Başbakan Yardımcısı Akdoğan: (3)

Başbakan Yardımcısı Akdoğan: (3)

"HDP'nin barajı geçmesini, Türk siyasetinde şiddetin şantajın açık hale gelmesi, demokrasinin zehirlenmesi, siyasetin terörize edilmesi olarak görüyorum"

Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan, "HDP'nin barajı geçmesini, Türk siyasetinde şiddetin şantajın açık hale gelmesi, demokrasinin zehirlenmesi, siyasetin terörize edilmesi olarak görüyorum" dedi.

Akdoğan, Kanal 7 televizyonunda canlı yayınlanan "Başkent Kulisi" programında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.

HDP'nin ve PKK'nın siyasi projesinin özerklik olduğunu belirten Akdoğan, "Terör örgütünün siyasi projesini, terör örgütünün belirlediği listelerle, onun belirlediği yöntemlerle gündeme getiren bir yapı var ortada. Bundan dolayı bir anlamı yok bunun. Örgüt silahsızlanma çağrısına karşılık verseydi, kongre toplansaydı, geriye gitseydi buradaki aşama bir anlam ifade ederdi. Elbetteki demokratik siyaset güç kazanmalı. Ama diğeri aşağı inerken burası yukarı çıkacak. İkisi birden yükselirse bu siyaset kurumunu, şiddeti, şantajı açık hale getirmektir" ifadesini kullandı.

Akdoğan, bunun çok tehlikeli olduğunu, insanların bu tehlikeyi görmediğini ve anlamadığını söyledi. 

İlk defa siyaset kurumunun şantaja ve tehdide açık hale geldiğine dikkati çeken Akdoğan, şunları kaydetti:

"Şöyle bakalım, Selahattin Demirtaş yüzde 9'u geçti. Daha demokrat oldu mu, daha fazla oy aldı, daha fazla akıllandı dedik mi? 45 gün sonra insanları sokağa döktü, şiddet çağrısı yaptı. Niye? Çünkü öyle alışmışlar. Bölgede öyle tutunabiliyorlar. Bir yerde elinde silah olan bir örgüt varsa o oralarda nüfuz sağlamaya, otorite tesis etmeye çalışıyorsa o zaman siyasetçi sadece onun önünü açma elemanı olarak faaliyet gösteriyor ve işine geldiği zaman hemen oraya gidiyor, tehdit savuruyor, şantaj yapıyor. Bu yüzden ben HDP'nin barajı geçmesini, Türk siyasetinde şiddetin şantajın açık hale gelmesi, demokrasinin zehirlenmesi, siyasetin terörize edilmesi olarak görüyorum. Bunu sorun olarak algılıyorum."

- "PKK silahını bıraksın görelim HDP ne kadar oy alıyor?"

Terör örgütünün varlığının tehdit olduğunu belirten Akdoğan, "Ben de diyorum ki, hodri meydan, PKK silahını bıraksın görelim HDP ne kadar oy alıyor, eti ne budu ne. Kim ona oy verecek. Görelim o zaman, Selahattin Demirtaş çıksın demokrasi havarisi kesilsin" dedi.

Akdoğan, HDP'nin arkasında eli kanlı bir terör örgütü bulunduğunu, barajı geçmesini riskli bir durum olarak gördüğünü aktardı. HDP'nin barajı geçememesi halinde tehditler savurduğunu ifade eden Akdoğan, bu ülkede iktidar olmuş partilerin barajı geçemediğini ancak kimsenin dağa çıkmadığını hatırlattı.

Çözüm Süreci'ne ilişkin soru üzerine Akdoğan, AK Parti'nin olmaması halinde Çözüm Süreci'nin de olmayacağını, HDP'nin tek başına Çözüm Süreci yapamayacağını söyledi. Akdoğan, Çözüm Süreci'ni kendilerinin başlattığını, HDP'nin o dönemde Meclis'te bulunmadığını vurguladı. 

Akdoğan, "Ne yapıldıysa Kürtlere biz yaptık, bundan sonra da biz yapacağız. Çünkü onlar bunu yapamazlar" dedi.

- "Ver kurtulcu anlayışa sahip değiliz onlar gibi"

" 'PKK Güneydoğu'da şehre indiyse, insanları tehdit ediyorsa, devlet nerede, bunları siz başlattınız, sorumlu sizsiniz' diye düşünenler var, nasıl değerlendirirsiniz?" sorusu üzerine Akdoğan, "Bunu söyleyen zihniyet, sorunu üreten zihniyettir. Bu sorunu siz ürettiniz. Bu adamlar nereden ortaya çıktı, kaç bin tane insan nasıl öldü, o kadar insan dağa nasıl çıktı? O kadar partiler geldi gitti. Bu sorunu bu zihniyet üretti. O yüzden bugün böyle sorunla uğraşıyoruz" yanıtını verdi.

Türkiye için büyük riskler meydana getiren bu sorunun üzerine kendilerinin gittiğini, bu zihniyetin bu sorunu hep görmezden geldiğini anlatan Akdoğan, "Bu 'ver kurtulcu anlayış'tır. Bu lafı söyleyen adamı sıkıştır. Hemen der ki 'ben İzmir'de rahat edeyim, o tarafı bölelim gitsin.' Biz yaşatmak için çalışıyoruz. Ver kurtulcu anlayışa sahip değiliz onlar gibi" ifadesini kullandı.

AK Parti dışında Türkiye'nin bütünlüğünü sağlayacak başka parti olmadığını belirten Akdoğan, şöyle devam etti:

"Adamların parti binaları yok, o şehirlerde aday çıkarmadılar. Bunlar utanmadan konuşuyorlar, yok 'siz şımarttınız, siz şöyle yapıyorsunuz.' Neredesin peki arkadaş, senin niye partin yok, niye adayın yok, oradaki insanlarla niye hiçbir temasın yok. Orası vatan toprağı değil mi? Ben vatan toprağı diye orayı korumaya çalışıyorum, mücadele ediyorum, orada bayrak dalgalandırıyorum, oraya hizmet ediyorum. Oradaki insanımız bizim insanımız, bin yıllık kardeşimiz. Biz onlara farklı adam muamelesi yapamayız. Biz sahip çıkıyoruz. Kimseyi şımarttığımız yok. Onlarla mücadeleyi ben yapıyorum. Siz de kol kola girdiniz. İşte öyle diyenlerin bir kısmı gidip 'oy verelim de AK Parti'nin önünü keselim' diyorlar. Hangi yüzle vereceksiniz, nasıl içinize sindireceksiniz? Sırf AK Parti düşmanlığı için düne kadar her lafı söylediğiniz HDP'ye nasıl destek vereceksiniz? Bu nasıl bir kirli işbirliğidir."

- "Baasçı zihniyete Kürtleri terk edecek halimiz yok"

"Çözüm Süreci bu saatten sonra zor mu?" sorusunu Akdoğan, "Çözüm Süreci zor falan değil. Çözüm Süreci'ne Kürt meselesi bağlamında bakarsak farklı farklı bölümleri var. Hükümet birçok adım attı" diye yanıtladı.

Elinde silah olan bir örgüt olduğunu, bundan nasıl kurtulunacağı meselesine yönelik olarak Çözüm Süreci'nin devam ettiğini aktaran Akdoğan, burada birtakım diyalogların olmasının onlarla her konuda anlaşıldığı anlamına gelmediğini söyledi.

Bunun birbirlerini eleştirmeyecekleri anlamına gelmediğini dile getiren Akdoğan, "Bu zihniyetle bizim bir mücadelemiz var. Diyelim ki PKK diye bir örgüt ortadan kalktı, biz bu anlayışla mücadeleyi devam ettireceğiz. Görüyoruz, gittikleri her yerde nasıl ceberut bir anlayış kuruyorlar. Kendi içlerinde en ufak bir demokrasi yok, inancına, mezhebine sahip yok. Farklı sese tolerans gösterme diye bir şey yok. Bu anlayışa, Baasçı zihniyete Kürtleri terk edecek halimiz yok. Bu mücadeleyi devam ettirmek zorundayız" değerlendirmesinde bulundu.

Akdoğan, bu meseleyi siyaset kurumunun toplumsal destekle çözeceğini, milletten kaçırılan hiçbir şey olmadığını kaydetti.

Çözüm Süreci'nin devam edeceğini, HDP'yi eleştirmelerinin sürece zarar verecek bir durum olmadığını söyleyen Akdoğan, "HDP'nin kendini kullandırtması ve hükümeti devirmek için darbeci vesayetçi anlayışla Çözüm Süreci'nin düşmanı Paralel Yapı'ya kendini kullandırtması ve bir projenin parçasıdır Çözüm Süreci'ne zarar verecek olan" diye konuştu.

HDP Milletvekili Sırrı Süreyya Önder'le seçim sürecinde bazı atışmaların yaşandığının hatırlatılması üzerine Akdoğan, "Son günlerde aşağılayıcı ifadeler kullanıyor. Ben tabii içimi soğutmak için daha fazlasını söyleyebilirim ama bu tür şeyleri Allah'a havale ediyorum" şeklinde konuştu.

- "Çok ciddi, sinsi bir işbirliği var"

Adana HDP binasına saldırı olayında "geçmiş olsun" dileğinde bulunduklarını anımsatan Akdoğan, "Türk siyasetinde birbirine düşman olan çok sert tartışmaların yaşandığı, tokalaşmayan insanlar bile bu tür hadiselerde birbirlerini ararlar o nezaketin gereğini yaparlar. Biz açıklama yapıyoruz, mesaj atıyoruz, 'geçmiş olsun' diyoruz, olayı kınıyoruz, acıyı paylaşmaya çalışıyoruz. Karşı taraftan son derece küstahça, nezaketsiz yaklaşımlar. Bu siyasi çiğlik, olgunluk olmaması, bu yüzden ben bu zihniyetin güçlenmesini demokrasiye katkı olarak görmüyorum" açıklamasında bulundu.

"AK Parti zorlanıyor mu bu defa tek parti olarak mücadele vermekte?" sorusuna Akdoğan, şu yanıtı verdi:

"Ben olumsuz bir tablo görmüyorum. AK Parti'nin güçlü şekilde iktidarını koruyacağına inanıyorum. Ama burada karşımızda bir cephe var, bir koalisyon var, muhalefet koalisyonu var. Çok ciddi, sinsi bir işbirliği var. Oy kaydırmaları, yerel bazda ilçelerde, köylerde birtakım ittifaklar. Her yolu deniyorlar AK Parti'nin bileğini bükebilmek için. Bundan dolayı rehavete kapılmamak lazım, uyanık olmak lazım. Bu oyunu fark etmek, müteyakkız bir şekilde sandığa gitmek, iradeyi ortaya koymak lazım. Çünkü bu cephenin kazanması demek o eski Türkiye'ye dönmek demek. Herkes her şeyini kaybeder, ne güven ne istikrar kalır, ne Çözüm Süreci kalır ne yeni anayasa olur. Tam bir kaos ve kriz planıdır bu."

Başbakan Yardımcısı Akdoğan, AK Parti'nin mağduriyetler üzerine yükselen bir parti olmadığını, Türkiye'yi demokratikleştirme mücadelesi verdiğini dile getirerek, bu seçimde güven ve istikrarı korumanın önemli olduğunu vurguladı.

(Bitti)

Kaynak:Haber Kaynağı