Başbakan Yardımcısı Akdoğan: (3)

Başbakan Yardımcısı Akdoğan: (3)

"Seçimden sonra eğer AK Parti iktidara gelirse biz her şeyi kaybederiz' düşüncesiyle tamamen bir topyekun saldırıya geçebilirler. Bu 'kırık kolla, sağa sola vurmak' anlamına gelir, daha çok zarar görürler. Bundan da zararlı çıkarlar"

ANKARA (AA) - Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan, "Seçimden sonra eğer AK Parti iktidara gelirse biz her şeyi kaybederiz' düşüncesiyle tamamen bir topyekun saldırıya geçebilirler. Bu 'kırık kolla, sağa sola vurmak' anlamına gelir, daha çok zarar görürler. Bundan da zararlı çıkarlar" dedi.

Akdoğan, A Haber'de gündeme ilişkin soruları yanıtladı.

Seçimlerde yeni bir provokasyon sürecinin beklenmesinin doğru olup olmadığının sorulması üzerine Akdoğan, "Bunlar her yolu denediler. Ellerinde ne varsa olan, olmayan uydurarak birçok şeyi denediler" değerlendirmesinde bulundu.

Akdoğan, son dönemde bunlara duyulan güvenin sarsılmasının, kumpas tezgahının bir şekilde bozulmuş olmasının bu yapının bir şekilde etkisizleşmeye başladığını gösterdiğine dikkati çekti.

"Ama tabii bunlar başka şeyler yapacak anlamına gelmiyor" ifadesini kullanan Akdoğan, şunları belirtti:

"Seçimden sonra eğer AK Parti iktidara gelirse biz her şeyi kaybederiz' düşüncesiyle tamamen bir topyekun saldırıya geçebilirler. Ama CHP, MHP bir şekilde işbirliği içerisine girebildiklerini gördük. Başka taban tabana zıt yaklaşımlarla bir araya gelebildiklerini, onları kullanmaya çalıştıkları... İşte biraz önce Sayın Kılıçdaroğlu'na yaptıkları şey gibi bunu gördük. Bu 'kırık kolla, sağa sola vurmak' anlamına gelir, daha çok zarar görürler. Bundan da zararlı çıkarlar. Daha fazla bu örgütsel, illegal yapının hastalıklı anlayışın daha fazla deşifre olmasına bu yarar. Toplumdaki güvenin tamamen ortadan kalkmasına yol açar."

-"Batı'daki solla Türkiye'deki sol ne kadar örtüşmektedir?"-

Genel seçimlerde AK Parti'nin "başörtülü aday gösterip göstermeyeceğine, azınlıklardan temsilci alınıp alınmayacağına ve MİT Müsteşarı Hakan Fidan'ın aday gösterilip gösterilmeyeceğine" ilişkin soru üzerine Akdoğan, şu yanıtı verdi:

"Şimdiden şu olacak, bu olacak demek doğru olmaz. Partinin ilgili kurullarının da iradesine saygısızlık olur. Yüksek Seçim Kurulunun seçim takvimini açıklaması lazım. Seçim Kurulu açıklayacak partiler de kendi programlarını takvimlerini açıklayacaklar. Kimler aday aday olacak bilmiyoruz. Önce bunun görmek lazım. İçinde farklı dinlerden, mezheplerden, etnik gruplardan, başı açık, başörtülü insanlar olabilir. Sembolik olarak 'Bunu yaptık' demek için yapılmaz, öncelikle belli bir yeterliliğe sahip ve bunu talep eden insanların olması lazım."

Yunanistan'daki seçimlere ilişkin CHP Genel Başkan Yardımcısı Faruk Loğoğlu'nun "Nasıl dersler alınacağına dair yorumlamamız lazım. Ders almamız lazım" açıklaması olduğu hatırlatılarak Yunanistan'daki seçim sonuçlarının Türkiye'de muhalefeti nasıl etkileyeceği sorulması üzerine Başbakan Yardımcısı Akdoğan, şunları belirtti:

"Avrupa'da dönemsel gelişmeler var. Bir dönem sağ partiler, Hristiyan demokratların öne çıktığını görüyoruz. Başka bir dönem de sol partilerin iktidara geldiğini görüyoruz. Yunanistan'daki durumun başka ülkelere örnek olamayacağını düşünüyorum. Orada farklı şeyler var, ciddi bir travma yaşandı ve ciddi krizler var. Bu tip kriz ortamlarında daha farklı siyasi tercihler ortaya çıkabilir. Bu tip kriz dönemlerinin kendine has psikolojisi vardır. Birtakım reaksiyonlar ortaya çıkabilir. Bu tepkisellikle birtakım siyasi gelişmeler yaşanabilir. Yunanistan'da da böyle bir durum olduğunu biliyoruz. Bu başka ülkelerdeki sol partilerin güç kazanacağı anlamına geldiğini sanmıyorum. Türkiye'de hiç yansımaz. Batı'daki solla Türkiye'deki sol ne kadar örtüşmektedir? CHP'nin son dönemde soldan ne kadar uzaklaştığını da biliyoruz. Türkiye'de, CHP anlamında baktığımızda yapısal bir sorun, ideolojik bir kriz var. Bu tip yapısal sorunlarından ve ideolojik travmadan kurtulması gerekir. Bunun olabilmesi de özeleştiriyle mümkündür. Sen geçmişinde yaşananları sorgulamazsan bu değişimi sağlayamazsın. Türkiye'de CHP böyle bir sorgulamadan geçti mi ki yeni bir durum ortaya çıksın?"

CHP'nin çelik çekirdeğini oluşturan ulusalcı bir kanadın olduğunu ve onların da parti içinden bir şekilde ayrıldığını anlatan Akdoğan, "Şu anda CHP'nin ideolojik yapısında bir boşluk var.  Bu popülizmle doldurulmaya çalışılıyor. Farklı ittifaklarla ve işbirliği arayışlarıyla bu siyasetsizlik hali doldurulmaya çalışılıyor. Buradan ben yeni bir anlayış ortaya çıkacağı kanaatinde değilim" değerlendirmesini yaptı.

-"Baas rejimi ve zihniyeti hastalıklı bir yapıdır"-

Kobani'nin Kürtlerin hakimiyetine geçmesinin ardından yaşanan sevinç gösterileriyle ilgili bir soru üzerine Akdoğan, IŞİD'in Kobani'den çekilmiş olabileceğini ama bölgede etkinliğini sürdürdüğünü, bunun bir sorun olduğunu söyledi.

Bazı kesimlerin sanki Kobani'de bağımsız bir devlet kurulmuşcasına yaklaşım içinde olmasının doğru olmayacağını dile getiren Akdoğan, "Bu evcilik oyunu olur. Bunun da ötesine geçecek bir şey olmaz. Türkiye, insani kaygılarla oradaki insanlara sahip çıkmıştır. Orada şehrin ne halde olduğu görülmektedir. Oradaki insanları oradaki yapı koruyabilmiş midir, sahip çıkabilmiş midir? Çıkamamıştır. O insanlara biz sahip çıktık. Bu gerçeğin de görülmesi gerekir" dedi.

Akdoğan, Beşşar Esed'in Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile ilgili açıklamalarının sorulması üzerine, Esed'in açıklamalarının hala ciddiye alınmasına anlam veremediğini belirterek, "Esed'in açıklamalarının kıymetiharbiyesi yoktur. Bu adamı konuşturanlar, ciddiye alanlar, şımartanlar ve 'o giderse acaba ne olur?' diyerek bunun siyasi ömrünü uzatanların öncelikle utanması gerekir. Baas rejimi ve zihniyeti hastalıklı bir yapıdır. Onlarca yıldır da bu anlayıştan hem Suriye halkı hem de bölge halkı çekmiştir. Bugün yaşanan acıların müsebbibi de bu anlayıştır" değerlendirmesinde bulundu.

(Bitti)

Kaynak:Haber Kaynağı