Başbakan Davutoğlu Canlı Yayında

Başbakan Davutoğlu Canlı Yayında

Davutoğlu: (2)"Son 5 ay içinde öyle bir psikolojik algı operasyonu yapılıyor ki Kılıçdaroğlu’nun hiçbir hesaba dayanmayan asgari ücret veya mazot açıklamalarını öne çıkararak sanki AK Parti’nin kitlesel taleplere duyarsız kaldığı gibi bir algı oluşturmaya

ANKARA (AA) - Başbakan Ahmet Davutoğlu, "Son beş ay içinde öyle bir psikolojik algı operasyonu yapılıyor ki Kılıçdaroğlu’nun hiçbir hesaba dayanmayan asgari ücret veya mazot açıklamalarını öne çıkararak sanki AK Parti’nin kitlesel taleplere duyarsız kaldığı gibi bir algı oluşturmaya çalışıyorlar" dedi.

Başbakan Davutoğlu, İzmir'deki Başbakanlık Ofisi'nde, Show TV canlı yayınında gündeme ilişkin soruları yanıtladı.

Davutoğlu, AK Parti Hükümeti'nin tarım sektörüne verdiği desteğe işaret ederek, kendi dönemlerinden önce 1,8 milyar lira olan tarıma desteği, 10 milyar liraya çıkardıklarını söyledi.

Bu yıl, mazota verilen desteği yüzde 10, gübre desteğini yüzde 5 artırdıklarını anlatan Davutoğlu, geçen hafta da seracılık yapanlara faizsiz kredi imkanı getirdiklerini kaydetti.

Davutoğlu, tarımsal kooperatifleri ve sulama birliklerinin borçlarını ertelediklerini, çay fiyatını da yüzde 13 artı bir fiyat olarak açıkladıklarını anımsattı.

Memurlara da bir kademe artışı verdiklerine dikkati çeken Davutoğlu, bu artışın, maaş ve özlük haklarında da artış demek olduğuna vurgu yaptı.

Kadınlara, kadın girişimcilere özel kredi imkanı verdiklerini, çalışan kadınların özellikle doğumda sıkıntı yaşamaması için bir kanuni düzenlemeye gittiklerini ve doğumda, annelere verilen yardım uygulamasını başlattıklarını anlatan Davutoğlu, “İlk çocuğa 300 lira, ikinci çocuğa 400, üçüncü çocuğa 600 lira. Dün, Sakarya’da 14-15 anneye bizzat takdim ettim. Bir tanesi, biraz baktım, sarı kırmızı, bebeğin bütün kıyafetleri. Dedim, ‘babası nerede, herhalde Galatasaraylı?’ ‘Evet’ dedi, annesi. Yazmış oraya, ‘maç var dediler, 9 aylık yoldan geldim.’ Şimdi, o kadınların haletiruhiyesini görecektiniz. Devletin elini uzatabilmiş olması. Yine kadınlarımıza iş ile annelik arasında tercih yapmak durumda kalmamaları için doğum izinlerini artırmayla ilgili bir yasal çalışma yaptık. Muhalefet engelledi ama seçimden sonra bunu gerçekleştireceğiz. Çeyiz hesabı diye bir çalışma başlattık. Çocuk doğduğunda veya daha sonra evlendirmek için bir çeyiz hesabı açtığınızda ne kadar biriktiriyorsanız, 100 bin lira ise 20 bin lirada da devlet verecek. Toplumun her kesimine dokunan şeyler bunlar” ifadelerini kullandı.

-“Psikolojik algı operasyonu yapılıyor”

“Son 5 ay içinde öyle bir psikolojik algı operasyonu yapılıyor ki Kılıçdaroğlu’nun hiçbir hesaba dayanmayan asgari ücret veya mazot açıklamalarını öne çıkararak sanki AK Parti’nin kitlesel taleplere duyarsız kaldığı gibi bir algı oluşturmaya çalışıyorlar” diyen Davutoğlu, şöyle devam etti:

“Bir yarış da başladı yani Kılıçdaroğlu, 'bin 500' diyor, öbürü '2 bin' diyor, bir tanesi de çıkıp '5 bin' dedi. Ben buradan çağrıdan buluyorum; kimsenin elini tutan yok, asgari ücreti devlet tespit etmez. Asgari ücret, işveren ile işçi arasındaki sözleşmedir. Devlet, neredeyse sadece şahitlik yapar. Kılıçdaroğlu, bir banka var, yani CHP’nin ortak olduğu, o bankada kredi faizlerini silsin, kimse engellemiyor ki, şimdi ismini vermeyeyim bankanın, burada hiçbir bankayı şey yapmak istemem ama CHP’nin doğrudan ortak olduğu bir banka, silsinler kredi faizlerini. Bu kredilerden doğan borçları silsinler. Kimse engellemiyor. İşte İzmir’deyiz yerel yönetim, işçilere, asgari ücretin üzerinde veya başka yolla ödeme yapsın. Başlasınlar. Efendim, TÜSİAD’ı onun için çağırdım, eğer siz bu fikirleri destekliyorsanız, desteklediğinizi ifade edin. TOBB’da Kılıçdaroğlu’nun yüzüne bakarak söyledik; kaç işyerinin kapanacağını, kaç işçinin işsiz kalacağını. Türkiye’deki maliyet artışı dolayısıyla ne kadar yatırımın çok daha az asgari ücret  veren ülkelere özellikle Doğu Avrupa ülkelerine, ta Polonya’ya gideceğini hesaplasınlar.”

- “Seçim güvenliği için her türlü tedbiri alıyoruz”

Davutoğlu, “Bir de seçim güvenliği problemi var, ciddi anlamda. Gelmeden Orhan Miroğlu aradı, ‘biz burada kırsala gidemiyoruz’ dedi. Dün Adana’da bir milletvekili adayınız saldırıya uğradı. Seçim güvenliğiyle ilgili ne gibi tedbirler alınacak”  şeklindeki soru üzerine de Davutoğlu, “Şimdi, burada herkesin dürüst olması lazım. Devlet, seçim güvenliği için her türlü tedbir alır ve alıyoruz da. Sandıklarla ilgili de alacağız. Bundan kimsenin tereddütü olmasın” diye konuştu.

“Karşımızda öyle bir cephe var ki, öyle bir tabiri caizse iki yüzlü siyaset takip ediliyor ki HDP Batı'da özgürlükçü, barışçıl bir dil,  zannederseniz ki barış güvercinleri uçuracaklar, Doğu’da tamamıyla baskıcı dil kullanıyor” diyen Davutoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Bugün burada söyledim, ilginç bir şekilde üç legal parti, üç paralel örgüt, iş birliği içine girmiş durumda. Bugün, MHP Genel Başkan Yardımcısı diyor ki, ‘HDP’nin barajı aşması bizim menfaatimizedir, AK Parti’ye zarar verir, bize zarar vermez.’ Yani PKK’nın terörü dolayısıyla Batı’da şehit cenazelerinden siyasi istismar yapıp medet uman MHP şimdi HDP’nin barajı aşması için neredeyse dua ediyor ve destek veriyor. CHP diyor ki, ‘HDP barajı açsın, bu bizim için iyi.’ CHP Genel Başkan Yardımcısını ifadesi. HDP diyor ki, Adana, Mersin olayları sebebiyle AK Parti’yi suçladı ve öyle bir pas attı ki MHP’ye, sanki perde gerisinde bunlar oturup  konuştular.”

-“Selahattin Demirtaş, önce insani ilişkilere dikkat edecek”

Gazetecinin, “Adana, Mersin konusunda, Selahattin Demirtaş’ın söylediğini duymuşsunuzdur; İçişleri Bakanı bombalamadan sonra beni aramıştı. Ben Başbakan'ın beni aramasını bekledim. Aramadığı gibi bir de failin bulunduğunu seçim mitinginde öğrendim gibi bir açıklaması var” sözleri üzerine de Davutoğlu, şunları kaydetti:

“Selahattin Demirtaş, önce insani ilişkilere dikkat edecek. Nezaket bekleyen nezaket gösterir. Selahattin Demirtaş, Başbakan olduğum günlerde, ilk kabul ettiğim kişilerde biri. Benim odama gelip, 1 Ekim’de konuşacaksınız, 6 Ekim’de milleti savaşa, isyana teşvik edeceksiniz. Bu samimiyetsizliği, ben unutmam. 1 Ekim’de benim odamda çözüm süreci konuşacağız, 6 Ekim’de tweetlerle, ‘isyan edin’ diyeceksiniz. Şimdi de daha Adana, Mersin olayı çıkmış, sen tutup AK Parti’yi ve beni suçlayacaksın. Bizi herkes tanıyor. Herhangi bir şiddette şu ana kadar AK Parti yer aldı mı? Bizim partimize kapatma davası açıldı, Sayın Cumhurbaşkanımız Genel Başkan olarak, biliyorsunuz, bütün partilileri, sakin olmaya davet edip, Anayasa Mahkemesi’ne gidildi doğal olarak. Sen daha olay olur olmaz bu işin işin arkasında, ‘AK Parti var, bu işin arkasında Başbakan var’ diyeceksin, ‘bu işin arkasında Cumhurbaşkanı var’ diyeceksin. Sonra da benim aramamı bekleyeceksin.

Selahattin Demirtaş, ben onları suçlamama rağmen, HDP’li olduğu açık belli olan bir takım şiddet yanlılarının bizim Van milletvekilimiz Burhan Kayatürk’e, Siirt Milletvekilimiz Yasin Aktay’a, bakın milletvekili ve milletvekili adaylarından bahsediyorum, seçim ofisinden de değil, Erzurum Milletvekili adayı Abdurrahim Fırat’a açıkça saldırıldı. Kendisi beni aradı mı? Burada mesele arama meselesi değil sadece dürüstlük meselesi. Eğer, tutup bizi suçlamasaydı, yine de ben bütün onların bütün hatalarını gözardı edip, arayabilirdim. İlk anda, şiddetle telin ettim ve dayanışma ifade ettim. Peki şimdiye kadar AK Parti binalarına yapılan saldırı, AK Parti milletvekili adaylarına yapılan saldırı konusuna Demirtaş’ın herhangi bir kınamasını gören oldu mu?” 

(Sürecek)

Kaynak:Haber Kaynağı