Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş: (3)

Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş: (3)

"(Adana'da özel öğrenci yurdundaki yangın) Bir kere bu yangında ihmali, kusuru, hatası kimin varsa hangi kurumun, hangi kuruluşun varsa, bunlar hepsi bedelini ödeyecekler"- "(Kurdaki dalgalanma) Önemli bir mesele olarak görüyorum ama özellikle Trump'ın fi

ANKARA (AA) - Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, Adana'daki özel bir öğrenci yurdundaki yangına ilişkin, "Bir kere bu yangında ihmali, kusuru, hatası kimin varsa hangi kurumun, hangi kuruluşun varsa bunlar hepsi bedelini ödeyecekler." dedi.

Kurtulmuş, TRT Haber'de canlı yayınlanan özel programda, gündeme ilişkin değerlendirmede bulundu, soruları cevapladı.

"ABD'nin pozisyonunun, yeni başkanla birlikte yeni yılda değişmesine dair sinyaller var mı, yeni yönetimle birlikte bizi neler bekliyor?" sorusu üzerine Kurtulmuş, "Bu yorumları yapmak için çok erken. Yani önce Sayın Trump'ın etrafı şekillenecek. Ama şu çok net görülüyor, Trump'ın, Amerika'nın bölgedeki askeri varlığını mümkün olan en kısa süre içinde azaltacağı açık. Bu, bir an evvel arkasında çatışmaları mümkün olduğunca azaltarak, oradan çekilme stratejisi demektir. Aslında Sayın Obama da ilk dönemlerinde böyle niyetlenmişti ama maalesef bunu yapamadı." ifadelerini kullandı.

Kurtulmuş, şöyle devam etti:

"Böyle baktığınız zaman eğer Amerika buradaki askeri varlığını azaltmak durumunda kalacaksa Ruslar'ın da yeni bir denge unsuru olarak bölgeye girdiğini düşünürsek hele bir de Suriye'de bir barış süreci ortaya çıkarsa bu süreçlerde ABD'nin tekraren söylüyorum, bölgedeki ekonomik ve siyasi bakımdan istikrarlı bir ülke olarak Türkiye'ye olan ihtiyacı artacaktır. Bu politikalarda değişiklik yapılmasına neden olacağını düşünüyorum. Bu emareler var ama şimdiden 'Bu kesin böyle olacaktır.' demek doğru değil. Türkiye olarak böyle bir beklentimiz var. Böyle bir ümidimiz var. Bu yönde yeni yönetimle birlikte de Türkiye'nin bazı ortak noktalarda buluşabileceğini görüyoruz. Bir başka mesele de kuvvetle muhtemel Feto'yla ilgili olarak da yeni yönetimde ciddi bir tavır değişikliği ortaya çıkacak. Çünkü yaptığımız dış temaslarda görüyoruz ki 15 Temmuz'dan sonraki gibi değil. Orada da yeni olumlu anlamda birtakım meseleler ortaya çıkıyor. Bunun bir terör örgütü olduğu, Türkiye'yi zehirlemeye çalıştığı yönünde. Hele hele şimdi şu mahkemeler açıldı. Burada ortaya çıkan itiraflar, mahkemelerdeki ifadeler de ortaya çıktıkça ben bu anlamda da Feto'nun iadesi konusunda adımların atılabileceğini düşünüyorum."

Kurtulmuş, Türkiye'nin FETÖ elebaşı Fetullah Gülen'in iadesi konusunda başından itibaren talebinin "Ya bu adamı iade edin ya da mahkeme süreçleri bitene kadar geçici tutuklama kararı verin." olduğunu ancak ABD'nin bu konuda belli bir yaklaşım içine girmediğini vurguladı.

- "Türkiye FETÖ ile muazzam bir mücadele içinde"

FETÖ ile mücadeleye ilişkin, "Gerçekten at izi ile it izi ayıklanıyor mu bu sıralar ve bu ayıklama konusundaki hassasiyetiniz nedir?" sorusu üzerine Kurtulmuş, şunları ifade etti:

"Başından beri bunu ifade ettik, bir kişiye bile haksızlık yapılmış olsa bunun sorumluluğu hepimizin üstündedir. Bunun bilincindeyiz. Yani kusura bakmayın dışarıdan bunları söylemek, konuşmak kolay ama biz bu yükü her gün hissediyoruz. Benim de bildiğim birkaç örnek var, hiç ilgisi olmadığı halde böyle bir tasarrufla karşılaşılan. Bunlar ispat ediliyor, suçsuzlukları ortaya konuluyor, biliyorsunuz çok sayıda insan geri alınıyor. Ama genele bakıldığında bizim itiraz ettiğimiz husus şu, Türkiye FETÖ ile muazzam bir mücadele içerisinde. Bu, birkaç yıl içinde bitecek bir şey değil. Belki yıllar boyunca devletin içerisinden bu örgütün temizlenmesiyle ilgili mücadele sürecek, 3 yıl, 5 yıl... Bilmiyoruz çünkü 40 yıllık bir birikimden bahsediyoruz. Üzerimizde 248 şehidin vebali var, 80 milyonun vebali üzerimizde. Bu millet ölümün kenarından döndü, bu millet uçurumun kenarından döndü. Bunun müsebbipleri de bu adamlardır."

Numan Kurtulmuş, FETÖ mensuplarının büyük bir kısmının devletin içinde yapılandığına dikkati çekerek, "Sapık bir inanç üzerinden ama nihai hedef olarak bu kültü kullanarak artık ona cemaat falan da dememek gerekiyor, askeri bir diktatörlük yanlısı oldukları ortaya çıkmış oldu. Demokrasi karşıtı oldukları ortaya çıktı. 'Biz birkaç tane askeri, hakimi, savcıyı kenara alalım, geri kalanlar kalsın.' denilemez. Eğer darbe başarılı olsaydı, bugün sevinçten havaya uçacak insanlar var. İrtibatları var, iltisakları var. Bunlar ortaya konularak, işlemler yapılıyor. Büyük resme baktığımız zaman hata oranlarının kabili ihmal olduğunu söyleyebiliriz ama bir kişi bile olsa bunun sorumluluk olduğunun da bilincindeyiz. Onun için kılı kırk yarıyoruz, en ince biçimde bunlar hesaplanmaya çalışılıyor. İnşallah hatalar sıfıra indirilir ve hiç hata yapılmayan bir sürece geçilmiş olur." değerlendirmesi yaptı.

- "Eninde sonunda FETÖ'nün siyasi ayağına ulaşılacak"

Kurtulmuş, "FETÖ'nün siyasi ayağının yeterince irdelendiğini, ortaya çıkarıldığını düşünüyor musunuz?" sorusunu şöyle yanıtladı:

"Şu anda siyasi ayakla ilgili bir konu gündeme gelmiyor ama soruşturmalar çerçevesinde bunlar mutlaka ortaya çıkacaktır diye düşünüyorum. Yani böyle bir darbe teşebbüsünün siyasi ayağının olmadığını düşünmek mümkün değil. Yani bu, darbe mantığının doğasına aykırı bir şeydir. En azından bunlar darbeyi yaptılar ondan sonra kimleri iktidara getirecekler, kimlerden müteşekkil bir kabine kuracaklar, kimi devlet başkanı yapacaklar, kimi başbakan yapacaklar? Bütün bunlarla ilgili bir planlamaları olmadan bunu yapmış olmaları düşünülemez. Dolayısıyla buna ulaşılacaktır. Eninde sonunda FETÖ'nün siyasi ayağına ulaşılacak, onlardan da hesap sorulacaktır, hiç şüpheniz olmasın."

- Adana'da özel öğrenci yurdundaki yangın

Adana'nın Aladağ ilçesinde 12 kişinin hayatını kaybettiği yangına ilişkin iddiaların hatırlatılması üzerine Kurtulmuş, "Bir kere bu yangında ihmali, kusuru, hatası kimin varsa hangi kurumun, hangi kuruluşun varsa bunlar hepsi bedelini ödeyecekler, böyle şey yok. Soruşturma devam ediyor. Burada dahli olanlar, bu büyük acıda bir şekilde bunu ortaya çıkmasında payı olanlar, herkes bunun hesabını vermelidir. Son derece acı bir durum ama bir şekilde de hemen bu soruşturma devam ederken şu söyledir demek istemiyorum. Süreç titizlikle takip edilecek, kontrol edilecek. Soruşturmalar başlatıldı. Bu soruşturmalar çerçevesinde kimin, nerede, ne kadar kusuru varsa bunun hesabını verecektir." ifadelerini kullandı.

Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş, "Hangi vakfa, hangi cemaate ya da gruba ait olduğunun sizin için bir önemi var mı?" sorusu üzerine şöyle konuştu:

"Hiçbir önemi yok. Şu vakfın acısı, bu vakfın acısı az ya da çok oluyor değil. Ortada 12 can var, bu canların hepsi gerçekten aziz varlıklardır, yaradılışta azizdir. Her birisi hazreti insandır bunların. Anaları, babaları, aileleri için de yerine bir daha ikame edilmesi mümkün olmayan değerlerdir. Dolayısıyla şu vakıftan bu vakıftan olmuş, şu mezhepten olmuş, bu meşrepten olmuş, kız olmuş, erkek olmuş... Bunları konuşmak dahi ayıptır. 12 hazreti insan acı bir şekilde vefat etti. Bunun acısını konuşurken, bunun üzerinden herhangi bir şekilde bu acıyı bölmek, bu acıyı ötekileştirmek, bu acıyı paylaşmamak, bu acıyı 'Zaten bunu falancalar yaptı.' diyerek küçümsemek gerçekten doğru değildir. Bu acı bütün Türkiye'nin acısıdır. Allah rahmet eylesin, annelerine, babalarına Allah büyük sabırlar versin. Kolay bir şey değil."

- Kurdaki dalgalanma

"Bugün dolar ve euro yeni rekor kırdı. Bu daha ne kadar devam edecek?" sorusu üzerine Kurtulmuş, kurdaki dalgalanmanın büyük oranda küresel sistemdeki dalgalanmadan kaynaklandığını değerlendirdi.

Dış etkiler olmasaydı dövizin bu kadar hareketlenmesinin mümkün olmadığını belirten Kurtulmuş, "Durumun, Türkiye ekonomisinin iç şartlarından kaynaklanan bir meseleymiş gibi ortaya konulması yanlış olur kanaatindeyim. Eğer öyle olmuş olsaydı Türkiye uzunca bir süredir terörle mücadele ediyor, diyelim geçen sene Türkiye çok sıkı bir şekilde terörle mücadeleye başladığında döviz kurlarının oynamaya başlaması gerekirdi. Tarihi rekorların başka dönemeçlerde, diyelim Allah muhafaza, Allah bir daha tekrarını göstermesin, İstanbul Havalimanı'na bomba patladığı zaman döviz kurlarının alt üst olması gerekirdi. Aynı şekilde Sultanahmet saldırısı, Gar saldırısı sonrasında 15 Temmuz saldırıları sonrasında." diye konuştu.

FETÖ'nün darbe girişiminin ardından vatandaşların 12 milyar dolar değerinde dövizi Türk parasına çevirdiklerini hatırlatan Kurtulmuş, şunları kaydetti:

"Bu, aslında milletimizin vatanseverliğini gösteren bir göstergeydi hem de Türkiye ekonomisinin birtakım etmenlere karşı dayanıklı olduğunu gösteren, kendisinin aktüel tedbirler alabilme imkanı olduğunu gösteren bir meseleydi. Önemli bir mesele olarak görüyorum ama özellikle Trump'ın fiilen göreve başlamasıyla birlikte sürecin tekrar normale döneceği, dövizdeki ateşin düşeceği kanaatindeyim, belli bir seviyeye ineceği kanaatindeyim. Yeter ki biz kendi tezgahımızı dağıtmayalım, yeter ki biz kendi ekonomimizin genel dengelerini bozmayalım. Şu anda Türkiye ekonomisi genel dengeler itibarıyla korkulacak, endişe edilecek bir noktada değildir, sağlam bir noktadadır."

(Sürecek)



AA

Kaynak:Haber Kaynağı

Etiketler :