Gazeteci-Yazar Mustafa Balkan’a, doğumunun 60’ıncı ve yazı hayatı ile hizmetlerinin 40’ıncı yılında Konya Aydınlar Ocağı tarafından Şükran Gecesi düzenlendi.

İl Halk Kütüphanesi’nde gerçekleştirilen gecede tarihçe-i hayatını hatıralar ve sunum eşliğinde anlatan Gazeteci –Yazar Mustafa Balkan, 20 Nisan 1959’da Akşehir’de dünyaya geldiğini ve ilkokul ikinci sınıfa kadar çocukluk yıllarını Beyşehir Müftü Mahallesi’nde geçirdiğini belirterek Konya Karma Ortaokulu’nu bitirdikten sonra Konya Akşam Endüstri Meslek Lisesi Elektronik Bölümünden 1979-80 döneminde mezun olduğunu söyledi.

MESLEĞE, FAHRİ MUHABİR OLARAK BAŞLADI

Karayolları’nda Grayder Operatörü olan babası Hüsnü Balkan’ın 52 yaşında, annesi Nadire Balkan’ın 61 yaşında hayata gözlerini yumduklarını ifade eden gazeteci Balkan, gençliğinde annesine yazdığı “Anneciğim” şiirini de okudu. Sanatçı Zeki Müren’in sesinden “Anneciğim” şarkısını dinlettirerek duygulu anların yaşanmasına vesile olan yazar Balkan, yazarlık hayatına 1979 yılında Anadolu’da Hamle gazetesinde Genç Kalem köşesinde başladığını, gazeteciliğe ise 1980’de haftalık Yeni Düşünce gazetesinin Konya Fahri Muhabiri olarak başladığını söyledi.

GAZETECİ KİMDİR’İ ANLATTI

Gündüzleri garsonluk mesleğini icra ederek geceleri okuduğunu ve otobüs muavinliğinden çaycılığa varıncaya kadar hayatından kesitler sunan Balkan, ülkücülüğe, Mustafa Appak’ın kendisine hediye ettiği “Dört Mezhebe Göre İslam” adlı kitabı ve dergileri okuyarak adım attığını dile getirdi. Siyasi parti genel başkanları ve belediye başkanlarıyla olan hatıralarına da yer veren Balkan, “Gazeteci kimidir?” konusunda şu görüşleri paylaştı: “'Gölge etme başka ihsan etmem' diyerek Büyük İskender'i yanından kovan filozof Diyojen, elinde feneriyle sokaklara düşüp, «ne arıyorsun?» diye soranlara 'Adam arıyorum adam!' diye bağırmasıyla da meşhurdur. Bana göre gazeteci, elinde fenerle kamuoyunu iyi, doğru, güzel haber ve yorumlarla aydınlatan; insanı, insanımızı ve insanlığı yönlendiren kişi demektir. Gazeteci her şeyden önce kişilik sahibi olmalıdır. Önce insan olma şahsiyeti, sonra gazeteci kimliği gelmelidir. Cin suresinin 14. ayetinde Rabbimiz, Müslümanı “Müslüman olanlar (Allah’a teslim olanlar) ‘gerçeği ve doğruyu’ araştırıp bulanlardır” diye tarif ediyor. Ben de Müslüman bir gazeteci olarak haber ve yazılarımda “gerçeği ve doğruyu” araştırıp bulmakla yükümlü bir insanım. Bir başka deyişle gazeteci, İslâmî düşünceye göre; ‘gerçeği ve doğruyu’ araştırıp bulan kişi demektir.”

GÜÇLÜ’DEN TEŞEKKÜR

Şükran Gecesi’nin sonlarına doğru gazetecilik hayatı boyunca başından geçen olaylara da yer veren Gazeteci – Yazar Mustafa Balkan’a, Konya Aydınlar Ocağı Genel Başkanı Dr. Mustafa Güçlü teşekkür plaketini, emekli öğretim üyesi Prof. Dr. Saim Sakaoğlu ile birlikte takdim etti. Dr. Güçlü ayrıca, Kombassan Vakfı Yayınları arasında çıkan “1915’e Hapsedilen Tarih: Ermeni Meselesi” adlı kitabı hediye etti. Konya İzcilik, Gennçlik ve Spor Kulübü Yönetim Kurulu adına Başkan Mustafa Parlatan da, fotoğraf makinesi şeklindeki teşekkür plaketini takdim etti. Gazeteci Balkan, Konya Aydınlar Ocağı Başkanı Dr. Mustafa Güçlü’ye, Konya İzcilik Külübü Baikanı Mustafa Parlatan ile kendisini dinleyen katılımcılara teşekkürler etti.  Sohbet, tebriklerden sonra toplu çekilen hatıra fotoğrafıyla son buldu.