Başbakan Davutoğlu New York’ta

Başbakan Davutoğlu New York’ta

Davutoğlu, Goldman Sachs Doğrudan Yatırımcıları ile bir araya geldi: (2)"Cumhurbaşkanlığı seçiminin ardından cumhurbaşkanlığı, başbakanlık ve partinin liderliğinde değişimoldu. Fakat hükümetin istikrarı konusunda herhangi bir endişe bulunmuyor. Devamlılık

WASHINGTON (AA) - Başbakan Ahmet Davutoğlu, geçen yıl yapılan cumhurbaşkanlığı seçiminin ardından cumhurbaşkanlığı, başbakanlık ve parti liderliğinde değişim yaşansa da hükümette devamlılık bulunduğunu belirterek, "Yeni politikalar açıklandı, yeni stratejiler açıklandı. Türkiye demokrasisinde ilk defa, iktidardaki parti hala yönetimdeyken parti başkanını ve başbakanı değiştirdi. İstikrar da olumsuz bir şekilde etkilenmedi" dedi.

Davutoğlu, New York temaslara kapsamında Goldman Sachs’ın binasında, Goldman Sachs Doğrudan Yatırımcıları ile öğle yemeğinde bir araya geldi. 

Türkiye’nin "istikrar adası" olduğunu belirten Davutoğlu, son 12 yılda üç genel, üç yerel ve iki cumhurbaşkanlığı seçimi yapıldığını, iki kez de referanduma gidildiğini ifade etti.

Davutoğlu, tüm bu seçimler ve referandumda AK Parti’nin güçlü çoğunlukla kazandığına dikkati çekerek, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Geçen yıl kritik bir yıldı, yerel seçimler ve cumhurbaşkanlığı seçimi vardı ve ikisinde de partimiz büyük başarı sağladı. Şimdi de yeni bir seçime gidiyoruz. Ancak bunun öncesinde bir konunun altını çizmek istiyorum, 10 Ağustos’taki cumhurbaşkanlığı seçiminin ardından, cumhurbaşkanlığı, başbakanlık ve partinin liderliğinde değişim oldu. Fakat hükümetin istikrarı konusunda herhangi bir endişe bulunmuyor. Devamlılık söz konusu, yeni politikalar açıklandı, yeni stratejiler açıklandı. Türkiye demokrasisinde ilk defa, iktidardaki parti, hala yönetimdeyken parti başkanını ve başbakanı değiştirdi. İstikrar da olumsuz bir şekilde etkilenmedi."

Gelecek seçimlerin 7 Haziran’da yapılacağını hatırlatan Davutoğlu, "Son anketlere göre partimizin oy oranı yüzde 48-52, bir sonraki sıradaki ana muhalefet partisi ise yüzde 22-25 oy oranına sahip. Dolayısıyla bir endişe yok. Tabii ki demokraside her türlü sürprize hazır olabiliriz ama var olan anketlere göre, Türkiye’de kimse siyasi istikrarın geleceğinden endişe duymuyor" dedi.

- "Ekonomik ve siyasi istikrar Türkiye’nin iki değeri"

Davutoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Siyasi istikrar esastır ve ekonomik istikrarın ana sütunlarındandır. Avrupa’da hemen her ülkede, son dört yılda ne kadar çok hükümetin değiştiğini görebilirsiniz. Ekonomik istikrar ve siyasi istikrar birbirine bağımlıdır. Eğer siyasi istikrarınız yoksa, mükemmel ekonomik vizyonunuz olsa bile bunu hayata geçiremezsiniz. Eğer ekonomik istikrarınız yoksa, ülkenizde en iyi beyinlere bile sahip olsanız, siyasi istikrarınız olamaz. Bu iki unsur, Türkiye’nin iki değeri."

Türkiye’nin neden siyasi ve ekonomik istikrara sahip olduğuna değinen Davutoğlu, Türkiye’nin mali pozisyonuna bakıldığında, şu anda güçlü kamuda mali denge bulunduğunu, 2002'de yüzde 10,8 olan bütçe açığının 2014'te yüzde 0,7 olacağını ve bu oranın OECD ülkelerinin bütçe açığının 5’te 1’i anlamına geldiğini bildirdi. 

- "Bütçe performansımıza yönelik herhangi bir risk görünmüyor"

Bütçe fazlasının 2017 itibariyle GSMH'nin yüzde 0,1'i olmasını hedeflediklerini aktaran Davutoğlu, "Finansal istatistiklerimizin açıkça gösterdiği üzere, bütçe performansımıza yönelik herhangi bir risk görünmüyor. Bu, ülkenin istikrarı açısından çok önemli" dedi.

Başbakan Davutoğlu, 2002'de yüzde 74 olan kamu sektörü borçlanma oranını yüzde 33'e indirdiklerini ve bu oranın 2017'de de yüzde 28'e düşeceğini bildirdi.

Bankacılık sektöründe tüm finansal krizlere rağmen Türk bankalarının çok güçlü kaldığını belirten Davutoğlu, "Hiçbir Türk bankası sıkıntı yaşamadı. Türk bankalarının performansını sadece komşumuz olan değil tüm Avrupa bankalarıyla karşılaştırabilirsiniz. Türk bankalarının sermaye oranı yüzde 16,3. Bu G20 ülkeleri arasında en yüksek oran" diye konuştu. 

Türkiye'nin istatistik verilerinin OECD, AB ve G20 ülkelerinden çok daha iyi olduğunu ifade eden Davutoğlu, Türkiye’nin ihracatının 158 milyar dolara çıktığını ama önemli olanın ihracat rakamının yanı sıra ihracat kalemlerini ve hedef ülkeleri çeşitlendirmek olduğunu kaydetti.

Davutoğlu, iktidara geldikleri 2002 yılında, 1 milyar doları aşan ihracat malları sadece 9 kalemde kalırken, bunu 37’ye çıkardıklarını, aynı şekilde 2002'de 1 milyar doları aşan ihracat yapılan ülke sayısı sadece 8 iken şu anda 34 olduğunu ve sayıların her geçen gün de arttığını anlattı. 

Başbakan Davutoğlu, iktidara ilk geldiklerinde Türkiye ihracatta Avrupa pazarına çok bağımlı iken, bu bağlamda komşu ülkelerin oranının yüzde 8’de kaldığını, Afrika ve Latin Amerika pazarının rolünün ise en alt sevilerde olduğunu hatırlattı. Avrupa’daki krizin ardından komşularıyla özel ilişki geliştirdiklerini ve ihracat oranında bu ülkelerin payının yüzde 35’e çıktığını dile getiren Davutoğlu, Arap Baharı’ndan sonra komşu ülkelerde krizlerin başlamasının ardından yüzlerini Afrika ve Latin Amerika’ya çevirdiklerini ve 4 yılda Afrika’da 27, Latin Amerika’da 6 yeni büyükelçilik açtıklarını bildirdi.  

Davutoğlu, "Dolayısıyla, eğer ihracatınızı geliştirmeye yönelik vizyonunuz varsa, yeni büyükelçilikler açma yönündeki siyasi kararlar, ülkenizi yeni ülkelere açma kararı, durgunluğa karşı ekonomik çözüm haline geliyor" diye konuştu. 

(Sürecek)

 

Kaynak:Haber Kaynağı

Etiketler :