Başbakan Yardımcısı Babacan, Çankırı'da:

Başbakan Yardımcısı Babacan, Çankırı'da:

"Bütün bu coğrafyadaki ülkeler bizi gıptayla izliyor. Bizi çevreleyen ülkelerin çoğunda artık devlet yok. Biz pek çok ülkede devletle muhatap olamıyoruz. Guruplar var, birbirleriyle kavga eden, savaşan"

ÇANKIRI (AA) - Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, "Bütün bu coğrafyadaki ülkeler bizi gıptayla izliyor. Bizi çevreleyen ülkelerin çoğunda artık devlet yok. Biz pek çok ülkede devletle muhatap olamıyoruz. Guruplar var, birbirleriyle kavga eden, savaşan" dedi.

Partisinin il danışma meclisi toplantısı için kente gelen Babacan, il girişinde Vali Vahdettin Özcan, AK Parti Çankırı Milletvekilleri İdris Şahin ve Hüseyin Filiz, Belediye Başkanı İrfan Dinç, AK Parti İl Başkanı Salim Çivitçioğlu, bazı ilçelerin belediye başkanları ve partililer tarafından karşılandı. 

Babacan, otelde düzenlenen toplantıda içeriden ve dışarıdan birçok güç odağının engellemelerine rağmen Türkiye ve AK Parti'nin yoluna devam ettiğini belirterek, geçen yıl Avrupa'nın en yüksek büyüme oranını yakaladıklarını söyledi.

Türkiye'de son 12 aylık dönemde 1 milyon 200 bin kişilik ilave istihdam oluşturulduğuna dikkati çeken Babacan, "İş gücüne katılım artıyor. Özellikle kadınlarımız artık evde oturmuyor, çalışıyor" ifadesini kullandı.

Türkiye'nin çok önemli siyasi sınavlar verdiğini kaydeden Babacan, "muhtar bile olamaz artık" diye manşet attıkları Recep Tayyip Erdoğan'ın cumhurbaşkanı seçildiğini, bu ülkenin manşetlerle değil, çalışmayla yönetilebileceğini anlattı.

Bütün fitne ve fesatlara rağmen parti genel başkanlarını ve başbakanlarını beraber seçtiklerini, yollarına sapasağlam devam ettiklerini belirten Babacan, "Bütün bu coğrafyadaki ülkeler bizi gıptayla izliyor. Bizi çevreleyen ülkelerin çoğunda artık devlet yok. Biz pek çok ülkede devletle muhatap olamıyoruz. Guruplar var, birbirleriyle kavga eden, savaşan. Bizi de o ülkelere benzer hale getirmeye çalıştılar, çok uğraştılar. Milletimizin sağduyusu, dirayeti bu çabaların hepsini boşa çıkarttı. Bundan sonra da boşa çıkacak. Uğraşmaya devam edecekler ama biz de birlik olacağız" diye konuştu. 

- "Başı dertte olan herkese kapımızı açtık"

Babacan, kültürlerinin güçlü olduğunu, başka ülkeyle karıştırmamaları gerektiğine dikkati çekti.

"Yüzlerce yıldır bu coğrafyada pek çok farklı etnik kimlik, farklı mezhep ve dinler bir arada, huzur içinde yaşamış" diyen Babacan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Kardeşlik kültürüne, temeline dayanan anlayışa sahibiz. Bakın, Suriye'de yaklaşık 250 bin insan öldü. Oradaki vahşetten kaçan 1 milyon 600 bin Suriyeli kardeşimiz şu anda misafirimiz. Bu vahşetin kaynağı kimi zaman Suriye rejimi, kimi zaman farklı terör örgütleri oldu, şimdi de 'IŞİD' denilen terör örgütü oldu. Biz oradan kaçan insanlara 'etnik kimlik, Türk müsün, Kürt müsün' diye sormadık. 'Sünni misin, başka mezhebe mensup musun' diye de sormadık. Başı dertte herkese kapımızı açtık. 'İnsan, komşu, kardeş olmanın gereği' dedik."

Babacan, bunlar üzerinden provokasyona, halkı birbirine düşürmeye çalıştıklarına işaret ederek, "Halkımızın sağduyusu çok yüksek, tiyatroya, mizansenlere asla prim veren bir millet değiliz biz. Halkımız hemen anladı ve güçlü sağduyusuyla gereken neyse yaptı. Bundan sonra da böyle olacak" şeklinde konuştu.

- Çözüm süreci

Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı herkese temel hak ve özgürlükler konusunda eşit çerçevede davranılmasına "çözüm süreci" dediklerini aktaran Babacan, "Bunların Türkiye'de doyasıya yaşanmasıdır. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı herkesin devlet tarafından kucaklanmasıdır. Ne kadar uğraşırlarsa uğraşsınlar bu, milletin iradesidir. Bu ülkeyi bölemezler. Biz 'tek millet, tek devlet, tek vatan, tek bayrak' dedik. Bunu hiç kimse sarsamaz, farklı tabloyu karşımıza getiremez" görüşünü paylaştı. 

"İçimizde de maalesef bazı kişiler çok iyi niyetli değil. Muhalefet partileri memleket meselesi olacak konularda dahi küçük siyasi hesaplara giriyor" ifadesini kullanan Babacan, şu düşünceleri paylaştı:

"Şimdi bir seçim daha var ya küçük hesaplara giriyorlar. Mesele memleket meselesi ise hep beraber yürümek lazım. Ufak tefek görüş ayrılıkları olur, farklı katkıları ya da eleştirisi olabilir ama temel dış politika konularında memleketin güvenliğiyle alakalı, milletin bekasıyla ilgili konularda küçük siyasi hesaplara girilmez. Hep beraber sımsıkı durulur. Demokrasilerde bu böyledir. Umarım, bizim muhalefetin bir gün aklı başına gelir ve böylesine ayak oyunları, küçük hesaplarla hareket etmez, daha duyarlı çizgi izler."

Babacan, Türkiye'yi izleyen, değerlendiren uluslararası bilim çevreleri ve düşünce kuruluşlarının "Türk demokrasisinin en önemli sorunu muhalefet sorunudur" dediğini anımsatarak, temel meselelerde destek veren, bir arada olan ama ülkeyle, memleketle, milletle ilgili farklı önerileri, görüşleri de bulunan muhalefetin Türkiye'nin ihtiyacı olduğunu söyledi.

Muhalefetsiz demokrasi olamayacağına işaret eden Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, şunları kaydetti:

"Tutup Meclis içinde, siyasi parti grubu altında olup halkı sokaklara, vahşete davet edin. Böyle bir şey olmaz. Demokraside bunun yeri yoktur. Bu arkadaşların net tercih yapması lazım. 'Demokrasi' diyorlarsa hak ve özgürlükler çerçevesinde barışçıl yollarla siyaset yapacaklar. İşine gelince Meclis içinde, gelmeyince terör örgütüyle kol kola siyaset olmaz. Net karar vermeleri lazım. Bunun sürdürülebilir yanı da yoktur. Meclis içinde demokrasi şapkanı tak, dışarıda terör örgütü şapkanı tak. Böyle olmaz. Millet bunu gayet iyi gördü."

- "İçimizdeki birlik ve beraberliği ne olursa olsun korumalıyız"

Babacan, AK Parti'nin Türkiye'de herkesin en çok oy verdiği parti, Güney ve Doğu Anadolu'da en çok desteği aldıklarını çünkü vatandaşların provokasyonlara kanmadığını vurguladı.

Bir ve diri olmaları gerektiğini, aksi takdirde komşu ülkelerdeki gibi iç savaşlarla uğraşmak zorunda kalabileceklerine dikkati çeken Babacan, "Bakın Irak'a. Dünyanın en büyük ikinci petrol rezervlerine sahip ama mezhep ayrılıkları nedeniyle birbiriyle uğraşmaktan sefaletten kurtulamıyor. Dolayısıyla içimizdeki birlik ve beraberliği ne olursa olsun korumalıyız. Ara ara kaşıyanlara 'dur' dememiz lazım" uyarısında bulundu.

Bütün bu zorluklara rağmen bu yıl da Avrupa'nun en hızlı büyüyen ekonomilerinden olacaklarını aktaran Babacan, Türkiye'de güven ve istikrar olduğunu, AK Parti'nin bunların garantisi, sigortası konumunda bulunduğunu anlattı.

Dünyaya demokrasi ve ekonomi konusunda örnek olarak yola devam edeceklerini kaydeden Babacan, milli geliri 230 milyardan 820 milyar dolara çıkarttıkları gibi, 2023 için 2 trilyon dolar hedefi koyduklarını, 500 milyar dolarlık ihracat hedefini birlikte çalışarak gerçekleştireceklerini sözlerine ekledi.

Toplantı, basına kapalı devam etti.

Kaynak:Haber Kaynağı