldırım, "Şikayetçiysen değişime karşı çıkmayacaksın. Kılıçdaroğlu, 'Ben 82 Anayasasına hayır verdim' diyor. Biz de senin 'hayır' verdiğin anayasayı değiştiriyoruz. Eğer aynı fikirdeysen bugünküne 'evet' vermen lazım. O gün 'hayır' verdiysen bugün de 'hayır' veriyorsan kendi içinde çelişkidesin demektir. Biz onu değiştiriyoruz. İyi yapmışın da ben de 'hayır' verdim o anayasaya. O yüzde 7'nin içinde ben de varım. Şimdi bu yanlışı Allah nasip ederse milletimizin desteğiyle düzelteceğiz." diye konuştu.

Başbakan Yıldırım, güçlü iktidar döneminde parçalı iktidarlara göre ortalama her yıl yüzde 1,5 daha fazla büyüme olduğunu, 1991'den beri tek parti iktidar olduğu takdirde bugünkü milli gelirin iki katı milli gelire ulaşılacağını dile getirdi.

- "Dünya eksi faize giderken biz bu faizle nere gideceğiz"

Büyümenin koalisyon dönemlerinde ortalama yüzde 4, tek parti dönemlerinde ise yüzde 5,5 olduğunu anlatan Yıldırım, sözlerine şöyle devam etti:

"En büyük belamız enflasyon. Koalisyon döneminde enflasyon ortalaması, Mayıs 2016 enflasyon ortalamasının 6 katı. Faiz oranı istikrarsız dönemde yüzde 105, şu anda kabataslak yüzde 10. Bütün tek parti dönemlerinin ortalamasını alırsak yüzde 19. Beş buçuk kat. Yüzde 10 olsa yüzde 55. Bu faiz oranıyla hangi işi tutabilirsin, hangi üretimi yaparsın, nereden finansman bulursun, nasıl ödersin? Dünya eksi faize giderken biz bu faizle nereye gideceğiz? Zayıf hükümetlerde faiz oranı 11 kat fazla bugüne göre. Zayıf dönemlerde tek başına iktidara göre faiz giderleri 2 katı. Bunlar hep gerçekleşen faiz yükü. Tek parti, güçlü iktidar varsa üretilen iş, aş miktarı zayıf hükümetlere göre 2,5 kat daha fazla. Doğrudan yabancı sermaye girişi 12 kat fazla. 8 aylık, 15 aylık hükümetler var. Kim yatırım yapar? Kimse yapmaz."

- "Bunlar ezbere verilmiş kararlar değil"

Yıldırım, anayasa değişikliği ile milletvekili seçilme yaşının 18'e indirilmesine bazı Avrupa ülkelerinden örnekler verdi.

İngiltere, İsveç, Almanya, Avusturya, Belçika, Fransa, İspanya, Finlandiya, Hollanda, Portekiz, Norveç, Slovenya ve İzlanda'da da milletvekili seçilme yaşının 18 olduğunu ifade eden Yıldırım, "Avrupa Birliği ülkelerinin yüzde 73'ü. 51 ülkede milletvekili seçilme yaşı 18. CHP'nin 2011 seçim bildirgesinde 'seçilme yaşını 21'e indireceğiz' deniliyor. Biz 18'e indirmişiz 25'ten. Onların dediğini de yapmışız. 21 seçilebiliyor. Niye karşı çıkıyorsun? Kendi vadini bile yerine getirmiyor. Üzücü bir şey. Bir başka şey 'milletvekili sayısı fazla filan.' Ya insaf et be kardeşim. Almanya 82 milyon, 667 milletvekili var. Biz de 80 milyonuz, 600 yapıyoruz. Fransa 66 milyon 925 milletvekili var. Almanya'da 123 bin, biz de 143 bin, İngiltere'de 45 bin, İtalya'da 63 bin, İspanya'da 64 bin, Fransa'da 75 bin seçmene bir milletvekili düşüyor. Bütün bunlar gösteriyor ki bunlar ezbere verilmiş karar değil. Bunlar düşünülmüş, dünya örnekleri incelenmiş, artısı, eksisi değerlendirilmiş şeyler." değerlendirmesinde bulundu.

Yıldırım, yapılan değişikliğin çok açık ve net olduğunu, "Türkiye parçalanacak, bölünecek, anayasa ile bir gecede minibüsçülerin hatları iptal olacak, kahvehaneler kapatılacak, herkesin tapusu alınacak." gibi akla hayale gelmeyen şeylerin söylendiğini, siyasetin korku pompalamaması gerektiğini vurguladı.

Gelecek vizyonu güzel bir Türkiye anlatmak gerektiğini söyleyen Yıldırım, "Korku, endişe, tehdit var. Bunlarla biz nereye varacağız? Bizimle uğraşan bir sürü şer odağı, PKK, FETÖ, DEAŞ, Almanya, Hollanda, Avusturya var. Var oğlu var. Bunlarla uğraşacağız. Bir de içeride karamsarlık pompalayan ana muhalefet partisi var. Bu da bu millete fazla." dedi.

(Bitti)

AA

Kaynak:Haber Kaynağı

Etiketler :