Başbakan Yardımcısı Akdoğan: (2)

Başbakan Yardımcısı Akdoğan: (2)

"Çözüm Sürecinin ana hedeflerinden biri PKK'nın silah bırakması ve silahların gömülmesi. Burada Kandil

Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan, "Çözüm Sürecinin ana hedeflerinden biri PKK'nın silah bırakması ve silahların gömülmesi. Burada Kandil tarafından bir isteksizlik olduğunu zaten biliyoruz. HDP ne kadar istekli bu da tartışmaya açık bir konu. Öcalan, Şubat'ın ilk haftası HDP heyetiyle görüşmede bu çağrıyı yaptı" dedi.

Akdoğan, Kanal 7'de yayınlanan "İskele Sancak" programında gündeme ilişkin soruları yanıtladı.

"Öcalan'ın yaptığı kongre çağrısı, seçimden önce olmayacağı anlaşılıyor, PKK'nın kongre toplayarak silah bırakması kısa vadede, şu birkaç ay içerisinde görünmüyor" açıklamasının hatırlatılması üzerine Akdoğan, şunları belirtti:

 "Silah bırakılma maksadıyla bu süreci yürütüyoruz. Çözüm Sürecinin ana hedeflerinden biri PKK'nın silah bırakması ve silahların gömülmesi. Burada Kandil tarafından bir isteksizlik olduğunu zaten biliyoruz. HDP ne kadar istekli bu da tartışmaya açık bir konu. Öcalan, Şubat'ın ilk haftası HDP heyetiyle görüşmede bu çağrıyı yaptı. Kongre toplanıp silah bırakılmasıyla ilgili açıklama yaptı. Yanlış hatırlamıyorsam 4 Şubat'tı ama bu 28 Şubat'ta ancak yapılabildi. Arada 24 gün var, normalde Ada'dan döner dönmez hemen açıklama yapılırdı. Neden açıklama yapılamadı? Çünkü Kandil, ayak diretti. O süreçte Selahattin Demirtaş, o günlerde bir açıklama yaptı. 'Önümüzdeki günlerde yapılacak açıklamayı büyütmemek lazım' diye, açıklamayı değersizleştirmek için.

Kongre toplanma ve silah bırakma çağrısı bir şekilde Hükümet'e yarar düşüncesiyle Kandil’in zaten silah bırakma konusunda ayak diremesi var. HDP'nin de kısmen buna katılarak işi sulandırma, geciktirme, yaptırmama ve Öcalan'ı ikna etme çabası oldu. Fakat neticede 28 Şubat'ta o açıklama yapıldı. Örgüt, bildiği yöntemle kendi ütopyasına ulaşmaya çalışıyor. Demokratik, siyasetin ulaşacağı çözüm ile o ütopya arasında bir farklılık olduğunu düşünüyor. Bundan dolayı da 'ben silahla ütopyamı gerçekleştiririm' temel şey bu."

- "Bunun için de devlet gerekeni yapacaktır"

Çözüm Sürecine ilişkin bir takım dış etkiler olduğunu kaydeden Akdoğan, "Üç türlü dış etki var, biri süreci sabote etmeye dönük, 'PKK devre dışı kalırsa bizim başımıza bela olur' diyen ülkeler. İkincisi denklemden PKK'yı çıkartmak istemeyen ülkeler, özellikle 'Suriye, Irak ve İran bandında biz bunu kullanıyoruz, denklemden çıkartırsak bu bizim için iyi olmaz' diyen ülkeler. Üçüncüsü de 'biz bu işin parçası olmalıyız, Türkiye kendi kendine çözmeye çalışıyor, biz dışarıda kaldık' diyenler" ifadesini kullandı.

Neticede Kandil'den "Tamam, kongreyi topluyorum. Öcalan, çağrı yaptı, bunu yapacağım" diye bir yaklaşım görülmediği için açıklama yaptığını bildiren Akdoğan, "Normalde bu işe ivedilikle son verilmesi lazım. Türkiye'de demokratik siyaset çok güçlendi. Bunu hep birlikte daha da geliştirelim" değerlendirmesinde bulundu.

Artık silahların devre dışı kalması gerektiğini belirten Akdoğan, "Bir tarafta silah olsun, bir tarafta siyaset yapayım, bölgede gerilimde medet umacaksın. Silahın gölgesinde silahlı unsurların propaganda gücüyle de orada oy devşirmeye çalışırsan, bu şaibeli bir durum olur. Yarın insanlar, 'HDP silahla, baskıyla ve şiddetle oy aldı' derler. Sen buna toz kondurmamak için açık çağrı yapman lazım. 'Buraları terk edin, yerleşim yerlerinde dolaşmayın' diye. HDP'nin araya mesafe koyması lazım. Demokrasi-siyaset ve silah-terör, biri beyaz biri siyah" diye konuştu.

Çözüm Sürecinde iki açıdan tedbirleri artırmak durumunda olduklarını vurgulayan Akdoğan, şöyle devam etti:

"Bir tanesi daha önceki yaşanan bir takım olumsuzluklar. Süreç içerisinde illegalite, yol kesme, adam kaçırma gibi. Kobani olaylarından sonra da zaten toplumsal bir ihtiyaç ve taleple de İç Güvenlik Paketi gündeme geldi. İkincisi de seçim güvenliği. Bunu sağlamaya dönük de tedbirlerin alınması gerekiyor. Vatandaş hür iradesini sandığa yansıtmalı. Güvenlik güçlerinin oraya gitmesini provokasyon olarak niteliyorsun ama orada asıl provokasyon o teröristin elinde silahla dolaşmasıdır. Sen buna 'provokasyon' demiyorsun, askerin oraya gitmesine diyorsun. HDP'nin bu noktada inandırıcılığı zedeleniyor. Batıda başka bir imaj oluşturmaya çalıştırırken Doğuda da hala bildiğin gerilim üzerinden bir şey yapmaya çalışıyorsun. Bu kabul edilebilir bir durum değildir, bunun için de devlet gerekeni yapacaktır."

(Sürecek)

Kaynak:Haber Kaynağı