Başbakan Yardımcısı Babacan, Antalya İş Dünyasıyla Buluştu:

Başbakan Yardımcısı Babacan, Antalya İş Dünyasıyla Buluştu:

"Siyasi istikrar ekonomik kalkınmanın olmazsa olmaz şartıdır. Güven ve istikrar ortamına sahip çıkarsak inşallah Türkiye'nin önü açık"

Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, ekonomik kalkınmanın olmazsa olmaz şartının siyasi istikrar olduğunu belirterek, "Güven ve istikrar ortamına sahip çıkarsak inşallah Türkiye'nin önü açık" dedi.

Babacan, Antalya Büyükşehir Belediyesi tarafından düzenlenen, "İş ve Ekonomi Dünyası Buluşuyor" toplantısında Antalya'daki ekonomi aktörleriyle bir araya geldi, Türkiye ve dünya ekonomisiyle ilgili değerlendirmelerde bulundu.

Tüm dünyayı etkileyen 2008-2009 krizlerinin ardından dünya ekonomisinde arzu edilen toparlanmanın hala yakalanamadığını anlatan Babacan, krizin etkilerinin devam ettiğini, bu durumun Türkiye'yi de etkilediğini söyledi.

Babacan, Türkiye'nin hemen yanı başındaki Avrupa'da birçok ülkede kamu borç stoğunun ve işsizlik oranlarının çok yüksek seviyelere çıktığını, pek çok ülkenin ekonomisinin ciddi problemlerle karşı karşıya olduğunu ifade ederek, Avrupa ülkelerindeki durumun Türkiye ekonomisi için de belirleyici rolü olduğuna dikkati çekti.

Gelişmekte olan ülkelerin büyüme hızlarında da aşağı yönlü bir düşüş olduğunu ve gelecek 10 yıl için de iç açıcı bir tablonun bulunmadığını belirten Babacan, böylesine kritik bir süreçte Türkiye'nin G-20 dönem başkanlığını üstlendiğini dile getirdi.

Babacan, G-20'nin dünyada ekonomisi en gelişmiş 19 ülke ile AB'den oluşan bir platform olduğunu ifade ederek, G-20'nin, dünya nüfusunun 3'te 2'sini, dünya ticaretinin de yüzde 75'ini temsil ettiğini söyledi.

- Antalya'da yapılacak G-20 Liderler Zirvesi

G-20 Liderler Zirvesi'nin 15-16 Kasım 2015 tarihinde Antalya'da yapılacağını kaydeden Başbakan Yardımcısı Babacan, dünya liderlerinin yanı sıra yaklaşık 10 bin kişilik davetlinin Antalya'ya geleceğini bildirdi.

Zirveyi yaklaşık 3 bin medya mensubunun izleyeceğini söyleyen Babacan, "Zirve öncesi ve sonrasını da düşünecek olursak en az 4-5 gün oyunca bütün uluslararası medya 'Antalya, Antalya, Antalya' diyecek. Gerçekten şehrimiz için büyük kazanım" diye konuştu.

Babacan, böyle zirvelerin bugüne kadar İstanbul'da yapıldığını da hatırlatarak, şunları kaydetti:

"O zaman Başbakanlık görevinde bulunan sayın Cumhurbaşkanımıza dedim ki 'Bir değişiklik yapalım ve bu zirveyi Antalya'da yapalım'. Çünkü İstanbul'u artık herkes biliyor, tanıyor. Antalya'yı yakın coğrafya biliyor ama Antalya bir dünya kenti olmaya layık bir kent. Sadece Avrupa'da, sadece Balkanlar'da, sadece Rusya'da değil, bütün dünyada artık Antalya'nın bir dünya kenti olarak tercih edilmesi gerekiyor. Kendisi hiç tereddüt etmeden 'Hayırlı olsun, ne zaman yapıyoruz' dedi. 'Ekim, kasım gibi yapalım' dedik. Diğer liderlerin de takvimlerine bakmamız gerekti. Herkes için uygun olan tarihi 15-16 Kasım olarak belirledik. Antalya'ya ve Türkiye'ye hayırlı olsun inşallah."

Antalya'da ulaştırma yatırımlarının önemine değinen Babacan, bu nedenle eski Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Lütfi Elvan'ın Antalya'dan milletvekili adayı yapıldığını kaydetti.

- "Türkiye son 12 yılda çok önemli başarılar elde etti"

Türkiye'nin son 12 yıllık dönemde çok önemli başarılar elde ettiğini söyleyen Ali Babacan, bu dönemde Türkiye ekonomisinin büyüklüğünün 215 milyar dolardan 800 milyar dolara, ihracatın 36 milyar dolardan 158 milyar dolara yükseldiğini hatırlattı.

Babacan, hiper enflasyon döneminin geride kaldığını, artık hedefin daha düşük tek haneli enflasyon ve faizleri görebilmek olduğunu belirterek, Türkiye'nin kısa zamanda büyük mesafe katettiğini, demokraside de büyük ilerlemeler sağladığını vurguladı. 

- 2023 hedefleri

Babacan, Türkiye'yi birinci sınıf bir demokrasi haline getirebilmek için, en ileri standartlarda temel hak ve özgürlerin özümsenip sahiplenilebilmesi için, gerçek anlamda hukuk devleti olabilmek için yapılması gereken işler olduğunu söyledi.

Babacan, 2023 hedeflerinin detaylı bir şekilde ortaya konulduğunu, 25 dönüşüm programı altında bin 248 eylem planı belirlendiğini ve bunların hepsinin takvime bağlandığını, sorumlu kuruluşların belirlendiğini hatırlattı.

Bu kadar detaylı hazırlık yapan ve takvim veren bir hükümetin dünyada fazla bulunmadığını ifade eden Babacan, "Maalesef popülizm her ülkenin hastalığı ve günlük siyasi polemik uzun vadeli plan yapmaya, uzun vadeli hazırlıklar yapmaya ortam oluşturmuyor. Biz bunu çok şükür yaptık" dedi.

- Siyasi istikrarın önemi

Başbakan Yardımcısı Babacan, bütün bu gelişmelerin siyasi istikrar ortamı sayesinde sağlanabildiğini, siyasi istikrarın her şeyin temeli olduğunu vurgulayarak, şöyle devam etti:

"Siyasi istikrar varsa işler kolaylaşıyor. Siyasi istikrarın zayıfladığı, kaybolduğu ekonomilerde ciddi sıkıntılar meydana geliyor. Şu anda dünyada siyasi istikrarını kaybedip de ekonomisi düzgün olan bir ülke gösteremezsiniz. Siyasi istikrar ekonomik kalkınmanın olmazsa olmaz şartı. Siyasi istikrar olmadığında bir ülke nelerle karşı karşıya kalabiliyor, bunun canlı örneklerini şu anda Avrupa'da ve pek çok ülkede görebiliyoruz. Türkiye olarak güven ve istikrar ortamına sahip çıkarsak, inşallah Türkiye'nin önü açık. Güven ve istikrar zemini üzerine doğru politikalar uygulamak lazım, yan gelip yatmak olmaz."

AK Parti iktidarından önceki üçlü koalisyon döneminde Türkiye'nin iç ve dış kamu borcu toplamının eski parayla 29 katrilyon liradan 236 katrilyon liraya çıktığını, toplam enflasyonun yüzde 303 olduğunu, dolar kurunun da eski parayla 1 milyon 646 bin liraya kadar yükseldiğini anlatan Babacan, siyasi istikrarın kıymetinin çok iyi bilinmesi gerektiğini vurguladı.

Babacan, Türkiye'nin yakın çevresindeki ülkelerde ciddi sıkıntıların bulunduğunu, Suriye'de, Yemen'de iç savaş olduğunu, Irak topraklarının 3'te birinin bir terör örgütü tarafından işgal edildiğini, Ukrayna'nın topraklarının bir kısmını kaybettiğini, Yunanistan'ın, Rusya'nın ciddi bir ekonomik krizle karşı karşıya bulunduğunu dile getirerek, Türkiye'deki istikrara sahip çıkmak gerektiğini yineledi.

- Ekonomideki kırılganlıklar

Türkiye ekonomisindeki kırılganlıklara da değinen Başbakan Yardımcısı Babacan, Türkiye'nin tasarruf oranı düşük bir ülke olduğunu, şu anda bankalarda toplam mevduat 100 liraysa, bankaların piyasaya 121 lira kredi kullandırmış durumda bulunduğunu söyledi.

Babacan, Türkiye'nin cari açığı olan bir ülke olduğunu ifade ederek, çarkın dönmesi için en azından kısa vadede Türkiye'nin dövize ihtiyacı bulunduğunu, bu dövizin de ancak güven ve istikrar ortamında geleceğini dile getirdi.

Giderek büyüyen bir kent olan Antalya'da son 12 yılda eğitim, sağlık ve ekonomi alanındaki gelişmelere değinen Babacan, Antalya Büyükşehir Belediyesi ve hükümetin yardımları ile kentin geliştiğini, gelişmeye de devam edeceğini sözlerine ekledi.

Kaynak:Haber Kaynağı