Başbakan Yardımcısı Arınç Siirt'te:

Başbakan Yardımcısı Arınç Siirt'te:

"Meydan okuyoruz. Hangi parti iktidara gelecekse tek başına gelsin. Koalisyonların Türkiye'ye faydası yok. Madem ki bu üçünün de tek başına iktidara gelme şansı ve iddiası yok, o zaman AK Parti'nin bu güzel işleri devam ettirmesi, memlekete huzur ve barış

SİİRT (AA) - Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, meydan okuduklarını belirterek, "Hangi parti iktidara gelecekse tek başına gelsin. Koalisyonların Türkiye'ye faydası yok. Madem ki bu üçünün de tek başına iktidara gelme şansı ve iddiası yok, o zaman AK Parti'nin bu güzel işleri devam ettirmesi, memlekete huzur ve barış gelmesi için Çözüm Süreci'nin başarıya ulaşması için tek başına iktidara gelmemiz lazım, geleceğimize de inanıyoruz" dedi.

Temaslarda bulunmak üzere Siirt'e gelen Arınç'ı havalimanında AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Yasin Aktay, Vali Mustafa Tutulmaz, İl Emniyet Müdürü Metin Özkan ve AK Parti İl Başkanı Fuat Özgür Çalapkulu karşıladı.

Polisevinde düzenlenen toplantıda konuşan Arınç, AK Parti'nin başarıdan başarıya koşmuş, büyük zaferler kazanmış bir siyasi parti olduğunu, 13 yıla 9 seçim başarısı sığdırdığını anlattı.

- "Bu seçimi kazanacağız"

7 Haziran'da tüm Türkiye'nin nefesini tutacağını belirten Arınç, "Çok sayıda seçim başarısı geçirdik. Elimizde referansımız var. Bu seçimi yeniden kazanacağız. İmanımız ve inancımız bunu söylüyor" diye konuştu.

Bu seçimde içeride ve dışarıda AK Parti'yi zayıflatmak için çalışmaların olduğunu dile getiren Arınç, "O hale geldi ki; Türkiye'de, 'AK Parti artık çok oldu, ayağını kaydırmak, gücünü azaltmak lazım', 'Yeni projelerle AK Parti'yi güçsüz bir iktidar haline getirmek gerekir' diyenler çabalıyorlar. Her seçimden daha fazla bu seçim için çalışmalıyız" ifadelerini kullandı.

HDP'nin barajı aşıp aşamayacağı kavgasının kendileri için önem taşımadığını vurgulayan Arınç, şöyle dedi:

"Bir parti ki seçime girmiştir ve millet onu sever, oy verirse barajı aşar, sevmezse, güvenmez de oy vermezse barajı aşmaz. 3 parti mutlaka barajı aşacak görünüyor ama diğer 16 parti için bir tartışma var. Barajı aşıp aşmaması konusunda. Kilidi açacak olan millettir. Millet severse ve gönlünde yer verirse her partiye oy verebilir. Ama sevmezse, milletin gönlüne girmek yerine, kafasına vurup tehditle oy almaya kalkarlarsa, bu geri teper. Milletimiz böyle baskılara hiçbir zaman prim vermez, bundan sonra da vermeye niyeti yok."

- "13 yıl önce hastanelerde bir yatakta 3 kişi yatıyordu"

"Devlet dediğin şey jandarma, JİTEM, baskı, yasaklar değildir. Geçmişte Türkiye böyleydi ama artık biz devleti şefkatli bir el, hizmet organı olarak görüyoruz" diyen Arınç, 13 yıl önce Türkiye'de yaşanan sıkıntılara ilişkin şunları kaydetti:

"13 yıl önce hastanelerde bir yatakta 3 kişi yatıyordu. İlacını kapı kapı dolaşmasına rağmen alamıyordu. Bugün verilen sağlık hizmetleri hayal gibi bir şeydi. Eskiden muayene, ameliyat parası bulup tedavi olmak kolay değildi. Affedersiniz, öküzünüz varsa öküzünüzü, tarlanız varsa tarlanızı satıp eşinizin, çocuğunuzun tedavisini yaptırmaya çalışıyordunuz. Şimdi 18 yaşından küçük herkesin sosyal güvencesi var ve hamdolsun özel hastaneler, üniversite hastaneleri de dahil bütün sağlık kurumları birleşti. Bugün bin kişiden 800'ü sağlık konusunda hükümete dua ediyor."

- "Meclis başkanının eşi parlamentoya giremedi"

Kıyafetinden dolayı, özellikle kadınların geçmişte çok eziyet çektiğini anlatan Arınç, şöyle konuştu:

"Başı örtülü diye, 'vay yobaz, laiklik düşmanı, gerici, irticacı' diye saldırdılar. Eşime ve kızıma söylendiği için biliyorum. Meclis Başkanı seçildim, 3 ay sonra 23 Nisan resepsiyonuna, 'Eşin başörtülü, resepsiyonda bulunamaz' dediler. Neredeyse darbe yapacaklardı. Meclis başkanının eşi parlamentoya giremedi. Biz de, 'kavga etmeyelim, sabredelim, sabrın sonu selamettir' dedik ve katlandık. Başörtülüler üniversitelere sokulmazlardı. Meslek liselerinin önü kesilmişti. Devlet dairesinde bulunmaları mümkün değildi."

 - "Gözyaşı döktük, Allah'a sığındık"

Gözyaşı döktüklerini, Allah'a sığındıklarını, sabredip demokrasinin bir gün galip gelerek, Türkiye'de özgürlüklerin hakim olacağına  inandıklarını dile getiren Arınç, "Başkalarının yaptığı gibi elimize silah alıp dağa çıkmadık. Duygu kırılmasını biz de yaşadık ama Kobani olayları gibi 54 insanın hayatına son vermedik" ifadelerini kullandı.

Arınç, "1999 yılında Merve Kavakçı'yı Meclise sokmayan zihniyet, 'dışarı dışarı' diyenlerin hepsi dışarıda kaldı, biz içeride kaldık hamdolsun" diye konuştu.

- Koalisyonlar dönemi

Arınç, Türkiye'yi koalisyon hükümetine bırakmanın ülkeyi mahvetmek anlamına geleceğini vurgulayarak, "Bu, yapılan tüm hayırlı işleri berbat etmek, yapılacak tüm hayırlı işlere de engel olmak  demektir. İnanmıyorsanız, bizden önceki 3 partili koalisyona bakın" diye konuştu.

DSP, MHP, ANAP'ın ülkeyi yangın yerine çevirdiğini 20 bankayı batırdığını anlatan Arınç, "Yaklaşık 40 katrilyon sırtımıza yük geldi. Esnaf perişan oldu. 2000-2001 yıllarını hatırlayın gecelik faizler 7 bin 500'lere çıktı. Çiftçinin, esnafın aldığı faiz yüzde 55'lerdeydi. Enflasyon yüzde 40'lardaydı. O günlere bizi tekrar geri döndürmek mi istiyorsunuz?" dedi.

Arınç, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Meydan okuyoruz. Hangi parti iktidara gelecekse tek başına gelsin. Koalisyonların Türkiye'ye faydası yok. Madem ki bu üçünün de tek başına iktidara gelme şansı ve iddiası yok, o zaman AK Parti'nin bu güzel işleri devam ettirmesi, memlekete huzur ve barış gelmesi için Çözüm Süreci'nin başarıya ulaşması için tek başına iktidara gelmemiz lazım, geleceğimize de inanıyoruz."

- "Herhangi bir partiye hakaret etme hakkına sahip değiliz"

Mersin ve Adana'da HDP il binalarında patlamalar olduğu gün açık yüreklilikle bunun bir alçaklık olduğunu belirttiğini anlatan Arınç, "HDP'ye yapılan bu işi bize yapılmış kabul ederiz. Hangi partiye yapılmış olursa olsun, bunun alçaklık olduğuna inanıyoruz" dedi.

Bunun sorumlularını ortaya çıkaracaklarını dile getiren Arınç, konuşmasını şöyle tamamladı:

"Allah'a hamdolsun ki dün akşam itibarıyla kim olduğu belli oldu, yakalamak üzereyiz. Ortaya çıktı ki DHKP-C örgütünde birçok eylemlere katılmış hainin tekidir. Ama birileri bunu AK Parti'nin yaptırdığını veya MHP, HDP'nin kendi içinden yapanların olduğunu söylüyordu. En azından fail ortaya çıktı. Bizim seçim büromuzu yakmak isteyebilirler. Araçlarımızı taşlıyorlar, insanımızı tehdit ediyor, hakarette bulunuyorlar. Bunu reddediyoruz. Bunun hesabını görürüz, bunun cezasını mutlaka görecekler. Biz herhangi partiye hakaret etme hakkına sahip değiliz."

- Esnaf ziyareti

Başbakan Yardımcısı Arınç, Ulu Cami'de cuma namazını kıldıktan sonra Cumhuriyet Caddesi'nde esnaf ziyaretinde bulundu.

Vatandaşlarla sohbet eden Arınç, bir gencin kendisine hediye ettiği yüzüğü kabul etti. Arınç daha sonra kentteki sivil toplum kuruluşu temsilcileri ve kanaat önderleriyle bir araya geldi.

 

Kaynak:Haber Kaynağı