Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş: (1)

Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş: (1)

"(FETÖ'nün darbe girişimi) Çok büyük bir şer bu. Tahmin, tahayyül edemediğimiz şer, konuşamadığımız kadar büyük bir şer. Bu şerden inşallah çok büyük bir hayır çıkacak. Bu hayrın en büyüğü de devletin bu tür parazitlerden temizlenmesi ve devletin bütünüyl

ANKARA (AA) - Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, FETÖ'nün darbe girişimine ilişkin, "Çok büyük bir şer bu. Tahmin, tahayyül edemediğimiz şer, konuşamadığımız kadar büyük bir şer. Bu şerden inşallah çok büyük bir hayır çıkacak. Bu hayrın en büyüğü de devletin bu tür parazitlerden temizlenmesi ve devletin bütünüyle milletin hakimiyetine verilmesi" ifadelerini kullandı.

Kurtulmuş, A Haber canlı yayınında gündeme ilişkin değerlendirmede bulundu, soruları cevapladı.

Yüksek Askeri Şura (YAŞ) toplantısının Genelkurmay Karargahı yerine Çankaya Köşkü’nde yapılacak olmasının nedeninin sorulması üzerine Kurtulmuş, YAŞ’ın, başbakanın başkanlığında yapıldığını anımsatarak, bugüne kadar teamüller gereği Genelkurmay Karargahı’nda yapıldığını, dolayısıyla kurulun başkanının toplantıyı istediği yerde yapabileceğini söyledi.

Kurtulmuş, özellikle durumun hassasiyeti göz önünde bulundurulursa, böyle bir toplantının başbakanın liderliğinde, başbakanlık binasında yapılmasının normal ve doğal olduğunu belirtti.

"Bu sadece sembolik gerekçelerle mi yoksa fiziki gerekçeleri de var mı?" sorusuna karşılık Kurtulmuş, şu cevabı verdi:

"Tabii ki işin tedbir kısmı var. Sembolik bir tarafı da var. Sonuçta rutin olarak YAŞ yapılacak. Olağanüstü bir YAŞ olduğunda hiç şüphe yok. Bir hafta önceye alınmış olması değil sadece, aynı zamanda dönemin hassasiyetleri, TSK’nın da çok büyük bir badireden geçmiş olması, TSK’nın içerisinde soruşturmaya muhatap olan çok sayıda üst düzey generalin yönetici olması, bütün bunların hepsi zaten bu YAŞ'ı başlı başına çok hassas, önemli bir hale getiriyor. Zaten kimilerinin yorumu da bu darbe teşebbüsüne kalkışan subayların, YAŞ eğer vaktinde, olağan bir şekilde olsaydı orada bu FETÖ’cü subayların tasfiyesiyle ilgili adımların atılacağı için bunu önlemeye dönük olarak bu darbe teşebbüsünde bulunulduğunu söyleyenler de var. Dolayısıyla bir olağanüstü YAŞ olduğu açık ama çok şükür, artık devlet bütün kurum ve kuruluşlarıyla normal işleyişine dönmüştür. Olağanüstü halle birlikte de bu sürecin daha etkin bir şekilde geçirilmesi için gerekli adımlar atılacaktır. Bu YAŞ da bir anlamda TSK içerisinde mikropların temizlenmesi, bu parazitlerin vücudun dışa atılması bakımından önemli kararlara sahne olacaktır. Hayırlı olmasını temenni ederim."

YAŞ’ta çok geniş çaplı görevden almalar, ihraçların olup olmayacağı sorusuna Kurtulmuş, FETÖ örgütüyle iltisaklı, ilintili, dolaylı, direkt herhangi bir şekilde irtibatı olanlara hiçbir müsamaha göstermeden ama adaletin temel prensiplerinden de şaşmadan YAŞ’ın gerekli kararları alacağını ifade etti.

- "Bu işin isimsiz kahramanı meydanlarda nöbet tutmaya devam eden halkımızdır"

Darbecilerin TSK içerisinden nasıl, ne zaman ve tam anlamıyla temizleneceğinin sorulması üzerine Kurtulmuş, şunları söyledi:

"Bir kere şunu ifade etmek lazım, Türkiye gerçekten 15 Temmuz gecesi büyük bir badireden geçti. Sayın Cumhurbaşkanımızın kararlılığı, cesareti ve gerçekten halkımızın kahramanca meydanlara çıkışı olmasaydı, bugün Türkiye bambaşka bir noktadaydı. Bu işin esas kahramanı, ana kahramanı, isimsiz kahramanı meydanlarda hala nöbet tutmaya devam eden halkımızdır. İlk andan tankın önüne çıkan, tankları durdurmaya çalışan, büyük bir ferasetle bu darbeye karşı çıkan isimsiz kahramanlardır. Her birisini ayrı ayrı tebrik ediyoruz, onlara teşekkür ediyoruz. Hastaneleri ziyaretimizde de görüyoruz ki bu insanların çoğu son derece yoksul insanlar, gariban insanlar. Bu insanlar, 'Cumhurbaşkanımızı duyduk sokağa çıktık. Uçakların sesini duyduk sokağa çıktık' diyor. Kendi başına Genelkurmay'ın önüne gidenler, Beştepe’ye gidenler, önemli gördükleri yerlere giden insanlar var. Aynı şekilde İstanbul’da Boğaziçi Köprüsü'ne, Vatan Caddesi'ne giden insanlar... Bu isimsiz kahramanlar vatan, millet sevgisiyle sokaklara düştüler. Yaralıları saygıyla, sevgiyle kucaklıyoruz, şehitlerimize de binlerce kere Cenabı Allah’tan rahmet diliyoruz."

Bundan sonra Türkiye’nin önünde üç temel meselenin bulunduğunu dile getiren Kurtulmuş, bunlardan bir tanesinin bu darbenin mahiyetinin bütün unsurlarıyla ortaya çıkarılması olduğunu bildirdi.

Kurtulmuş, “Kim, nerede, ne kadar, ne şekilde bunun içerisine girdi? Bir de tabii darbenin nereye evrileceği anlarda kim, ne tavır gösterdi? Esas önemli olan bu. Dolayısıyla bu süre içerisinde herkesin gösterdiği tavırlar önemli. Bundan sonrası adaletin, yargının işi. Çok sayıda insan gözaltında. Bütün bu yargılamalar sonucunda çok fazla bilginin çıkacağını düşünüyorum. Şöyle ifade etmek gerekir; kara kaplı defterin kapağı açılmıştır. Bundan sonra bu soruşturmalarla Türkiye Cumhuriyeti devletinin üzerine düşen bu darbe teşebbüsünün bütün mahiyetini, tüm unsurlarıyla ortaya çıkarmaktır.” değerlendirmesinde bulundu.

İkinci önemli hususun da FETÖ’cülerin devletin içerisinden temizlenmesi olduğunu belirten Kurtulmuş, şöyle devam etti:

"Çok uzun yıllar birikimin bir işi. Ordunun içerisinde ve diğer kurumlarda da... Düşünebiliyor musunuz; cumhurbaşkanının yaverlerinin neredeyse tamamı, muhafız alayı işin içerisinde, genelkurmay başkanının özel kalem müdürü, emir eri işin içerisinde. Bir felaket. Yani kılcal damarlara kadar, devleti yönetenlerin hepsinin etrafını kuşatmış olan bir kriminal çeteden bahsediyoruz. Bunların takiye üzerindeki ustalıkları da göz önünde bulundurulursa kim bilir hangi kılık kıyafet içerisinde, kimlerin hangi düşünceye sahip olduğunu ortaya koyarak gizlendiklerini tahmin etmek artık bundan sonra devletin yapacağı ikinci iştir. TSK başta olmak üzere bütün kurum ve kuruluşlarımızın, herkesin üzerine düşeni yapması lazım.

Biz bunu söylediğimiz zaman bazen, bazı alınmalar oluyordu. En ufak bir şekilde bu grupla irtibatlı olan herkesin açığa çıkarılması lazım. Bu, çok vakit alacak. Sadece bu YAŞ’ın değil önümüzdeki yıllarda da devam edecek süreçte de bu temizliğin yapılması gerekiyor. Biliyorsunuz OHAL çerçevesinde de bundan sonra ilgili bakanların onayıyla da kamunun içerisindeki kişiler ayıklanacak. Burada ölçümüz, hiçbir şekilde acıma, merhamet duygusu içerisinde olmadan ama asla adaletsiz davranmadan; hukukun temel prensipleri içerisinde, hukuk ne diyorsa, hukukun üstünlüğünü esas alarak bu süreci yürüteceğiz."

Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş, üçüncü önemli alanın ise devletin bütünüyle, tüm kurum ve kuruluşlarıyla demokratikleştirilmesi olduğunun altını çizdi.

"Hiçbir kişinin, grubun, hiçbir şekilde aklının ucundan darbe yapmayı geçiremeyeceği şekilde sistemi demokratikleştirmemiz lazım" ifadesini kullanan Kurtulmuş, şunları söyledi:

"Kurumların yeniden yapılanması, sivil-asker ilişkilerinin yeniden tanımlanması... İstihbarat birimleri, gerekiyorsa onların yeniden yapılandırılması. Milli iradeyi kuvvetlendirecek bütün adımların atılması, siyasetin daha özgür, daha güçlü hale getirilmesinin adımlarının atılması gerekiyor. Bu FETÖ'cüler nasıl oldu da devletin içerisine sızdılar? Eğer siz devleti birtakım toplum kesimlerinin bir kısmına kapatırsanız... Örneğin, yıllardır iltica ile mücadele ediyoruz diye birtakım muhafazakar insanların TSK’ya girmesini engellerseniz, FETÖ de kalkar der ki 'Gel evlat, ben seni sokarım silahlı kuvvetlerin içerisine.' Böylece legal olmayan, meşru olmayan birtakım paralel yapılar otaya çıkar. Birtakım içe kapalı, herkese kapalı, devletin içine sızmış ama sadece kendi iç disipliniyle çalışan örgütler ortaya çıkar."

- "Sen kimsin kardeşim?"

FETÖ’nün baş belası bir örgüt olduğunu yıllardır söylediklerini dile getiren Kurtulmuş, "Ama şimdi bütünüyle ortaya çıktı. Çok şükür milletimizin tamamı, bütün farklı görüşlerden insanlar bu gruba karşı teyakkuz haline geçti. Bu temizlik olacak ama bundan başka başka FETÖ’lerin ortaya çıkmaması için devleti hem demokratikleştirmek hem de devletin bütün kadrolarını, toplumun bütün kesimlerine açmak durumundayız." diye konuştu.

Devletin ele geçirilecek bir yer olmadığını vurgulayan Kurtulmuş, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Devlet, millete hizmet edilecek bir mekanizmadır. Milletin bizatihi kendisidir. O zaman ne yapacağız? Devleti millete açacağız. Türkiye’de artık herhangi bir grubun; 'Adalet Bakanlığını ele geçirsin, Sağlık Bakanlığını ele geçirsin, İçişleri Bakanlığını ele geçirsin...' Sen kimsin kardeşim? Devletin bütün kurumları, bütün milletindir. Bunu önlemenin yolu, bu tür FETÖ’cü, paralel örgütlenmelerin ortaya çıkmasını önlemenin yolu, devleti, bütün milletin çocuklarına, milletin kadrolarına açmaktır. Ehliyet, liyakat ve millete sadakat prensipleri içerisinde kim varsa, kökeni ne olursa olsun, devlet bunlarındır. Çünkü millet bunlardır."

- "Bu milletin eli değil, ayağı öpülür"

"Darbe girişiminin bir numarasının kim olduğu yönünde bir tahmininiz var mı?" sorusuna karşılık Kurtulmuş, "Böyle bir tahminde bulunmam. Şu anda bütün mesele yargıdadır, soruşturmalar sürdürülüyor. Sonuna kadar kim varsa, kimlerle bağlantılıysa bunlar ortaya çıkarılacak.” yanıtını verdi.

Kurtulmuş, şunları kaydetti:

"Olayın sıcaklığı geçtikten sonra birtakım magazinleştirme çabaları ortaya çıkar ve kişiler üzerinden birtakım kahramanlaştırma öyküleri ortaya çıkabilir. Bunlara gerek yok. Bu işin kahramanı Sayın Cumhurbaşkanımız ve Cumhurbaşkanımızın talimatıyla sokağa dökülen halktır. Farklı farklı siyasi görüşlerden, mezheplerden, yaşam tarzlarından, 'Bu işte bir namussuzluk var' diye kendi bedenini siper eden insanlardır. Tankın ara boşluğunun altına kendisini atıp iki kere tanka karşı bütün yüreğini ortaya koyan o cesur delikanlıdır.

Geçen eşimle birlikte hastanede bir hanımefendiyi ziyaret ettik. Kocası direnirken şehit olmuş, oğlu bir başka hastanede yaralı yatıyor. Kendisinin durumu iyi. Gülüyor. ‘Biz vatanı korumak için ortaya çıktık. Biz vatanı kaybedersek her şeyi kaybetmişiz demektir. Hiç tereddüt etmedim, keşke ben de şehit olsaydım. Şimdi olsa yine kalkar giderim’ diyor. Kahramanlar bunlardır. Milletimiz büyük bir kahramanlıkla Türkiye’yi, büyük bir uçurumun kenarından çekti aldı. Bu milletin eli değil, ayağı öpülür. Dolayısıyla bundan sonra magazinleştirerek, kahramanlaştırarak, birtakım kahramanlar üzerinden hikaye oluşturmaya gerek yok.

Devletin yapması gereken, bu darbe teşebbüsünü bütün boyutlarıyla ortaya çıkarmak, bunu yaparken bütün flu noktaların aydınlanmasını sağlamak. Ondan sonra da devletimizi, milletin devleti haline getirmek, bütün bürokratik, oligarşik adacıkların oluşmasını sağlayan zeminleri ortadan kaldırmak ve Türkiye’de gerçekten bu anlamda da hiç kimsenin aklının ucundan dahi darbe yapmayı geçirmeyeceği bir sistemi kurmak. Bu, bize çok büyük bir ders oldu. Çok büyük bir şer bu. Tahmin, tahayyül edemediğimiz şer, konuşamadığımız kadar büyük bir şer. Bu şerden inşallah çok büyük bir hayır çıkacak. Bu hayrın en büyüğü de devletin bu tür parazitlerden temizlenmesi ve devletin bütünüyle milletin hakimiyetine verilmesi."

- "CHP’nin mitinginin bütün Türkiye için çok cesaret verici bir miting olacağına inanıyorum"

Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş, "Risk devam ediyorsa hangi mahiyette devam ediyor?" sorusu üzerine şu değerlendirmeyi yaptı:

"Riskli gördüğümüz dört beş alan var. Bunları çok açık vatandaşlarımızla paylaşmamız lazım. Bir kere bu adamlar, ‘Tamam yenildik, kenarı çekilelim’ demeyecekler. Bu maşayı kullanan unsurlar da ‘Tamam siz bittiniz, sizi tarihin çöp tenekesine atıyoruz’ demeyecekler. Bu grubun üzerinden istifade edilebilecek her türlü istifadeyi elde etmek için çaba sarf edeceklerinde hiç kuşku yok. Bunlar da vazgeçmeyecek. Zaten ölümüne, delicesine bir darbe teşebbüsünde bulundular. Ne olabilir? Topyekun bir kalkışmayla devleti bütün kurumlarıyla ele geçirip yeni bir darbe zemini hazırlama ihtimalleri çok zayıf görünüyor ama birtakım kontrol edilemeyen unsurlarla suikast teşebbüsleri yapabilirler. Şu anda meydanlar bir bütün halinde. Ben özellikle CHP’nin mitinginin bunun için, bütün Türkiye için çok cesaret verici bir miting olacağına inanıyorum, öyle olmasını ümit ediyorum. Meydanlarda CHP’lisi, MHP’lisi, AK Parti’lisi, herkes bir arada."

(Sürecek)

AA

Kaynak:Haber Kaynağı

Etiketler :