Bakırköy'de 3 genci darbettiği öne sürülen polisin davası

Bakırköy'de 3 genci darbettiği öne sürülen polisin davası

Bakırköy'de, darbettiği 3 gençten birini ayrıca gasbettiği ileri sürülen tutuklu polis memuru C.D.A.'nın 6 ayrı suçtan 34 yıla kadar hapis cezası istemiyle yargılanmasına başlandı

İSTANBUL (AA) - Bakırköy'de, üniversiteli 3 genci darbedip gasbettiği iddiasıyla hakkında dava açılan tutuklu polis memuru C.D.A, hakim karşısına çıktı.

Bakırköy 19. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya tutuklu sanık C.D.A. ile müştekiler E.C.B, Ü.A, T.T.B. ve K.K.A katıldı.

Savunmasını yapan sanık C.D.A., Asayiş Büro Amirliği'nde okul timi olarak narkotik suçlarla mücadele kapsamında polis memuru olarak görev yaptığını söyledi.

Olay tarihinden 20 gün önce müşteki K.K.A'yı, kendi kuzeni T.A'ya uyuşturucu madde satışı yaptığından şüphelenerek takibe aldığını belirten sanık C.D.A, olay gecesi tesadüfen müştekileri bir kafede gördüğünü, kafenin sahibi olan müşteki Ü.A'ya polis kimlik kartını gösterdiğini ve önceden takip ettiği şüphelinin içeride olduğuna ilişkin konuştuğunu dile getirdi.

Kafeye girerek müşteri gibi bir masaya oturduğunu, müşteki K.K.A'yı arkadaşlarıyla otururken, masa altında telefonuyla bir şeyler yaptığını görünce müdahale ettiğini belirten sanık C.D.A, şöyle devam etti:

"Kafenin mutfak kısmına geçtik. Müşteki K.K.A, yeğenime uyuşturucu sattığını inkar etti. Yeğenime madde satılmasının etkisi altında kendime hakim olamayıp birkaç defa K.K.A'ya vurdum. Müşteki E.C.B. de bana doğru yönelince refleks olarak ona da birkaç tokat attım. 'Soyunun' deyince telaş yapan müştekiler K.K.A., E.C.B. ve T.T.B. baksırları kalacak şekilde hızlıca soyundular. Korkmuşlardı. K.K.A. neresinden çıkardığını tespit edemediğim uyuşturucu maddeyi bana verdi. Muhtemelen baksırından çıkarmış olmalıydı. Diğer iki müştekide uyuşturucu çıkmadı. T.T.B. titriyordu ve hasta olduğunu söylediği için gitmesine müsaade ettim. Müşteki E.C.B. de pilotluk sınavlarına gireceğini, uyuşturucuyla anılmak istemediğini, uyuşturucu maddeyi bir süre önce kullandığını söyleyince babasını çağırttım. Babası alıp götürdü. Önceden Mami isimli birinin uyuşturucu temin ettiğini biliyordum. Bu esnada K.K.A'yı Muhammet isimli kişi aradı. Ben de bu kişinin Mami olabileceğini düşündüm. K.K.A. ile beraber dışarıya çıktık. Hakkında işlem yapmamamı isteyip yalvardı. Sonrasında Mami adlı kişiyle ilgili isim verip yer ve adres teminini için yardımcı olacağını söyledi. Kendisini muhbir olarak değerlendirebileceğimi düşündüm. Telefon numarasını verdi. K.K.A'dan aldığım maddeyi yolun ortasına attım. Sonrasında kendisini muhbirlik yapma anlaşmamız çerçevesinde telefonundan aradım, bilgi vermesini istedim. İddia edildiği gibi K.K.A'dan zorla, tehdit ederek ve korkutarak para almış değilim. Yağmaya ilişkin suçlamayı kabul etmiyorum."

- "Sanık alkollüydü"

Sanığın savunmasının ardından ifadesi alınan müşteki K.K.A, sanığı ve yeğeni olduğunu beyan ettiği T.A'yı tanımadığını söyledi.

Uyuşturucu madde satmadığını ancak kullanıcı olduğunu belirten K.K.A, olay gecesi sanığın E.C.B. ve kendisinin yakasından tutarak uyuşturucu madde bulunduruyorsunuz diyerek alt kata doğru götürdüğünü dile getirdi.

Müşteki K.K.A, hareketlerinden ve ağız kokusundan sanığın alkollü olduğunu anladığını belirterek, şöyle konuştu:

"Merdivenden indirirken beni dövmeye başladı. İndiğimiz bölümde de dövmeye devam etti. Kullanmak için satın alıp çorap içinde baksırımdaki uyuşturucuyu çıkarıp sanığa verdim. Hepimiz soyunduk. Cüzdanlarımızı alıp karıştırıyordu, kimliklerimizi alıp telefonla fotoğraflarını çekti. Diğer arkadaşlar ayrıldıktan sonra ben kıyafetlerimi giyerken cüzdanımda bulunan 500 lirayı da hırkamın cebine koydum. Dışarı çıktık. Uyuşturucu satıcısı olduğum yönünde sürekli suçlamalar yapıp isim vermemi istedi. Bana söylediği isimleri tanımadığını ifade ettim. Yolun karşısına geçtiğimizde, 'Tamam seni bırakıyorum ama parayı bana vereceksin' dedi. Bu esnada koluma girmişti. Ben de cebimdeki 500 lirayı korku ve baskı altında olduğum için sanığa verdim. Kendisine kendi rızamla telefon numaramı vermedim, telefonumu kontrol ederek numaramı aldı. Sanıktan şikayetçiyim."

Diğer müştekiler E.C.B. ve T.T.B. de sanıktan şikayetçi olduklarını söyledi.

Müştekilerin avukatı Maşallah Maral, sanığın kanında uyuşturucu madde tespit ediliğini, bu uyuşturucunun müvekkiline ait olduğunu belirterek, sanığın ayrıca müvekkilinin 500 lirasını aldığını kaydetti.

Sanığın avukatı Ertuğrul Türker ise müvekkilinin müşteki K.K.A.'yı muhbir olarak çalıştırmak istediğini, 2 müştekinin uyuşturucu satıcısı, bir müştekinin ise müşteri olduğunu düşünerek olay gecesi işlem yaptığını kaydetti.

Sanığın asaleti dahi onaylanmamış acemi polis memuru olduğunu belirten avukat Türker, "Görevini yaparken maksadı aşmış, müştekilerin bir kısmına şiddet uygulamıştır. Yağma suçunu işlediğine ilişkin dosyada delil bulunmamaktadır. Bu nedenle müvekkilin tahliyesine karar verilmesini talep ederiz." dedi.

Sanık polis, Cumhuriyet savcısının, kanında tespit edilen uyuşturucu maddeye ilişkin sorusu üzerinde, "Aynı odada kaldığı kuzenim sigara içmişti. İçinde uyuşturucu madde olduğunu bilmiyordum. Bu şekilde kanımda uyuşturucu madde çıkmıştır." diye konuştu.

Mahkeme heyeti, müştekilerin davaya katılma taleplerini kabul etti. Sanığın tutukluluk halinin devamına hükmeden heyet, duruşmayı erteledi.

- İddianameden

Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, Bakırköy'de 18 Kasım 2018'de bir restoranda öğrencilerin üstünü aradıktan sonra darbedip bir gencin de parasını aldığı iddia edilen polis memuru C.D.A'nın (30) "Başkasını bir malı teslimi veya alınmasına karşı koymamaya mecbur kılmak suretiyle yağma", "Kişilerin huzur ve sükununu bozma", "Basit yaralama", "Suç delillerini yok etme gizleme veya değiştirme", "Suçu bildirmeme" ve "Eziyet etme" suçlarından toplam 13 yıldan 34 yıla kadar hapisle cezalandırılması isteniyor.





Kaynak:Haber Kaynağı