Bakanlar Kurulu Toplantısı

Bakanlar Kurulu Toplantısı

Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Kurtulmuş: (4)- "(Musul'u DEAŞ'tan kurtarma operasyonu) Operasyon başladığı andan şu ana kadar Türkiye'nin genel çerçevesine uygun devam ediyor ama biz olası, beklemediğimiz gelişmeler karşısında da tedbirlerimizi al

ANKARA (AA) - Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Numan Kurtulmuş, Musul'u DEAŞ'tan kurtarma operasyonuna ilişkin, "Operasyon başladığı andan şu ana kadar Türkiye'nin genel çerçevesine uygun devam ediyor ama biz olası, beklemediğimiz gelişmeler karşısında da tedbirlerimizi almış olarak hazırlıklarımızı yapıyoruz." dedi.

Kurtulmuş, Çankaya Köşkü'ndeki Bakanlar Kurulu Toplantısı sürerken yaptığı basın toplantısında, gazetecilerin sorularını yanıtladı.

"Türkiye, Musul operasyonunda yer almak için ısrar ediyor. Türkiye'nin bu operasyonda olmamasının ne gibi sakıncaları var? Bir de B ve C planı ile ilgili bugün bir gazetede iddia ortaya atıldı, B planının Irak Kürdistan Bölgesel Hükümeti'nin daveti, C planı ise Sünni Arapların davetiyle Türkiye'nin girmesi... Türkiye'nin Kürdistan hükümetinden böyle bir beklentisi var mı" sorusu yöneltilen Kurtulmuş, Türkiye'nin Kuzey Irak yönetimi ile çok ciddi yakın ilişkiler içinde olduğunu, özellikle Musul'a ilişkin hassasiyetlerin birlikte kontrol edildiğini belirterek, "Ortak noktalarda olduğumuzu ifade edeyim." dedi.

Türkiye'nin eğitmiş olduğu silahlı güçlerin de Peşmerge unsurlarıyla birlikte harekata katıldığını dile getiren Kurtulmuş, şöyle devam etti:

"Bu anlamda, Türkiye kendi kırmızı çizgilerini koruyor. Israrla Musul'un bir örgütten kurtarılırken başka bir örgütün eline teslim edilmesinin sakıncıları üzerinde duruyor. Herkesle bu konuyu konuşuyoruz. Irak merkezi hükümeti de dahil olmak üzere. Bütün bölgesel yönetim, Kuzey Irak Yönetimi olmak üzere herkesle bunlar konuşuluyor, Amerikalılarla da konuşuluyor. Belli bir noktaya gelindiğini görüyorum. Şu ana kadar Türkiye'nin genel çerçevesini zorlayacak bir durumda devam etmiyor operasyon. Operasyonun başladığı andan şu ana kadar Türkiye'nin genel çerçevesine uygun devam ediyor ama biz olası, beklemediğimiz gelişmeler karşısında da tedbirlerimizi almış olarak hazırlıklarımızı yapıyoruz."

-"Ekonominin genel dengelerinde en ufak bir sarsıntı yok"

"Doların yükselişi, bunun karşısında Türk lirasının değer kaybı söz konusu. Bununla ilgili bir önlem hazırlanıyor mu" şeklindeki soru üzerine de Kurtulmuş, toplantıda bu konunun gündeme gelmediğini ama kamuoyunun bu konuda rahat olması gerektiğini söyledi.

Kurtulmuş, sözlerine şöyle devam etti:

"Dolardaki bu hareketlenmenin kalıcı olması için Türkiye ekonomisinin kalıcı bazı zaafiyetlerinin ortaya çıkmış olması lazım. Bunun geçici olduğunu görüyoruz. Ümit ederiz ki en kısa süre içerisinde normal dengesine oturur. Onun için çok endişe edecek bir durum yoktur. Türkiye ekonomisi bütün dengeleri sağlam şekilde, hem 15 Temmuz'un ortaya çıkardığı sarsıntıyı atlatmıştır hem de bölgede bu kadar yaşanan önemli krizlere rağmen Türkiye ekonomisinin genel dengelerinde en ufak bir sarsıntı söz konusu değildir. Dövizdeki dalgalanmanın konjonktürel olduğunu ifade edeyim. En kısa süre içerisinde normal seviyesine geri geleceğini de ümit ediyoruz."

- "Kamuda birtakım arındırma süreci içindeyiz"

Kurtulmuş, "Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, 'kamuya memur alımlarını durdurduk' demişti. Konuya ilişkin bir çerçeve belli oldu mu" sorusuna karşılık, şöyle konuştu:

"Kamuya personel alımı bakımından şu anda kamuda birtakım arındırma süreci içindeyiz. FETÖ terör örgütü mensuplarından kamunun arındırılmasıyla ilgili çalışmalar devam ediyor. Diğer taraftan da ihtiyaçlar ortaya çıkıyor. Yine Çalışma Bakanlığı, 60 bin civarında yeni personelin kamu görevlisinin 2017 yılı içerisinde alınacağıyla ilgili bir açıklama yaptı. Bazı bakanlıklar ihtiyaçlarını tespit ediyor. Bunların bir kısmı sözleşmeli, bir kısmı kadrolu olabilir ama sonuç itibarıyla kamuda asla kamuya hizmet edecek personel açığı olmayacak. Ortaya çıkan açıklar da süratle giderilecektir."

- "Önümüzdeki saatlerde Dışişleri Müsteşarı'mız Bağdat'ta olacaktır"

Kurtulmuş, Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı Ümit Yalçın başkanlığındaki bir heyetin Bağdat yolunda olduğuna ilişkin haberlerin sorulması üzerine de "Evet az evvel, Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı'mızın Bağdat'a gitmesi ile ilgili dünden itibaren görüşmeler yapılıyor. Hava sahasının açılıp geçiş izni verilmesiyle ilgili geçiş izni sağlandı. Zannediyorum önümüzdeki saatlerde Dışişleri Müsteşarı'mız Bağdat'ta olacaktır. Bağdat Hükümeti ile hem Musul konusu hem diğer konular, teferruatlı bir şekilde müzakere edilecektir." diye konuştu.

"Cumhurbaşkanı'nın 'FETÖ ile mücadelede yeni adımlar göreceğiz' açıklaması olmuştu. Nedir bu adımlar, vatandaşlıktan çıkarma olabilir mi?" sorusu üzerine de Kurtulmuş, şu değerlendirmeyi yaptı:

"FETÖ ile mücadele konusu 'elimizde 2-3 maddelik bir anahtar var ve onu kullandığımız zaman bu iş tamamıyla, kökten bitecek, çözülecek' diye bir şey yok. 40 yıldır devletin içerisine sızmış, olabilecek her yere girmiş kendisini uzun süre saklamayı, gizlemeyi başarmış ve belki hala devletin kadroları içerisinde kripto bir vaziyette varlığını koruyan bir çeteden bahsediyoruz. 40 yıllık hazırlığı milletimiz Allah'a çok şükür 15 Temmuz'da bir gecede ters yüz etti.

Ama bunların pisliklerinin temizlenmesi, hukuki tabiri ile söyleyeyim, devletten arındırılması uzun süre alacaktır. Ne gerekiyorsa o yapılacaktır. 'Şunu yaparsak iyi olur'... Evet bunların hepsi müzakere edilecek ama bu örgütle mücadele etmek için, bunların devletten arındırılması için, Türkiye'ye bir daha hiçbir şekilde bir zarar verecek noktada olmamaları için ne gerekiyorsa o yapılacak. Sadece bu ana başlığı söyleyeyim. Bu bir günün meselesi değil, evet mücadele de uzun sürecek, bu uzun mücadele içerisinde mühim olan kararlılıktır, kamuoyunun desteğidir. Şu anda kamuoyu çok büyük oranda, yüzde 90'ların üzerinde FETÖ'ye karşı verilen bu mücadeleye destek veriyor. Bu kamuoyu desteğini de arkamıza alarak, çünkü millet ne yaşadığının farkında, herkes bunun farkında, gencecik çocuklardan yaşlı ninelere, amcalara kadar herkes ne yaşadığının farkında. Her gittiğimiz yerde 'bunun hesabını bunlardan sorun' diyorlar. Dolayısıyla Türkiye Cumhuriyeti devletini bunlardan arındıracağız. Ne gerekiyorsa da o yapılacaktır. Bunu da sadece bir üst başlık olarak söyleyeyim. Bu bir günün, bir haftanın, birkaç günün meselesi de değildir."

-"İdam konusu TBMM'nin gündeminde değildir, gelmemiştir"

Kurtulmuş, idam tartışmalarına ilişkin soruyu yanıtlarken de "Böyle bir beklenti var ama idam konusu Sayın Cumhurbaşkanı'mız da açıkladı. İdam konusunun yolu sokakta tartışmak değildir. İdamla ilgili mesele TBMM'ye gelir, eğer gerekli desteği alırsa yasalaşma sürecinde adımlar atılır ama sonuçta, şu aşamada idam konusu, TBMM'nin gündeminde değildir, gelmemiştir, gelirse yolu belli nasıl olacağı belli. Şu anda böyle bir mesele hükümetin de Parlamentonun da gündeminde değil ama kamuoyunda böyle bir baskı var, kamuoyundan böyle bir beklenti var. Siyaset, kamuoyu beklentisini göz ardı ederek yapılmaz ama şu anda da atılmış ya da atılmaya hazırlık halinde olduğumuz bir adımın olmadığını ifade edeyim." ifadelerini kullandı.

- "Esas formül başkanlık sistemidir"

"Başkanlık sisteminde de bir A, B, C formülünüz var mı? Mesela kulislerde 'iktidarın muhalefete partili cumhurbaşkanlığı teklifi getirebileceği' konuşuluyor. Böyle bir adımınız olabilir mi" sorusu üzerine Kurtulmuş, görüşlerinin belli olduğunu, diğer siyasi partilerin de görüşlerinin ortaya çıkması gerektiğini söyledi.

Kurtulmuş, konuya ilişkin şunları kaydetti:

"Bugün Sayın Bahçeli ile Başbakan'ın yapacağı görüşme belki bu çerçevede önemlidir. Nihayetinde siyaset, imkanlar meselesidir. Tek başına AK Parti'nin bir anayasa değişikliği yapma imkanı yok. Hatta bunu kamuoyuna götürecek bir çoğunluğumuz da yok. Dolayısıyla, başkanlık sistemindeki görüşümüzün diğer partilerle paylaşılarak belli bir noktaya gelmesini sağlayacağız. Bizim tercihimiz, önceliğimiz, birinci hedefimiz, bir başkanlık sistemidir. Yani bu anlamda da zaten fiilen şu anda zaten AK Parti'nin kurucusu olan ama şu anda anasayal olarak bağımsız olan bir Cumhurbaşkanı'mız var, halk tarafından seçilmiş Cumhurbaşkanı'mız var. Buradaki sıkıntı, hem seçilmiş bir parlamentonun, başbakanın varlığı hem doğrudan doğruya halk tarafından seçilmiş olan cumhurbaşkanının varlığıdır.

Cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesi, şöyle filmi bir başa doğru saralım, Sayın Abdullah Gül'ün cumhurbaşkanı olmadan önceki süreçte sistemi tıkayanların ortaya çıkarmış olduğu bir durumu çözmek için getirilmiş ara bir formüldü. Şimdi o ara formülün değiştirilmesi ve esas formülün uygulanması zamanıdır. Esas formül de başkanlık sistemidir."

(Sürecek)

AA

Kaynak:Haber Kaynağı

Etiketler :