İSTANBUL (AA) - Türkiye Gençlik Vakfı (TÜGVA) Yüksek İstişare Kurulu Üyesi Bilal Erdoğan, Başakşehir Millet Kıraathanesi'nin, öğrencilerin okul ve ev dışında zaman geçirilebilecekleri, arkadaşlarıyla buluşarak ders çalışabilecekleri bir yer olduğunu belirterek, "Ailelerinizin de içinin rahat olabileceği bir yer. Burası kesinlikle gidebileceğiniz referans bir adres olacak." dedi.

Başakşehir Millet Bahçesi içinde kurulan ve İstanbul'un en büyüğü olma özelliği taşıyan Başakşehir Millet Kıraathanesi, Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, TÜGVA Yüksek İstişare Kurulu Üyesi Bilal Erdoğan ve Başakşehir Belediye Başkanı Yasin Kartoğlu tarafından hizmete açıldı.

Açılışta gençlere hitap eden Bilal Erdoğan, Başakşehir Millet Kıraathanesi'nin çok güzel bir mekan olduğunu belirterek, "Okul ve ev dışında zamanınızı geçirebileceğiniz, arkadaşlarınızla bir araya gelebileceğiniz ve ders çalışabileceğiniz, ailelerinizin de içinin rahat olabileceği bir yer. Burası kesinlikle gidebileceğiniz referans bir adres olacak." diye konuştu.

Erdoğan, İbn Haldun Üniversitesi olarak Başakşehir Millet Kıraathanesine çok uzakta olmadıklarını, Türkiye'de tek başına çok ciddi bir iddiayı ortaya koyan bir Uluslararası Sosyal Bilimler Araştırma Üniversitesi olduklarını söyledi.

Türkiye'nin yönetiminde genç isimlerin olmasının çok güzel bir gelişme olduğuna değinen Erdoğan, "Bu vizyonun Cumhurbaşkanımızın bir eseri olduğunu yakından biliyorum. Kendilerine ayrıca gençlere ve gençliğe verdiği önemden dolayı teşekkür ediyorum." ifadelerini kullandı.

- "Çevre konusunda iktidarın neler yaptığı çok iyi bilinemedi"

Bilal Erdoğan, maalesef çevre konusunda bu iktidarın neler yaptığının çok iyi bilinemediğini dile getirerek, şöyle devam etti:

"Ancak daha yeni daha iyi anlatılmaya başlandı. 16 yılda 4 milyarın üzerinde fidan Türkiye'de dikilmiş. Bu Türkiye yüz ölçümünün yüzde 3'üne denk gelen bir alanı yeşillendirmek anlamına geliyor. Türkiye'nin dört bir yanında orman olarak tanımlanmış ancak bitki örtüsü çok zayıf olan yerleri, hem toprak kayması ve erozyonla mücadele için hem de ülkemizin yeşil bir ülke olmasının doğal katkılarından dolayı bugüne kadar hükümetlerimiz yeşillendirdi.

Şehirlerimizde de Cumhurbaşkanımızın İstanbul Belediye Başkanlığı döneminde başlattığı yetişmiş ağaç dikme seferberlikleri vardı. Bugün İstanbul'un ana yollarında rastladığınız ağaçlar hep Cumhurbaşkanımızın 1994 yılı itibarıyla diktiği ağaçlardır. İstanbul'da sokaklarda, caddelerde ağaçları görmemizi Cumhurbaşkanımıza borçluyuz. Şimdi de millet bahçeleriyle yeni bir açılım geliştirilmiş oluyor. İstanbul dünyanın en kalabalık şehirlerinden biri. Ben de bir aile babası olarak, ailece yapılacak işler düşünüldüğü zaman genelde 'AVM'ye mi, sinemaya mı gitsek?' gibi sınırlı seçeneklerle karşılaşıyoruz. Millet bahçeleri ve kıraathaneleri, her ne kadar muhalefetin alaya almasıyla da karşılaşsa gerçekten aile hayatımıza zenginlik katacak ciddi projeler."

- "Geleneğimizde file kültürü var"

Poşetlerin paralı olmasında muhalefetin de kabahati olduğunu aktaran Erdoğan, "Vatandaşımızın bir kesimi 'Devlet benim 25 kuruşuma muhtaç mı ki; poşetten para alıyor?' diye yorumladı. Poşetten para alınmasının sebebini anlatayım size. Poşetlere para vermeyin arkadaşlar. Asıl maksat vatandaşın poşete para vermemesi. Ne olur bunu yanlış anlamış insanlara, vatandaşlara siz doğrusunu anlatın. Bizim zaten geleneğimizde file kültürü var." ifadelerini kullandı.

Bilal Erdoğan, "Sıfır atıkta da artık kaynağında atıkların ayrıştırılması, dönüşüme gidenlerin dönüşüme değerlendirilmesi, gitmeyenlerin kompos olarak değerlendirilmesi. Ama asıl meseleyi size söylemek istiyorum. Sıfır atıktaki asıl zirve atığı azaltmak yani kaynağın kaynağına gitmek. Atık üretmeden bir hayat tarzı kurabilmemiz. Örneğin pet şişeyle su içiyorum. Dönüşüme pet şişe atmadan bir formül üretmek. Aynen marketlerden poşet almamak gibi. Üzerinde ambalajı olan şeyi alırken iki kere düşünün. Sıfır atıkta gelecek buraya gidiyor." ifadesinde bulundu.

İşsizlik oranlarına da değinen Erdoğan, konuşmasını şöyle tamamladı:

"Türkiye'de 2002 yılında işsizlik oranı seviyeleri 10-11-12 seviyelerindeydi. Bugün de şu an en son rakam 12'ydi. AK Parti iktidarları boyunca temel bant hep böyle 9'la, 11-12 arasında hareket etti. 16 yıla baktığınızda işsizlik hep sabit gitti, hiç yeni istihdam olmadı gibi değerlendirenler oluyor. Aynen poşetten para alınmasını yanlış yorumlayanlar gibi. İş gücüne katılımın yüzde 47-48'lere yükselmesinden şunu görüyoruz; aşağı yukarı 8 milyon istihdam oluşturulmuş son 16 yılda. Yani 8 milyon insan iş sahibi olmuş. Bu ne demektir? Türkiye yüzde 5,7'ye varan ortalama büyümesiyle istihdam, iş üretti, insanlar iş sahibi oldu. Bu sayede hem iş gücüne katılım oranı arttı hem tarım sektöründen hizmet ve sanayi sektörlerine kaymalar yaşandı."

- "Başakşehir üst üste bu gururları yaşıyor"

Başakşehir Belediye Başkanı Yasin Kartoğlu ise kıraathanenin açılışından ötürü büyük gurur yaşadıklarını kaydederek, "İstanbul'un en büyük kıraathanesini açıyoruz. Birkaç ay önce de Türkiye'deki ilk millet bahçemizi açmıştık. Başakşehir üst üste bu gururları yaşıyor. Duygularımız çok büyük ve heyecanlı." diye konuştu.