Başbakan Davutoğlu: (8)

Başbakan Davutoğlu: (8)

"Kadınlara yapılabilecek en büyük kötülük, annelik ile meslek arasında onları tercih yapmak zorunda bırakmaktır. Bu çok gayriinsani. İnsani olan kadınların hem aşkla bağlı oldukları mesleği icra etmeleri hem de annelik görevini yapabilmeleridir"

Başbakan Ahmet Davutoğlu, "Kadınlara yapılabilecek en büyük kötülük, annelik ile meslek arasında onları tercih yapmak zorunda bırakmaktır. Bu çok gayriinsani. İnsani olan kadınların hem aşkla bağlı oldukları mesleği icra etmeleri hem de annelik görevini yapabilmeleridir" dedi.

Davutoğlu, A Haber ve ATV ortak yayınında gündeme ilişkin soruları yanıtladı. 

Kadın girişimcilere 100 bin lira faizsiz kredi verildiğini belirten Davutoğlu, 2008'den bu yana 7 milyon kişiye iş bulduklarını, geçen sene ise 675 bin kişinin istihdam edildiğini anımsattı.

Davutoğlu, işsizlik rakamlarının artmasının sebebinin iş gücü istihdamının artırılamaması olmadığına dikkati çekerek, kadın iş gücünün eskiden hesap edilmediğini ama şimdi hesaplandığını ve ayrıca hızlı, dinamik bir nüfus artışının da işsizlik rakamlarını artırdığını vurguladı. 

Kadınlara verilen doğum iznine de değinen Davutoğlu, şöyle konuştu:

"Kadınlarımız 2, 4, 6 ay yarı zamanlı, tam ücretli çalıştılar yani yarı zamanlı çalışacak tam ücret alacak ama biz diyoruz ki 'O tam ücretin yarısını devlet olarak biz vereceğiz.' Yani iş veren vermeyecek, iş verene hiçbir yük gelmeyecek. Hatta iş veren isterse o yarı ücret için ek bir personel de tutabilir. Yani bir hanımefendi 5 bin liralık bir işte çalışıyor, Allah nasip etti, hamile oldu, çocuk dünyaya geldi, doğum iznini kullandı ve sonra dedi ki 'Ben hala çocuğuma bakma ihtiyacı içindeyim, çocuğumun da ihtiyacı var.' O zaman 6 ay yarı zamanlı ve tam ücretli, bu yarı zamanın, 5 bin liranın 2 bin 500 lirasını iş veren ödeyecek, 2 bin 500 lirasını biz ödeyeceğiz, devlet ödeyecek. Bu kadınlarımıza devletin desteği."

Davutoğlu, kadınların çocuklarıyla okul çağına kadar birlikte olmak istemesi durumda yapılacaklara ilişkin de "O zaman diyeceğiz ki (Yarı zamanlı ama yarı ücretli çalışacaksın, tam ücretli değil)" ifadesini kullandı.

Kadınların büyük fedakarlık yaptığını anlatan Davutoğlu, "Birçok anne, annelik yapmak için işini, mesleğini bıraktığında bazen eğer eşi istismar ediyorsa kendi özgür iradesini de kaybetme gibi bir psikoloji yaşıyor. Dolayısıyla kadınlara yapılabilecek en büyük kötülük, annelik ile meslek arasında onları tercih yapmak zorunda bırakmaktır. Bu çok gayriinsani. İnsani olan kadınların hem aşkla bağlı oldukları mesleği icra etmeleri hem de annelik görevini yapabilmeleridir" yorumunu yaptı.

Üçüncü çocuklarını 6 günlükken kaybettiklerini söyleyen Davutoğlu, eşi Sare Davutoğlu'nun zor günleri mesleğine hemen başlayarak atlattığını, mesleki faaliyetin kadınların evdeki annelik görevlerini aksatmadığını dile getirdi.

Başbakan Davutoğlu, şunları kaydetti:

"Doğum iznini üç kademeye ayırıyoruz. Doğum izni zaten verilecek, yarı zamanlı, tam ücretli izin de verilecek bir dönem ve bunu da biz finanse edeceğiz, iş verene yük olmayacak sonra da okul çağına kadar çocuğuna annelik yapmak istediğinde yarı zamanlı, yarı ücretli olacak. Bu adaletli, iş verenin de işini aksatmayacak, kadınların da rahat bir şekilde mesleğini ve anneliğini icra edecek bir tablo ortaya çıkartacak."

- Asgari ücret vaadi-

Asgari ücret konusunda ise Davutoğlu, "Keşke bugün bizim bin 300 liralık teklifimize, bu şekilde itiraz getirenler 7 Haziran'dan önce de afaki rakamlardaki asgari ücrete veya şu anda muhalefete seslerini çıkarsalardı" diye konuştu.

Davutoğlu, asgari ücretin iki açıdan önemli olduğuna işaret ederek, şu ifadeleri kullandı:

"Öyle bir kanaat uyanıyor ki, istenildiği zaman otomatik olarak yukarı çekilecek bir ücret olarak görülüyor. Halbuki asgari ücret bir standart belirlemedir ve bu standardı çok aşağıda belirlerseniz asgari ücret ile geçinenler zorluk yaşarlar. Çok yukarıda afaki olarak belirlerseniz işlerini kaybederler. Niye kaybederler? Çünkü o asgari ücreti verebilecek iş veren veya iş yeri sıkıntısı doğar. Bir süre sonra da asgari ücreti az olan yerlere doğru yatırımlar kayar. Şu andaki rakamlarla dahi bin liradır bizde, Bulgaristan'da, Romanya'da, Doğu Avrupa ülkelerinin çoğunda asgari ücret bizden aşağıdadır. Oraya doğru kayar. Biz devraldığımızda, 2002'de asgari ücret 184 liraydı, bin liraya getiren biziz."

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile koalisyon görüşmelerinde medeni bir diyalog yaşadıklarını belirten Davutoğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Hala anlamakta zorlanıyorum bazı kanaatlerini '13 yılda niye yapmadınız' diyor. 13 yılda 184 liradan bin liraya kim getirdi? Altı misline neredeyse, zaten yaptık. Şimdi bin 200 lira, bin 300 lira bizim dikkatle ve özenle hesap ettiğimiz bu iki noktaya da dönüşmeyecek bir rakamdır. Yani bir kere yüzde 30'luk bir refah aktarımı söz konusu olacak asgari ücretliye, öbür taraftan da bu sene bin lira olduğunda gelecek sene zaten tekrar asgari ücret komisyona geldiğinde bunun bin 150, bin 250 liraya çıkması 2016 için doğaldır. Şimdi ise bin 300 liraya çıkacak. Bin 300 lira bu anlamda kaldırılamayacak bir yük değil, rekabetimizi azaltan bir yük değil, bunların hepsinin hesaplamasını yaptık. Peki buna biz mi karar veriyoruz? Hayır. Asgari Ücret Komisyonu'na kamu olarak bunu teklif edeceğiz."

(Sürecek)

AA

Kaynak:Haber Kaynağı