Başbakan Davutoğlu: (5)

Başbakan Davutoğlu: (5)

"Rusya-Türkiye ilişkileri, Suriye krizinin çözümüne büyük katkıda bulunabilir. Biz böyle bir katkıya hazırız, konuşuruz. Ama Suriye krizinin Türkiye-Rusya krizine hatta daha ileri bir aşamada NATO-Rusya krizine dönüşmesi kimsenin menfaatine değil. Bundan

Başbakan Ahmet Davutoğlu, "Rusya-Türkiye ilişkileri, Suriye krizinin çözümüne büyük katkıda bulunabilir. Biz böyle bir katkıya hazırız, konuşuruz. Ama Suriye krizinin Türkiye-Rusya krizine hatta daha ileri bir aşamada NATO-Rusya krizine dönüşmesi kimsenin menfaatine değil. Bundan da uzak durmak lazım" dedi.

Davutoğlu,  A Haber ve ATV ortak canlı yayınında, gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu, gazetecilerin sorularını yanıtladı. 

Rus yetkililerin, Türk hava sahasının ihlal edilmesiyle ilgili yaptığı açıklamaları ikna edici bulup bulmadığı yönündeki soruya Davutoğlu, verilen bilgilerden ikna olmadıklarını belirterek, "Olmadığımız için zaten tekrar bu konular, büyükelçiyi çağırdık, soruldu" dedi.

Hava sahası ihlali olan yerlerde, Yayladağı, Reyhanlı ve Atme bölgesinde tek bir DAEŞ unsurunun olmadığını dile getiren Davutoğlu, şöyle konuştu:

"Eğer DAEŞ'e karşı mücadele ediliyorsa Rus savaş uçaklarının buralarda ne işi var. Bu cevap verilmesi gereken bir soru. Eğer Rusya, buraya DAEŞ'e karşı, terör karşı gelmişse zaten bir koalisyon var, biz o koalisyonun içerisindeyiz. Bir arada ortak bir eylem geliştirilebilir. Bütün koalisyon unsurlarıyla, Rusya da katılabilir bu koalisyona hatta. Ortak bir şekilde DAEŞ'e karşı mücadele ederiz. Ama hedef DAEŞ değil de rejimin çıkarlarının korunması, bu çerçevede ılımlı muhalefetin baskı altına alınması, Türkiye'ye de bir mesaj verilmesi, özellikle Bayırbucak Türkmenleri'nin olduğu bölgede bir mesaj verilmesi ise böyle mesajlaşmayı biz Türk-Rus ilişkilerine yakıştırmayız. Mesaj Türkiye'nin DAEŞ unsurları olmayan bölgelerinde bir şey olmuşsa. Hata ise bu hata daha sonra uyarılarla bir kez daha tekrarlanmazsa tabi ortada bir risk olmaz ama bir hata tekrar tekrar gündeme geliyorsa bunu da tabii ki kabul etmemiz söz konusu değil."

Türk hava sahasının ve sınırlarının korunacağını dile getiren Davutoğlu, bunu da herkesin bilmesi gerektiğini, bu konuda gerekli talimatların bu anlamda verildiğini kaydetti.

Davutoğlu, Türkiye'nin çok önem verdiği ilişkilere Rusya'nın da aynı ölçülerde önem vermesini ümit ettiklerini anlatarak, "Bir daha bu tür olaylar, onların da söyledikleri gibi tekerrür etmeyecektir. İnşallah etmeyecektir" dedi.

Türkiye için Suriye sınırının ulusal güvenlik sınırı olduğunun altını çizen Davutoğlu, herkesin bunu böyle bilmesi gerektiğini söyledi.

Başbakan Davutoğlu, şunları kaydetti:

"Hem DAEŞ'e karşı mücadele edecek' diyeceksiniz hem de Türkiye'nin şu anda savaşmakta olduğu ve Türkiye'ye terör tehdidi oluşturan PKK ve PYD'ye. Burada ayrı bir unsur gibi takdim etme çabası var. Evet, daha önce bu ayrı bir unsur olarak telakki edilebilirdi. Türkiye'ye, PKK'nın saldırmadığı dönemlerde. Eğer bazı PKK unsurları kendilerini güvende hissetmek için Haseki ve Kobani'ye geçip PYD unsurlarına karışıyorlarsa ve oradan Türkiye'ye bir tehdit teşkil ederlerse, bilinmelidir ki onlara karşı da aynı tavrı sergileriz. Kim Türkiye'yi tehdit ederse, bu tehdide karşı her türlü tedbiri alırız. O bakımdan Rusya-Türkiye ilişkileri, Suriye krizinin çözümüne büyük katkıda bulunabilir. Biz böyle bir katkıya hazırız, konuşuruz. Ama Suriye krizinin Türkiye-Rusya krizine hatta daha ileri bir aşamada NATO-Rusya krizine dönüşmesi kimsenin menfaatine değil. Bundan da uzak durmak lazım."

-NATO'nun yükümlülükleri-

"NATO'nun Türkiye ile alakalı konulardaki tavrını, bir siyaset değişikliği olarak okuyor musunuz? Önümüzdeki günlerde yeniden soğuk savaş dönemine dönüş olarak değerlendirilebilecek bir stratejik konsept değişikliğinden yeniden söz edecek miyiz?" sorusuna karşılık Davutoğlu, "NATO ne için var?" diye sordu.

Soğuk savaş döneminde NATO ile Varşova Paktı arasındaki gerilimlerde bir ortak savunma anlayışına dayalı bir örgüt, soğuk savaş sonrasında değişen risk ve tehditler karşısında üye ülkelerin toprak bütünlüğünü, güvenliğini, sınır güvenliğini korumak üzere birbirlerine taahhütte bulunan ülkelerin ortak olarak geliştirdikleri ve şu anda dünyadaki en önemli ve etkin ortak savunma mekanizması olan örgüt olduğunu dile getiren Davutoğlu, "Eğer Türkiye tehdit altındaysa, bir ihlal söz konusu ise zaten böyle günler için NATO vardır. Bunu doğal karşılamak gerekir" diye konuştu.

Türkiye'nin, NATO'nun Afganistan, Bosna ve Kosova'daki operasyonlarına katıldığını anımsatan Davutoğlu, Türkiye'nin kendisini koruyacak gücü ve kudreti bulunduğunu, bu anlamda da hemen NATO'dan bir taleplerinin söz konusu olmadığını dile getirdi.

Başbakan Davutoğlu, şunları kaydetti:

"Ama bu ihlaller devam eder veya başka riskler söz konusu olursa doğaldır ki NATO'ya karşı yükümlülüklerini her zaman yerine getirmiş olan Türkiye, burada da bir ittifak dayanışması içinde davranılacaktır. Bunu da kimsenin yadırgamaması lazım. İhtiyaçlar bu anlamda karşılıklı olarak müzakere ediliyor. Yani hangi senaryo ne olur, bunlar konuşuluyor. Bunların ihtiyaç olmamasını dileriz ama ihtiyaç olduğunda NATO'nun yükümlülükleri, Türkiye'ye dönük yükümlükleri yerine getirmesi gereken sorumlulukları var. Bunları da doğal karşılamak gerekir. Buradan soğuk savaş türü bir eskalasyona çıkılır mı? Maalesef şu anda öyle bir tablo var. Suriye'de değil, Ukrayna'da var, daha önce Gürcistan'da karşı karşıya kaldık. Bu tür durumlarda süratle tansiyonun düşürülmesi lazım. Bu tansiyonu düşürecek adımlar atmak lazım.

Bu tansiyonu düşürecek adım da belli. Türk hava sahası ihlal edilmeyecek, Suriye'de DAEŞ dışında kalan ve  halkın özellikle Suriye'de kalması konusunda bir güvenlik güvencesi teşkil eden ılımlı muhalefet zayıflatılmayacak. Bunların, bu tansiyonun düşürülmesi durumunda, hatta DAEŞ'e karşı Rusya'nın da var olan koalisyona katılması ve ortak hareket yapmaları söz konusu olursa, bırakın tansiyonun düşmesi ortak bir tavırda birleşilmiş olur. Ümit ederim ki, bugünlerde herkes bir gerilim ve tırmanma yerine bir ortak anlayış ve tavır yönünde aklı selimle davranır."

-"Türkiye, dostluğu kıymetli bir ülkedir"-

"Cumhurbaşkanımızın Brüksel konuşmasında 'Bir dostu kaybederse, Rusya çok şeyi kaybeder' dedi. Yeni ittifakların kurulduğu yapı içinde Türkiye'nin dostluğu daha belirgin hale geldi. Siz bunu nasıl yorumluyorsunuz?" sorusu üzerine Davutoğlu, Türkiye'nin dostluğunun çok kıymetli olduğunu, Türkiye'ye dönük düşmanlıkların da hiç kimseye faydasının olmayacağını belirtti.

Türkiye-Rusya ilişkilerinin iyileşmesinin birçok alanda olağanüstü katkılar yaptığını dile getiren Davutoğlu, şöyle devam etti:

"Kafkasya'da, Balkanlar'da, Orta Asya'da genel olarak tansiyonun düşmesi, ortak bir çalışmanın yapılmasının önünü açtı. Bu kadar kritik alanda, Türkiye ile Rusya arasında olan bölgelerde olumlu bir işbirliği söz konusu olmuşsa, Ortadoğu sebebiyle bu olumlu atmosferin dağılması Rusya'nın menfaatine olmaz. Türkiye, dostluğu kıymetli bir ülkedir, eminim Rusya da bu dostluğun farkındadır,  bunun kıymetinin farkındadır. Zaten son yapılan açıklamalarda dikkat ederseniz, Türkiye'nin kaygılarını gözetecekleri Türkiye ile ilgili dostluk ifadeleri içeren çok sayıda açıklama geldi. Önemli olan bunun eylemde de ortaya konulması."

(Sürecek)

 

AA

Kaynak:Haber Kaynağı