Başbakan Yıldırım, 65. Hükümet programını sundu

Başbakan Yıldırım, 65. Hükümet programını sundu

AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Yıldırım (3) :-"Cumhurbaşkanımızın halk tarafından seçilmesiyle birlikte ortaya çıkan fiili durumun anayasayla resmi ve hukuki bir statüye kazandırılması bir zaruret haline gelmiştir"-"AK Parti'nin başkanlık sistemi öner

TBMM (AA) - AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Binali Yıldırım, "Cumhurbaşkanımızın halk tarafından seçilmesiyle birlikte ortaya çıkan fiili durumun anayasayla resmi ve hukuki bir statüye kazandırılması bir zaruret haline gelmiştir. AK Parti'nin başkanlık sistemi önerisi, üniter yapıyı esas almaktadır." dedi.

TBMM Genel Kurulunda 65. Hükümet Programını sunan Yıldırım, AK Parti hükümetlerinin önemli bir reform alanı olarak gördüğü hak ve özgürlükler konusunda Türkiye'nin pek çok meselesinin, milletin beklenti ve ihtiyaçları doğrultusunda çözüme ulaştırıldığını belirtti.

Türkiye'nin güçlü bir hukuk devleti olması yönünde önemli adımlar atıldığına işaret eden Yıldırım, antidemokratik ve hukuksuzluk oluşturan uygulamalar, temel insan haklarına karşı işlenen cürümler, milli irade ve siyaset üzerinde tesis edilen vesayetlerin birer birer ortadan kaldırıldığını anlattı.

Geçmiş hükümetler döneminde gerçekleştirilen demokrasi mücadelesinin, toplumun tüm kesimlerinin katkılarıyla daha da ileriye taşınacağını bildiren Yıldırım, herkesin inandığı gibi yaşayabildiği, fikirlerini özgürce ifade edebildiği, refaha katkıda bulunduğu, refahtan hak ettiği payı aldığı, emniyet ve huzur, birlik ve kardeşlik içerisinde yaşadığı bir toplum olarak birlikte geleceğe yürüyeceklerini kaydetti. Yıldırım, bu bağlamda siyasetin alanının genişleyeceğini, vesayet yerine millet iradesinin tam anlamıyla tahkim edileceğini, yeni anayasa ve sistemle birlikte, yeni TBMM İçtüzüğü, Siyasi Partiler Kanunu ve Seçim Kanunu'nun da hazırlanarak, yürürlüğe konulacağını bildirdi.

AK Parti hükümetlerinin iktidara geldiği günden beri devletin topluma kimlik biçme, dikte ettirme hakkının olmadığını ifade eden Yıldırım, vesayetçi zihniyetlerle sürekli mücadele halinde olduklarını söyledi. Yıldırım, vatandaşların hak ve özgürlüklerini garanti altına almayı, bunların kullanılmasını kısıtlayan engelleri ortadan kaldırmayı en önemli görev olarak gördüklerini belirtti.

Yıldırım, bu dönemde etnik kimliği, mezhebi, inancı ne olursa olsun, herkesi bağrına basan, eşit vatandaşlık, evrensel ilke ve değerler temelinde, demokratik ortak yaşam bilincini oluşturan anlayışı daha güçlü biçimde hayata geçireceklerini dile getirdi.

-"Devletin öncelikli görevi olacak"

AK Parti olarak ilk günden itibaren milli birlik ve kardeşlik perspektifiyle şekillendirdikleri siyasetle, vatandaşların devlete aidiyetini zedeleyen, milletin farklılıklarını zenginlik yerine tehlike olarak gören anlayışın terk edilmesi için çaba gösterdiklerine işaret eden Yıldırım, yakın tarih boyunca seçilmiş hiçbir hükümetin göstermediği cesaret ve kararlılıkla sorunların üzerine gittiklerini vurguladı.

Yıldırım, 65. Hükümet döneminde de hukukun üstünlüğüne karşı tehditleri bertaraf etmek üzere, vatandaşların mağduriyetlerinin önlenmesi, can ve mal güvenliğinin sağlanması için terörle mücadele kararlılıklarının devam edeceğini dile getirdi. Binali Yıldırım, "Terörle mücadele amaçlı devam eden operasyonlar, vatandaşlarımızın huzur ve güvenliği mutlak süratle sağlanıncaya, sivil vatandaşlarımıza ve güvenlik güçlerimize yönelik silahlı saldırılar kalıcı şekilde sona erdirilinceye, terör gruplarının silahları bıraktırılıncaya kadar kararlılıkla sürdürülecektir. Bu anlayışla hizmetlerden, yatırımlardan asla vazgeçilmeyecek, geri adım atılmayacak. Süreçte farklı nedenlerle oluşan güvenlik risklerini gidermek, bölgede yaşayan vatandaşlarımızı ceberrut ve zalim örgütün baskısından korumak, devletin öncelikli görevi olacaktır." diye konuştu.

-"Ülkemizin gündeminde fazla tutmamak adına"

Bütün AK Parti hükümetleri programında çoğulcu ve özgürlükçü yeni anayasa vaadinin bulunduğunu anlatan Yıldırım, gelecek dönemde sivil, katılımcı, çoğulcu, özgürlükçü, demokratik, sivil anayasanın yapımına öncülük etmeye kararlı olduklarını söyledi.

Anayasanın kapsayıcı, kucaklayıcı, bütünleştirici, çoğulcu ve özgürlükçü bir karakterde olması gerektiğini düşündüklerini ifade eden Yıldırım, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Yeni anayasa, Cumhuriyetimizin insan hakları ve demokrasi konularındaki kazanımlarını geleceğe taşımalı; vesayet izlerini tamamen silen, bireyin ve toplumun geleceğine dair beklentilerini karşılayan özellikte olacaktır. 65. Hükümet döneminde doğrudan anayasal sistemle bağlantılı seçim kanunları, siyasi partiler kanunu gibi kanunlar güncellenecektir.

Ülkemizde hükümet sistemi tartışmaları uzun bir geçmişe sahiptir. Siyasi tarihimizin değişik dönemlerinde farklı siyasi partiler ve liderler hep sistem meselesini gündeme taşımış, başkanlık sistemi başta olmak üzere yeni öneriler oluşturulmuştur. Ancak günümüze kadar bu konuda herhangi bir ilerleme kaydedilememiştir. Bugün artık bu tartışmaları bir kenara bırakıp, Cumhurbaşkanımızın halk tarafından seçilmesiyle birlikte ortaya çıkan fiili durumun anayasayla resmi ve hukuki bir statüye kazandırılması bir zaruret haline gelmiştir. Mevcut sistemin yetki, görev ve sorumluluk paylaşımında pek çok muğlaklıklar barındırması, siyasal sistemin yeniden düzenlenmesini zorunlu hale getirmiştir. Mevcut sistemimiz içindeki tıkanıklığın Meclisimizde oluşacak uzlaşmalar ile çözümü için birçok girişimde bulunulmuş, ancak bugüne kadar maalesef ortak bir uzlaşma ortaya çıkmamıştır. Bu bakımdan seçimlerde söz verdiğimiz gibi AK Parti olarak bu konuyu ülkemizin gündeminde daha fazla tutmamak adına gerekli çalışmaları başlatacağız ve bu konuda da tüm siyasi partilerin desteğini arayacağız. Yeni anayasayla, seçimlerin istikrar üretebildiği, yasama ve yürütmenin müstakil olarak etkin olduğu, demokratik denge ve kontrol mekanizmalarının etkin işlediği, toplumsal farklılıkların temsilinin sağlandığı, karar alma süreçlerinin hızlandığı yeni bir siyasal sistem öngörülmektedir. Şunu herkes bilmelidir ki, AK Parti'nin başkanlık sistemi önerisi, üniter yapıyı esas almaktadır."

-"Yargıda etkinliği sağlayacağız"

Başbakan Binali Yıldırım, adaleti mülkün ve meşruiyetin temeli, hukuk devletinin esası olarak gördüklerini dile getirerek, kendileri için adaletin; hukukun üstünlüğüne dayalı, herkesin güven duyduğu, her türlü güç odağından bağımsız, tarafsız, vatandaşın beklentilerine hızlı cevap veren yapıda olması gerektiğini anlattı.

Yargı Reform Stratejisi Belgesi'ni etkin bir biçimde hayata geçireceklerini ifade eden Yıldırım, 65. Hükümet olarak yargıda etkinlik, hızlılık, hesap verebilirlik, ekonomikliği mutlaka sağlayacaklarını belirtti.

Yıldırım, 65. Hükümet döneminde icraatlarında özgürlüklerin güven içinde, hukukun üstünlüğü çerçevesinde yaşanmasına yönelik prensiplerini hayata geçirmeye devam edeceklerini söyledi.

Uluslararası ve bölgesel teröre destek veren çevre ve odaklarla bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da kararlı mücadelelerini sürdüreceklerini vurgulayan Yıldırım, şöyle devam etti:

"Bu duruş ve mücadelemizde hukukun üstünlüğünü temel alacak, güvenlik hizmetlerini katılımcılık ve hesap verilebilirliği artıracak mekanizmalarla daha fazla destekleyeceğiz. Masum vatandaşlarımızın zarar görmemesi için azami hassasiyet gösterilecektir. Ülkemizde vesayetçi aktör ve kurumların, siyaset üzerindeki nüfuzunu kırmak üzere kararlı bir irade sergilenmiştir ve siyasal sistemi demokratikleştirme hedefinde ciddi ilerlemelerle bugüne getirdik. Ancak ülkemiz, geleneksel vesayetçi aktör ve kurumlarla yürüttüğü mücadele neticesinde milli iradeye dayalı, demokratik bir siyasal sistemi inşa hedefine odaklanmışken yeni vesayet odaklarının saldırılarına maruz kalmıştır. 17-25 Aralık darbe girişimiyle birlikte su yüzüne çıkan, iş dünyasını, sivil toplumun çeşitli kesimlerini, eğitim camiasını, dini cemaatleri, güvenlik ve yargı bürokrasisini ele geçirmeye çalışan, paralel terör örgütü ve bu örgütün iç, dış uzantılarıyla hukuki, idari mücadelemiz kesintisiz devam edecektir. Hiçbir kişi veya kesimin, devletle bilek güreşi tutuşmasına asla izin verilmeyecektir. "

-"Kamuda insan gücü planlaması"

Yıldırım, kamu yönetiminde şartların ve anlayışların değişimi içinde, yenilikçi ve vatandaş memnuniyetini esas alan yaklaşımın, kendileri için esas olduğuna işaret etti.

Bürokratik atalet ve rutinleşmeye karşı katılımcı anlayış içerisinde yönetim yapılarını, uygulamalarını tekrar gözden geçireceklerini dile getiren Yıldırım, devlet personel rejimini etkinleştireceklerini, kamuda insan gücü planlaması yapacaklarını bildirdi.

Yıldırım, bilgi toplumu stratejisi çerçevesinde e-devlet uygulamalarının özendirileceğine, Türkiye'nin bilgi toplumuna dönüşme hedeflerinin yakalanacağına işaret etti.

"İnsanı yaşat ki devlet yaşasın" ilkesiyle hizmet veren AK Parti hükümetlerinin, sosyal devlet kavramını hayatın her alanında güçlü şekilde uygulamaya koyduğuna dikkati çeken Yıldırım, "Sosyal politikalar, bizatihi değerli olmanın yanı sıra diğer tüm politika alanları için de temel bir mihenk taşı olarak alınmıştır. 65. Hükümet olarak eğitim kalitesini yükselten, etkili sağlık hizmeti sunan, nüfus dinamizmini ve aile yapısını koruyarak geliştiren, kadınına, gencine, çocuğuna, çalışanına, engellisine, yaşlısına gerekli önemi, desteği veren bir yaklaşımı benimsemeye devam edeceğiz." dedi.

Yıldırım, bu yaklaşımla yüksek insani gelişmişlik kategorisinden çok yüksek insani gelişmişlik kategorisinde olan ülkeler arasına girmeyi hedeflediklerini söyledi.

-"Sınavlar birden fazla tekrar edilecek"

İnsani kalkınma hedefinin ana eksenini eğitimin oluşturduğunu ifade eden Yıldırım, AK Parti hükümeti olarak eğitimi uzun vadeli bakış açısıyla geleceğe yatırım olarak kabul ettiklerini, insanın yaşam standartını yükselten, insan kaynağını çağdaş dünyayla rekabet edebilir hale getiren hayat boyu bir eğitim süreci olarak gördüklerini anlattı.

Okul türleri ve bölgeler arası başarı farklılıklarını azaltarak, eğitimde fırsat eşitliğine bütün boyutlarıyla işlerlik kazandıracaklarını belirten Yıldırım, müfredatı bilgi teknolojileri destekli öğretime uygun hale getirmeye devam edeceklerini kaydetti.

Yıldırım, öğrencilere yazılı, sözlü iletişim kurabilecek düzeyde yabancı dil öğrenimine mutlaka önem vereceklerini vurgulayarak, FATİH Projesi aracılığıyla tüm öğrencilere eğitimde fırsat eşitliği sağlayacaklarını, bu konuda bölgesel farklılıkları ortadan kaldıracaklarını ifade etti. Yıldırım, iş dünyasının ihtiyaç duyduğu meslek alanlarında eleman yetiştirilmesini sağlayacak şekilde eğitim kalitesinin artırılacağını bildirdi.

Yüksek öğretimde reform çalışmalarını bu dönem içinde tamamlayacaklarını kaydeden Yıldırım, öğrenciler üzerindeki sınav baskısını azaltmak amacıyla yüksek öğretime geçişteki sınavların bir yılda, birden çok tekrarına imkan vereceklerini söyledi.

AK Parti iktidarlarının bugüne kadar en başarılı olduğu alanlardan birinin sağlık olduğuna işaret eden Yıldırım, sağlık alanında hizmet standartlarının sürdürülebilirliğini sağlamak, yeni reformlarla hizmet kalitesini artırmak amacına yönelik olarak şehir hasteneleri projesini başlattıklarını anımsattı.

Bugüne kadar 18 şehir hastanesinin inşaatına başlandığını, geriye kalan 11 şehir hastanesinin ise planlama aşamasında olduğunu vurgulayan Yıldırım, bunlar tamamlandığında 41 bin yeni yatak kapasitesine ulaşacaklarını bildirdi.

(Sürecek)


AA

Kaynak:Haber Kaynağı

Etiketler :