Başbakan Davutoğlu: (3)

Başbakan Davutoğlu: (3)

"Yüzde 49,5 destek almış olsak da biz, yüzde 100'ün başbakanıyız, yüzde 100'ün hükümetiyiz. Dolayısıyla yüzde 50,5, bize o veya bu gerekçeyle bugün oy vermemiş ama inşallah yarın verecek olan vatandaşlarımızı da dinleyeceğiz"

Başbakan Ahmet Davutoğlu, "Yüzde 49,5 destek almış olsak da biz, yüzde 100'ün başbakanıyız, yüzde 100'ün hükümetiyiz. Dolayısıyla yüzde 50,5, bize o veya bu gerekçeyle bugün oy vermemiş ama inşallah yarın verecek olan vatandaşlarımızı da dinleyeceğiz" dedi. 

Davutoğlu, Habertürk ve Show TV'nin ortak canlı yayınında, gündeme ilişkin soruları yanıtladı.

Seçim vaatlerine ilişkin takvime yönelik soru üzerine Davutoğlu, vaatlerin sistematik, zamanı ve yöntemi belli olacak şekilde hayata geçirileceğini söyledi.

AK Parti'nin 13 yıllık iktidarı döneminde, toplumda "AK Parti söz verdi mi yapar" kanaati oluştuğunu dile getiren Davutoğlu, "Verdiğimiz her vaadi inşallah ilk üç ayda yerine getirmeyi planlıyorum" dedi. 

Asgari ücret ve öğrenci burslarında artışın hemen hayata geçirilmesini planladıklarını ifade eden Davutoğlu, hangi vaat için ne yapılması gerektiğine ilişkin çalışmanın gerçekleştirildiğini bildirdi.

Demokratik, sosyal düzen açısından büyük önem taşıyan şeffaflık, siyasi etik, dinamik nüfus yapısının korunması, çalışan kadınların hakları, kişisel verilerin korunması gibi düzenlemelere ilişkin çalışmaların ikinci sırada geleceğini kaydeden Davutoğlu, daha sonra da Gelir Vergisi Kanunu ile ilgili düzenlemeler, yatırım ortamını iyileştirici hamleler gibi daha yapısal konuların ele alınacağını belirtti.

Başbakan Davutoğlu, "Üç aylık, altı aylık, bir yıllık bir program çıkardık, takvimlendirilmiş. İnşallah bunu gelecek hafta içinde, gün vermeyeyim, bir, iki gün içinde ilan edeceğim, hükümet programının güncellenmesi şeklinde kamuoyumuzla paylaşacağım. Hükümet programını Meclisimize sunduk, şimdi kamuoyumuza çıkıp 'Şu, şu vaatleri şu ay içinde, şu yasaları şu ayda çıkarmayı arzu ediyoruz' diye kendimi de hükümetimizi de bağlayan bir deklarasyonda bulunacağım" diye konuştu.

64. Hükümet Programı'nın görüşmelerine verilen aralarda, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ile ayrı ayrı bir araya geldiğini ve geçici bütçe yerine, 2016 Yılı Bütçesi'nin Meclis'e gelmesi konusunu görüştüklerini anımsatan Davutoğlu, "HDP eş başkanları orada değildi, olsaydı onlarla da görüşürdük. Parlamentodaki hiç kimsenin dışlanmasından taraftar değilim. Dolayısıyla orada yaptıkları eleştiriler doğru değil. Hükümet programına önem veren genel başkan ya da eş başkanları orada bulunurlar, bulunurlarsa da muhatap alınırlar" dedi.

Kılıçdaroğlu ve Bahçeli ile güzel bir görüşme yaptıklarını söyleyen Davutoğlu, geçici bütçe gelmesi halinde, kalıcı bütçenin çıkarılmasının ülkeye birkaç ay kaybettireceğini belirtti. "Birçok problem var, esas bütçeyi bir an önce geçirelim" ricasını dile getirdiğini anlatan Başbakan Davutoğlu, "Sayın Bahçeli ve ekibi, kesin destek vereceklerini ifade ettiler. Kendisi de 'Türkiye bu şartlardayken esas bütçeyle çalışılması gerekir, bu konuda size destek oluruz' dediler. Teşekkür ediyorum. Sayın Kılıçdaroğlu, arkadaşlarıyla görüşüp bildireceklerdi, daha bu anlamda onlardan net bir cevap alamadık ama ilk intiba olumluydu" ifadelerini kullandı. 

- "Azerbaycan ziyaretinden sonra genel başkanlardan randevu isteyeceğim" 

CHP'nin, "kesin hesap komisyonu kurulması ve başkanın muhalefetten olması" şartını dile getirdiğine ilişkin bilgiler olduğunun belirtilmesi üzerine Davutoğlu, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Daha resmen bize bu intikal etmedi ama arkadaşların temaslarında, bir ön yoklama olarak bu bilgi bize iletildi. Açık bir yüreklilikle, kamuoyuyla paylaşmakta da beis görmüyorum, bütçe için şartı doğru görmem. Bunları konuşuruz, bunlar yapısal reformlardır. İç Tüzük, anayasa reformları bağlamında konuşuruz. Çünkü yeni bir komisyon ihdas etmenin bir süreci var. Bizse bütçeyi yarın sunmak zorundayız. Yarın, bir, iki gün içinde sunmazsak zaten mümkün olmuyor. 

Bunlar konuşulabilir, konuşulmaz değil de 'Madem bütçede bir zorunluluk var, dolayısıyla bu fırsattan istifade biz de şu seçim vaadimizi yerine getirelim' yaklaşımı doğru değil. Bütçe hepimizin bütçesi olacak. Bütçenin görüşülmesi esnasında bir talep varsa, mesela 'Bize şu süre yetmiyor, 24 saat çalışalım.' Ben arkadaşları 24 saat çalıştırırım. Bizim bütçeyi çıkarmamız lazım, acil bir konu. O olmazsa başka hiçbir şey olamıyor. Dolayısıyla bizi geçici bütçeye mahkum etmemelerini rica ediyorum. Dün de bunu rica ettim. Eğer bu gerçekleşirse güzel bir başlangıç olur, sonra oturur kesin hesaplarla ilgili neler yapacağımızı, yapısal ne reformlar yapacağımızı, onları da dinleyerek yapacağız. Zaten kendisine de söyledim. Kamuoyu önünde de söyledim, ilk fırsatta, çalışmaları yaptıktan sonra, Azerbaycan ziyaretimiz var, ondan sonra inşallah genel başkanlardan randevu isteyip, gidip, zihnimdeki, biraz önce zikrettiğim vaatler, reformlar vesaire... Bu vaatlerin bir kısmı muhalefetin de desteklemesi gereken vaatler."

"İkinci bir görüşme planlıyorum, ne dersiniz?" sorusunu ilettiğinde olumlu cevap alıp almadığına ilişkin de Davutoğlu, "Olumsuz bir cevap gelmedi, dolayısıyla olumlu telakki ediyorum" dedi.

- "Sivil toplumun bütününü muhatap alıyoruz"

TÜSİAD'ın yarın akşam Ankara'da yapılacak Yüksek İstişare Konseyi kokteyline onur konuğu olarak katılacağının anımsatılması ve "TÜSİAD ile yeni bir dönem mi başlıyor?" diye sorulması üzerine Davutoğlu, sadece TÜSİAD değil bütün toplum kesimleriyle görüşmenin gerekliliğine inandığını vurguladı. 

Seçim beyannamesi hazırlanırken iş dünyası kuruluşlarının temsilcileriyle bir araya geldiğini, hükümet programı açıklanmadan önce çalışan temsilcilerinin de bulunduğu bir platformdan görüş aldıklarını hatırlatan Davutoğlu, şu ifadeleri kullandı:

"Bundan sonra da dün Meclis'te de söyledim, yüzde 49,5 ile destek alan başbakan olmak başlı başına büyük bir güç ve öz güven veriyor insana. AB Zirvesi'ne oturduğumda bunu hissettim, ifade ettim. Bu dönemde yüzde 49,5 destek almış olsak da biz, yüzde 100'ün başbakanıyız, yüzde 100'ün hükümetiyiz. Dolayısıyla yüzde 50,5, bize o veya bu gerekçeyle bugün oy vermemiş ama inşallah yarın verecek olan vatandaşlarımızı da dinleyeceğiz. Buradan TÜSİAD'ın bize oy vermediği anlamını çıkarmayın. Şu anlama çıkıyor, sivil toplumun bütününü muhatap alıyoruz. Bu çerçevede de TÜSİAD böyle bir davet iletmişti, ona katılacağım. MÜSİAD'ın, TÜMSİAD'ın kongrelerine de katılacağım. Bütün toplum kesimlerine açık bir yaklaşımımız olacak."

Başbakan Davutoğlu, "Yeni anayasayı yaparken de benzer bir anlayışla mı hareket edeceksiniz?" sorusuna karşılık da uzlaşma komisyonu yönteminin sonuç getirmediğini ancak bunun yanlış bir yöntem olduğunun da söylenemeyeceğini kaydetti.

"Önce genel başkanlarla bir görüşmek istiyorum. Onların özel, 'şöyle bir yöntem' dediği bir yöntem varsa onu deneriz. Çünkü biz tek başına anayasa değiştirecek güce sahip değiliz. Sahip olsaydık da etik ve siyasi olarak herkesin kanaatinin o anayasaya yansımasını düşünürdüm" diyen Davutoğlu, anayasaların mümkün olan en fazla mutabakatla oluşması gerektiğine işaret etti.

Davutoğlu, sadece parlamento mutabakatının yeterli bulunmayacağını, sivil toplumla da görüşerek mutabakat tabanının genişletilmesi gerektiğini vurguladı.

(Sürecek) 

AA

Kaynak:Haber Kaynağı