Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş: (2)

Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş: (2)

"Güçlü bir şekilde Türkiye'nin yoluna devam etmesi için mesela çok kuvvetli bir yürütme mekanizması kurması lazım. İşte tam bu noktada biz, başkanlık sistemini etkin ve kuvvetli bir yürütmenin aracı olarak görüyoruz. Sayın Bahçeli'nin de ısrarla altını çi

ANKARA (AA) - Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, güçlü bir şekilde Türkiye'nin yoluna devam etmesi için çok kuvvetli bir yürütme mekanizmasının kurulması gerektiğini belirterek, "İşte tam bu noktada biz, başkanlık sistemini etkin ve kuvvetli bir yürütmenin aracı olarak görüyoruz. Sayın Bahçeli'nin de ısrarla altını çizdiği nokta herhalde burası." dedi.

Kurtulmuş, TRT Haber'de katıldığı canlı yayında gündeme ilişkin soruları yanıtladı, değerlendirmede bulundu.

En önemli iki meselenin, mezhep meselesi ve Başika'daki üssün korunması şeklinde görüldüğü belirtilerek, "Aksi durumda Türkiye'nin aleyhine bu manada gelişmeler olursa elimizdeki enstrüman nedir. Bizim B ve C planı dediğimiz şeyin sınırları nedir?" sorusu üzerine Kurtulmuş, Türkiye'nin söylediği şeye seyirci kalamayacağını belirtti.

Kurtulmuş, Türkiye'nin aleyhine ortaya çıkarılmaya çalışılan bu tablonun değiştirilmesi için bütün imkanların ortaya konulacağını ifade etti.

Başika ile ilgili haberlerde "kampın etrafının sarıldığı" yönündeki iddiaların hatırlatılması üzerine Kurtulmuş, "Şu an itibarıyla bir tehdit söz konusu değil." diye konuştu.

Kurtulmuş, bu süreçte doğrulanmayan çok sayıda haberin çıktığına işaret ederek, şu ana kadar genel çerçeveyi rahatsız edecek ve zorlayacak bir gelişmeyle karşı karşıya kalınmadığını vurguladı. Bütün tedbirlerin alındığının altını çizen Kurtulmuş, "Tabii ki Türkiye, Başika'daki askerlerimizin emniyetini sağlayacaktır." ifadesini kullandı.

Kurtulmuş, "Türk heyetinin Bağdat temaslarında, Başika kampının koalisyona devri konusunda anlaşmaya varıldığı" iddialarına ilişkin, "Başika'daki varlığımız, tek başımıza aldığımız bir karar değildir. Oradaki şartlar, merkezi hükümetin ve DAEŞ ile yapılan mücadelenin öncü adımlarından birisi olarak Başika'daki adım atılmıştır. Bunun altını çizerek söylüyorum. Hiç kimse, ABD dahil hiç kimse, Musul'daki DAEŞ varlığına karşı adım atmazken Türkiye, Başika kampında insanları eğitmeye başladı." değerlendirmesinde bulundu.

- "Musul meselesi, diplomatik çerçevede hallolur"

Kurtulmuş, "Türkiye baştan itibaren kendi tezleriyle devam ediyor mu? Yani çoğu hemen öğrenilmeyen birtakım gelişmeler de sürüyor mu?" sorusunu şöyle yanıtladı:

"Hiç şüphesiz bunların hepsi eş zamanlı olarak sürüyor. Bazen birisi öne çıkıyor, bazen öteki öne çıkıyor. Ama Türkiye hiçbir zaman şunu yapmıyor, bir ülkeyle konuşurken başka bir şey, öteki ülkeyle konuşurken başka bir şey konuşmuyor. Ya da meydanda başka bir şey konuşurken, gidip kapı arkasında başka bir iş çevirmiyor. Tabii ki diplomatik müzakerelerin de kendi üslubu ve tarzı var. O tarz içerisinde belli bir noktaya gelmeye çalışıyoruz. İnşallah sonuna kadar Musul meselesi, diplomatik çerçeve içerisinde hallolur, ondan sonrası üzerinde konuşulmaya başlar."

Türkiye'nin bu kadar çok cephede ve tehditle aynı anda uğraştığı vurgulanarak, "Bu, Türkiye'nin bir süre sonra önceliklerini gözden geçirmesine neden olacak başka bir oyunla ve zorlukla karşı karşıya kalmasına yol açabilir mi?" sorusu üzerine Kurtulmuş, tehditlerin tamamının Türkiye'nin bekasıyla ilgili meseleler olduğunu ifade etti.

Kurtulmuş, Türkiye'nin ekonomik ve siyasi olarak büyüyebildiğini, toplumsal bütünleşmeyi sağlayabildiğini belirterek, "Bütün bunlar telaşa sürüklüyor. 15 Temmuz akşamı büyük resmi gördüğünüz zaman, aslında bu, telaşın dışa vurmasıdır. FETÖ denilen bir eşkiya çetesi marifetiyle operasyonun devreye sokulması ve Türkiye'nin bloke edilmesi meselesidir." diye konuştu.

Türkiye'nin iç dengelerine dönük başka bir oyun oynanıp oynanmadığına ilişkin soruya Kurtulmuş, "Ne yapabilir bunlar? Birincisi ekonomi üzerinden algı operasyonu yaparlar, ikincisi sosyal konular üzerinden uluslararası bir algı oluşturmaya çalışırlar. Bunlar 'Nasılsa biz darbeyi yapamadık, kenara çekilelim' demeyecekler. Buna karşı yapacağımız şey, Yenikapı ruhunun içinin boşalmaması için gayret sarfetmektir. Bütün siyasi partilerin buraya dikkat etmesi lazım." yanıtını verdi.

- "AK Parti'de kırılma olmaz"

Başkanlık sistemine değinilerek, "MHP ile oluşturduğunuz bir çalışma grubu söz konusu mu?" sorusu üzerine Kurtulmuş, öteden beri başkanlık sistemini, sadece tek başına bir mesele şeklinde tartışmadıklarını anlattı.

Türkiye'nin temel sorunları bulunduğunu söyleyen Kurtulmuş, Türkiye'nin yeni anayasa ihtiyacı olduğunu vurguladı. Türkiye'nin bu anayasayla yoluna devam edemediğini belirten Kurtulmuş, şöyle devam etti:

"Güçlü bir şekilde Türkiye'nin yoluna devam etmesi için mesela çok kuvvetli bir yürütme mekanizması kurması lazım. İşte tam bu noktada biz başkanlık sistemini etkin ve kuvvetli bir yürütmenin aracı olarak görüyoruz. Sayın Bahçeli'nin de ısrarla altını çizdiği nokta herhalde burası. Fiilen 2014'te halkın oyuyla seçilmiş bir cumhurbaşkanı, hükümet ve başbakan var.

Dolaysıyla yürütmenin tek elden yürütülmesi, hızlı bir şekilde karar alınması ama bunları yaparken de seçilecek olan başkanın, çok iyi denetim mekanizmalarıyla yine seçilmiş parlamentoya karşı hesap verir bir yapıda olması, devletin bütün mekanizmalarının da buna göre yeniden yapılanması bizim önceliğimizdir."

Kurtulmuş, Türkiye'nin etkin bir yönetim modeli olarak bugünkü şartlarına göre başkanlık sistemine ihtiyacı olduğunu kaydetti.

Bütün siyasi partilerin kendi görüşlerini ortaya çıkarması gerektiğini yineleyen Kurtulmuş, "Bütün muhalefet partilerinin söyleyecekleri olabilir. Gelsinler parlamentoda söylesinler, karşı çıkanlar kendi sistemlerini teklif etsin. Hızla bunun kararını verelim, parlamentoya gitsin. Parlamentoda 367'den fazla oy alsa bile bizim gönlümüzden geçen, gidelim, halka soralım." şeklinde konuştu.

Kurtulmuş, "Sayın Bahçeli, parlamenter sistemi savunduklarını söylüyor ama başkanlık sisteminin de referanduma götürülebileceğini söylüyor. Bahçeli'nin bu yaklaşımı 330'a ulaşma konusunda size güven veriyor mu?" sorusu üzerine, şunları kaydetti:

"Sadece Sayın Bahçeli'nin söyledikleriyle çizilecek bir siyaset değil bu. Ama Sayın Bahçeli, bizim gördüğümüz kadarıyla niyet okuması yapamayız, kendisince görüşlerini çok net, açık bir şekilde ortaya koymuştur. 'Görelim bakalım nasıl bir teklif getiriyorsunuz?' dedi. Dolayısıyla ortaya çıkmış, kamuoyuyla paylaşılmış bir AK Parti teklifi bugün için yok. Ben o zaman Sayın Bahçeli'nin bugüne kadar takip ettiği üsluptan, açıkça ortaya çıkıp 'görüşü neyse bunu açıkça ifade edeceğim'i görüyorum. AK Parti'de kırılma olur mu olmaz mı? Olmaz."

(Sürecek)

AA

Kaynak:Haber Kaynağı

Etiketler :